Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/876 E. 2022/241 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/876
KARAR NO : 2022/241
DAVA : İtirazın Kaldırılması – İflas
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
K. YAZIM TARİHİ : 30/04/2022

Mahkememizde görülen İtirazın Kaldırılması-İflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen muhtelif sözleşmeler gereği davacı şirket tarafından edimler yerine getirilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından 769.885,22-ABD Doları tutarındaki borcun bugüne kadar ödenmediği, taraflar arasında akdedilen sözleşme, cari hesap ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili için Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla İcra ve İflas Kanunun 155. maddesi hükmü uyarınca genel iflas yoluyla icra takibi başlatıldığı, davalı şirket tarafından 25.06.2018 tarihinde borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz edildiği belirtilerek itirazın kaldırılmasına ve devamında 2004 sayılı Kanunun 156 v.d. maddeleri uyarınca davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davalı şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir sözleşme ve dolayısıyla sözleşmeye bağlı herhangi bir alacak bulunmadığı, ayrıca davalı şirketin yurtdışında herhangi bir şubesinin de bulunmadığı, davacı şirketin dayandığı sözleşmeler, cari hesap ve faturaların davalı şirketin kayıt ve defterlerinde bulunmadığı, kabul anlamın gelmemekle birlikte takip konusu tutarın müvekkil şirketin karşılayamayacağı bir tutar olmadığı, mahkemenin borca itirazlarının haksızlığına kanaat getirmesi halinde borcun ödenmesi için müvekkil şirkete süre verilmesini, verilecek uygun süre sonunda dava konusu borcun ödeneceği, iflas kararının ülke ekonomisi düşünüldüğünde ne kamu menfaatine, ne alacaklıların menfaatine ne de hakkaniyete uygun bir çözüm olmayacağı, iflasın son çare olarak düşünülmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
ÖN İNCELEME: Mahkememizde yapılan ön inceleme duruşmasında yargı hakkı, görev ve yetki hususları, dava ve taraf ehliyetleri, dava şartları değerlendirilmiş, Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu, dava şartlarının tamam olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER: Mahkememizce iflası istenen şirkete ait ticaret sicil kayıtları ile icra dosyası getirtilmiş, iflas ilanları yaptırılmış, davacı vekili tarafından iflas avansı yatırılmış, davalı tarafa isticvap davetiyeleri çıkartılmış, davalı şirket yetkilisi duruşmada dinlenmiş, bilirkişilerden alacağa ilişkin rapor ve depo emrine esas hesap raporu alınmıştır.
Getirtilen Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 09.03.2018 tarihinde davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, takip tutarının 769.885,22 ABD Doları asıl alacak, 73.086,36 ABD Doları faiz olmak üzere 842.971,58- ABD Doları olarak belirtildiği, ABD Doları-3,80 TL kuruyla harca esas değerin 3.203.292,00-TL olarak gösterildiği, takip dayanağı olarak fatura ve cari hesap alacağının belirtildiği, takip talebi belgelerinin incelenmesinde, alacak ve borç dökümüne ilişkin belgeler bakiye tutarının 769.885,22-ABD Doları olduğunun belirtildiği, icra takibine … Taahhüt Yatırım İnşaat ve Ticaret A.Ş. vekili tarafından 19.03.2018 tarihinde yapılan itiraz sonucunda takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
SMMM ve hesap uzmanı bilirkişi düzenlediği raporunda sonuç olarak; Raporun inceleme bölümünde belirtilen kayıt ve belgeler dışında taraflara ait ticari defter, kayıt ve belgelerin dosyada bulunmadığı, dosyada yer alan bilgi ve belgeler doğrultusunda, davacı şirketin davalıdan 769.885,22-ABD Doları alacaklı olduğu, temerrüdün gerçekleşmemiş olması nedeniyle faiz talep edilemeyeceği, sayın Mahkeme’nin aksi kanaatte olması halinde ise faiz tutarının 38.805,84-ABD Doları olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda sonuç olarak; İtirazların asıl rapordaki tespit ve değerlendirmeleri değiştirecek nitelikte olmadığı, davalı şirket tarafından verilen itiraz dilekçesinde mahkeme kararında belirtildiği şekilde ticari defter ve belgeler sunulmadığı gibi bu ticari defter ve belgelerin incelenmek üzere bulunduğu yer de bildirilmediğinden, 09.07.2020 tarihli ara kararı doğrultusunda davalı tarafın ticari kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasının mümkün olmadığı, dosyada yer alan bilgi ve belgeler doğrultusunda, davacı şirketin davalıdan 769.885,22 ABD Doları alacaklı olduğu, depo emrine esas olmak üzere faiz tutarının; TCMB reeskont-iskonto faizi oranı esas alındığında 222.004,22-ABD Doları, TCMB tarafından belirlenen kamu bankalarınca mevduatlara fiilen uygulanan azami faiz oranları esas alındığında 125.716,98- ABD Doları olarak alternatifli şekilde hesaplandığı belirtilmiştir.
