Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/821 E. 2023/559 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/821 Esas – 2023/559
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/821
KARAR NO : 2023/559

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/10/2017
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
K.YAZIM TARİHİ : 24/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.10.2014 tarihinde müvekkili … ve arkadaşları okuldan çıktıktan sonra evlerine giderken, … Caddesi üzerinde karşıdan karşıya geçmek istediği esnada sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen bir aracın müvekkiline çarpması neticesinde araç dışı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkili …’un ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde; plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün dikkatsiz ve hızlı araç sürmesi nedeniyle asli ve tamamen kusurlu olduğunu, kazanın ardından olayla ilgili olarak … numaralı dosyasıyla soruşturma başlatıldığını, ve faili meçhul şahsın taksirle yaralanmaya sebep olduğu tespit edildiğini, ancak mağdurun babası ve kanuni temsilcisi olan müştekilerin Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı verildiğini, kaza yol açan aracın plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğini, bu sebeple meydana gelen zararın, 14 Haziran 2007 tarih, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 üncü maddesiyle … Şirketleri bünyesinde kurulmuş bulunan … tarafından karşılanması gerektiğini, müvekkillerinin bu nedenle uğradığı maddi zararın tarafınızca kaza tarihinde geçerli olan poliçe teminat limitleri dâhilinde karşılanması gerektiğini, kazanın meydana geldiği tarihteki kişi başına ölüm ve sakatlanma teminatının 268.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin uğradığı zararın tazmini ile yükümlü bulunanların (araç, sahibi, sürücü, sigortacı ve diğer tüm sorumlular) meydana gelen zarar nedeniyle müştereken ve müteselsilen (ortaklaşa-zincirleme) sorumluluğu bulunduğunu, bu nedenle tarafınızın müşterek ve müteselsil sorumluluk esası çerçevesinde meydana gelen zararı tazmin etmesi gerektiğini, kazanın ardından ağır şekilde yaralanan müvekkilinin çok ağır yaralandığını, sağ gözünü kaybettiğini, ve görme yetisini tamamen kaybettiğini, ayrıca vücudun muhtelif yerlerinde çeşitli yaralanmalar meydana geldiğini, müvekkili artık bundan sonra günlük yaşamına ve iş yaşamına büyük güçlüklerle devam edeceğini, … Devlet Hastanesinden alınan sağlık raporuna göre de müvekkilinin maluliyet oranının %32 olarak tespit edildiğini, maddi zararlarının karşılanması için … 16.12.2016 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, … ise 22.12.2016 tarihinde taraflarına vermiş olduğu cevap dilekçesinde sağlık raporunu istediğini, her ne kadar 06.03.2017 tarihinde istenilen raporu sunsalar da … hiçbir yanıt vermediğini, müvekkilinin zararlarının karşılanması için …’nın … numaralı dosyasından başvuru yapıldığını, ancak başvurularının zamanında sonuçlandırılamamış ve taleplerinin usulden reddi ile Adli Yargıda dava açmakta muhtariyetine karar verildiğini, sayılan nedenlerden dolayı iş bu davayı açma zaruretinin hâsıl olduğunu, arz ve izaha çalıştıkları üzere; 27.10.2014 tarihinde meydana gelen yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi zararlar için, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik …’un sürekli iş göremezliği dolayısıyla 100,00 TL maddi tazminatın davalının temerrüte düştükleri tarihten itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen tazmin edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH:Davacı vekili 12/10/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle: 100,00TL olan sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 267.900,00TL artırarak 268.000,00TL’ye çıkardıklarını bildirmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karşı tarafın başvuru şartının gerçekleşmediğini, davacı maluliyet tazminatı talebi ile kurumlarına başvuruda bulunduğunu, açılan işbu davanın; başvuru şartı yerine getirilmeden açılmış olduğundan reddi gerektiğini, … tarafından talep reddedilmeden açılan bu başvuru Karayolları Trafik Kanunu’nun 97.maddesi gereği yok hükmünde sayılacağını, davacı müvekkili kurumdan ödeme talep etmiş olmasına rağmen başvurunun değerlendirilmesi için gerekli belgeleri kuruma iletmediğini, söz konusu bildirimin karşı tarafa yapıldığını, buna rağmen davacının belgeleri tamamlamadığını, bunun yerine haksız ve kötü niyetli olarak işbu başvuruyu ikame ettiğini, dava konusu trafik kazasına sebebeyt verdiği