Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/943 E. 2022/964 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/943 Esas
KARAR NO : 2022/964

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİH : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; hizmet alım işini ihale yasalarının ilgili maddeleri gereğince davalı şirketlerin üstlendiğini, davalı şirketler bünyesinde çalışan işçilerden …’in işçilik alacaklarının tahsili amacıyla müvekkili aleyhine açtığı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında karar verildiğini, kararın infazı için başlatılan … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında dava dışı işçiye ödeme yapıldığını, ihale evrakı ve sözleşmeler gereğince davalı şirketlerin çalıştırdıkları dönemlere ilişkin işçi alacaklarından sorumlu oldukları iddiası ile kurum alacağı olan şimdilik 50,00’şer TL’den 250,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27/10/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, 2.008,88 TL rücuen alacağın davalı … şirketinden, 9.538,13 TL’nin davalılar … ve … şirketlerinden, 1.836,44 TL’nin davalı … şirketinden, 5.384,31 TL’nin davalı Yeşilvadi şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Gıda şirket temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davacı ile imzalanan sözleşme bulunmadığını, … mahkemelerinin yetkili olduğunu, zamanaşımının dolduğunu, açılan davayı kabul etmediklerini, davayı kabul etmemekle birlikte işçinin çalıştığı dönemle sınırlı olmak kaydı ile rücu talep edilen bedelin yarısından sorumlu olabileceklerini savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı gibi duruşmalara da katılmadıkları görülmüştür.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve şartnameler, dava dışı işçiye ait SGK kayıtları ve işçiye yapılan ödemelere ilişkin evrak, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/86 esas, … İcra Dairesi’nin … esas, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/4 sayılı dosyası dosya arasına konulmuştur.
Hesap uzmanı bilirkişi tarafından verilen 19/10/2019 tarihli raporda; davalı … şirketinin 1.070,30 TL, Yeşilvadi şirketinin 2.864,82 TL, Süpervizö-… ortaklığının 724,23 TL sorumlu olduğu belirtilmiştir. Taraf itirazları üzerine alınan 14/06/2021 tarihli ek raporda kök rapordaki beyanlarını tekrar etmiştir. Dava dışı şirketler hesaplamaya dahil edilmediğinden raporlara itibar edilmemiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme ve şartnameler gereği değerlendirme yapmak üzere dosya yeni bir hesap bilirkişisine tevdii edilmiş, bilirkişi 30/01/2022 tarihli raporunda özetle, taraflar arasında işçilik alacaklarının ödenmesi konusunda hüküm bulunup bulunmadığı belirlenmiş, terditli olarak hesaplama yapılmış, yıllık izin alacağı yönünden bilirkişiden alınan tarihli ek raporda, davacı tarafça ödenmesi gereken 27.682,70 TL’den 2.008,88 TL’sinden … şirketi, 9.538,13 TL’sinden … ve … şirketlerinin müştereken ve müteselsilen, 1.836,44 TL’sinden …. şirketi, 5.384,31 TL’sinden …şirketinin sorumlu olduğu belirtilmiştir. Ek rapor oluşa ve dosya içeriğine uygun olup hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava; işçilik alacaklarının rucuen tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kurum ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmelerinin imzalandığı, sözleşme gereğince davalı şirketlerin belirlenen süre içerisinde işe başlayıp işçi çalıştırdıkları, dava dışı işçinin işçilik alacaklarının tahsilini talep ettiği, davacı kurumun da davalı şirketlerle yapmış olduğu sözleşme gereğince davalı şirket çalışanına ödeme yaptığı, eldeki dava ile ödemenin rücuen tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Davacı idare ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’nun 2/6 maddesinde belirtildiği şekilde, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, ancak bu sorumluluğun dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumluk niteliğinde olduğu, asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukukunun değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukukunun esas alınacağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi karalaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır,” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları ve ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceğinin açıkça belirtildiği, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği anlaşılmıştır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından da son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır (Yargıtay 6. HD 2021/1763 esas 2021/2455 karar sayılı ilamı).
Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eklerinin incelenmesinde, işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olacağına dair açık hüküm bulunduğu, bu sözleşmeler gereği hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından hesaplanan rücuen ödemenin tamamından davalıların sorumlu oldukları değerlendirilmiştir (Ankara BAM 23. HD 2018/2185 esas 2022/562 karar, Ankara BAM 23. HD 2018/1819 esas 2021/2008 karar sayılı ilamları, Yargıtay 6. HD 2021/779 esas 2021/1761 karar sayılı ilamı).
Davalı yan her ne kadar ıslaha karşı zamanaşımı savunmasında bulunmuş ise de, alacağın sözleşmeden kaynaklandığı ve zamanaşımının ödeme ile başlayacağı değerlendirilmekle bu savunmaya itibar etmek mümkün olmamıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere hükme esas alınan hesap uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen rapor uyarınca dava dışı işçinin davalılar nezdinde çalıştığı dönem itibari ile taraflar arasındaki sözleşme ve şartnameler uyarınca hesaplanan bedel ve ıslah üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, ödeme tarihi itibari ile (Ankara BAM 23. HD 2018/2070 esas 2019/1481 karar sayılı, Ankara BAM 4. HD 2019/132 esas 2021/334 karar sayılı ilamı) davalılardan avans faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı yukarıda izah edildiği üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE,
2.008,88 TL rücuen alacağın davalı … şirketinden, 9.538,13 TL’nin davalılar … ve … şirketlerinden (bu davalıların sorumlu oldukları miktar bakımından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına), 1.836,44 TL’nin davalı … şirketinden, 5.384,31 TL’nin davalı Yeşilvadi şirketinden alınarak ödeme tarihi olan 26/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.282,03 TL harçtan peşin alınan 352,14 mahsubu ile bakiye 929,89 TL harcın 99,53 TL’sinin davalı … şirketinden, 472,59 TL’sinin davalılar … ve … şirketlerinden, 90,99 TL’sinin davalı … şirketinden, 266,78 TL’sinin davalı Yeşilvadi şirketinden alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin 984,76 TL’sinin davalı … şirketinden, 4.675,61 TL’sinin davalılar … ve … şirketlerinden, 900,23 TL’sinin davalı … şirketinden, 2.639,40 TL’sinin davalı Yeşilvadi şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 4.411,10 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 352,14 TL harcın 509,85 TL’sinin davalı … şirketinden, 2.420,77 TL’sinin davalılar … ve … şirketlerinden, 466,09 TL’sinin davalı … şirketinden, 1.366,53 TL’sinin davalı Yeşilvadi şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, davalılar … ve … Şirketleri yönünden gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık, diğer davalılar yönünden miktarı itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2022
Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