Hesap uzmanı bilirkişi ek raporunda; İcra takibinden önce temerrüdün gerçekleştiğinin kabulü halinde depo kararını esas alacak miktarının 11.302,029,98-TL, icra takip tarihinden önce temerrüdün gerçekleşmediğinin kabulü halinde depo emrine esas alacak miktarının 10.852,006,85-TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, İİK’nun 156/3. maddesine dayalı itirazın kaldırılması ve İİK’nun 155 vd. maddelerine dayanan iflas istemine yöneliktir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, sözleşme-ekleri, faturalar, cari hesap kayıtları, icra dosyası, isticvap davetiyeleri, bilirkişi rapor-ek raporları ile tüm dosya kapsamına göre; Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan alım-satım sözleşmesi gereği faturalar düzenlediği, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile fatura ve cari hesap alacağına dayalı ilamsız iflas takibi yapıldığı, borçluya iflas ödeme emri tebliğ edildiği, davalı borçlunun vekili aracılığıyla borcunun bulunmadığını, borca ve fer’ilerine itiraz ettiğini belirterek iflas ödeme emrine itiraz ettiği, bu şekilde takibin durmasına sebebiyet verdiği, davacı alacaklının ise borçlunun itirazının kaldırılması ve davalı borçlunun iflasına karar verilmesi yönünde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekili ile duruşmada dinlenen davalı şirket yetkilisi, taraflar arasında sözleşme ve ticari ilişki bulunmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir.
Somut olayda; taraflar arasındaki anlaşmazlık; ticari ilişki ve imzalanan sözleşme bulunup bulunmadığı, bu bağlamda faturalar ve cari hesaba dayalı davacı tarafın alacağının olup olmadığı, varsa miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı vekili her ne kadar taraflar arasında sözleşme ve ticari ilişki bulunmadığını iddia etmiş ise de; 15/04/2021 tarihli duruşma ara kararı ile; 23/05/2016 tarihli sözleşme ve 30/09/2016 tarihli e-postanın türkçe tercümeli suretleri eklenerek davalı adına isticvap davetiyesi çıkartılmış, davetiye ile sözleşmedeki imza ve e-posta içeriği konusunda beyanlarının alınması için şirket yetkilisinin imza sirküleri ile birlikte duruşmaya gelmesinin, duruşmaya gelinmediği veya gelip te beyanda bulunulmadığı takdirde, sözleşmedeki imzayı ve e-posta içeriğini kabul etmiş sayılacakları yönünde ihtarat yapılmış olmasına rağmen duruşmaya davalı adına katılan olmamıştır.
