Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/894 E. 2021/235 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/894
KARAR NO : 2021/235

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2018
KARAR TARİHİ : 29/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :30/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili aleyhine yapılan icra takibi sonucunda 23.11.2018 tarihinde müvekkilinin evinde yapılan haciz esnasında müvekkili tarafından dosyaya yapılmış olan ödemeler mahsup edilmeden İİK M 82 uyarınca haczi caiz olmayan malları haczedildiğini, haczedilen bu mallar müvekkilinin ailesi ile birlikte yaşadığı evde bulunan ve borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşya statüsünde olan eşyalar olup söz konusu haciz işlemine karşılık taraflarınca dosya esas numarası bilahare bildirileceği üzere Ankara nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesinde şikayette bulunulduğunu, … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine devam etmekte olan icra takibinde müvekkili tarafından yapılan ödemeler tutarında icranın durdurulması ve icra takibinin iptaline karar verilmesini, müvekkilinin yapmış olduğu tutarın %20’den aşağı olmamak üzere davalı yan aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlu olduğu icra dosyasına mahsuben müvekkili adına vekili olarak hesabına 5.000,00 TL ödeme yapmış olduğunu belirterek yapmış olduğu ödemeler yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmekte ise de işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, dava konusu icra dosyasındaki asıl alacak tutarı 18.250,00 TL olup yapılan ödemelerin borçtan mahsup edildiği izahtan vares olduğun, bakiye borcun ödenmesi amacıyla davaya konu 29.06.2018 ve muhafaza işleminin gerçekleştiği 23.11.2018 tarihli haciz tutanağı incelendiğinde görüleceği üzere, hacizde görevli icra memuru tarafından haczi kabil nitelikte olan 3 televizyondan 2 si, 3 koltuk takımından ikisi, derin dondurucu, mini dolap, puf, 2 buzdolabından birisi, 2 yemek masasından birisi haczedilmiş ve kalanlar haczedilmediğini, nitekim 23.11.2018 tarihli haciz tutanağında da açıkça, televizyon sayısının 3 adet olduğu belirtilmek suretiyle bu husus açıkça belirtildiğini, neticede aynı çeşit birden fazla olan eşyaların fazla kısmı ve zorunlu nitelikte olmayan derin dondurucu gibi eşyaların ise tamamı haczedildiğini, bu sebeple davacı tarafın bu yöndeki iddiası tamamen haksız ve dayanaksız olduğunu, borca mahsuben yapılan kısmi ödeme alacaklı vekili olarak taraflarınca icra dosyasına bildirildiğini, bu husus icra dosyasına yapmış oldukları 18.10.2018 tarihli bildirimden görüleceğini, anılan tutar zaten borç tutarından düşüldüğünü, olup, kalan borç borçlu tarafından ödenmediğinden haciz işlemlerine devam edildiğini ve devam edilmesinde de herhangi bir usule ve yasaya aykırılık bulunmadığını, bu sebeple davacının bu tutar yönünden borcunun olmadığını iddia etmesinde hukuki yarar bulunmadığını, davacı haciz tehdidinden kurtulmak maksadıyla ihtiyati tedbir talep etmek amacıyla kötü niyetle davayı açtığını, işbu davayı açmakta da hukuki yararı bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davacı yanın haksız ve mesnetsiz iddialarının tüm yönleri ile davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:Dava, İ.İ.K.nun 72/2.maddesine dayalı olarak borçlu tarafından açılan menfi tespit davasıdır.
… Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; Alacaklının … Borçlunun … olduğu, 18.250.00-TL bedelli 18/12/2017 tanzim ve 25/01/2018 vade tarihli senete dayanak açılan icra takibinde, 29.11.2018 tarihinde haciz işleminin yapıldığı, alacaklı vekilinin dosyaya ödeme tarihlerini de belirtir şekilde toplam 12.000,00-TL, tahsil edildiğine dair beyan dilekçesi sunduğu, tahsilat beyan tarihi bunamamakla birlikte, icra müdürlününe yazılan müzekkere 02/12/2019 tarihli cevabında bu tahsilat beyanının 20/12/2018 tarihinde sunulduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafından, takip dosyası haricinde yapılan ödemelerin, takip alacaklısı tarafından zamanında icra dosyasına bildirilmemesi sebebi ile davacı tarafından menfi tespit davası açılmış ise de; davalı alacaklı tarafından iş bu davanın açılmasından (05/12/2018) sonra, davalı alacaklı vekili tarafından icra dosyasına sunulan 20/12/2018 tarihli yazı ile ödemelerin icra dosyasına bildirilmesi ile davacı borçlunun ödenen 12.000,00-TL tahsil sebebi ile borcu kalmadığı bildirildiğinden, menfi tespit talebi yönünden dava konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davacının İİK 72/5 maddesi gereği talep ettiği tazminat talebi yönünden ise; dava dilekçesi davalıya 13/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı tarafça işbu dava dilekçesi tebliğ edilmeden evvel 20/12/2018 tarihinde, yapılan ödemeler icra dosyasına bildirilmiştir. Emsal Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 11.12.2019 tarih ve 2017/26088 E , 2019/22990 Karar sayılı ilamı da dikkate alındığında sözkonusu alacağın tahsili amacı dışında kötüniyetle icra takibi yapıldığı kanıtlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı yan davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Davacının İİK 72/5 maddesi gereği talep ettiği tazminat talebinin REDDİNE,

Harçlar Kanununa göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 26,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin 83,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı HMK’nun 341. Maddesi gereği miktar itibariyle kesin olarak karar verildi.29.03.2021

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]