Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/297 E. 2022/249 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/297
KARAR NO : 2022/249

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2014
KARAR TARİHİ : 04/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Dubai menşeili … grubuna dahil olduğunu, yabancı sermaye ile çimento fabrikası yatırımı gerçekleştirdiğini, 21.05.2009 tarihinde de Kütahya Tavşanlı Çimento Üretim tesisinin inşasına ön hazırlık oluşturması için sahada hafriyat, tesviye ve düzleştirme işlerini yerine getirmesi için davalı ile sözleşme yaptığını, davalının bu sözleşmeden kaynaklanan 233.776,77 TL alacağı olduğundan bahisle müvekkili aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında ödeme emri gönderdiğini, müvekkilinin takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin itirazı üzerine uzunca bir süre hiçbir işlem yapılmadığını, bilahare davalının takip dosyasında yenileme talep ettiğini, bunun üzerine müvekkiline yenileme emri gönderildiğini, yenileme emri tebliği üzerine daha önce takibe itiraz edildiği, itiraz ile takibin durmuş ve düşmüş olması gerektiği belirtilerek bu yönde karar verilmesi isteği ile takip dairesine müracaat edildi ise de, takip dairesinin; kısmi itirazda itiraz edilen kısmın açıkça gösterilmemiş olması nedeniyle itirazın geçersiz olduğuna karar verdiğini, Ankara …İcra Mahkemesi’nin de … E. sayılı dosyada şikayetin reddine karar verdiğini, bu nedenle menfi tesbit davası açmalarının gerektiğini, menfi tesbit davası açmakta hukuki yararları bulunduğunu, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, takip tarihinde davalının müvekkilinden alacağının 207.756,77 TL olduğunu, onun da müvekkilince yapılan ödemelerle sona ermiş olduğunu, kesin kabul işleminin yapılmış olmadığını, SGK’dan borcu yoktur yazısı getirmediğini, müvekkili şirkete karşı taahhütlerinin devam etmekte olduğunu, devam eden taahhütlerine karşılık olarak tutulduğunu, Ankara …İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasından gelen birinci haciz ihbarnamesinde … … isimli kişiye olan 435.053,03 TL borcunun talep edildiğini belirterek müvekkilinin Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında davalıya borçlu bulunmadığının tesbiti ile % 20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini ve takibin durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili; davacı yanın takip tarihinde 207.756,77 TL borçlu bulunduklarını kabul etmekte olduğunu, bunun ödeme ile sona erdiğini iddia ettiğini, bu durumda davacının İİK’nun 71. maddesi uyarınca itfa nedeniyle takibin geri bırakılmasını talep etmesi gerektiğini, menfi tesbit davasının reddi gerektiğini, davacı şirketin müvekkili şirket adına SGK ve üçüncü kişilere yapmış olduğu ödemelerin icra dosyası ile kesinleşmiş borca mahsuben yapılmış olmadığını, müvekkili şirketin başka alacakları da bulunduğunu, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında müvekkilinin tesbit edilen 10.757.000 TL alacağının taleple bağlı kalınarak 100.000,00 TL’nın tahsiline karar verildiğini, yapıldığı bildirilen ödemelerin icra dosyasına mahsuben yapıldığı iddiasının müvekkilinin talebi ve kabulünde olmadığını, bir an için takipten sonra yapılan ödemelerin takip konusu borca ilişkin olduğu kabul edilse bile bunun öncelikle fer’ilerden düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuş, % 40 tazminat talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava; davalı yüklenici tarafından davacı iş sahibi aleyhine işbedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle davacı işsahibinin borçlu bulunmadığının tesbiti isteğine ilişkindir.
Mahkememizce daha önce davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen 06/02/2017 tarih ve 2014/1114 E, 2017/62 K sayılı ilamın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesini 27. Hukuk Dairesinin ….K, sayılı ilamında belirtilen; “…davalı …AŞ tarafından davacı aleyhinde İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı ve bu dava ile birleşen dava dosyalarında, eldeki dava dosyasına konu olan aynı sözleşmeye dayalı olarak ve yine eldeki davaya konu alacak mahsup edilmek suretiyle işbedeli alacağının talep edildiği, mahkemece verilen kararın temyiz edildiği ve Yargıtay 15. H.D.’nin …Karar sayılı ilamı ile bozulduğu ve halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, anılan dava dosyasının getirtilerek, eldeki davayı etkileyip etkilemeyeceği veya aralarında bağlantı bulunup bulunmadığı incelenip değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından…” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek, dosya mahkememize gönderilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı ve bu dava ile birleşen dava dosyalarının akıbeti beklenmiş, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar Yargıtay 15.HD tarafından bozulmuş, ikinci bozma üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında verilen yeni kararda Yargıtay 15.HD tarafından bozulmuş, üçüncü bozma üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Karar sayılı ilamında asıl ve birleşen davanın reddine karar vermiştir.
