Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/170 E. 2023/549 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/170 Esas – 2023/549
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/170
KARAR NO : 2023/549

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/04/2019
KARAR TARİHİ : 10/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04.07.2017 tarihinde, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … aracın yaya konumunda …’a çarpması ile meydana gelen trafik kazası sonucunda, 04.07.2017 tarihinde müteveffanın hayatını kaybettiğini, davacı …’ün müteveffanın eşi olduğu belirtilerek, davacı lehine 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılamanın devamı sırasında davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu 25.05.2023 havale tarihli dilekçesi ile davacı için talep edilen 1.000,00-TL’nin 321.942,42-TL artırılarak toplam 322.942,42-TL maddi tazminat bedelinin (kusuruna göre talep edilmiştir) temerrüt tarihi olan 26.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin bu davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile teminat altına alındığı, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın … gönderilmesi gerektiği, sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun usulen ispat edilmesi gerektiği, mütevefanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi takdirde asgari ücret olarak alınması gerektiği, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiği TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz kullanılması gerektiği, Davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmadığı, temerrüt tarihi dava tarihi olarak alınması gerektiğini beyanla davanın esastan ve usulden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların göstermiş oldukları delilleri toplanılmış; Arabuluculuk tutanağı, Nüfus kayıt örneği, mirasçılık belgesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacılara kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin …yazı cevabı, vefat edene ait …. Hizmet Sözleşmesi, trafik kazası tespit tutanağı örneği, Hasar dosyası örneği, Sigorta Poliçe örneği, … , sayılı dosyası,… sayılı kararı, mahkememiz tarafından … Dairesinden alınan kusur, aktüerya bilirkişilerinden alınan hesap bilirkişi raporları dosyamız arasına kazandırılmıştır.
… sayılı dosyası incelendiğinde; Sanık sürücü … hakkında “Taksirle Bir Kişinin Ölümüne Neden Olmak” suçundan yapılan yargılamada, “…tanıklar … ve …’ın tutarsız ifadeleri, yaya geçidinde kazanın meydana gelmesi, kazadan sonra müteveffanın ışık butonuna basarak beklediğine ilişkin ifadesi ve bu ifadeyi doğrulayan … ifadesi karşısında sanık …’nin olay günü kırmızı ışıkta geçtiği ve yaya geçidinde bulunan maktul …’a çarparak ölümüne sebebiyet verdiği sonuç ve kanaatine varıldığından, … Dairesi’nin 08/03/2019 tarihli raporunda birinci durum kabul edilerek asli kusurlu bulunan sanığın TCK’nın 85/1.maddesi uyarınca cezalandırılması yoluna gidilmiş, sanığın bilerek ve öngörmek suretiyle kırmızı ışıkta geçtiği sabit olmadığından bilinçli taksir hükümleri uygulanmamış,… Sanık …’nin üzerine atılı ve işlediği sabit olan taksirle bir kişinin ölümüne sebep olma suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 85/1.maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, sanığın taksire dayalı kusur durumu dikkate alınarak takdiren ve teşdiden 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
karar verildiği, kararın istinaf edilmekle …. Dairesine gönderildiği anlaşıldı.
…. sayılı dosyası incelendiğinde; “…sanığın, yönetimindeki otomobil ile … Bulvarı’nda, bölünmüş üç şeritli yolun en sol şeridinde seyir halinde bulunduğu sırada, karşıdan karşıya geçen yaya …’a çarparak, yaralanmasına ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmesine neden olduğu, kaza ile ölüm arasında illiyet bağının bulunduğu anlaşılmıştır. Kaza tespit tutanağından, kazanın gece vakti, ışık kontrollü yaya geçidinde meydana geldiği, hız limitinin 50 km/s olduğu, yayanın ışık butonuna bastığını ve duran iki aracın önünden geçip, kırmızı ışıkta geçen aracın çarpması ile yaralandığını, sanığın da yeşil ışıkta geçtiğini belirttikleri anlaşılmıştır.
