Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/255 E. 2021/634 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/255 Esas
KARAR NO : 2021/634

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 15/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeni ile fatura düzenlendiğini, kısmen ödeme yapıldığını, davalının bakiye borcunu ödememesi üzerine … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresinden sonra sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacıya yapılan toplam ödeme miktarının 217.830,00 TL olduğunu, 115.115,49 TL’lik faturanın kabul edilerek ödemeden düşülmesi halinde 102.714,51 TL müvekkilinin alacaklı olduğunu, alacağın likit olmadığını savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine % 20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, çeklerin ibrazına ilişkin bnka cevabi yazıları dosya arasına alınmış, taraflara ticari defterlerini sunmak üzere HMK’nun 220. ve devamı maddeleri uyarınca ihtarat yapılarak süre verilmiş, sunulan defterler incelenmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi 16/03/2020 tarihli raporunda özetle, davacının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, dava konusu fatura ile iki adet daha faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve 273.356,52 TL toplam alacağa karşılık 128.217,50 TL ödeme ile takip tarihi itibari ile 145.138,82 TL bakiye alacağının bulunduğu, davalı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı kayıtlarında 115.115,49 TL bedelli bir adet çekin kayıtlı olduğu, defter kayıtlarına göre davalının davacıya 90.115,49 TL borcu olduğu, kayıt ve belgesiz olarak bu borcun “verilen çek tediye” genel hesap kodu ile kümülatif olarak kapatıldığı, takibe konu edilen işlemiş faize ilişkin harcın tamamlanmadığı bildirilmiştir. Davalı tarafça teslim edildiği iddia edilen çeklere ilişkin itiraz edilmiş, bilirkişiden 08/09/2020 tarihli ek rapor alınmış, bilirkişi itirazda bildirilen çeklerden 102.900,00 TL bedelli kısmının davacı şirket kayıtlarında kümülatif olarak kayıtlı olduğunu, 2 adet çekin vadelerinin takip tarihinden sonrasına tekabül ettiği bildirilmiştir. Rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ihtilaf konusu değildir. Uyuşmazlık davaya konu fatura konusu malın tesliminin yapılıp yapılmadığı ve davalının ödeme savunmasının yerinde olup olmadığıdır.
Her ne kadar davalı taraf, kendilerine defter ibrazı için usulüne uygun süre verilmediğini savunmuş ise de, bu yöndeki tebligatın davalı şirket temsilcisine 24/10/2019 tarihinde bizzat yapıldığı, bilirkişiye ibraz edilen 2018 yılına ait defterleri üzerinden bilirkişinin rapor düzenlediği ve raporda ibraz edilen defterlerin 2019 yılı içinde tasdiklendiği ve hesabın kayıtsız ve belgesiz olarak kapatıldığı bildirildiği anlaşıldığından bu yöndeki itirazın yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davalı süresinde cevap vermemiş ve defterlerini ibraz etmemiş ise de, davacı tarafça düzenlenen 4 adet faturadan 115.115,49 TL bedelli olanının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ise bu fatura bedelinden fazla olmak üzere 217.830,00 TL değerinde ödeme yaptığı savunulmuştur. Ödeme yargılamanın her aşamasında borcu sona erdiren sebeplerdendir, bu nedenle ödeme iddiasının değerlendirilmesi gerekmiştir.
Kural olarak satış sözleşmesinde alıcı ve satıcı borçlarını aynı anda ifa eder. Banka cevabi yazılarından da anlaşıldığı üzere davacı yana ileri vadeli çekler teslim edilmiştir. Davalı yanın malın teslim edilmediğine ya da çeklerin avans olarak verildiğine ilişkin dosya kapsamında bir savunma ve delili bulunmamaktadır. Davacı defterleri de usulüne uygun olarak düzenlenmiş, davalıya fatura bedellerinin ödenmesi yönünde faturanın tebliği mahiyetindeki ihtarnameye süresinde cevap da verilmemiştir. Bu hali ile ödeme ile zımni ikrar oluştuğu ve davacı defterlerinde kayıtlı fatura konusu malların davalıya teslim edildiği kanaatine varılarak ödendiği tespit edilen çeklerin davacı defter kayıtlarında mevcut borçtan düşülmesi halinde davalının takip tarihi itibari ile 75.138,82 TL asıl alacak yönünden borçlu olduğu ve davalının itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Ancak davacı vekilinin işlemiş faize ilişkin harcı tamamlamadığı, davanın itirazın iptali davası mahiyetinde olması gözetilerek işlemiş faize ilişkin usulünce açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Alacak faturadan kaynaklandığından likit olduğu değerlendirilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
… dairesinin … E. Sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 75.138,82 TL asıl alacak üzerinden devamına, faize ilişkin açılmış dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, bakiye asıl alacak yönünden ödeme ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 15.027,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 5.132,73 TL harçtan peşin alınan 905,77 TL ve icra dosyasına yatırılan 387,11 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.839,85 TL harcın ve 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 10.568,05 TL, konusuz kalan kısım yönünden 567,66 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.129,10 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.292,88 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]