iddia edilen plakası tespit edilemeyen aracın varlığının ve trafik kazasına plakası tespit edilemeyen aracın sebebiyet verdiğinin başvuran tarafça ispatı gerektiğini, dava konusu trafik kazasında davacı …’un yaya olup sürücü olmadığını, bu sebeple davacının … tazminat talep edebilmesi için öncelikle yaya olan …’un dava konusu trafik kazasında kusurunun olup olmadığının tespiti gerektiğini, şayet …’un yaya olarak dava konusu trafik kazasının oluşumunda tamamen kusurlu ise davanın reddi, kısmi kusurlu olması halinde hesaplanacak tazminatta kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili kurumun çocuklar için geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, davacının maluliyet ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için davacı maluliyet oranını ve malul kaldığını tam teşekküllü hastane raporları ile belgelendirmesi gerektiğini, aktüer hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde ibraz edilen raporun hükme esas alınmasının hukuka aykırılık teşkil edeceğini, bu nedenle davacının kaza ile illiyet bağı bulunan arazlarını gösterir mevzuat kapsamında yeni ve hüküm kurmaya elverişli yeni bir sağlık kurulu raporu alınması gerektiğini, kusur oranının bilirkişilerce belirlenmesi gerektiğini, …’nın ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini, …’nın sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, müvekkili kurumun temerrüde düşmediğini, sunukları nedenlerle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, aksi durumda kusur ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davanın mahkememizin … Esasında görülmekte iken mahkememizin … sayılı kararı ile “Davacıya plakası tespit edilemeyen bir aracın çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği iddiası ile araç tespit edilemediğinden … dava açıldığı, dava sebebinin haksız fiil olmasının … sayılı kararında da … Hesabının açtığı davada haksız fiil olduğundan bahisle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun belirtilmesine göre, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, HMK 114/1-c, 115/2. maddesi gereğince dava dilekçesinin görev nedeni ile usulden reddine, mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve süresinde talep edildiğinde dosyanın görevli ve yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne Gönderilmek üzere …’ne gönderilmesine,” şeklinde karar verildiği, … Hukuk Mahkemeleri … dosyanın … Esasına tevzii edildiği, aynı mahkemenin … sayılı kararı ile “5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 4/1 maddesi uyarınca … hesabının zorunlu mali mesuliyet sigortası yerine geçtiğini, diğer bir deyişle sorumluluğunu üstlendiği anlaşılmaktadır. Yine TTK’nun 1401 ve devamı maddelerinde Sigorta Hukuku düzenlenmiştir. Dava konusu uyuşmazlığın dava dışı plakası ve türü tespit edilemeyen aracın sebebiyet verdiği geçici ve sürekli iş gücü kaybı nedeniyle TTK’nun 1483/1 maddesi uyarınca davalı … tahsilinin talep edildiği ve TTK’nun 4.maddesine göre bu davaların ticari dava sayılacağı anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine, Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş, aradaki görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için merci tayini noktasında dosyanın … Dairesine gönderilmesine karar verildiği, görevsizlik nedeniyle usulden reddine, Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna, karar kesinleştiği takdirde görevli mahkemenin tayini için dosyanın … Dairesine gönderilmesine” şeklinde karar verildiği, …. Karar sayılı ilamıyla mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği ve işbu esasa kaydedildiği anlaşıldı.
DELİLLER:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebidir.
Tarafların göstermiş oldukları delilleri toplanılmış; Nüfus kayıt örnekleri, Tarafların ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin … yazı cevabı, Trafik Tespit Tutanağı örneği, Sigorta Poliçe örneği, … dosyası örneği dosya içerisine kazandırılmış, … kusur raporu, aktüerya bilirkişiden hesaplama raporları dosyaya alınmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nden istinabe yoluyla alınan 16/10/2019 tarihli raporda:27/10/2014 günü saat: … sıralarında sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen otomobil sürücüsü, … ilçesi istikametinden gelip, … İl Merkezi istikametine doğru … caddesi üzerinde seyri sırasında, Yaya üst geçidinin olduğu yere geldiği esnada aracının ön kısmı ile, kendi yönüne göre yolun sağından yolun karşısına doğru yol üzerinde geçmekte olan yaya … isimli ilkokul öğrencisine çarparak aracını sürücüsü aracı