Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/818 E. 2021/300 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/520
KARAR NO : 2021/325

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2017
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili işletme ile davalı/borçlu işletme arasında öteden beri süregelen ticari ilişkinin bulunduğunun iş bu ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafından verilen sipariş bedellerinin ödendiğini, davalı tarafından siparişlerin karşılandığını ve bakiye tutarının müvekkili tarafından verilen nakit ve kıymetli evraklarla ödendiğini, müvekkili tarafından gönderilen emtia bedellerine ilişkin kısmi ödemeler yapıldığını anacak bakiye bedelin ödenmediğini, müvekkili işletmenin bakiye alacağının tahsili amacıyla … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu beyanla davalı/borçlunun vaki takibe itirazının iptaline, takibin devamına, davalı/borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişkin kapsamında müvekkili şirket tarafından alınan emtia bedelinin nakit ve çek ile ödendiğini, ancak davalı tarafından müvekkiline 14.692,67 TL fazla fatura keşide edildiğini, müvekkili tarafından iade faturası keşide edildiğini, davacı tarafından faturanın iade edildiğini, davacının malzemeye gönderdiğini, iddia ediyorsa ispatlaması gerektiğini, davacının iyi niyetinden faydalanarak haksız kazanç elde etmeye çalıştığını beyanla davacının haksız icra tazminatı ödemesine hükmedilmesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 14.692,67-TL asıl alacak, 113,82- TL işlemiş faiz ve ferilerinin tahsili için Ankara ….İcra Müdürlüğünün … E, sayılı dosyasında ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takip borçlusunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m.67)
Davalı vekili, müvekkili aleyhine yürütülen icra takibine süresinde verdiği dilekçe ile “..yetkiye itiraz ettiklerini, yetkili icra müdürlüğünün Malatya olduğunu, taraflar arasında malzeme ticari olmakta olduğunu, ancak alacaklının 14.692,67-TL fazla fatura kestiğini, … Malzemelerin gelmemesi üzerine karşı iade faturası kesip gönderildiğini, karşı tarafın kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını…. alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, takibe konu borcu ve ferilerini kabul etmediklerini.” bildirmiştir.
Davalı icra takibinde ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde, Yetki İtirazınında bulunmuş ve Malatya İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu savunmuş ise de; dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. (Bkz. HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı) taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki tarafında kabulünde olması ve BK’nın 73. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.) maddesi gereğince, dava para alacağına ilişkin ve para alacağı götürülecek borçlardan olduğundan davacı ikametinin bulunduğu Ankara, mahkemeleri ve icra dairelerinde dava açılıp, takip başlatabileceğinden, davalının yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Mevcut ticari ilişkiden dolayı davacının davalıdan olan alacağının tayin ve tespiti bakımından taraflara ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporları alınmıştır.
….Asliye Hukuk Mahkemesinden Talimat yolu ile aldırılan 11/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davalı … 2017 yılı dönemi 27/12/2016 yılı 18082 yevmiye nolu işletme defterinde 14.sıra nolu sırasında 30/04/2017 tarihinde 40062 nolu satış faturasında KDV dahil 14.692,79-TL tutarında iade faturası kesildiği, ancak fatura koçanının 40062 nolu faturasının 2.nüshası incelendiğinde, alıcı bilgilerinin yazıldığı kısmın net olarak okunamadığı, ve vergi dairesi ile vergi nosu kısmının da net olarak belli olmadığı, çelişkili durum içinde olduğu, bu iade faturasının davacıya ait ticari defterlere işlenip işlenmediğinin kontrolü yapılarak tespiti gerektiği, dosya içerisinde işletmeye gönderilen mal miktarına ait kargo faturası, kargo irsaliyesi, ambar fişi, tesellüm fişi, irsaliye fişi, ve taşıma irsaliyesinin bulunmadığı, 2016-2017 tarihinde mal alım toplamı 95.007,67-TL ve 2016-2017 tarihinde yapılan ödemeler toplamı olan 80.315,00-TL olduğu fark 14.692,67-TL olduğu ve 30/04/2017 tarihinde 40062 nolu satış faturasında KDV dahil 14.692,67-TL iade faturası kesildiği davacı şirket defterlerinde iade kabul edildiğinden davalının borçlu olmadığı kanaatinde olduğu bildirmiştir.