Yaya … ölmeden önce alınan 19/06/2017 tarihli beyanında; apartman görevlisi olduğunu, yolun karşısında bulunan marketten alışveriş yaptıktan sonra devamlı olarak kullandığı yaya geçidindeki ışık butonuna basarak beklediğini, yeşil ışık yanınca karşıya geçmeye başladığını, duran iki aracı geçtikten sonra bir aracın hızla gelip kendisine çarptığını belirtmiş, yayanın bu ifadesinin, tanık …’ün trafiğin durur vaziyette olduğuna dair beyanı ile doğrulandığı, diğer tanıkların soruşturma sırasında ve yargılamada alınan beyanları arasında çelişkiler bulunduğu ve yerel mahkemenin de çelişkili beyanlara itibar edilmediğini hükmün gerekçesinde açıkladığı görülmüştür.
Oluşa, dosya içeriğine, kaza tespit tutanağına, yayanın ölmeden önceki beyanına ve bu beyanı destekleyen tanık beyanına göre; ışık kontrollü yaya geçidinde, ışık butonuna basarak trafiği durduran yayanın, duran iki aracın önünden geçtikten sonra, sol şeritte seyir halinde olan ve kırmızı ışık ihlali yapan sanığa ait aracın çarpması ile yaralandığı ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiği anlaşılmışla, yerel mahkemenin oluşa ilişkin değerlendirmesinde isabetsizlik görülmemiş, ancak kırmızı ışık ihlali ile kazaya sebebiyet veren sanık hakkında bilinçli taksir hükmünün uygulanma koşulu gerçekleştiği halde, “bilerek ve öngörmek suretiyle kırmızı ışıkta geçtiği sabit olmadığından” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile TCK’nın 22/3 maddesi ile cezada artırım yapılmaması ve bilinçli taksirle yaya geçidinde sebebiyet verdiği kaza sonucu asli kusurlu olarak bir kişinin ölümüne neden olduğu anlaşılan sanık hakkında, hak ve nesafete uygun olarak alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi nedenleriyle hukuka aykırı olduğu belirlenen ilk derece mahkemesi hükmünün CMK’nın 280/2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, sanığın taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmasına, bilinçli taksir nedeniyle cezada artırım yapılmasına, sürücü belgesinin de takdiren iki yıl süreyle geri alınmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur….” karar tarafların temyiz etmesi ile … aşmasında olduğu halen kesinleşmediği anlaşıldı.
Tarafların Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, …nun 11/09/2019 tarih ve ..11571 sayılı raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş özetle; “…dosya tümüyle incelendiğinde; … Esas sayılı dosya evrak sureti içeriği, trafik kazası tespit tutanağı, … raporu içeriği, tüm beyanlar, mevcut veriler ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında kaza sırasında sürücü …’ye veya müteveffa yaya …’a hitaben yeşil ışık yanıp yanmadığı hususunda kesin kanaate varılamamış olup bu husus mahkemenizin takdirine bırakılarak olay iki durumda incelenmiştir. Mevcut verilere göre;
1.Olay müteveffa yayanın yayalara hitaben yanan yeşil ışıkta karşıdan karşıdan karşıya geçişi sırasında meydana gelmiş ise;
A) Sürücü … olay yerinde seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, yolu ve trafik ışıklarını kontrol etmesi, kendisine hitaben yanan kırmızı ışığı dikkate alıp durması gerekirken bu hususlara riayet etmeyip kırmızı ışıkta geçiş yaptığı sırada sevk ve idaresindeki otomobilin karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaya çarptığı olayda asli kusurludur.
B) Müteveffa yaya … yayalar için yanan yeşil ışıkta karşıdan karşıya geçmek istediği sırada sol tarafından gelen otomobilin kendisine çarptığı olayda atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.