ile birlikte kaza mahallinden firar etmesi neticesi, kaza yeri terk ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmakla birlikte; Kazanın Meydana Geldiği Yolun Yapısı: Kaza mahallinin meskun mahal içi olduğunu, hız limitinin 50km/s. olduğunu, gündüz vakti olduğunu, görüşe engel bir cismin olmadığını, havanın açık zeminin kuru olduğunu, zeminin asfalt kaplamalı zemin olduğu, yolun tek yönlü bölünmüş yol olduğunu, yolun yukarı doğru eğimli yol olduğunu, kaza mahallinde yayaların yolun karşısına geçmeleri için yaya üst geçidinin olduğunu, yaya …’un yaya üst geçidinden geçmediği ve yaya geçidinin altındaki yoldan karşıya geçmeye çalıştığını, yolun iki şeritli yol olduğunu, yolun genişliğinin 7m,olduğunu,yolun her iki tarafında da yaya kaldırımının olduğunu, kaza mahallinde araç ve yaya olmadığından kaza mahallinde trafik kaza tespit tutanağı tutulmadığını, olay yeri raporunun olduğunu, kaza sonrası yayaya çarpan aracın kaza mahallinden ayrıldığı için plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğini, Kaza Yeri Çarpma Noktası İrdelemesi: Kaza mahallinin yaya üst geçidinin altında olduğunu, kaza mahallinin meskun mahal içi olduğu, yaya … kazanın meydana geldiği tarihte öğrenci olduğu, kaza günü kaza mahallinde çekilen olay yeri fotoğraflarında yaya geçidi alt geçidinde yol üzerinde kan lekelerinin olduğunu,yaya … yolun karşısına doğru geçmek için yola girdiği esnada … ilçe istikametinden gelen bir aracın kendisine çarptığını, çarpan araç sürücüsünün kaza mahallinde durmayarak ayrıldığını, yaralı yayayı yoldan geçen vatandaşlar kendi imkanları ile hastaneye götürüldüğünü, yapılan tetkiklerde yaya …’un 3.derecede hayati fonksiyonlarını etkileyecek şekilde yaralandığı şeklinde rapor verdiği dosya muhteviyatından anlaşıldığını, yaya …’un Kazanın Oluşumunda Kusur Durumu; Kaza mahalli »dosya içeriğindeki beyanlar, kaza yeri fotoğrafları incclemesinde, yaya … yolun karşısına yaya üst geçidi olduğu halde üst geçitten geçmediğini, yol üzerinden yolun karşısına geçmek isterken kazanın meydana geldiği ve buna göre 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 68.maddesinit b bendinde belirtilen ( Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmelerinin yasak olduğunu, Yayalar, bu yerlerden geçerken; Yaya ve okul geçitlerinin bulunduğu yerlerde, geçitte yayalar için ışıklı işaret varsa bu işaretlere uymak, Geçitte yayalar için ışıklı işaret yoksa ve geçit sadece taşıt trafiği ışıklı işareti veya yetkili kişi tarafından yönetiliyorsa geçecekleri doğrultu açıldıktan sonra taşıt yoluna girmek, Zorunda olduklarını, ancak, yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebileceklerini) kuralını ihlal ettiği ve yine aynı Kanuna bağlı Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 138.maddesinin b bendinde belirtilen (Yollarda güvenli geçiş, önce sola sonra sağa bakılarak sakınca yoksa taşıt yoluna girmek, geçiş sırasında sola ve sağa bakılarak yürüyüşe devam etmek, taşıt yoluna girmeden güvenle duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlar varsa ilk geçiş hakkını onlara verip geçişlerini beklemek suretiyle yapıldığını, yayalar için özel olarak yapılmış alt veya üst geçit, yaya köprüsü veya yaya tüneli gibi tesisler varsa yayalar buralardan yararlanmak zorundadırlar) kuralını ihlal ettiğinden 1.(Birinci) Derecede Asti Kusurlu Olduğunu, Plakası ve Sürücüsü Tespit Edilemeyen Aracın Sürücüsünün Kazanın Oluşumunda Kusur Durumu; Meskun mahal içinde hız limitinin 50km./s olduğu yerde ve okullar bölgesinde, plakası ve kimliği tespit edilemeyen sürücünün, aracın hızını trafik durumuna göre ayarlaması gerekirken hızını ayarlamadan seyrettiği ve kaza mahallinde durmayarak kaza mahallinden ayrıldığını, ve buna göre; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52.maddesinin a ve b bendinde belirtilen (Sürücüler Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar,) kuralını ihlal ettiği ve yine aynı Kanunun 81.maddesinde belirtilen ( Trafik kazalarına karışanlar: a) Hareket halinde iseler trafik için ek bir tehlike yaratmayacak şekilde hemen durmak, kaza mahallinde trafik güvenliği için gereken tedbirleri almak, b) Kazada ölen, yaralanan veya maddi hasar var ise bu kaza trafiğilcan ve mal güvenliğini etkilemiyorsa, sorumluluğun saptanmasında yararlı olacak kanıt ve izler dahil, kaza yerindeki durumu değiştirmemek, d) Kazayı; yetkili ve görevli memurlara bildirmek, bunlar gelinceye kadar veya bunların iznini almadan kaza yerinden ayrılmamak,) kuralını ihlal ettiğinden 2.(İkinci) Derecede Tali Kusurlu Olduğu bildirilmiştir.
