Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/32 E. 2021/755 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/32
KARAR NO : 2021/755
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2017
KARAR TARİHİ : 01/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, 08.02.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalılardan … Enerji arasında taraflarca belirlenen ücret karşılığında müvekkiline ait tesislerin aktif elektrik ihtiyacının karşılanmasına ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşmenin akdedilip elektik tüketimine başlandıktan sonra … Enerji tarafından, 31.03.2016 tarihli LET2016000001387 nolu 221.230,47-TL bedelli ve 30.04.2016 tarihli LET2016000002197 nolu 233.358,37TL bedelli faturaların tanzim edilerek müvekkiline gönderildiğini, faturalardaki bazı kalemlerin haksız olmasına rağmen müvekkilinin Sözleşmenin “Ödemeler” başlıklı 5. maddesi uyarınca tahsile karşı koyamamasından kaynaklı olarak söz konusu fatura bedellerini ödemek zorunda kaldığını, 31.03.2016 tarihli LET2016000001387 nolu 221.230,47TL tutarındaki faturada 26.949,19TL ve 30.04.2016 tarihli LET2016000002197 nolu 233.358,37TL tutarındaki faturada 51.722,51TL olmak üzere toplamda 78.671,70TL tutarında “Dağıtım Bedeli Farkı” adı altında haksız bir tutarın müvekkilinden zorla tahsil edildiğini, buna ilişkin olarak taraflarınca ….yevmiye numaralı ihtarnamesi ile … Enerjiden bahse konu bedellerin talep edildiği ancak bir geri dönüş alamadıklarını, Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler Ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul Ve Esaslar Yönetmeliğinin “Abone Gruplarının Tanımı ve Tespiti” başlığı altındaki “Sanayi Abone Grubu” başlıklı 3. maddenin 2. fıkrasına aykırı olarak davalı … Enerjinin müvekkiline karşı herhangi bir bildirimde bulunmaksızın haksız bir şekilde dava konusu tutarı tahsil ettiğini, müvekkili firmadan elektrik enerjisinin kesilmesi tehdidi altında haksız bir şekilde zorla tahsil edilen 78.671,70TLnin tahsil edildiği tarihten itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …Ş. vekili 03.03.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yetki sözleşmesi ile yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olmasından bahisle Sakarya Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, istirdada konu kayıp kaçak enerji miktarının perakende satış sektöründe faaliyet gösteren müvekkili şirketin temin ettiği bir bedel olmadığını, istirdat taleplerinin muhatabının Elektrik Piyasası Yönetmeliğinde bahsi geçen özel dağıtım şirketlerinin olduğunu, her ne kadar davacı ile müvekkili şirket arasında elektrik satış sözleşmesi mevcut ve faturalar müvekkili şirket tarafından kesilmekte ise de müvekkili şirketin işbu faturalar kapsamında tahsil ettiği bedelleri yedinde tutmadığını, ilgili mevzuat gereği bölgedeki elektrik dağıtımından sorumlu olan yetkili dağıtım şirketine aktardığını, somut olayda bu şirketin diğer davalı …. olduğunu bu nedenle huzurdaki davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, iadesi talep edilen bedelin EPDK uygulama mevzuatına dayanmakta olduğunu, talep konusu işlemin iptal kararının da niteliği gereği idari yargının görev alanına girdiğini, 6719 sayılı Kanunun 21. Maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. Maddesinin değiştirildiğini dağıtım bedeli ve dağıtım bedeli farkının birer sistem maliyeti olduğunu, söz konusu bedellerin fazla olup olmadığı, bedelin neye göre belirlendiği vb tartışmaların yapılmasının mümkün olduğunu ancak bu tartışma ve itirazların merciinin idari yargı olduğunu, dağıtım bedelinin tahsilinin müvekkili şirket tarafından müşterilere yansıtılmak zorunda olduğunu ve dayanağını EPDKnın düzenleyici işlemlerinden alan yasal bir yükümlülük olduğunu, dağıtım bedeli farkı adı altında davacıdan tahsil edilmiş olan bedelin de bu kapsamda tahsil edildiğini, dağıtım firması olan … tarafından müvekkili şirkete kesilen fatura ile Müvekkili şirketin davacıya kestiği fatura incelendiğinde bu kapsamda yansıtılması gerekli farkın yansıtıldığının anlaşılacağını, 30.04.2016 tarihli LET2016000002197 nolu 233.358,37TL tutarındaki faturada 51.722,51TL tutarındaki dağıtım bedeli farkının Mart 2016 ve Nisan 2016 dönemlerine ait Sanayi ve Ticarethane dağıtım bedeli farkları toplamı olduğunu, söz konusu sayaç için … tarafından dağıtım bedeli faturasının müvekkili şirkete ticarethane tarifesinden kesildiğini ancak taraflarınca davacıya sanayi tarifesinden dağıtım bedeli kesildiğini, davacının vize bitim tarihinin 16.04.2014 tarihi olduğunu, 30.12.2015 tarihinde güncel vize bilgilerini getirmesi için bildirim yapıldığını, davacı tarafından güncel vizeli sanayi sicil belgesi sunulmadığından 10.02.2016 