Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/321 E. 2022/21 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/321 Esas
KARAR NO : 2022/21

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/03/2012
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 26/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin borçlu, diğer davalıların ise müşterek-müteselsil borçlu sıfatıyla imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde müvekkili banka tarafından davalı şirket lehine … Denizli Müessese adına verilen 03/06/2002 tarih ve 16780,22 TL’Lik teminat mektubunun nakte çevrildiğini, tazmin edilen mektup bedelinin gecikme faizi ve BSMV ‘si ile birlikte ödenmesi yönünde çekilen ihtara rağmen ödenmediğini, borçlular hakkında alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalıların itirazlarının iptali ile %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmelerini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; banka tarafından davalılar aleyhine daha önce Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, kredi borcunun tahsil edildiğini, sözleşmede müvekkilinin isim ve imzası olmadığını, gönderilen ihtarnamede teminat mektubundan kaynaklanan borcun 3.282,46 TL olduğunun belirtildiğini, sözleşmenin dışında kullandırılan kredilerden de müvekilinin sorumlu tutulamayacağı, müvekili tarafından imzalanan sözleşmelerin limiti 17.500,00 TL olmasına rağmen 17/08/2001 tarihli ihtarnamede 45.130,00 TL talep edildiğini, borçlu firma tarafından 12.000,00 TL ödeme yapıldığını, fazla faiz talep edildiği gibi faiz oranın da fahiş olduğunu, masraf adı altında istenen miktarın anlaşılamadığının belirterek davanın reddi ile davacının %40 tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
Diğer davalılar vermiş oldukları cevap dilekçelerinde, davacı bankaya kullanılan krediden dolayı borç olmadığını, fazla ödeme yapıldığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla kefil aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece 26/06/2014 tarihli kararla davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalı … vekili tarafından kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin … sayılı kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunun Yargıtay denetimine açık ve hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı, yeniden bankacı bilirkişiden alınacak raporla banka kayıtları üzerinde inceleme yetkisi verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozularak mahkememize gönderildiği, mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi ve kredili mevduat sözleşmesi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık davacının takip tarihi itibari ile alacağı bulunup bulunmadığı ve miktarı hususundadır.
Bozma ilamı kapsamında yerinde inceleme yetkisi verilerek bilirkişiden rapor düzenlenmesi istenmiş, alacağın temlik edilmiş olması nedeni ile banka kayıtlarının temlik alana gönderilmiş olduğu, bu nedenle bankada herhangi bir evrak bulunmadığının bildirildiği, temlik alan tarafından uyuşmazlığa ilişkin tüm evrakın dosyaya sunulduğu, davalının ödeme savunmasının dosyaya sunulan evrakla sınırlı olduğu ve ödemeye ilişkin başkaca iddiasının bulunmadığı değerlendirildiğinde dosyada mevcut evrak üzerinden değerlendirme yapmak gerekmiştir.
Davacı ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalanmış, bu sözleşme kapsamında düzenlenen 03/06/2002 tarihli teminat mektubunun nakde çevrilmesi üzerine davacının davalı şirket ve kefillere 17.250,06 TL’nin ödenmesi ve 10 adet teminat mektupları yönünden 8.180,52 TL ve çek yapraklarına ilişkin yasal sorumluluk bedeli 20.170,00 TL’nin bankaya depo edilmesi için ihtarname gönderildiği, uyuşmazlığın davalılar tarafından yapılan ödeme nedeni ile borcun sona erip ermediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Asıl borçlunun ifada geciktiği, davalıların kefaletinin geçerli ve takibe konu edilen alacak miktarının kefalet limitinde olduğu gözetildiğinde asıl borçlu ile birlikte kefillerin borçtan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Alacak miktarının tespiti için dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş bilirkişi 26/06/2020 tarihli raporunda, davalı tarafça savunmasında bildirilen 12.000,00 TL ödemenin 31/03/2005 tarihli olup ihtarname tarihi olan 03/08/2011 tarihinden önce yapıldığından dava konusu ile ilgisinin bulunmadığını, kredi alacağının tahsili amacıyla Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, 15/08/2005 tarihinde davalı … tarafından 114.559,00 TL’nin ipotek bedeli olarak ödendiğini, alacaklı bankaya yapılan reddiyat ödemesinin 94.886,00 TL olduğunu ve borçtan arta kalan 7.654,00 TL’nin dava konusu 76.231,87 TL meri alacağa yeterli olmadığını, icra takibindeki işlemiş faizin mükerrer olmadığını, davalıların takip konusu teminat mektubu ve meri alacak yönünden 16.780,22 TL asıl alacak, 1.484,85 TL işlemiş faiz, 74,24 TL BSMV, 580,04 TL masraf olmak üzere toplam 18.919,35 TL borçlu olduklarını bildirmiştir. Rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi raporu doğrultusunda davacının alacağının olduğu, hesaplanan miktar yönünden davalı asıl borçlu ve kefillerin sorumluluğunun bulunduğu ve davalı itirazlarının yapılan hesaplama gözetilerek kısmen iptali gerekeceği kanaati ile davanın kısmen kabulüne, alacak kredi sözleşmesinden kaynaklandığından likit olduğu değerlendirilerek davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Ankara … Dairesi’nin 2011/14224 esas sayılı dosyasında davalıların itirazının kısmen iptali ile takibin 16.780,22 TL asıl alacak, 1.484,85 TL işlemiş faiz, 74,24 TL BSMV, 580,04 TL masraf olmak üzere toplam 18.919,35 TL üzerinden devamına, ana alacağın takipten itibaren takip talebinde belirtilen oranda faiz uygulanmasına %5 BSMV’nin davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %40’ı oranında hesaplanan 6.712,08 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.292,38 TL harçtan peşin alınan 186,85 TL’nin ve icraya yatırılan 94,80 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.010,73 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 46,69 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 873,10 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 870,95 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 186,85 TL ile icraya yatırılan 94,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 47,00 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2022

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]