Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/979 E. 2021/82 K. 08.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/979
KARAR NO : 2021/82

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının alacaklı kooperatifin kayıtlı ortağı olduğunu, müfliş kooperatif hakkında Ankara … ATM’nin 27. 11.2012 gün ve … Esas …sayılı kararı ile iflasına karar verildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine 28.03.2014 tarihinde yapılan 2. Alacaklılar toplantısında iflas idare kurulu tespit edildiğini, iflas masasının ve iflas idaresinin oluşturulmasından sonra sıra cetveli ilan edildiği ve kesinleştiğini, alacakların tahsili işlemine Kooperatifler Kanunu’nun 33. Maddesindeki düzenleme doğrultusunda, iflas müdürlüğünün gözetiminde başlanıldığını, masa alacaklarının tahsil işlemlerinin sağlıklı yürüyebilmesi için müflis kooperatifin tüm üyeleri, kaçar adet hisseye sahip oldukları ve mevcut borçları tespit edilerek öncelikle 2009 yılı Ağustos ayı ile iflas kararının verildiği ve iflasın açıldığı Kasım 2012 tarihleri arasında işlemiş aidat alacaklarının faizleri ile birlikte hesaplanarak tüm üyelerin bilinen adreslerine gönderildiğini, 2009 yılı sonrası tarihlerde kooperatif tüzel kişiliğinin iflas kararının kesinleşme tarihine kadar devam ettiğini, ve de bu nedenle gerek KK gerekse TTK hükümleri uyarınca kooperatife aidat ödeme yükümlülüğünün de devam ettiği için, davalının kooperatife aidat borcu mevcut olup, borca itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra emrinde yer alan ana aidat borcunun geçerli olduğunu, iflasın açılması öncesinde yıllık %18 ve iflas sonrasında yıllık %9 faiz oranlarının geçerli olduğunu, kooperatif tüzel kişiliği 2012 yılı Kasım ayına kadar devam ettiğinden, davalı da bu tarihe kadar kooperatifin resmen ortağı olduğundan, var olan bütün borçlarını, zaman aşımı söz konusu olmadan ödemesi gerektiğini, müflis kooperatifin 30.06.2009, 04.09.2010 ve 06.07.2011 tarihli genel kurullarında aidat borçlarının devamına dair bütçelerin onandığını ve sonraki dönemlere ait aidat miktarının da belirlendiğini, bu durumda birikmiş aidat borçlardan sorumluluğun yasalar gereği 2012 yılı iflas tarihine kadar geçerli olduğunu, ortakların sorumlulukları yönünde ana sözleşmesinin 20 ve 21. Maddelerinde düzenlemeler bulunduğunu, davalının istifasının kooperatif tüzel kişiliğine yasaya uygun surette ulaşmadığını iddia ederek açıklanan nedenlerle davalının itirazının iptaline, takibin devamına davalının %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı asil mahkememize vermiş olduğu 14.02.2019 havale tarihli dilekçesi ile bahse konu istifa dilekçesini kooperatife Ağustos 2009 tarihinde verdiğini, daha sonra arkadaşlarının noter kanalıyla vermesi gerektiğini söylediklerini, bunun üzerine Ankara … Noter kanalıyla istifa dilekçesini … 2 kez gönderdiğini, daha sonra üyeliğinin silinip silinmediğinden kaygı duyduğu için … dilekçe verdiğini, yazmış olduğu dilekçe altına Kooperatif Başkanı … Ağustos 2009 Tarihli dilekçesi ile daha sonra noterden gönderdiği istifa dilekçesini alıp okuduğunu söyleyerek vermiş olduğu dilekçenin altına bizzat 10.09.2009 tarihinde üyelikten ayrıldığını imzaladığını, fotokopi çektirerek kendisine verdiğini, akabinde kooperatiften istifa ettiğine dair … Genel Müdürlüğüne 22.04.2010 tarih 53337 sayılı dilekçe ile bildirdiğini beyan etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Celp edilen Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2017/12087 sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının “Kooperatif Genel Kurul Kararı gereği aidat borcu alacağı olarak 1.230,00-TL (birikmiş aidat alacağı) asıl alacak, 287,35-TL iflas öncesi işlemiş faiz (%18), 619,58-TL iflas sonrası işlemiş faiz (%9) olmak üzere toplam 2.136,94-TL’nin işleyecek faizi ile birlikte tahsili amacıyla davalı hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davalının borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davalı tarafından 08/09/2009 tarihli Ankara …Noterliğinden gönderdiği ihtarname ile kooperatiften istifa ettiğine yönelik ihtarname çekmiş,16/09/2009 tarihinde de kooperatife dilekçe sunarak istifa ettiğini ve bunu noter kanalıyla bildirdiğini dilekçesi altına verilecek bir derkenar ile bu durumun yazılmasını talep ettiği, o tarihte kooperatif başkanı olan Süleyman Kırsolak tarafından “”10.09.2009 tarihinde Kooperatif Üyeliğinden ayrılmıştır” yazılıp imzaladığı dosyaya sunulan evraklardan anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 10. Maddesine göre her ortağın kooperatiften çıkma hakkı mevcut olup, 11. maddesinde kooperaetiften çıkma hakkının kullanılması, ana sözleşme ile en çok 5 yıl süre ile sınırlandırılabilir. 13. Maddeye göre ise kooperatif istifayı kabulden kaçınacak olursa ortak çıkma dileğini, noter aracılığı ile kooperatife bildirir, bildiri tarihinden itibaren kooperatiften çıkarılır, Hükümleri mevcut olup, dosyaya sunulan ana sözleşme ile de çıkma sınırlandırılmamıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler kooperatif uzmanı- … ‘ın sunduğu 02/12/2019 tarihli ayrıntılı raporu ile dosyayı incelemiş ve irdelemiş olup bilirkişi raporunda “..davalı tarafın ortaklıktan ayrılma işleminin 2009 yılı sonu itibariyle hüküm ifade etmek üzere kesinleştiğini, davalının takip ve dava tarihi itibariyle kooperatif üyesi olmadığı, ortak olmayan birinden de aidat talep edilemeyeceği ve eğer bu görüşe itibar edilmez ise davalının kooperatif ortağı olduğu kabulü halinde icra takibinde talep edilen 1200,00-TL asıl alacak ve icra takibine kadar 790,45-TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; kooperatf üyesi olan davacının 08/09/2009 tarihinde Noter’den çektiği ihtarname ile üyelikten istifa ettiği, ihtarnamenin tebliğinin muhtara yapıldığının tebliğ mazbatasından anlaşıldığı, davacının daha sonra kooperatife verdiği 16/09/2009 tarihli dilekçesinde bu istifasından bahsederek ayrılış tarihinin kendisine bildirilmesini istediği, kooperatif başkanı… ‘ın “10.09.2009 tarihinde Kooperatif Üyeliğinden ayrılmıştır” şeklindeki beyanı dikkate alındığından, davacının kooperatiften en geç 10.09.2009 tarihinde istifa ederek ayrıldığı, açık kapı ilkesi gereğince koopereratiften herkesin çıkma hakkı bulunduğu, ana sözleşme ile de sınırlandırılmadığı, davalının gerek takip gerekse de dava tarihi itibariyle davacı kooperatifin ortağı olmadığı, ortağı olmayan birinden de takibe konu edilen aidatın istenemeyeceği kanaatine varılarak haksız davanın reddine dair, H.M.K.’nun 341. Maddesi gereği miktar itibariyle kesin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
DAVANIN REDDİNE,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 59,40 TL peşin ve 59,40 TL başvurma harçlarının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalının yapmış olduğu yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekili ile davalı asilin yüzlerine karşı HMK’nun 341. Maddesi gereği miktar itibariyle kesin olarak karar verildi.08.02.2021

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]