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte olan dava ile mahkememizde görülmekte olan davanın tarafları ve konusu aynı olmakla birlikte alacaklar kalemleri aynı değildir. Davanın ilk açıldığı (kapatılan) İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nde (… esas) davacı talebinde “…Taraflar arasında 21.05.2009 tarihinde imzalanmış Sözleşme gereği; Müvekkilinin; ….Dolgu ve Sıkıştırma İşlemleri olmak üzere, toplam, 17.418.382 TL tutarında iş yaptığını, ancak, bunun 3.066.426 TL’ sını Faturalandırabildiğini … buna karşılık, davalı-taraf’ tan ise sadece 2.845.649 TL ödeme aldığını; bakiye 220.000 TL için, İcra takibine geçtiğini … ayrıca, davalı’ dan, 14.352.956 TL Alacağı bulunduğu halde, davalı’ nın; ödemelerini, yapmaktan kaçındığını… şimdilik 100.000 TL’ nin kendilerine ödenmesini karar verilmesini talep ve dava ettiği, davacının eser sözleşmesinden kaynaklı faturalandırdığı 3.066.426 TL alacaklar içinden 2.845.649 TL ödeme aldığı (3.066.426 TL- 2.845.649 TL= kalan 220.777,00-TL alacak için ise Ankara …İcra Müdürlüğünün (eski … Esas) … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, ilamsız icra takibine usulüne uygun itiraz etmediğinden takibin kesinleşmesi üzerine ise davacı borçlu tarafından iş bu menfi tespit davasını açtığı anlaşılmaktadır.
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen asıl ve birleşen davalarda ise; davacı yüklenicinin Kütahya Tavşanlıda, Tavşanlı Çimento Fabrikası Binası inşaatı Sahasında; Tesviye, Temel Kazısı, Taşıma, Dolgu ve Sıkıştırma İşlemlerine ilişkin bakiye alacağının olup olmadığı varsa miktarının ne kadar olduğu hususunda yargılama yapılmış ve nihayetinde İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesince en son …. Kararı ile asıl ve birleşen davanın reddine karar vermiştir. Karar halen kesinleşmemiştir. İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan dava ile mahkememiz dosyasında bağlantı var ise de, alacak kalemlerinin farklı olması, davacının borcun varlığının bir kısmını icra dosyasına yaptığı itiraz dilekçesi ile “zımni olarak kabul etmesi” değerlendirildiğinde bu davanın eldeki davayı etkilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Davacı yan delil olarak; yanlar arasında düzenlenmiş bulunan sözleşmeye, ödeme emrine, müvekkilinin 18.05.2010 tarihli itiraz dilekçesine, müvekkilince davalı adına yapılan ödemeleri tevsik eden belgelere,yenileme emrine, Ankara …İcra Mahkemesi’nin de … E. sayılı dosyasında verilen karara, Yargıtay 19. HD’nin 17.05.2014 tarihli … K. sayılı kararına, müvekkilince davalıya ödemelere ilişkin olarak gönderilen yazılara, müvekkilince davalı adına SGK’ya yapılan ödemeleri tevsik eden belgelere, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin kararlarına, ticari defterlere, tanık ve bilirkişi delillerine dayanmıştır.
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına ilişkin gerekçeli karar örneği evrak arasına getirtilmiş, bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Yanlar arasında akdi ilişki bulunduğu ve davalının davacı aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında alacakları için icra takibi başlattığı, bilahare davalının takip dosyasında yenileme talep ettiği, bunun üzerine davacıya yenileme emri gönderildiği, davacının itiraz ettiği, takip dairesinin; kısmi itirazda itiraz edilen kısmın açıkça gösterilmemiş olması nedeniyle itirazın geçersiz olduğuna karar verdiği, Ankara …İcra Mahkemesi’nin de … E. sayılı dosyada şikayetin reddine karar verdiği, bunun üzerie eldeki menfi tesbit davasının açıldığı, davacı yanın takip tarihi itibariyle davalının alacağının 207.756,77 TL olduğunu kabul etmekte olduğu hususlarında bir ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın; davacının İİK’nun 71. maddesi uyarınca itfa nedeniyle takibin geri bırakılmasını talep etmesi suretiyle sonuca ulaşmasının mümkün olup olmadığı, menfi tesbit davası açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı, sözkonusu borcun davacı tarafından yapılan ödemelerle sona ermiş olup olmadığı, davacının davalı hesabına üçüncü kişilere (SGK alacakları ve işçi alacakları) yaptığı ödemelerle bu borcun sona erip ermediği, bahse konu ödemelerin bu borca mahsup edilip edilemeyeceği, kesin kabul işleminin yapılmış olmaması, SGK’dan borcu yoktur yazısının getirilmemesi nedeniyle devam eden taahhütler için davalı alacağının karşılık olarak tutulup tutulamayacağı, Ankara …İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasından gelen birinci haciz ihbarnamesinde … … isimli kişiye olan 435.053,03 TL borcunun talep edilmesinin davalı alacağına etkisinin ne şekilde olacağı, davalı şirketin davacıdan başka alacakları bulunup bulunmadığı, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında davalının tesbit edilen 10.757.000 TL alacağının taleple bağlı kalınarak 100.000,00 TL’nın tahsiline karar verilmesinin yanlar arasındaki alacak borç ilişkisine etkisinin ne şekilde olacağı, takipten sonra yapılan ödemelerin takip konusu borca ilişkin olduğu kabul edildiğinde ödemenin öncelikle fer’ilerden düşülmesinin gerekmesi nedeniyle alacak borç ilişkisinin ne şekilde oluşacağı hususlarının tesbitine ilişkin bulunduğu belirlenmiştir.
