Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/172 E. 2022/69 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/674
KARAR NO : 2022/124

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2018
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
K.YAZIM TARİHİ : 25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirketten olan cari hesap alacağının tahsili amacıyla; Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin ticari faizi ile birlikte devamına ve tüm dosya borcunun %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hüküm olunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara … Müdürlüğü’nün … sayılı taraflar arasındaki başkaca icra dosyasına ilişkin açıklamaların bulunduğunu, mevcut davanın esasına ilişkin bakiye alacak ile ilgili herhangi bir açıklamanın bulunmadığını, sonuç kısmında ise davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
DELİLLER
A Seri 250330 nolu Fatura örneğinde sevk irsaliyesi düzenlenmediği, müşteri veya vekili bölümünde A…. isim ve imzasının olduğu görülmüştür.
Dava konusu BA bildirimleri, dış servis formları, ticari defter ve 12.09.2017 vadeli 9.440,00 TL bedelli senet örnekleri mevcuttur
Ankara … Müdürlüğünün … E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının … İş Makinaları Tamir Yed. Par. San. Tic. Ltd. Şti., borçlunun … İnş. Hafr. Nak. Tic. San. Ltd. Şti. olduğu; 33.977,93 TL alacak için 05/07/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 06/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan 05/11/2019 tarihli raporda; Tarafların ticari defterlerinin usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğunu ,05.07.2018 olan icra takip tarihi itibariyle; Davacı şirket kayıtlarında davalı şirketten 33.977,93.-TL tutarında alacaklı olduğunu, davalı şirket kayıtlarında davacı şirkete 1.254,97.-TL tutarında borçlu olduğu tespit edilmiş ise de, davalı şirketin dava dışı …. Ltd.Şti. firmasına yapmış olduğu 10.02.2016 tarih 4771 evrak numaralı 14.775,00.-TL bedelli senet ödemesinin davacı şirketin cari hesap bakiyesinden sehven mahsup edilmiş şekilde kayıtlı olduğunu, bu tutarında davacı şirkete olan bakiye borç miktarına eklenmesi halinde davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete 16.030,97.-TL borçlu olacağını, dosya kapsamında yer alan davalı şirketiri 2017 yılı Eylül ve Ekim dönemleri BA Bildirimlerinde kayıtlı olan faturaların her iki yana ait ticari defterlerde kayıtlı olduğunu, ticari defterlerdeki çekişme konusu faturaların dönemi olan Haziran 2018 dönemine ilişkin davalı şirketin BA bildiriminin dosya kapsamında yer almadığını, Tarafların ticari defterlerinde yer alan kayıt uyuşmazlıkları tespitler bölümünde ayrıntılı olarak belirtildiğini, davacı yarı tarafından davalı şirket kayıtlarında yer almayan 21.06.2018 tarihli 250330 nolu 2.301,00.-TL ve 250331-32 nolu 10.717,94 -TL bedelli faturalar veya içeriği ürün ve hizmetlerin teslim veya ifasına ilişkin dosya kapsamına tevsik edici belge sunulmamış olduğunu, avalı yanın ticari defter ve kayıtlarında ödenmiş şekilde kayıtlı olan 30.12.2017 vadeli 9.440,00.-TL bedelli senedin davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında icra takip tarihi sonrası olan 26.10.2018 tarihinde 5.940,00.-TL’lik kısmının banka havalesi tahsilatı ile kısmen tahsil edilebildiğini bildirmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 04/02/2021tarihli ek raporda: Davalı şirketin 2015 yılı ticari defterlerini bu defa da incelemeye sunamaması, davalı şirketin Haziran/2018 dönemine ilişkin BA bildirimlerinin dosya kapsamında mevcut olmaması ve davalı şirket vekili tarafından sunulan 2.500,00.-TL tutarlı ödemenin davacı şirket kayıtlarında mevcut olması sebepleriyle dosya kapsamında ve yerinde yapılan incelemelerde mali açıdan değişikliğe sebebiyet verecek bilgi ve belge bulunmadığını; davacı yan tarafından davalı şirket kayıtlarında yer almayan 21.06.2018 tarihli 250330 nolu 2.301,00.-TL ve 250331-32 nolu 10.717,94.-TL bedelli faturalar ve içeriği ürün ve hizmetlerin teslim veya ifasına ilişkin sunulan iş emri başlıklı belgelerin faturalar içeriğine ilişkin olup olmadığı ve rayiç değer uygunluğu üzerinde teknik yönden yapılan incelemeler neticesinde; 06.01.2017 tarihli Dış Servis Formunda, yapıldığı belirtilen tamirat işlerinin, 21.06.2018 Tarihli A Seri 250330 nolu fatura da yer alan; toplam 13 saat işçilik bedelinin, KDV Dahil 2.301,00.-TL olduğunu, bu hizmetin, Ankara- Alanya- Yeniköy Barajına gidilerek PC 450LC-7EO/65 ve PC 450LC-7EO/ 75092 tipi ve seri no ile belirtilen iş makinelerine verilen işçilik servis bedeli olduğunu, 21.06.2018 Tarihli A Seri 250331-332 No lu Fatura da yer alan yedek parçalardan; Krank Keçesi ve Sensör değişiminin yapıldığını, parça değişim bedelinin ise KDV Dahil 1.705,10 .