Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/317 E. 2021/920 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/317 Esas – 2021/920
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/317 Esas
KARAR NO : 2021/920

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2017
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 05/01/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/06/2015 tarihinde, davalıların sigortacısı ve işleteni olduğu belediye otobüsünün karıştığı tek taraflı trafik kazasında müvekkilinin sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kazaya kusuru ile sebebiyle veren aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta tarafından yapıldığını, maluliyet tazminatının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL geçici iş göremezlik ve 10.000,00 TL daimi iş göremezlik tazminatının ve 50.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… Sigorta Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle, kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkilin sorumluluğunun poliçe limitler dahilinde sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun, kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet durumunun ve sosyal güvenlik kurumundan herhangi bir ödeme alınıp alınmadığının tespit edilmesi gerektiğini, müterafik kusur nedeni ile tazminatın indirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin cevap dilekçesinde özetle, görev itirazında bulunduğu, şoförün ve hizmet alımı yapılan … A.Ş.’ye davanın ihbar edilmesi gerektiğini, kusurun ve zararın ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istediği görülmüştür.
Her ne kadar dava dilekçesinde Ankara Büyükşehir Belediyesi davalı olarak gösterilmiş ise de HMK 124/3 maddesi uyarınca davacı tarafça yöneltildiği davanın Ankara Elektrik, Havagazı ve Otobüs İşletme Müessesesi Genel Müdürlüğü’ne yöneltildiği görülmüş, dava tarafına tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebidir.
Ankara …. Tüketici Mahkemesi’nin … Sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşıldı.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası dosya arasına alınmıştır.
Ankara …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evrak, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 25/11/2020 tarihli maluliyete ilişkin raporda, kaza tarihi ve poliçe tarihi dikkate alınarak yürürlükte olan yönetmelik uyarınca yapılan değerlendirmede, davacının % 0 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 45 gün kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Raporun kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik uyarınca düzenlendiği de gözetilerek (Yargıtay 4. HD 2021/4651 esas 2021/8345 karar) oluşa uygun görülerek karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Kusur oranının tespiti için görevsiz mahkemede rapor tanzimi talep edilmiş, Trafik Bilirkişi Heyeti’nin 24/09/2018 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, otobüs şoförünün %75, yoldaki hatanın %25 kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirilmiştir. Raporun ceza dosyası ile aynı doğrultuda olması, oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmiş, sigortalı araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Davacının gelir durumu ile ilgili tanık dinlenmiş ve emsal ücret araştırması yaptırılmıştır.
Aktüerya bilirkişisi 16/02/2021 tarihli raporunda, davacının maddi zararını hesaplayarak 1.564,76 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceğini bildirmiştir. Dosyadaki verilere uygun olmakla rapora itibar edilmiştir.
Her ne kadar davalı müterafik kusur indirimi yapılmasını talep etmiş ise de, davacının müterafik kusuruna ilişkin dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, emniyet kemerini takmadığına ilişkin bir tespitin bulunmadığı, yaralanmanın niteliği gözetilerek bu yöndeki savunmaya itibar etmenin mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan delillere göre davalının sigortalısı aracın da karıştığı trafik kazasında davacının yaralanarak zarar gördüğü, zararın TBK’nun 49. ve 54. maddeleri uyarınca tazmininin gerektiği, davacının maluliyet durumunun usulüne uygun bulunan raporla belirlendiği, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından da tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hükme esas alınan raporla belirlendiği, davacının bilirkişi raporuna göre 22/11/2021 tarihli dilekçesi ile talebini artırdığı anlaşılmıştır. Davacının kalıcı maluliyet bulunmadığından bu yöndeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan gerekçelerle, davalı sigortanın ZMMS poliçesi kapsamında işletenle birlikte poliçe limitlerinde zarardan sorumlu olduğu ve davacının davasının bu hali ile kısmen sübut bulduğu anlaşılmakla maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminata ilişkin talebin değerlendirilmesinde ise, TBK’nun 56. maddesi gözetildiğinde davaya konu kazanın davacının manevi acı ve ızdırap duymasına neden olduğu, bu hali ile davacının manevi tazminat talebinin yerinde olduğu, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirebilecek ve var olan durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktarının her olayın şartlarına göre değerlendirilmesinin gerekeceği; davacının yaralanmasının niteliği, olay tarihi, oluş biçimi, olayın özellikleri, ekonomik ve sosyal olgular ile olaydaki kusur durumu, davacının belediye otobüsünde seyahat halinde iken aracın takla atarak davacının yaralanmasına sebep olduğu ve bunun davacı üzerinde yaratması muhtemel travma dikkate alındığında davacının manevi tazminat talebinin kısmen yerinde olduğu, ancak davalı sigortanın poliçesinde manevi tazminata ilişkin kloz bulunmadığından bu davalı yönünden manevi tazminat talep edilemeyeceği, ancak davalı … yönünden davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü gerekeceği kanaati ile açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın kısmen kabulüne,
1-Maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile, 1.564,76 TL geçici maluliyet tazminatının davalı sigorta yönünden 02/02/2016 temerrüt tarihinden işleyecek reeskont faizi ile, davalı … yönünden 20/06/2015 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davalı sigorta aleyhine açılan davanın manevi tazminat klozu bulunmadığından reddine, 10.000,00 TL manevi tazminatın 20/06/2015 kaza tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Maddi tazminata ilişkin alınması gereken 106,89 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 19,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 87,89 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Manevi tazminata ilişkin alınması gereken 681,30 TL karar ve ilam harcın davalı …’dan alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Maddi tazminata ilişkin davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.564,76 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Maddi tazminata ilişkin davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.564,76 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davalı sigorta kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan ve Uyap sisteminde kayıtlı 2.363,40 TL, ATK masrafı 820,00 TL olmak üzere toplam 3.183,40 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 570,21 TL ile davacı tarafça yatırılan 19,00 TL harcın davalılardan alınarak davacılara VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde iadesine,
Dair; duruşmada hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı, davalı sigorta vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021