Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/367 E. 2023/124 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/367
KARAR NO : 2023/124

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2019
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
K.YAZIM TARİHİ : 24/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketle davalı arasında revizyon tarihi 29/01/2016 tarihli sözleşmeye binaen müvekkil şirketçe sözleşme dahilinde yapılacak olan işlerin tamamının sözleşme şartları doğrultusunda yerine getirildiğini, son kabulleri alındığını, iş gereği gibi eksiksiz yerine getirildiğini, teslim edildiğini, son olarak sahaya ilişkin tüm olurlar ve evraklar davalı tarafa mail ortamında iletildiğini, yapılan sözleşme gereği müvekkilinin hak ettiği bedelleri içeren 10/08/2018 tarih 022518 nolu fatura 11/08/2018 tarihinde, 03/11/2018 tarih 022523 nolu fatura ise 05/11/2018 tarihinde davalıya ait adresindeki iş yerine tebliğ edildiğini, ancak fatura bedelleri süresinde müvekkil şirkete ödenmediğini, buna istinaden taraflarınca Ankara 24.İcra Dairesi’nin 2018/14629 Esas sayılı dosyasıyla fatura tutarlarına ilişkin icra takibi başlatıldığını, ancak davalı yan iş bu takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, buna istinaden takip 24.İcra Müdürlüğünce durdurulduğunu, Ankara 24.İcra Dairesi’nin 2018/14629 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER:
Ankara 24.İcra Dairesi’nin 2018/14629 Esas sayılı dosyası
Ankara 35.Noterliği’nin 30930 Yevmiye 15/11/2019 tarihli davacı tarafça keşide edilen ihtarnamesi
Fatura örnekleri ve teslim belgeleri
Sözleşme örneği
Survey raporları, e-mail örnekleri.
Ankara 24.İcra Müdürlüğünün 2018/14629 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının, … Proje Müh. Dan. San. Ve Tic. Ltd. Şti. borçlunun … Telekomünikasyon İnşaat Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğu; 23.867,99TL alacak için 11/12/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalı borçlunun 13/12/2018 tarihli dilekçesi ile icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan 17/09/2021 tarihli raporda: davacı şirketin 2018 yılı içerisinde icra takibine konu edilen 8.909,00 TL’lik ve 14.632,00 TL’lik faturalar da dahil davalı adına toplam 57.702,00 TL’lik fatura düzenlendiğini, iş bu faturalara karşılık davalı yan tarafından 35.341,00 TL’lik ödeme yapıldığını, davacının bir önceki yıldan gelen 6.595,00 TL’lik alacağının da dikkate alınmasıyla davalı şirketten icra takip tarihi olan 11.12.2018 tarihi itibariyle (6.595,00 + 57.702,00) -35.341.00) 28.956.00 TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, davacının muhasebe usul ve ilkelerine uygun kayıt altına alınan ticari defter kayıtlarına göre icra takip tarihi olan 11.12.2018 tarihi itibariyle icra takibine konu faturalar dahil davalıdan 28.956,00 TL alacaklı olduğunu, davacının icra takibindeki talebinin ise; 10.08.2018 tarih ve 022518 no.lu KDV dahil 8.909,00 TL bedelli fatura ile 02.11.2018 tarih ve 022523 no.lu KDV dahil 14.632,00 TL bedelli fatura toplamı olan (8.909,00 +14.632,00) 23.541,00 TL olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi kurulundan alınan 19/10/2022 tarihli ek raporda davacının muhasebe usul ve ilkelerine uygun kayıt altına alınan ticari defter kayıtlarına göre icra takip tarihi olan 11.12.2018 tarihi itibariyle icra takibine konu faturalar dahil davalıdan 28.956,00 TL alacaklı olduğunu, davacının icra takibindeki talebinin ise; 10.08.2018 tarih ve 022518 no.lu KDV dahil 8.909,00 TL bedelli fatura ile 02.11.2018 tarih ve 022523 no.lu KDV dahil 14.632,00 TL bedelli fatura toplamı olan (8.909,00 + 14.632,00) 23.541,00 TL olduğunu, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenemediğinden, tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirini teyit edip etmediğinin anlaşılmadığını, davacı yan tarafından davalıya icra takibine konu edilen faturaların ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesi hususunda 15.11.2018 tarihinde ihtarname gönderildiğini, iş bu ihtarnamenin tebliğ şerhi bulunmadığından davalı yana tebliğ edilip edilmediğini, edildi ise ne zaman tebliğ edildiğinin tespit edilemediğini, bu kapsamda davacının icra takibinde talep etmiş olduğu faize ilişkin bir hesaplama yapılmadığı bildirilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava itirazin iptali olup, itirazın süresinde olup olmadığı, takibin durup durmadığı, davacının düzenlediği fatura içeriği ile ilgili taraflar arasında akdi ilişki olup olmadığı, faturadaki malların davalı tarafa teslim edilip edilmediği, davacının alacağı var ise miktarının uyuşmazlık konusu olduğu tespit edildi.
Deliller toplanmış icra dosyası ve davacının ticari defterleri incelenmiştir.
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay 19. HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, 2018/2696 Esas ve 2018/3431 karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı HMK’nun 222. maddesinde ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” olarak ifade edilmiştir.
Dava, savunma, ticari defter ve kayıtlar, icra dosyası bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre;Ankara 24.İcra Müdürlüğünün 2018/14629 Esas sayılı icra dosyasında takip alacaklısının davacı … Proje Müh. Dan. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Takip borçlusunun … Telekomünikasyon İnşaat Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğu; 23.867,99TL alacak için 11/12/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalı borçlunun 13/12/2018 tarihli dilekçesi ile icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu iş bu davanın süresinde açıldığı, davacının ticari defter kayıtlarına göre icra takip tarihi olan 11.12.2018 tarihi itibariyle icra takibine konu faturalar dahil davalıdan 28.956,00 TL alacaklı olduğunu, davacının icra takibindeki talebinin ise; 10.08.2018 tarih ve 022518 no.lu KDV dahil 8.909,00 TL bedelli fatura ile 02.11.2018 tarih ve 022523 no.lu KDV dahil 14.632,00 TL bedelli fatura toplamı olan (8.909,00 + 14.632,00) 23.541,00 TL olduğu, davalının cevap dilekçesi vermediği, davalının isticvaba ilişkin istinabe evrakının bila ikmal iade edildiği, ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği anlaşılmakla mübrez delillere göre davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara 24. İcra Dairesi’nin 2018/14629 Esas sayılı dosyasında icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin asıl alacak 23.541,00TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlı ticari faiz uygulanmasına, İİK’nun 67/2. maddesi gereğince asıl alacağın %20’si oranında 4.708,20TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE
1-Davalının Ankara 24. İcra Dairesi’nin 2018/14629 Esas sayılı dosyasında icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin asıl alacak 23.541,00TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlı ticari faiz uygulanmasına,
3-İİK’nun 67/2. maddesi gereğince asıl alacağın %20’si oranında 4.708,20TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 1.608,08TL harçtan peşin alınan 407,61TL’nin düşümü ile eksik alınan 1.200,47TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14. maddleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kısmen kabul oranına göre hesaplanan 1.293,60TL’nin davalıdan, reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 26,40TL’nin ise davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan toplam 458,41TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 9.200,00TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti:3.000,00 TL, davetiye ve müzekkere tebligat gideri: 328,90TL olmak üzere toplam 3.328,90TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 3.262,32TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/02/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]