…’nın 02/03/2020 tarihli raporunda; Sürücüsü ve plakası belli olmayan araç sürücüsü sevk ve idaresindeki araç ile seyrederken, yola gereken dikkatini vermediğini, hızını mahal şartlarına göre ayarlamadığını, olay mahalli yaya üst geçidi altına geldiğinde seyrine göre yolun sağından taşıt yoluna giren yaya …’a önlemsizce çarpması sonucu meydana gelen olayda, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketiyle tali kusurlu olduğunu, yaya …’un olay yerinde bulunan yaya üst geçidini kullanmaya özen göstermediğini, can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde, gelen aracın hız ve yakınlığını dikkate almadan kontrolsüzce taşıt yoluna girip ilk geçiş hakkını bırakmadığı sürücüsü ve plakası belli olmayan aracın sademesine maruz kaldığı olayda, hareketleri kazanın meydana gelmesinde asli etkili olduğunu, olayda; Sürücüsü ve plakası belli olmayan araç sürücüsünün %25(yüzdeyirmibeş)oranında kusurlu, yaya …’un hareketlerinin olayın oluşunda %75(yüzdeyetmişbeş)oranında etkili olduğu bildirilmiştir.
…’ndan alınan 20/09/2018 tarihli raporda: Resmi Gazete’de yayınlanan 28603 sayılı 30.03.2013 tarihli Özürlülük ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulları Raporları Hakkında Yönetmelik cetveline göre yapılan hesaplamada; Şahsın 27.10.2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle, …’un yaşına göre Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Yönetmeliği’ne Göre Özür Oranının %32 (otuz iki) olduğunu, …’un geçirdiği trafik kazasından dolayı tıbbi iyileşme ve rehabilitasyon süresi dikkate alındığında tazminata esas olmak üzere geçici iş göremezlik süresinin 120 (yüz yirmi) gün olduğunu ve geçiriği trafik kazasından dolayı mevcut lezyonlar göz önünde bulundurulduğunda; 60 (altmış) gün geçici bakıcıya ihtiyacı olduğu bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan 03/12/2022 tarihli raporda; …’un 27.10.2014 tarihinde yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazası nedeniyle, taraflar arasında görülmekte olan maddi tazminat davasının yargılaması aşamasında, dosya ve ekleri incelenerek, talep konusu maddi tazminat miktarına ilişkin olarak işbu rapor düzenlendiğini, takdir mahkemeye ait olmak üzere; Davacı vekilince; zarar gören … lehine sürekli iş göremezlik tazminatı için toplam 100,00 TL maddi tazminat talebinde bulunulduğunu, dava dava konusu olayın meydana gelmesinde, plakası ve sürücüsü belli olmayan aracın % 25 kusurlu olduğunu, davacı yaya …’un %75 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğinden, hesaplanan maddi zarardan TBK 52 inci maddesi kapsamında %75 oranında kusur indirimi yapıldığını, zarar gören …’un 27.10.2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle, Özürlülük Ölçütü… Yönetmeliğine göre özür oranının %32 olduğunu, Geçici iş göremezlik süresinin 120 gün olduğunu, 60 gün geçici bakıcıya ihtiyacı olduğunun tespit edildiğini, davacının 18 yaşından küçük olduğunu, gelir getirici bir faaliyette bulunmadığı tespit edilmiş olup, …’ın güncel emsal kararlarına göre, (taleple de bağlı kalınarak) geçici iş göremezlik zararı hesaplanmadığını, ancak olay tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığını, TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak, progresif rant yöntemine göre, zarar gören … lehine 292.299,04 TL sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığını, kaza tarihi ile … poliçe limiti 268.000,00 TL olduğunu, zararın poliçe limitini aştığı tespit edildiğinden, davacının davalıdan poliçe limitinin tamamı olan 268.000,00 TL tazminat talep edebileceğini, davacı tarafça davalıya yapılan başvurunun 16.12.2016 tarihinde tebliğ edildiğinin … gönderi belgesinden tespit edildiği bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan 23/05/2023 tarihli ek raporda; Davacı vekilince; zarar gören … lehine sürekli iş göremezlik tazminatı için toplam 100,00 TL maddi tazminat talebinde bulunulduğunu, dava konusu olayın meydana gelmesinde, plakası ve sürücüsü belli olmayan aracın % 25 kusurlu olduğunu, davacı yaya …’un %75 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğinden, hesaplanan maddi zarardan TBK 52 inci maddesi kapsamında % 75 oranında kusur indirimi yapıldığını, zarar gören …’un 27.10.2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle, özür oranının %32 olduğunu, geçici iş göremezlik süresinin 120 gün olduğu, 60 gün geçici bakıcıya ihtiyacı olduğunun tespit edildiğini, davacının 18 yaşından küçük olduğu, gelir getirici bir faaliyette bulunmadığı tespit edilmiş olup, …’ın güncel emsal kararlarına göre, (taleple de bağlı kalınarak) geçici iş göremezlik zararı hesaplanmadığını, ancak olay tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığını, TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak, progresif rant yöntemine göre, zarar gören … lehine 444.190,40 TL sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığını, kaza tarihi ile … poliçe limiti 268.000,00 TL olduğunu, zararın poliçe limitini aştığı tespit edildiğinden, davacının davalıdan poliçe limitinin tamamı olan 268.000,00 TL tazminat hesaplandığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