Taraf ticari defter ve bağlı kâğıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan 24/06/2019 tarihli kök ve 11/12/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; “.. taraflar arasında 2016 döneminde başlayan emtia alım satımından kaynaklanan sözlü anlaşmaya dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, iş bu anlaşma kapsamında davacının emtia teslimini, davalının emtia bedelini ödemeyi üstlendiği, davacı tarafın ibraz edilen ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerine tabi, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı, davacı ticari defterlerinin davacının iddiası (BAKİYE 14.692,67-TL alacağının bulunduğu iddiası ) ve takip dayanağı cari hesap ekstresi ile örtüşmemesi sebebiyle usulüne uygun tutulmadığı, davacı işletme tarafından davalı işletmeye keşide edilen tüm faturaların davalı işletme kayıtlarında ye aldığı, davacı tarafından davalıya keşide edilen faturaların davalıya fazla fatura edildiğine, davalı tarafından kayıtlara alınan fatura içeriği emtianın davalı tarafından teslim alınmadığına ve fatura bedellerinin ödendiğine dair belge sunulmadığından , davacının davalıdan cari hesap bakiye alacağının bulunduğu, ( davalı tarafından davacıya keşide edilen iade faturasının davacı tarafından noter kanalıyla iade edilmesi, davalı tarafından fatura içeriği emtianın davacıya teslim (aide) edildiğine dair belge sunulmadığı, davacı işletme ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalından 8.295,87-TL cari hesap bakiye alacağının bulunduğunun kayıtlı olduğu, dava dosyasına sunulan ve incelenen belgelerden davacının davalıdan takip tarihi itibariyle ( 8.295,87-TL-400,00-TL=)7.895,87-TL cari hesap bakiye alacağı bulunduğu, mahkemece davalı tarafından 14.692,67-TL fazla fatura keşide edildiği iddiasına yönelik dava dosyasında herhangi bir belge sunulmaması sebebiyle, ispat külfetinin yer değiştirdiği değerlendirilmesi durumunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 14.692,67-TL cari hesap alacağı talebinde bulunabileceği bildirilmiş, tarafların kök rapora itirazları üzerine alınan ek raporunda da aynı görüşlerini tekrarlamıştır.
Taraf vekillerinin rapora karşı itirazları üzerine yeni bir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Taraf ticari defter ve bağlı kâğıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan 20/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ;”… Taraflar arasında 80.315,00-TL’lik mal alımı ve ödemesi hususunda ihtilafın bulunmadığı, ihtilafın 13.12.2016 tarih ve 150289 sayılı 32.992,80-TL bedelli faturada teslim edilen mal miktarına davalı itirazı ve 14.692,67-TL bedelli davalı iade faturasının geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 6000 adet malzeme satışın dair 13.12.2016 tarih ve 150289 sayılı 32.992,80-TL bedelli faturanın her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğu bu faturaya 8 günlük süre içerisinde davalı itirazına dair herhangi bir belgenin dosyada mevcut bulunmadığı, davalının 30/04/2017 tarihli iade faturası 2672 adet malın iadesine dair düzenlenmiş olduğu, 14.692,79-TL bedelli iade faturasının davalı ( raporda davacı şeklinde yazılmış ise de yazım hatasından kaynaklandığı değerlendirilmiş) kayıtlarında bulunup davacı kayıtlarında bulunmadığı, 2672 adet malzemenin davacıya teslimine dair herhangi bir irsaliye v.s belgenin dosyada mevcut bulunmadığı, davacı tarafça iade faturasına itiraz konulu Yenimahalle ….Noterliğinin 17/05/2017 tarih ve ihtarnamesinin dosyada mevcut olduğu, 30/04/2017 tarihli iade faturasının davacıya tebliğ tarihine dair herhangi bir belge bulunmamakla birlikte takip tarihinin 09/05/2017 tarihi olduğu, yukarıda ki tespitler neticesinde mahkemece iade