Davanın; takipten sonra başlatılan icra takibine ilişkin bulunması nedeniyle ilk önce ihtiyati tedbir isteği reddedilmiş, bilahare vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesi yolunda ihtiyati tedbir talep edilmesi üzerine vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmesi üzerine ise ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili cevaba cevabında; müvekkilinin davalı nam ve hesabına üçüncü kişilere yaptığı ödemelerden kaynaklanan alacağı ile davalının müvekkilinden olan 207.756,77 TL alacağını BK.139 vd hükümleri uyarınca takas ettiğini, takas beyanının karşı tarafın kabulüne bağlı bulunmadığını, ayrıca davalının müvekkilinden İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına konu alacağının bulunuduğu savunulmakta ise de; bahsi geçen mahkeme kararının müvekkilince temyiz edildiğini, tehir-i icra kararı alındığını, huzurdaki davanın konusunun Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile başlatılan ve bilahare … numarasını alan alacakla ilgili bulunduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda; davacının itiraz olarak nitelendirdiği 18.05.2010 tarihli beyanının itiraz niteliğinde olmayıp, bilgilendirme niteliğinde olduğunu, nitekim; icra müdürlüğü ve icra mahkemesinin bu beyanla ilgili olarak, kısmi itiraz eden borçlunun borcun hangi kısmına itiraz ettiğini açıkça göstermemesi nedeniyle itirazın yapılmamış sayılmasına karar verdiğini, İİK’nun 71/1maddesi hükmünün takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edilmesi halinde icra mahkemesinden takibin iptalinin istenebileceğine yer vermekte ise de, bu hükmün borçluya bir alternatif sunmakta olduğunu, icra mahkemesinin bu hususta vereceği kararın kesin hüküm teşkil etmeyeceği de gözetildiğinde borçlunun maddi anlamda kesin hüküm elde edebilmek için manfi tesbit talep etmesinde hukuki yararı bulunduğunu, borcun 207.756,77 TL’lık kısmının ikrar nedeniyle tartışma konusu olmaktan çıktığını, geri kalan 26.200,00 TL alacağın varlığını davalı alacaklının ispatlaması gerektiğini, buna dair belge bulunmadığını, davacının ifa ettiği bedeller BK.m102/1 uyarınca ilk icra takibi yapılan borca karşılık yapılmış sayılacağından Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına karşılık yapılmış sayılması gerektiğini, bu ifalar değerlendirildiğinde davalı alacaklının takibe devam etmesi gereken miktarın 93.819,18 TL olduğunu, 125.479,63 TL için davacının borçlu bulunmadığı kabul edilerek borçlu lehine, 93.819,18 TL üzerinden de davalı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Bilirkişi rapor ve ek raporu delil durumuna uygun, gerekçeli ve tatminkar bulunmuş, mahkememizce de; davacının itiraz olarak nitelendirdiği 18.05.2010 tarihli beyanının itiraz niteliğinde olmadığı, bilgilendirme niteliğinde olduğu, İİK’nun 71/1maddesi hükmünün borçluya bir alternatif sunmakta olduğu, icra mahkemesinin bu hususta vereceği kararın kesin hüküm teşkil etmeyeceği, borçlunun maddi anlamda kesin hüküm elde edebilmek için menfi tesbit talep etmesinde hukuki yararı bulunduğu, borcun 207.756,77 TL’lık kısmının ikrar nedeniyle tartışma konusu olmaktan çıktığı, geri kalan 26.200,00 TL alacağın varlığını davalı alacaklının ispatlaması gerektiği, bunu usulünce ispat edemediği, davacının ifa ettiği bedeller BK.m102/1 uyarınca ilk icra takibi yapılan borca karşılık yapılmış sayılacağından Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına karşılık yapılmış sayılması gerektiği, bu ifalar değerlendirildiğinde davalı alacaklının takibe devam etmesi gereken miktarın 93.819,18 TL olduğu, 125.479,63 TL için davacının borçlu bulunmadığı kabul edilerek aşağıda gösterildiği şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın kısmen kabulüne; Ankara …İcra Müdürlüğünün … E (eski …) sayılı dosyasında davacının davalıya 125.479,63 TL için borçlu bulunmadığının tespitine, 25.095,92 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, 18.763,83 TL tazminatın da davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 8.571,51 TL harçtan peşin alınan 3.992,35 TL harcın mahsubu ile eksik 4.579,16 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 15.870,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 14.238,23 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Davacı tarafından peşin yatırılan 4.017,55 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen ve aşağıda dökümü yapılan 1.867,90 -TL yargılama giderlerinin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 989,98 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04.04.2022

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Dosya 0,60 TL
Vekalet Harcı 3,80 TL
Tebligat ve müzekkere 263,50 TL
Bilirkişi Ücreti 1.600,00 TL
TOPLAM 1.867,90 TL