Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/865 E. 2021/35 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/865
KARAR NO : 2021/35

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 25/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08.02.2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya icra takibi başlatıldığını, bahse geçen fatura içeriğindeki bakım yedek parça ve onarım hizmetlerinden yararlanmış ve müvekkili şirket tarafından takibe konu olan 2.411,35 TL 2 adet fatura davalı şirket adına düzenlendiğini, fatura bedelinin tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itirazı ile takibin durduğunu, müvekkili şirket … adresinde yetkili … bayisi olarak sıfır km araç satışı ikinci el araç satışı servis ve yedek parça hizmeti dahil olmak üzere birçok konuda hizmet veren kurumsal bir firma olduğunu, davalı şirket icra takibine konu edilen fatura içeriğindeki bakım, yedek parça ve onarım hizmetlerinden yararlanmış ve müvekkili şirket tarafından takibe konu 2.411,35 tutarında 2 adet fatura davalı şirket adına düzenlendiğini, ancak davalı tüm uyarılara rağmen söz konusu fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dokyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emri davalıya 12.07.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu 18.07.2017 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz etmiş ve takip durduğunu, açıklanan nedenler ile davalı itirazının iptaline 2.411,35 TL asıl alacak takibi tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden avans faizi yürütülmesine, davalının asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 2.411,35-TL asıl alacak ve 463,37-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.874,72-TL’nin tahsili için Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takip borçlusunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m.67)
Davalı vekili, müvekkili aleyhine yürütülen icra takibine süresinde verdiği dilekçe ile “ verilen hizmetin ayıplı olması işin bitirilmemesi, fatura ve verilen hizmetin uyuşmaması nedeniyle alacaklıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını, takibe konu borcu ve ferilerine itiraz ettiklerini ” bildirmiştir.
Mahkemece taraflara HMK’nın 220 ve TTK’nın 83.maddesi gereğince ticari defterlerini ibraz etmeleri, etmemeleri halinde defter deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ve ayrıca karşı tarafın usulüne uygun tutulan kayıtlarına itibar edileceği ihtar edilmiş, davalı taraf ticari defter ve belgelerini sunmamıştır.
Mevcut ticari ilişkiden dolayı davacının davalıdan olan alacağının tayin ve tespiti bakımından taraflara ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak 30.09.2019 tarihli kök ve 21.02.2020 tarihli ek bilirkişi raporları alınmıştır.
Taraf ticari defter ve bağlı kâğıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi heyeti raporunda; taraflar arasında takip konusu yapılan iki adet açık fatura ve içerikleri hizmetin alım satımına yönelik herhangi bir sözleşmenin dosya kapsamına bulunmadığı, faturalar üzerinde faturanın teslim alındığına yönelik herhangi bir isim ve imza yer almadığını, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtlarında, taraflar arasındaki akdi ilişkinin 2014-2015-2016-2017-2018-2019 yıllarında peşin olarak çalışıldığı, 2 adet açık faturadan toplam 2.411,35-TL’lik faturalardan ibaret olduğu, takip tarihi itibariyle davacının takip konusu yapılan 2.411,35-TL’lik alacak bakiyesinin bulunduğu, faturaların teslim tarihinin belli olmadığı nihai takdir mahkemeye ait olmak üzere hizmetin teslim alınmasına müteakip 30 günün sonunda davalının temerrüte düşeceği var sayıldığında hizmetin 06.01.2015 tarihinde teslim edildiği ve 16.11.2015 tarihinde temerrüte düşüldüğü tespit edildiğinde tacir olan davalının takip tarihi olan 05.07.2017 tarihine kadar avans faiz işetildiğinde 411,15-TL işlemiş faiz tutarının bulunduğu bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasında sözlü hizmet sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap kapsamında bakiye bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. Davacı, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davalıya kesilen fatura bedellerinin bir kısmının ödenmediğini ileri sürmüş, davalı davaya cevap vermemiş ancak icra takibine itiraz dilekçesinde, ödeme emrinde belirtilen faturalara ilişkin olarak hizmetin ayıplı olduğunu eksik olduğunu, böyle bir borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı tarafların kabulündedir. Davalı ödeme emrine itiraz dilekçesinde ayıplı ve eksik ifa savunmasında bulunmuş ise de buna ilişkin bir delil getirmemiştir.
Davacı tarafın ibraz ettiği fatura ve iş emirleri üzerindeki imza ile ilgili olarak, davalı şirket yetkilisi HMK 169-170 maddeleri gereği isticvap için çağırılmış, davetiyenin tebliğine rağmen duruşmaya gelmemiş, beyanda bulunmamış, yine, davalı yana meşruatlı davetiyeye rağmen ticari defterleri ibraz edilmemiştir.
Davacı defterleri ve vergi dairesi kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 222/3.fıkrasında “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” hükmü uyarınca, tacir olan davalının ticari defterlerini sunmaması, davacının ise usulüne uygun tutulmuş ve kendisi yönünden delil vasfını taşıyan ticari defterleri kapsamında alacağını ispat etmiş olması, takipte talep edilen temerrüt faizi yönünden ise, takipten önce davalının temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle davanın takipte talep edilen asıl alacak yönünden kabulüne, alacak baştan beri likit olmakla davacı yararına icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1- Davacının davasının KABULÜ ile Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 2.411,35-TL asıl alacakla ilgili borçlu itarızının iptali ile takipten itibaren asıl alacağı işleyecek avans faizi ile takibin devamına,
2- İ.İ.K.’nun 67/2. maddesi gereğince alacağın %20 si oranında 482,27-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 59,40 TL harçtan peşin alınan 41,18 TL harcın mahsubu ile eksik 18,22 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 77,48 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 1.132,9 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.411,35 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/01/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]