faturasının kabulü halinde davacı alacağının bulunmadığı, iade faturasının kabul edilmemesi halinde ise 14.692,79-TL davacı alacağının olduğu bildirmiştir. Alınana bu son rapor karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında 2016 döneminde başlayan emtia alım satımından kaynaklanan sözlü anlaşmaya dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, iş bu anlaşma kapsamında davacının emtia teslimini, davalının emtia bedelini ödemeyi üstlendiği, anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında 80.315,00-TL’lik mal alımı ve ödemesi hususunda ihtilafın bulunmadığı, ihtilafın 13.12.2016 tarih ve 150289 sayılı 32.992,80-TL bedelli faturada teslim edilen mal miktarına davalı itirazı ve 14.692,79-TL bedelli davalı iade faturasının geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 6000 adet malzeme satışın dair 13.12.2016 tarih ve 150289 sayılı 32.992,80-TL bedelli faturanın her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğu bu faturaya 8 günlük süre içerisinde davalı itirazına dair herhangi bir belgenin dosyada mevcut bulunmadığı da bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır.
Davalının 30/04/2017 tarihli iade faturası ile 2672 adet malın iadesine dair düzenlenmiş olduğu, 14.692,79-TL bedelli iade faturasının davalı kayıtlarında bulunup davacı kayıtlarında bulunmadığı, 2672 adet malzemenin davacıya teslimine dair herhangi bir irsaliye v.s belgenin dosyada mevcut bulunmadığı, davacı tarafça iade faturasına itiraz konulu Yenimahalle 3.Noterliğinin 17/05/2017 tarih ve ihtarnamesinin dosyada mevcut olduğu, 30/04/2017 tarihli iade faturasının davacıya tebliğ tarihine dair herhangi bir belge bulunmamakla birlikte takip tarihinin 09/05/2017 tarihi olduğu, takip tarihi itibariyle davacının 14.692,67-TL alacak kaydının bulunduğu, davalı tarafın savunmasında dile getirdiği iade faturasının (30/04/2017 tarih ve 40062 sayılı 14.692,79-TL tutarındaki faturanın) davacı kayıtlarında yer almadığı, böylece davacının davalıdan 14.692,67-TL bakiye alacağının bulunduğu bilirkişi raporları ile anlaşılmıştır.
Bu durumda her iki taraf ticari defterleri usulüne uygun tutulduğu, lehlerine delil niteliğinde oldu, davacının düzenlediği 13.12.2016 tarih ve 150289 sayılı 32.992,80-TL bedelli faturasının davalı ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacının alacağını, davalının ticari defter ve bağlı kâğıtları ile ispat ettiği, ancak davalının mahsup talep ettiği (30/04/2017 tarih ve 40062 sayılı 14.692,79-TL tutarındaki faturanın) iade faturasının davacı kayıtlarında yer almaması veya herhangi bir teslim evrakının bulunmaması dikkate alındığında, yukarda belirtilen tutar kadar, davacının davalıdan alacaklı olduğu açıklığa kavuşmakla, davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren taraflar arasındaki ilişkinin TTK’ dan kaynaklanması nedeniyle avans oranında temerrüt faizi uygulanması gerekmiştir.
Alacak baştan beri likit olmakla davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın KABULÜ İle; … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 14.692,67-TL asıl alacakla ilgili borçlu itirazının iptali ile takipten itibaren asıl alacağı işleyecek avans faizi ile takibin devamına,
2-İ.İ.K.’nun 67/2. maddesi gereğince alacağın %20 si oranında (2.938,53- TL) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 1.003,65 TL harçtan peşin alınan 177,46 TL harcın mahsubu ile eksik 826,19 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 208,86 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 2.631,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda , gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19.04.2021

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]