Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/965 E. 2021/559 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/965 Esas
KARAR NO : 2021/559

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 13/07/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 29/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, 2018 yılında düzenlenen fatura nedeni ile davalının borçlu olduğunu, bu hususta sevk irsaliyesinin de bulunduğunu, buna rağmen borçların ödenmemesi üzerine … Dairesi’nin … esas ayılı dosyasi ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süre uzatım talebinde bulunmuş, ancak cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, taraflara ait BA-BS formları, SGK ve emniyet Müdürlüğü cevabi yazıları dosya arasına alınmış, taraflara ticari defterlerini sunmak üzere HMK’nun 220. maddesi uyarınca ihtarat yapılarak süre verilmiş, ibraz edilen ait defterler sunularak incelenmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi 02/09/2019 tarihli raporunda özetle, taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, ancak dava konusu faturanın davalı kayıtlarında bulunmadığını, davacı defterlerinde 3.500,92 TL alacak kaydı bulunduğunu, sevk irsaliyesinde ürünlerin araç sürücüsüne teslim edildiğini, irsaliye üzerinde mevcut internet adresinin davalıya ait olup olmadığının takdirinin Mahkememizde olduğunu bildirmiştir. Tarafların BA-BS formları ile çalışanlarına ait SGK kayıtları celp edildikten sonra bilirkişiden 11/05/2021 tarihli ek rapor alınmış, davalının BA form bildirisinde bulunmadığını bildirmiştir. Rapor hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davalı temsilcisi isticvap edilmiş, “Ben isticvap davetiyesi ile birlikte tarafıma tebliğ olunan sevk irsaliyesini inceledim, teslim alan kısmında yazılı olan ve okuyabildiğim kadarıyla … adında bir çalışanımız olmadı, yine sevk irsaliyesinde yazılı ….com.tr şeklinde yazılı internet adresi hakkında bilgim yoktur, soy ismimiz … ancak … adında bir tanıdığım yoktur, davaya konu inşaat malzemesi alımı hususunda herhangi bir bilgim yoktur, ayrıca … plakalı bir aracımızda yoktur,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DEĞERLENDİRME:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında süregelen ticari bir ilişki bulunduğuna dair ihtilaf bulunmamaktadır. Fatura tek başına malın teslimine ilişkin ispat aracı değildir. Davalı defterlerinde dava konusu fatura bulunmadığı gibi BA bildiriminde de bulunmadığı belirlenmiştir. Her ne kadar davacı sevk irsaliyesi sunmuş ise de, irsaliyedeki imzanın, okunabildiği kadarıyla araç sürücüsüne ait olduğu, davalıya ait araç bulunup bulunmadığına ilişkin UYAP sisteminden sorgulama yapılarak dosyaya konulduğu ve davalıya ait araç kaydı bulunmadığı, her ne kadar sevk irsaliyesinde yazılı araca ait plaka kaydının tespiti için yazılan yazıya bila ikmal cevap verilmiş ise de, davalı temsilcisinin isticvabı, SGK sorgulamasında araç sürücüsünün ve irsaliyede bulunan e-mail adresinde ismi bulunan …’nun davalı çalışanlarından olmadığı anlaşıldığından, araç sahibinin araştırılmasının dosyaya yenilik katmayacağı ve davacının teslim iddiasının sübut bulmadığı değerlendirilmiştir.
Davacı yanın, dava dilekçesinde yemin deliline dayanması nedeni ile yemin hakkı hatırlatılmış, ancak davacı süresinde yemin deliline dayanmamıştır.
Açıklanan gerekçelerle, davacı teslim hususunu ispat edemediğinden davacının sübut bulmayan davasının reddinin gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 27,82 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]