Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/115 E. 2021/865 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/115 Esas
KARAR NO : 2021/865

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2014
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 02/05/2013 tarihinde davalı firmadan satın aldığı ve 052428 nolu irsaliyeli fatura ile teslim edilen 54.634,00 TL değerindeki ürünler için 26.672,00 TL ödeme yapıldığını, ayrıca her biri 1.513,00 TL olmak üzere toplam 9 adet senet verildiğini, teslimi yapılan 33.630,00 TL’lik ürünün ayıplı olduğunu, ayıplı ürünlerin bedeli ile yapılan ödemelerin fatura tutarından tenzil edildiğinde davalıya 5.668,00 TL fazla ödemede bulunulduğunu ileri sürerek, 5.668,00 TL’nin müvekkiline ödenmesine ve bedelsiz kalan senetlerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet ve göreve ilişkin usuli itirazları yanında davacının kötü niyetli olarak KOSGEB getirileri için şirket faturalarını kullandığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, satılan maldaki ayıba dayalı bedel iadesi ve menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce 07/04/2016 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. HD … karar sayılı ilamı ile, iddia edilen ayıbın süresinde yapılacak bir muayene ile belirlenebilecek nitelikte olup olmadığı, buna göre süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, sonradan ortaya çıksa bile gizli ayıbın öğrenildiği andan itibaren derhal ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususlarının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamından önce, talimat mahkemesi aracılığı ile makine mühendisi, medikal ve hukukçu bilirkişiden oluşan heyetten 16/03/2015 tarihli rapor alınmış, raporda özetle, epilasyon cihazında gizli ayıp bulunduğu, oksijen jet kondansatöründe açık ayıp bulunduğu yönünde kanaat bildirilmiştir. Rapor bozma ilamındaki eksikleri karşılamasa da ayıbın niteliğine ilişkin değerlendirmelere itibar edilmiştir.
Makine mühendisi, biyomedikal yüksek mühendisi, hukukçu bilirkişiden oluşan heyetten alınan 23/11/2015 tarihli raporda, iki cihazın da ekonomik ayıplı olduğu bildirilmiş, 15/02/2016 tarihli ek raporda kök rapordaki beyanlarını tekrar etmişlerdir.
Bozma ilamından sonra, daha önce rapor düzenleyen ikinci bilirkişi heyetinden alınan 23/12/2019 tarihli ek raporda, bozma ilamından önce düzenlenen raporlarını tekrar ettiklerini, satıma konu mallardaki ayıpların gizli ayıp mahiyetinde olup süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunu bildirmişlerdir. Yargıtay bozma ilamındaki hususların değerlendirilmemesi nedeni ile alınan 17/02/2021 tarihli ek raporda da kök rapordaki beyanlarını tekrar ettiklerini bildirmişlerdir. Raporların bozma ilamını karşılamadığı ve oluşa uygun olmadıkları değerlendirilerek itibar edilmemiştir.
Raporlar hüküm kurmaya elverişli olmayıp Yargıtay bozma ilamını da karşılamadığından yeni bir makine mühendisi bilirkişiden alınan 05/07/2021 tarihli raporunda özetle; satıma konu epilasyon cihazının gizli ayıplı ve tam kusurlu olduğu, gizli ayıbın giderilemeyecek mahiyette olduğunu bu nedenle ayıp giderim bedeli bulunmadığını, mahkeme aksi kanaatte ise %20 oranında bedel indirimi yapılmasının hakkaniyete uygun olacağı, satıma konu oksijen jet kondansatörünün açık ayıplı ve tam kusurlu olduğu, ayıbın giderilmesi mümkün olmadığından ayıp giderim bedelinin bulunmadığını bildirmiştir. Bilirkişiden bozma ilamı gözetilerek alınan 26/07/2021 tarihli ek raporda, epilasyon cihazı yönünden gizli ayıbın kullanım ve işletmesi sonucunda makul olarak 6 aylık sürede anlaşılabileceğini, oksijen jet kondansatörü yönünden açık ayıbın 2 günlük gözden geçirme süresinde anlaşılabileceğini bildirmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporlarının oluşa ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen karar, ayıbın niteliği ile ayıpların belirlenebileceği makul süre içinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığından bahisle bozulmuştur. Mahkememizce bozmadan önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden iki kez rapor alınmasına rağmen bozma ilamı karşılanamamış, başka bir makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda ise ilk raporda belirtildiği gibi satıma konu cihazların ayıplı olduğu belirlenmiş, ancak epilasyon cihazının gizli ayıplı, oksijen jet kondansatöründeki ayıbın ise önceki rapordan farklı olarak açık ayıp olduğu bildirilmiştir. Cihazdaki üst ve yan çeperlerde açıklık ve kırılmalar bulunması ve bu hususun çıplak gözle tespit edilebileceği, cihazda başkaca bir ayıbın iddia ve tespit edilememiş olması karşısında 16/03/2015 tarihli heyet raporu ile son bilirkişinin raporuna itibar edilmiş, bu cihazdaki ayıbın açık ayıp mahiyetinde olduğu kanaatine varılmıştır. Tarafların tacir olduğu yönünde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu hali ile davacının bu cihaz yönünden TTK’nun 23/c maddesi uyarınca yasal 2 günlük ayıp ihbar süresinden sonra (fatura tarihi 02/05/2013, ihbar tarihi 12/06/2013) ihbarda bulunduğu anlaşıldığından bu cihaz yönünden malı ayıplı olarak kabul etmiş sayılacağı değerlendirilmiş ve davası sübut bulmadığından reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Satıma konu epilasyon cihazı yönünden ise, tüm bilirkişi raporunda bu cihazdaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu belirlenmiştir. Gizli ayıbın niteliği gözetildiğinde 8 günlük muayene sırasında tespit edilmesi mümkün olmadığı ve makul olarak 6 aylık süre içinde belirlenebileceğinin itibar edilen son bilirkişi raporunda belirlendiği, fatura tarihinin davacının ise ayıp ihbarının bu süreden sonra (fatura tarihi 02/05/2013, ihbar tarihi 14/01/2014) yapılması nedeni ile bu cihaz yönünden de alıcının malı ayıplı hali ile kabul etmiş sayılacağı ve davası sübut bulmadığından reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 515,00 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı 75,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay Temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12//2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]