Yine; 10/02/2022 tarihli duruşma ara kararı ile; Dosyada mevcut fatura, cari hesap, hakediş belgeleri ve tercümeleri eklenerek davalı adına isticvap davetiyesi çıkartılmış, davetiye ile belgelerin içeriği ve ödeme konusunda beyanlarının alınması için şirket yetkilisinin imza sirküleri ile birlikte duruşmaya gelmesinin, duruşmaya gelinmediği veya gelip te beyanda bulunulmadığı takdirde, fatura, cari hesap, hakediş belgelerinin içeriklerinin doğru olduğu ve ödenmemiş kabul edileceği yönünde ihtarat yapılmış olmasına rağmen duruşmaya davalı adına katılan olmamıştır.
Davalı tarafa çıkartılan isticvap davetiyelerine göre, davalı şirket yetkilisinin duruşmaya katılmadığı görülmekle, Mahkememizce 23/05/2016 tarihli sözleşmedeki imzanın davalı tarafa ait olduğu ve 30/09/2016 tarihli e-posta içeriğinin doğru olduğu, dosyaya davacı tarafça sunulan faturalar, cari hesap, hakediş belgelerinin içeriklerinin doğru olduğu ve ödenmemiş olduğu kabul edilmemiştir.
Davalı vekili her ne kadar delil olarak müvekkili davalı şirketin ticari defterleri ile kayıt ve belgelerine dayanmış ise de; Davalı vekili her ne kadar 24/07/2019 tarihli dilekçesi ile ticari defterlerin bulunduğu yeri bildirmiş ise de, bu adrese tebligat yapılamadığı, şirketin bu adreste faaliyet göstermediği, bilirkişi tarafından da inceleme yapılamadığı görülmüştür. Bu nedenle 09/07/2020 tarihli duruşmada, h azır bulunan davalı vekilinedavalı tarafa ait ticari defter, kayıt ve belgelerini ibraz etmek veya kapsamlı ise bulunduğu yeri bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, aksi halde defter ibrazından kaçınmış sayılacakları ve karşı tarafın kayıt ve belgeleri ile mevcut delillere göre karar verileceği hususu ihtar edilmiş, ancak ticari defterler ibraz edilmediği gibi bulundukları yer de bildirilmemiştir. Bu durumda Mahkememizce dosyadaki bilgi-belgelere itibar edilerek değerlendirme yapılmıştır.
Davalı vekili karar duruşmasında, ticari defterleri ibraz ettiğini bildirerek inceleme yapılmasını talep etmiş ise de, davacı vekili tarafından muvafakat edilmemiştir.
Mahkememizce alınan SMMM ve hesap uzmanı bilirkişilerin rapor-ek raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olduğu görülerek hükme esas alınmıştır.
Yukarıda belirtilen hususlar, alınan bilirkişi heyet raporu-ek raporları da dikkate alındığında; Davacı vekili tarafından 15 adet fatura sunulmuş, sunulan 30 Eylül 2016 Tarihli E-Posta içeriğine göre; davalı şirket adına davacı şirket yetkilisine hitaben “Sayın …, ekteki swift mesajı ile dün 125.000-ABD Doları transfer ettik. Kalan tutar Ekim’deki parti ile transfer edilecektir. Fiyat teklifiniz ile ilgili olarak ekibimiz çalışmasını neredeyse tamamlamış olup, gelecek haftaya detayları sizinle görüşeceğiz.” ifadesine yer verilmiştir.