2. Olay sürücü …’nin sevk ve idaresindeki otomobilin seyir istikametinde araçlara hitaben yanan yeşil ışıkta geçiş yaptığı sırada meydana gelmiş ise;
A) Sürücü … kendisine hitaben yeşil ışık yandığı sırada geçiş yaptığı trafik ışıklı yaya geçidi mahallinde sevk ve idaresindeki otomobilin karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaya çarptığı olayda atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.
B) Müteveffa yaya … karşıdan karşıya geçmeden önce yolu ve trafik ışıklarını kontrol etmesi, yayalar için yeşil ışık yandığı sırada geçiş yapması gerekirken bu hususlara riayet etmeyip kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçmek istediği sırada sol tarafından gelen otomobilin kendisine çarptığı olayda asli kusurludur. Yukarıdaki hususlar muvacehesinde,
1. Olay birinci durumda meydana gelmiş ise;
A) Sürücü …’nin %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu,
B) Müteveffa yaya …’ın kusursuz,
2. Olay ikinci durumda meydana gelmiş ise;
A) Sürücü …’nin kusursuz,
B)Müteveffa yaya …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirilmiştir. Asliye Ceza dosyasında alınan raporlar ile aynı mahiyette olan adli tıp raporuna itibar edilmiştir.
Davacının destekten yoksun kaldığı miktarın tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 26.01.2010 ve 26.12.2022, tarihli kök raporlar ile 07.05 2023 (ek) tarihli rapor alınmış; ek rapor usul ve yasaya uygun olduğundan hükme esas alınmıştır.
Aktüerya bilirkişisi … tarafından düzenlenen tarihli 07.05 2023 (ek) tarihli raporunda özetle; “…04.07.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle …’in hayatını kaybetmesi nedeniyle, hazırlanan raporda;
Müteveffa …’nın dava konusu olay sonucu ölmesi nedeniyle, müteveffanın eşi davacı … lehine 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği,
…. tarafından düzenlenen 11.12.2019 tarihli raporunun, yayanın yeşil ışıkta geçip geçmediğine göre iki ihtimalli olarak düzenlendiği, ilk durumda davacının murisi …’nun kusursuz olduğu, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı araç sürücüsü …’nin % 100 oranında kusurlu olduğu, ikinci durumda ise davacının murisi …’ın % 100 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı araç sürücüsü …’nin kusursuz olduğunun belirtildiği,
Davacının desteği müteveffa …’ın kusurlu olup olmadığı mahkemenin takdirinde olup, tarafımızca zarar miktarı hesaplandığı, kusur durumunun kesin olmaması nedeniyle, Mahkemece müteveffanın % 50 oranında kusurlu olduğunun kabulüne göre, davacı lehine hesaplanacak zarar miktarından % 50 oranında kusur indirimi yapılarak, takdirin mahkemeye bırakıldığı,
Müteveffanın dava konusu trafik kazasında hayatını kaybetmesi sonucunda, eşi davacı … lehine 659.066,27-TL destekten yoksun kalma zararı hesaplanmış olup, hesaplanan zarardan % 50 kusur indirimi yapıldığında, davacı … lehine 322.942,42-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı,
Davacı tarafça, davalı … sigorta şirketlerine yapılan başvurunun, 13.02.2019 tarihinde tebliğ edildiğinin kargo teslim belgesinden tespit edildiği, mahkemece temerrüd koşullarının gerçekleştiğinin kabulü halinde, tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasına gelen 26.02.2019 tarihinde davalı … sigorta şirketinin temerrüde düşeceğinin hesaplandığı,
Dava konusu kazaya karışan … plakalı araçların kullanım amaçlarının hususi-otomobil olduğunun tespit edildiği,..”…” bildirmiştir. Alınan bu son ek rapor karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Uyuşmazlık, kaza sırasında sürücü …’ye veya müteveffa yaya …’a hitaben yeşil ışık yanıp yanmadığı, dolayısıyla kusurun hangi tarafta bulunduğu noktasında toplanmaktadır.
