Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/264 E. 2021/317 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/264
KARAR NO : 2021/317

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/05/2019
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
K. YAZIM TARİHİ : 05/05/2021

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında 05/03/2018 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince sözleşmede nitelikleri belirtilen 7 adet kamyonun davalıya devrine karşılık 766.183,08 TL’nin 24 ay taksitle, ilk 23 taksidi aylık 31.925,00 TL ve son taksidi 31.908,08 TL olmak üzere ödenmesinin davalı tarafından taahhüt edildiğini, sözleşmenin 2.maddesi gereğince 7 adet kamyonun devrinin davalı tarafa yapıldığını, davalının ilk 4 ayın ödemesi olan 127.700,00 TL’yi yaptıktan sonra herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı tarafa …Noterliğinin 23/10/2018 tarih ve …yev.no lu ihtarnamesinin gönderilerek 10/08/2018-10/10/2018 tarihleri arasında ödenmesi gereken 3 aylık taksit tutarı olan 95.775,00 TL’nin ödenmesinin talep edildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, sonrasında …Noterliğinin 14/01/2018 tarih ve … yev.no lu ihtarnamesinin gönderilerek muaccel hale gelen taksit tutarı da eklenerek toplam 127.700,00 TL’nin ödenmesinin talep edildiğini, ancak yine herhangi bir ödeme yapılmadığını, davadan önce arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını belirterek toplam 351.175,00 TL’nin, 127.700,00 TL’si için davalının temerrüde düştüğü 21/11/2018 tarihinden, bakiye 223.475,00 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davaya konu araç bedellerinin davalı tarafından ödendiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye rağmen aslında devir bedelinin alınmayacağının davacı tarafından taahhüt edildiğini, bu nedenle davacının haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, davacının araçlar üzerinde gerçek bir mülkiyet hakkı da olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
ÖN İNCELEME: Mahkememizde yapılan ön inceleme duruşmasında yargı hakkı, görev ve yetki hususları, dava ve taraf ehliyetleri, dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, bu yönlerde bir iddia ve itirazda bulunulmadığı gibi Mahkememizin de görevli ve yetkili olduğu ve dava şartlarının tamam olduğu anlaşılmış; tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilmiş; taraflar sulhe ve arabuluculuğa teşvik edilmiş, ön inceleme duruşmasında hazır bulunan davacı vekili sulh olmalarının mümkün olmadığını, yeniden arabuluculuğa başvurmak istemediklerini belirtmiştir.
DELİLLER: Taraf delilleri toplanmış, davacı vekili tarafından 05/03/2018 tarihli alacak sözleşmesi, tebliğ şerhli ihtarnameler ibraz edilmiş, araçların trafik tescil kayıtları getirtilmiştir.
Mahkememizce yazılan talimat üzerine, talimat mahkemesince davalı firma adına ticari defter kayıt ve belgelerini ibraz etmesi hususunda ihtaratlı davetiye çıkartılmış, tebliğden itibaren verilen 2 haftalık kesin süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmesi, aksi halde karşı tarafın defter ve belgelerinin içeriğinin mahkememizce kabul edilebileceği yönünde ihtarat yapılmış, ancak usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı firma ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
Mahkememizce davacı şirketin ticari defter, kayıt ve belgelerinde talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yapılmış, SMMM bilirkişi düzenlediği raporunda sonuç olarak; Davacı şirketin ticari defterlerinin e-defter olarak tutulduğu ve açılış-kapanış onaylarının yapıldığı, yapılan kısmi ödemeden sonra davacının ticari defter kayıtlarına göre sözleşmeye dayalı bakiye 351.175,00 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davalının cevap dilekçesi ile açıkça yemin deliline dayanması nedeniyle yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davalı vekili tarafından yemin metni sunulmuş ve davacı şirket yetkilisi duruşmada hazır bulunarak teklif edilen yemini eda etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, taraflar arasındaki araç devrine ilişkin sözleşmeden kaynaklanan ticari ilişkiye dayalı alacak davasıdır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, sözleşme, ihtarnameler, bilirkişi raporu, yemin ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Davacı şirket ile davalı şirket arasında 05/03/2018 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşme gereğince sözleşmede nitelikleri