Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/931 E. 2021/242 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/933 Esas
KARAR NO : 2021/179

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 29/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalnın davacı kooperatifin aktif üyesi olduğunu kendisine sözlü ve yazılı ikazlarda bulunulduğu halde aidat borçlarını ödemediğini, genel kurul kararı doğrultusunda müvekkili kooperatifçe ödenmeyen aidat alacağının tahsili amacıyla … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hüküm olunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; üye olurken belirtilen miktarı, aidatları ve çıkartılan diğer borçları ödediğini, ancak daire tesliminin vaat edilen sürede yapılmadığını, muhatap bulamadığını, bu nedenle 20/12/2012 tarihinde kooperatiften noter aracılığı ile istifa ettiğini, buna rağmen kendisinden para istenildiğini, mağdur edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış, davacı kooperatife ait genel kurul toplantı tutanakları ile ticari defterlerini sunmak üzere HMK’nun 220. Maddesi uyarınca ihtarat yapılarak süre verilmiş, sunulan defterler incelenmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Kooperatif konusunda uzman bilirkişi 07/1/2019 tarihli raporunda özetle, davacının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığı, davalının istifa tarihine kadarki borçlarını kapattığı, istifasının geçerli kabul edilmesi halinde dava konusu aidat bedellerinden sorumlu olmayacağını, üyeliğinin devam ettiğinin kabulü halinde ise 13.346,25 TL aidat ve 6.472,50 TL işlemiş faiz talep edilebileceği bildirilmiştir.
Raporun hüküm kurmaya elverişli bulunmaması üzerine 27/11/2020 tarihli rapor alınmış, davalının noter aracılığı ile 26/12/2012 tarihinde tebliğ edilen istifaname ile kooperatiften istifa ettiği ancak tapuyu devrettiği 26/08/2013 tarihine kadar kooperatif genel yönetim giderleri ile altyapı miktarlarından payına düşen miktarda sorumlu olacağı, buna göre davacının 348,20 TL asıl alacak ve 2,82 TL işlemiş faizden sorumlu olduğu bildirilmiştir. Rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, ancak 26/12/2012 tebliğ tarihli istifanamesi ile üyelikten istifa ettiği, 26/08/2013 tarihinde kendisine isabet eden tapu kaydını devrettiği, aidat borcunun tahsili amacıyla davalı aleyhine aidat alacağı ve işlemiş faiz alacağı üzerinden ilamsız takip yaptığı, davalının takibe itiraz dilekçesinde borcu olmadığından bahisle asıl borç ile ferilere itiraz ettiği, itirazın yasal süresinde yapılmış olmakla takibin durduğu, İİK 67. maddesi gereği 1 yıllık hak düşürücü sürede bu davanın açıldığı görülmüştür.
Toplanan delillerden; davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, ancak 26/12/2012 tebliğ tarihli istifanamesi ile üyelikten istifa ettiği, davacı kooperatifin ana sözleşmesinde istifanın tazminata ya da şarta bağlanmadığı, bu hali ile tebliğ tarihi itibari ile sonuç doğuracağı, bu durumda aidat alacaklarından sorumluluğunun bu tarih itibari ile sona ereceği, ancak davalının adına kayıtlı taşınmazı istifa ile devretmediği, bu durumda ise genel yönetim ve altyapı giderlerinden hissesi oranında sorumlu olacağı (Yargıtay 23. HD 2017/3132 esas 2020/3638 karar sayılı ilamı), hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının talep edebileceği aidat ve genel yönetim giderlerinin hesaplandığı görülmekle davacının davasının kısmen sübuta erdiği anlaşılarak davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olmakla icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
… Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 348,20 TL asıl alacak, 2,82 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 69,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, peşin alınan 373,68 TL harçtan mahsubu ile bakiye 314.38 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 351,02 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Yargılama sırasında yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı 2.086,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 31,05 TL’si ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının iadesine,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Dair; hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]