tarihinde tarifesinin ticarethaneye çevrildiğini ve tarife değişikliğinin bildirildiğini, müvekkili şirket tarafından tarife değişikliği bilinmeksizin sanayi tarifesinden fatura kesildiğini, bu durumun şirket hesaplarında açığa sebebiyet verdiğini, bir sonraki dönemde söz konusu farkın kanun kapsamında yükümlülüğünü yerine getirmemiş olan davacıya yansıtıldığını, 6719 sayılı Kanunun Geçici 20. Maddesinde tüketiciye yansıtılan bedellere ilişkin devam eden dava, ilamsız icra takibi ve başvurular hakkında değiştirilen 17. madde hükümlerinin uygulanacağının belirtildiğini, Kanunun yürürlüğe girdiği 17.06.2016 tarihi itibariyle derdest olan işbu davada anılan hükmün uygulanmasının gerektiğini, mahkemenin yetkisinin dava konusu bedellerin mevzuata uygun olarak alınıp alınmadığının incelenmesi ile sınırlı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 3.5 ve 4.1 maddelerinde dava konusu dağıtım bedelinin tahsilinin davacı tarafından kabul gördüğünü, iadesi talep edilen dağıtım bedelinin tahsilinin yasal bir yükümlülük olduğunu beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ….’nin cevap dilekçesinde özetle, Davalı …. vekili 23.03.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yetki sözleşmesi yapılmış olduğunu yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olmasından bahisle Sakarya Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, dağıtım bedelinin yasal bir ödeme kalemi olduğunu, faturada haksız ödeme kalemleri olduğu iddiasının asılsız ve yersiz olduğunu, davacının ihtarnamesinin kendilerine ulaşmadığını, davacı şirket yetkililerinin defaatle bilgilendirildiğini, müvekkili şirketin bildirimde bulunma yükümlülüğünü yerine getirdiğini, iade edilmesi gereken her hangi bir tutar olmadığından bahisle haksız yere açılmış olan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava istirdat davası olup; davacı, adına tahakkuk ettirilen faturalarda “Dağıtım Bedeli Farkı” adı altında kendisinden tahsil edilen fazla bedelin iadesini talep etmiştir.
Sakarya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/11/2018 gün ve 2017/52 Esas, 2018/329 Karar sayılı ilamıyla yetkisizlik kararı verildiği, kararın tarafların istinaf etmemesi üzerine 10/01/2019 tarihinde kesinleştiği ve dosyanın mahkememize tevzi edildiği görüldü.
Tarafların bildirdiği deliler toplanmış; Taraflar arasında imzalanmış Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi, Gaziosmanpaşa 11.Noterliğinin İhtarnamesi, uyuşmazlığa konu faturalar, davalı … a yazılan müzekkere cevapları, dosya içerisine alınmış, dosya da bilirkişi incelemesi yaptırılmış, karar vermeye yeterli bulunmakla, bilirkişi kurulunun 05/04/2021 tarihli raporuna mahkememizce itibar edilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının belirlenmesi bakımından dosya üzerinden talimat yolu ile Elektrik Mühendisi bilirkişisi ….’undan 15.01.2018 tarihli kök ve 10.01.2020 tarihli ek bilirkişi raporları alınmış, raporlarda özetle; “… Davalı tarafından davacıdan tahsil edilen 31/03/2016 tarihli faturadaki dağıtım bedeli farkı tutarı olan 26.949,19-TL, 30/04/2016 tarihli faturadaki dağıtım bedeli farkı tutarı olan 51.722,51-TL olmak üzere toplam 78.671,70-TL dağıtım bedeli farkı tutarının tahsilinin uygun olduğu, dağıtım bedeli farkı fiyatının EPDK’nın tariflerine ve birim fiyatlarına uygun olduğu….” belirtilmiş. Davacı tarafın bilirkişi raporuna karşı itirazları üzerine yeni bir bilirkişi heyetinden yeniden rapor aldırılmasına karar verilmiş,
Ticaret Mevzuatından Kaynaklı Hesap Bilirkişisi …i’nin oluşturduğu bilirkişi heyetinden 05/04/2021 tarihli rapor alınmış, raporlarda özetle; “…Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler Ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul Ve Esaslar Yönetmeliğinin 3. Maddesinin 2. Fıkrasında “Görevli tedarik şirketinden enerji alan müşteriler için görevli tedarik şirketi, görevli tedarik şirketi dışında bir tedarikçiden enerji alan dağıtım sistemi kullanıcısı müşteriler için dağıtım şirketi, sanayi abone grubundaki tüketicilere vize bitim tarihinden en az iki ay önce sanayi sicil belgelerinin yenilenerek ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin tüketimlerinin ticarethane abone grubundan faturalandırılacağına dair yazılı olarak bilgilendirmekle yükümlüdür. Faturalarda belirtilen vize bitim tarihine ilişkin uyarılar ilgili yükümlülüğü karşılamaz. Bildirim yapılmasına rağmen sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin verilen 30 (otuz) günlük süre sonrasındaki ilk fatura döneminden itibaren tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesi üzerinden faturalandırılır. Görevli tedarik şirketi, dağıtım şirketini abone grubu değişikliği hakkında bilgilendirir.”