TBK 49 vd mdleri düzenlemesine göre kusurlu ve hukuku aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Dava, davalı sigorta şirketinin … sigorta poliçesi ile sigortaladığı aracın sebebiyet verdiği yaralamalı kaza nedeni ile açılan maddi tazminat istemine ilişkindir (2918 sayılı KTK m. 85,91,97, 109, 110 vd; TBK m. 53 vd).
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, … sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK m. 4 hükmünde yapılan açık düzenleme uyarınca, mutlak ticari dava sayılır. TTK m. 5 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, bu davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.
2918 sayılı KTK’da … sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar (m. 99). Bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebilir (TBK m. 54, 55).
… sigorta poliçesinden kaynaklanan kaza sonucu meydana gelen zararlardan sigorta şirketi azami poliçe teminat limiti dahilinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, gerçek zararın tazmini ile sınırlıdır (….).
Dava, cevap, mübrez deliller ve tüm dosya kapsamına göre somut olayda, Sürücüsü ve plakası belli olmayan araç sürücüsü sevk ve idaresindeki araç ile seyrederken, yola gereken dikkatini vermediğini, hızını mahal şartlarına göre ayarlamadığı, olay mahalli yaya üst geçidi altına geldiğinde seyrine göre yolun sağından taşıt yoluna giren yaya …’a önlemsizce çarpması sonucu meydana gelen olayda, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketiyle tali kusurlu olduğu, yaya …’un olay yerinde bulunan yaya üst geçidini kullanmaya özen göstermediği, can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde, gelen aracın hız ve yakınlığını dikkate almadan kontrolsüzce taşıt yoluna girip ilk geçiş hakkını bırakmadığı sürücüsü ve plakası belli olmayan aracın sademesine maruz kaldığı olayda, hareketleri kazanın meydana gelmesinde asli etkili olduğunu, olayda; sürücüsü ve plakası belli olmayan araç sürücüsünün %25(yüzdeyirmibeş)oranında kusurlu, yaya …’un hareketlerinin olayın oluşunda %75(yüzdeyetmişbeş) oranında kusurlu olduğu, davacının 27.10.2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle, yaşına göre Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Yönetmeliği’ne Göre Özür Oranının %32 (otuz iki) olduğu, davacının 18 yaşından küçük olduğu, gelir getirici bir faaliyette bulunmadığı tespit edilmiş olup, …’ın güncel emsal kararlara ve talebe göre olay tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığı, TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak, progresif rant yöntemine göre, davacı lehine 444.190,40 TL sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığı, kaza tarihi ile … poliçe limiti 268.000,00 TL olduğunu, zararın poliçe limitini aştığı tespit edildiğinden, davacının davalıdan poliçe limitinin tamamı olan 268.000,00 TL tazminat talebine göre davanın kabulü ile 268.000,00 TL olan sürekli iş göremezlik maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 29/12/2016 tarihinden itibaren davalı … (teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-DAVANIN KABULÜ ile 268.000,00 TL olan sürekli iş göremezlik maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 29/12/2016 tarihinden itibaren davalı … (teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli olan 18.307,08TL harçtan peşin alınan 31,40 TL ile 4.600,00 TL ıslah harcı toplamı olan 4.631,40 TL’nin düşümü ile kalan 13.675,68 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan toplam 4.667,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 40.520,00TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti: 1.200,00 TL, Keşif Harcı:314,00 TL, davetiye ve müzekkere tebligat gideri: 1.002,63TL olmak üzere toplam 2.516,63 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/07/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]