belirtilen 7 adet kamyonun davalıya devrine karşılık 766.183,08 TL’nin 24 ay taksitle, ilk 23 taksidi aylık 31.925,00 TL ve son taksidi 31.908,08 TL olmak üzere ödenmesinin davalı tarafından taahhüt edildiği, sözleşmenin 2.maddesi gereğince 7 adet kamyonun devrinin davalı tarafa yapıldığı, davalının ilk 4 ayın ödemesi olan 127.700,00 TL’yi yaptıktan sonra herhangi bir ödeme yapmadığından davacı şirketin davalı tarafa Beyoğlu 15.Noterliğinin 23/10/2018 tarih ve 10529 yev.no lu ihtarnamesinin gönderilerek 10/08/2018-10/10/2018 tarihleri arasında ödenmesi gereken 3 aylık taksit tutarı olan 95.775,00 TL’nin ödenmesinin talep edildiği, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığından bilahare davacı tarafından davalı tarafa Beyoğlu 15.Noterliğinin 14/01/2018 tarih ve 11403 yev.no lu ihtarnamesinin gönderilerek muaccel hale gelen taksit tutarı da eklenerek toplam 127.700,00 TL’nin ödenmesinin talep edildiği, sonrasında da ödeme yapılmaması üzerine davacının bakiye 351.175,00 TL’nin tahsiline yönelik eldeki alacak davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekili ise cevap dilekçesi ile, sözleşmeye dayalı alacağın olmadığını, ödendiğini, sözleşmenin bedelsiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında; sözleşme bulunduğu ve sözleşmeye dayalı araç devrinin davacı tarafından yapıldığı konusunda anlaşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmazlık; araç bedellerinin tamamen ödenip ödenmediği, sözleşmenin bedelsiz olup olmadığı, davacının bakiye alacağı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce alınan davacı şirket ticari defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme sonucunda düzenlenen SMMM bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olduğu görülerek hükme esas alınmıştır.
Alınan SMMM bilirkişi raporu diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce talimat yoluyla, davalı firma adına ticari defter, kayıt ve belgelerini tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde ibraz etmesi, aksi halde karşı tarafın defter ve belgelerinin içeriğinin mahkememizce kabul edilebileceği yönünde ihtaratlı davetiye çıkartılmış, ancak usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı firma ticari defterlerini ibraz etmemiş olduğundan davacı firmanın usulüne ve yasaya uygun olarak tutulmuş olan defter kayıtlarına itibar edilmiştir.
SMMM bilirkişi raporuna göre, davacı firmanın ticari defter kayıt ve belgelerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, e-defter açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, bu nedenle HMK’nun 222/2-3. maddesine göre kayıtların lehine delil teşkil ettiği, yapılan 127.700,00 TL ödemeden sonra davacının ticari defter kayıtlarına göre sözleşmeye dayalı bakiye 351.175,00 TL alacaklı olduğu, davalı vekili tarafından teklif edilen yemini davacı şirket yetkilisinin duruşmada hazır bulunarak bakiye sözleşmeye konu araç bedellerinin ödenmediğini belirtmek suretiyle eda ettiği, böylece davacının davasının sübuta erdiği kanaatine varılmakla davanın kabulü ile; 351.175,00 TL’nin(127.700,00 TL’si için Beyoğlu 15.Noterliğinin 23/10/2018 tarih ve 10529 yev.no lu ihtarnamesinin 15/11/2018 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği ve verilen 5 günlük sürenin bitim tarihi itibariyle davalının 21/11/2018 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü belirlenmekle 21/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 223.475,00 TL’si için ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte) davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın KABULÜ İLE,
351.175,00 TL’nin(127.700,00 TL’si için 21/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 223.475,00 TL’si için dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte) davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gereken 23.988,76 TL harçtan peşin alınan 5.997,20 TL harcın mahsubu ile eksik 17.991,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
6102 sayılı TTK’nun 5/A-1. maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11,14. maddesi ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince hesaplanan ve Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 6.048,00 TL harç ile davacı tarafından yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 3.608,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 33.032,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2021

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]