Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/101 E. 2023/178 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/101 Esas – 2023/178
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/101 Esas
KARAR NO : 2023/178

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/02/2019
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/06/2018 tarihli trafik kazasında müvekkilinin sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kazaya kusuru ile sebebiyle veren aracın işleteninin davalı …, sürücüsünün … olduğunu, kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta tarafından yapıldığını, maluliyet tazminatının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik, 800,00 TL daimi iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL tedavi gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; yaralanma ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu’ndan alınacak rapor ile tespit edilmesi gerektiğini, zararın hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, müvekkil şirketin faizden yalnızca dava tarihinden itibaren sorumlu olabileceğini ve bu faizin yasal faiz olması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle, davanın somutlaştırılmadığını, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, kusur ve zarar durumunun tespitinin gerektiğini, davacıya kaza nedeni ile yapılan ödemelerin belirlenmesi gerektiğini, kaza ile yaralanma arasında illiyet bağının bulunmadığını, faiz talebinin yerinde olmadığın savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi sunmamış, aşamalardaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle kusurlu yanın sigortacısı aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu değerlendirilmiş, davalı tarafın belirsiz alacak davası açılamayacağına ilişkin savunmasının zararın bilirkişi raporu ile belirlenebileceği gözetilerek yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/1062 esas sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evrak, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 22/08/2019 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirilmiştir. Raporun oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmiş, davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 31/08/2020 tarihli maluliyete ilişkin raporda, davacının %8 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 6 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Yürürlükte olan yönetmelik uyarınca, illiyet bağı gözetilerek rapor düzenlenmek üzere Adli Tıp Kurulu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 22/03/2021 tarihli raporda, davacının kaza nedeni ile %3 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 6 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Raporlar arasındaki çelişkinin ve davacı itirazlarının giderilmesi için Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu’ndan alınan 25/08/2022 tarihli raporunda, davacının kaza nedeni ile %3 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 6 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Son raporun kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik uyarınca üst kurul tarafından düzenlendiği de gözetilerek (Yargıtay 4. HD 2021/4651 esas 2021/8345 karar) oluşa uygun görülerek karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Doktor bilirkişi 05/10/2020 tarihli raporunda, davacının kaza nedeni ile SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderine ilişkin zararının 2.112,60 TL olduğunu bildirmiştir. Rapor oluşa uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Aktüer bilirkişisi 24/11/2022 tarihli raporunda, davacının maddi zararını hesaplayarak 108.245,77 TL sürekli iş göremezlik tazminatı talep edebileceğini, SGK tarafından yapılan ödeme gereği geçici iş göremezlik tazminatı talep edilemeyeceğini bildirmiştir. Asgari ücret değişikliği üzerine alınan 02/01/2023 tarihli ek raporda, 169.467,20 TL sürekli iş göremezlik tazminatı talep edebileceğini, geçici iş göremezlik tazminatı talep edilemeyeceğini bildirmiştir. Dosyadaki verilere uygun olmakla ek rapora itibar edilmiştir.
Poliçede tedavi gideri teminatının bulunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan delillere göre, davalı yanın da karıştığı trafik kazasında davacının yaralanarak zarar gördüğü, zararın TBK’nun 49. ve 54. maddeleri uyarınca tazmininin gerektiği, davacının maluliyet durumunun usulüne uygun bulunan raporla belirlendiği, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından da tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği, davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hükme esas alınan raporla belirlendiği, SGK tarafından yapılan ödeme neticesinde geçici iş göremezlik alacağı bulunmadığından bu talebinin reddi gerektiği, sürekli iş göremezlik ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerine ilişkin talebinin ise yerinde olduğu, davacının bilirkişi raporuna göre 30/01/2023 tarihli dilekçesi ile talebini artırdığı anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle, davalılar işleten ve sürücünün ZMMS poliçesi kapsamında sigortacı ile birlikte poliçe limitlerinde zarardan sorumlu olduğu ve davacının davasının bu hali ile, geçici iş göremezlik yönünden SGK ödemesi ile son bulduğundan talebinin reddi gerektiği, ödeme tarihleri ile talep miktarı gözetildiğinde davadan önce ödemelere başlandığı gösetilerek aleyhe yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına talebinin yerinde bulunmadığı, davacının sürekli işgöremezlik ve tedavi gideri zararının sübut bulduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davalı yan aracının hususi nitelikte olması nedeni ile yasal faiz talep edilebileceğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
169.467,20 TL daimi maluliyet tazminatı ile 2.112,60 TL tedavi gideri zararının, davalı sigorta poliçe limitlerinde ve 26/12/2018 temerrüt tarihinden, diğer davalılar 15/06/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olmak kaydı ile, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,

Alınması gereken 11.720,62 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 44,40 TL ile sonradan yatırılan 582,95 TL’nin mahsubu ile bakiye 11.093,27 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye irat KAYDINA,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 1.319,23 TL’sinin davalılardan, bakiye kısmın davacıdan alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 26.736,97 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalı sigorta kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı 2.615,40 TL ile 4.384,50 TL ATK ücretinin toplamı 6.999,90 TL yargılama gideri ile davacı tarafça yatırılan 627,35 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; Davacı vekilinin ve davalı …’in yüzüne karşı, hazır bulunmayan davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2023