Yukarıda da belirtildiği üzere, davalılardan … tarafından davacıya yazılı bildirimin yapıldığına ilişkin tebliğ evrakı mahkememiz tarafından da istenmişse de, davalı böyle bir tebliğ evrakını dosyaya sunmamış ve dosya kapsamında her hangi bir tebliğ evrakına rastlanmamıştır. …’ın 30.12.2015 tarihli yazısında sanayi sicil belgesinin vize süresinin 16.04.2014 tarihinde dolduğu belirtilmiştir. Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler Ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul Ve Esaslar Yönetmeliğinin 3. Maddesinin 2. Fıkrasına göre yapılacak bildirimin, vize bitim tarihinden en az iki ay öncesinde yapılması; davacının vizesinin … yazısındaki belirtildiği gibi 16.04.2014 tarihinde bittiği kabul edildiğinde, söz konusu bildirimin 16.02.2014 tarihinden önce yapılması gerektiği, …’ın yazısının tarihinin 30.12.2015 olduğu tespit edilmiştir.
Öte yandan davacı tarafından keşide edilen Gaziosmanpaşa 11. Noterliğinin 14.07.2016 tarih ve 14763 yevmiye numaralı ihtarnamesi suretinin ekinde; -02.05.2012 tarihli Sanayi Sicil Belgesi olduğu (2014 yılı vizesi), -18.02.2016 tarihli Sanayi Sicil Belgesi olduğu (2018 yılı vizesi), görülmektedir. Fatura tarihi olan 31.03.2016 ve 30.04.2016 tarihlerinde davacının sanayi vizesinin olduğu, keza faturalarda da genel açıklama kısmında “TARİFESİ:Sanayi” ibaresi olduğu tespit edilmiştir. Davacı ile Davalı … arasındaki imzalanan Elektrik Enerjisi Satış Anlaşmasının 3. Maddesinin 5. Paragrafında mevzuat kapsamındaki değişikliklerin, geçerli oldukları tarihten itibaren faturaya yansıtılacağı kabul edilmiştir. Elektrik Piyasası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6719 sayılı Kanunun 21. Maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. Maddesi değiştirilmiştir. 6719 sayılı Kanun 17.06.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Davalı … vekili, huzurdaki davada bu değişikliklerin esas alınması gerektiğini, fatura bedellerinin dayanağını bu kanun değişikliği olduğunu iddia etmiştir. Dava konusu faturaların tarihleri 31.03.2016 ve 30.04.2016 tarihleri olup; mevzuat değişikliğinin tarihi ise 17.06.2016 dır. Dava konusu faturalar bakımından bahse konu değişikliklerin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığının mahkemenin takdirinde bulunduğu…” belirtilmiş. Rapor karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Toplanan delillere göre; Taraflar arasında akdedilen Anlaşmanın 6446 sayılı yasal mevzuata uygun Genel Hükümlere tabi bir ikili anlaşma olduğu ve tarafları bağladığı, …’ın 30.12.2015 tarihli TR10.CCS.220.01-09 nolu Sanayi Sicil Belgesi konulu yazısının davacıya tebliğine ilişkin dosyada tebliğ evrakının yer almadığı, dava konusu edilen 30.04.2016 ve 31.03.2016 tarihli faturaların düzenlendiği tarihte davacının Sanayi vizesinin olduğu, Elektrik Piyasası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6719 sayılı Kanunun 21. Maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. Maddesi değiştirildiği, 6719 sayılı Kanun 17.06.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği, ancak dava konusu faturaların tarihleri 31.03.2016 ve 30.04.2016 tarihleri olup; mevzuat değişikliğinin tarihi ise 17.06.2016 tarihi olduğu, dava konusu faturalar bakımından bahse konu kanun değişikliklerin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığı, 31.03.2016 tarihli faturadaki dağıtım bedeli farkı tutarı 26.949,19-TL, 30.04.2016 tarihli faturadaki dağıtım bedeli farkı tutarı 51.722,51-TL olmak üzere toplam 78.671,70-TL dağıtım bedeli fark tutarının davacıdan haksız yere tahsil edildiği hüküm vermeye elverişli denetime açık 05/04/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu ile anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın KABULÜNE, 78.671,70-TL alacağın davalı …Ş yönünden 25/07/2016 tarihinden itibaren, diğer davalı … Enerji yönünden dava tarihinden (08/02/2017) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 5.374,06 TL harçtan peşin alınan 1.343,52 TL harcın mahsubu ile eksik 4.030,54 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 1.374,92 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 3.125,62 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Ücreti Tarifesi gereğine hesap ve takdir olunan 11.027.32 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01.11.2021

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]