-TL olduğunu, 06.01.2017 tarihli Dış Servis Formunda yer alan ve 21.06.2018 Tarihli A Seri 250330-331-332 No lu faturalarda yer alan kalemlerden birbiri ile uyuşan servis işçilikleri ve yedek parçaların, servis hizmetinin verildiği tarihlerdeki rayiç bedellerine uygun olduğunu, servis hizmet bedeli ve yedek parça bedelinin KDV Dahil toplamının ise; 4.006,10.-TL olacağını bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyetinden alınan 27/04/2021 tarihli 2.ek raporda:Davacı yanın incelenmesi talep edilen 2 adet faturadan ötürü alacak miktarı iki ihtimalli olarak değerlendirildiğini, 1.İhtimal; 05/02/2021 tarihli 1. Ek raporda, bilirkişi olarak, İş Emirlerinin Teknik Açıdan İncelenerek Faturalar İle Karşılaştırıldığında;,Parça değişim bedelinin ise KDV Dahil 1.705,1 .-TL olacağı,nı, Ankara- Alanya- Yeniköy Barajı, iki kişilik servis bedelinin ise;13 saat x 150,00.-TL= 1.950,00.-TL x %18 = 2.301,00.-TL olacağını, KDV Dahil toplam servis hizmet bedelinin ise; 4.006,10.-TL olacağını, 2.İhtimal; “Genel Kontrol ve Bakım” yapılır iken faturalarda yer alan yedek parça ve işçiliklerin tamamının yapılmış olduğu değerlendirilerek, 2 adet faturadan ötürü talep edilebilecek alacak miktarının faturalar üzerinde yazılı ve ticari defterlerde kayıtlı olduğu şekilde toplam 13.019,94.-TL olacağını, davalı yan tarafından icra takip tarihi sonrası (Davacı kayıtlarında takip tarihi sonrası olan 26.10.2018 tarihinde 5.940,00.-TL gelen havale tahsilatı kaydı bulunmaktadır) yapıldığı iddia edilen ancak belgesi sunulmadığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay 19. HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, …. karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih… Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Somut olayda; Dosya içerisinde toplanan deliller, BA bildirimleri, dış servis formları, ticari defterler, 12.09.2017 vadeli 9.440,00 TL bedelli senet örnekleri icra dosyası, fatura örnekleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, Ankara … Müdürlüğünün … E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının … İş Makinaları Tamir Yed. Par. San. Tic. Ltd. Şti., borçlunun … İnş. Hafr. Nak. Tic. San. Ltd. Şti. olduğu; 33.977,93 TL alacak için 05/07/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 06/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu, davanın yasal sürede açıldığı, tarafların ticari defterlerinin usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalı şirketin dava dışı … Ltd.Şti. firmasına yapmış olduğu 10.02.2016 tarih 4771 evrak numaralı 14.775,00.-TL bedelli senet ödemesinin davacı şirketin cari hesap bakiyesinden sehven mahsup edilmiş şekilde kayıtlı olduğu, davacı şirket kayıtlarında her ne kadar 10.04.2018 tarihinde 1630 nolu makbuz ile 9.440 TL bedelli senet iadesi gerçekleştiği şeklinde kayıt olduğu ancak bu kayıt ile mükerrer senet giriş kaydı şeklinde bir işlem bulunmadığı, senedin bir bütün olarak tahsil edilememiş olması nedeniyle ters kayıt yapılarak parça parça yapılan tahsilatların davalı şirketin borç miktarından mahsup edildiği, dosya kapsamında yer alan davalı şirketin 2017 yılı Eylül ve Ekim dönemleri BA Bildirimlerinde kayıtlı olan faturaların her iki yana ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu, ticari defterlerdeki çekişme konusu faturaların dönemi olan Haziran 2018 dönemine ilişkin davalı şirketin BA bildiriminin dosya kapsamında yer almadığı, davacı yarı tarafından davalı şirket kayıtlarında yer almayan 21.06.2018 tarihli 250330 nolu 2.301,00.-TL ve 250331-32 nolu 10.717,94 -TL bedelli faturalar veya içeriği ürün ve hizmetlerin teslim veya ifasına ilişkin dosya kapsamına belge sunulmadığı, “Genel Kontrol ve Bakım” yapılır iken faturalarda yer alan yedek parça ve işçiliklerin tamamının yapılmış olduğu değerlendirilerek, 2 adet fatura nedeniyle talep edilebilecek alacak miktarının faturalar üzerinde yazılı ve ticari defterlerde kayıtlı olduğu şekilde toplam 13.019,94.-TL olduğu, davalının Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın 13.019,94 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, asıl alacağın %20’si oranında olan 2.603,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle;
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın 13.019,94 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si oranında olan 2.603,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Alınması gereken 889,39 TL harçtan peşin alınan 580,26 TL’nin mahsubu ile eksik 309,13 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan 580,78 TL peşin ve 35,90 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden Hesaplanan ve takdir olanan 5.100,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti:750,00 TL, Tebligat ve Müzekkere gideri: 655,80 TL ve Vekalet Harcı:5,20 TL toplam 1.411,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 536,18 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/02/2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]