Doktrinde genel kabul gören görüşe ve … uygulamasına göre, işletenlerden hangisinin kusurlu olduğu kesin olarak tespit edilemiyorsa, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, zararın işletme tehlikeleri doğrultusunda, tehlikeler eşit varsayıldığından zarar ilke olarak yarı yarıya paylaştırılır. (Emsal nitelikte … , … , Hukuk Genel Kurulu 04.04.2007 gün ve … , sayılı ilamları )

Toplanan delillere göre; 18/06/2017 günü saat …. sıralarında … Bulvarı üzerinde … Kavşağı istikametine sol şeritte seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin ön tampon, kaput ve cam kısmının … Lojmanları karşısında bulunan butonlu yaya geçidi üzerinde gidiş istikametine göre yolun sağından soluna karşıdan karşıya geçmek isteyen müteveffa yaya …’a çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiği, davalı sigortanın ZMMS sigortacısı olduğu, aracın karıştığı trafik kazasında davacının eşi …’ın vefat ettiği, mirasçı eşin destekten yoksun kaldığı iddiası ile eldeki davayı açtığı, yukarıda açıklandığı üzere hükme esas alınan adli tıp kusur raporu ile tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının terditli olarak belirlendiği, ceza yargılamasında ilk derece mahkemesinde ve bölge adliye mahkemesinde yapılan yargılmada; dava dışı sürücü …’nin bilinçli taksirle kırmızı ışık ihlali yaparak, yaya geçidinde sebebiyet verdiği kaza sonucu asli kusurlu olarak bir kişinin ölümüne neden olduğundan mahkumiyetine karar verildiği, ancak kararın temyiz edilmekle halen kesinleşmediği, doktrinde kabul edilen görüşe göre, işletenlerden hangisinin kusurlu olduğu kesin olarak tespit edilemiyorsa, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, zararın işletene tehlikeleri doğrultusunda tehlikeler eşit varsayıldığından zarar ilke olarak yarı yarıya paylaştırılması gerektiğinin kabul edildiği, davacı vekilininde 25/05/2023 tarihli talep artırım dilekçesinde davacının desteği müteveffa …’ın % 50 oranında kusurlu olma ihtimaline göre talebini artırdığı, davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesi için aktüer bilirkişiden alınan rapora göre de, davacının desteği müteveffa …’ın % 50 oranında kusurlu olduğunun kabulüne göre, davacı lehine hesaplanacak zarar miktarından % 50 oranında kusur indirimi yapılarak Müteveffanın dava konusu trafik kazasında hayatını kaybetmesi sonucunda, eşi davacı … lehine 659.066,27-TL destekten yoksun kalma zararı hesaplanmış olup, hesaplanan zarardan % 50 kusur indirimi yapıldığında, davacı … lehine 322.942,42-TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, davacının murisin eşi olup desteğin ölümünden kaynaklı desteğini kaybettiği, davanın sübut bulduğu, davacı vekilinin bilirkişi raporuna göre talebini artırdığı gözetildiğinde destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davacının davanın açılmasından önce davalı sigortanın temerrüte düştüğü tarihi olan 26/02/2019 tarihinden itibaren, davalı tarafından sigorta teminatı altına alınan araç ticari nitelikte olmadığından yasal faiz işletilmek suretiyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın kabulü ile; 322.942,42-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 26/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 22.060,19-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL ile tamamlanan 1.099,50-TL harç, ile tamamlanan 686,00-TL harçların mahsubu ile eksik 20.230,29-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 48.211,94-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan harçlar dahil ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen ve aşağıda dökümü yapılan 3.258,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca … bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde …. Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10.07.2023

Katip …. Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 6,40 TL
Başvurma Harcı 44,40 TL
Peşin Harç 44,40 TL
Tamamlama Harcı 1.099,50 TL
Tebligat ve müzekkere 163,90 TL
Bilirkişi Ücreti 1.600,00 TL
Adli Tıp Ücreti 300,00 TL
TOPLAM 3.258,60 TL