23.05.2016 tarihli sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin taraflarının … Taahhüt Yatırım İnşaat ve Ticaret A.Ş. ve … İnşaat ve Müteahhitlik Ltd. Şti. olduğu, … Taahhüt Yatırım İnşaat ve Ticaret A.Ş.’nin müşteri, … İnşaat ve Müteahhitlik Ltd. Şti.’nin satıcı olarak adlandırıldığı, Sözleşmenin; 1.maddesinde, “… (satıcı) tarafından veya onun adına … (müşteri) için yapılan, teklif edilen, satılan ve teslim edilen ve de uygulanan işler ve/veya hizmetler (bundan böyle burada mallar ve hizmetlerin her ikisinden de ayrı ayrı ve beraberce “iş” olarak bahsedilecektir.) Genel Şart ve Kayıtlara (GT&C) tabi olacak ve Satıcı ile Müşteri arasındaki tüm benzer anlaşmalar içinde geçerli olacaktır.” hükmüne,
Sözleşme Bedeli ve Ödeme Şartları başlıklı 4.1. maddesinde, Ödeme; “Müşterinin onaylayıp, imzalayacağı ilerleme belgesi esas alınarak yapılacaktır. Müşterinin ilerleme belgesini onaylamasını takiben, Satıcı ilgili geçerli faturaları düzenleyecek ve satıcı ödemeyi satıcının tamamlanan işle ilgili onaylı faturası ve imzalı ilerleme belgesinin alındığı tarihi takip eden 30 gün içinde faturada belirtilen banka hesabına havale yapılması suretiyle alacaktır. Müşteri sadece garanti süresi için 65 oranında kesinti yapma hakkına sahip bulunmaktadır.” hükmüne,
4.2.maddede; “Satıcı ilerleme belgesinin müşteri tarafından onaylanmak ve imzalanmak üzere her ayın 25’inde sunacaktır. Satıcı, aylık sunum süresini aştığı takdirde ilerleme belgesini sonraki ayın 25’inde sunmalıdır.” hükmüne,
43 maddede; “Müşteri, satıcının yapılan işlerle ilgili olarak sunduğu her hakkediş beyanının yüzde beşini (65) teminat olarak kesecektir.” hükmüne,
4.4 maddede; “Teminatın Serbest Bırakılması, Müşterinin garanti süresi sonunda “Geçici Kabul Belgesini” düzenlemesi sonrasında satıcı teminatın Vo5’inin ödenmesini yazılı olarak talep edecektir. Müşteri satıcının talebini almasını takip eden 30 takvim günü içinde teminatı ödeyecektir. Müşteri teminat üzerinden faiz ödemek veya onu herhangi bir şekilde elinde tutmakla yükümlü olmayacaktır.” Hükmüne yer verilmiştir.
Sözleşmenin eki 30.11.2016 Tarihli Müşteri Detayları Belgesinin incelenmesinde; davacı şirket tarafından toplam 969.888,22-ABD Doları tutarlı fatura düzenlendiği, bu tutarın, 5 Eylül 2016 tarihinde 74.885,18-ABD Dolarlık kısmının ve 9 Ekim 2016 tarihinde ise 124.885,17 ABD Dolarlık kısmının olmak üzere toplam 199.770,35 ABD Doları ödendiği, vadesinde ödenmeyen tutarın 770.1 14,87-ABD Doları olduğunun belirtildiği, 12.10.2016 tarih ve 2 no.lu hakediş belgesine istinaden 207.277,90-ABD Doları tutarlı ve 25.05.2016 tarihli faturanın düzenlendiği, 46.130,70-ABD Doları tutarlı ve 25.07.2016 tarihli faturanın incelenmesinde, faturanın açıklama bölümünde 01 numaradan 29 numaraya kadar inşaat temeli açıklamasına yer verildiği tespit edilmiştir.
Böylece; Taraflar arasında 23.05.2016 tarihli sözleşmenin imzalandığı, sözleşmenin konusunun sözleşmenin 1. maddesinde, … (satıcı) tarafından veya onun adına … (müşteri) için yapılan, teklif edilen, satılan ve teslim edilen ve de uygulanan işler ve/veya hizmetleri kapsadığı, bu çerçevede davacı şirket tarafından yapılan iş karşılığında toplam ayrıntıları Müşteri Detayları Belgesinde belirtilen 969.888,22-ABD Doları tutarlı fatura düzenlendiği, bu tutarın 74.885,18-ABD Dolarlık kısmının 5 Eylül 2016 tarihinde ve 124.885,17-ABD Dolarlık kısmının ise 9 Ekim 2016 tarihinde ödendiği, ödenen toplam tutarın 199.770,35-ABD Doları olduğu, böylece bakiye vadesinde ödenmeyen tutarın 770.114,87-ABD Doları olduğunun belirtildiği görülmüştür. Dosyada mevcut bilgi ve belgeler dikkate alındığında; davacının davalı taraftan 769.885,22 ABD Doları alacaklı olduğu, ödemeye ilişkin yukarıda belirtilen 2 adet ödeme dışında kayıt bulunmadığı anlaşılmıştır.
İcra takibinde, takibe konu edilen asıl alacak tutarının yanında 73.086,36-ABD Doları işlemiş faiz de talep edildiği, işlemiş faiz tutarının 06.02.2017-09.03.2018 tarihleri arası için hesaplandığı belirtilmiş olup faiz başlangıç tarihinin hangi işleme göre belirlendiği tespit edilememiştir. Davalı tarafa usulüne uygun olarak gönderilmiş ve tebliğ edilmiş bir ihtarnamede ibraz edilmemiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 4.1. maddesinde fatura bedelinin imzalı ilerleme belgesinin alındığı tarihi takip eden 30 gün içerisinde ödeneceği belirtilmiş olup, bu vadenin kesin vade niteliği taşımadığı, bu nedenle temerrüde esas alınamayacağı ve işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle; Davacının icra takip tarihi itibarıyla sözleşmeye dayalı düzenlenen faturalardan kaynaklanan bakiye 769.885,22 ABD doları alacağının olduğu ve davalının itirazının haksız olduğu kanaatine varılarak 31/03/2022 tarihli duruşmada borçlunun itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce depo emrine esas olmak üzere asıl alacak, icra masrafı, vekalet ücreti ve tahsil harcı miktarı bilirkişi raporuyla tespit edilmiş, icra takip tarihinden önce temerrüdün gerçekleşmediği anlaşılmakla depo emrine esas alacak miktarının 10.852,006,85-TL olduğu belirlenmiş, davalı şirkete İİK. 158/2. maddesi gereğince depo emri çıkartılmasına karar verilmiş, depo emrinin tebliğine rağmen davalı şirket tarafından depo kararının gereği yerine getirilmemiştir.
Böylelikle, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı davalı şirketin İİK’nun 43. maddesi gereğince iflasa tabi olduğu, davalı şirketin muamele merkezi itibariyle İİK’nun 154. maddesi kapsamında mahkememizin yetkili olduğu, iflas talebinin İİK’nun 166/2. maddesinde öngörülen biçimde usulüne uygun olarak ilan edildiği, İİK’nun 158/2 maddesi gereğince davalı şirketin depo kararı gereğini yerine getirmediği, davacı vekili tarafından İİK’nun 160. maddesi gereğince ilk alacaklar toplantısına kadar olan masraflar ile kanun yolları için gerekli tüm masrafların mahkeme veznesine depo edildiği, bu suretle İİK’nun 155 ve devamı maddelerinde öngörülen iflas koşullarının somut olayda gerçekleştiği anlaşılmakla davanın kabulü ile; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne … sicil nosu ile kayıtlı davalı … Taah. Yatırım İnş. Ve Tic. A.Ş.’nin İİK’nun 155 vd. maddeleri gereğince iflasına; İflasın 31/03/2022 tarih ve saat 11.38 itibariyle açılmasına; İflas kararından bir suretin iflas müdürlüğüne ve Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın KABULÜ İLE,
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne … sicil nosu ile kayıtlı davalı … Taah. Yatırım İnş. Ve Tic. A.Ş.’nin İİK’nun 155 vd. maddeleri gereğince iflasına,
İflasın 31/03/2022 tarih ve saat 11.38 itibariyle açılmasına,
İflas kararından bir suretin iflas müdürlüğüne ve Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 44,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 77,00 TL harç ve davacı tarafından yapılan ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 25.671,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; Davacı şirket yetkilisi, davacı vekilleri ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren İİK’nun 164/2.maddesi gereğince 10 günlük süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/03/2022

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]