Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/737 E. 2021/506 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/737
KARAR NO : 2021/506

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 28/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil şirket, davalı şirketin araçlarının bakım-onarım işlerini yapmış uzun süre davalıya hizmetlerde bulunduğunu, davacı müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki fatura ve cari hesap ekstreleri incelendiğinde davalıdan alacaklarının ortaya çıkacağını, davacı müvekkili şirket tarafından uzun süre araçların bakım ve onarımı yapıldığını ve davalı tarafından da yapılan hizmetlerin karşılığı ödenmediğini, davalı şirket aleyhine 27.03.2018 tarihinde … Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından cari hesap ekstreleri ve faturalara dayalı olarak 31.562,47-TL bedelli genel haciz yolu ile icra takibine başvurulduğunu, davalı şirket avukatı … tarafından 29.03.2018 tarihinde borca itiraz edildiğini ve bunun üzerine … Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından başlatmış oldukları takip durdurulduğunu, davalı borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu itiraz kötü niyetli ve zaman kazanmaya yönelik bir itiraz olduğunu, borçlunun söz konusu bu itirazının iptali ve borçlunun icra inkâr tazminatı ile cezalandırılması gerektiği kanaatinde olduklarını,
Tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı … Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından başlatılan 31.562,47-TL ‘lik alacağa yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.

MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Tarafların göstermiş oldukları delilleri toplanılmış, … Müd. … E sayılı dosyası, irsaliyeli faturalar, Sosyal Güvenlik Kurumuna, Vergi dairesine, Ankara Ticaret Odasına yazılan müzekkere cevapları, davalı şirket çalışanlarınına ilişkin SGK yazı cevabı, SMMM bilirkişisinden alınan bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 30.729,00-TL asıl alacak, 833,47-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.562,47-Tl’nin tahsili için Ankara 10İcra Müdürlüğünün … E, sayılı dosyasında ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takip borçlusunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m.67)
Davalı vekili, müvekkili aleyhine yürütülen icra takibine süresinde verdiği dilekçe ile “ Müvekkil şirketin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, takibe konu borca, Faize, Faiz oranlarına ve ferilerini kabul etmediklerini” bildirmiştir.
Mahkemece taraflara HMK’nın 220 ve TTK’nın 83.maddesi gereğince ticari defterlerini ibraz etmeleri, etmemeleri halinde defter deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ve ayrıca karşı tarafın usulüne uygun tutulan kayıtlarına itibar edileceği ihtar edilmiş, davalı taraf ticari defter ve belgelerini sunmamıştır.
Mevcut ticari ilişkiden dolayı davacının davalıdan olan alacağının tayin ve tespiti bakımından davacıyta ait ticari kayıt ve defterler üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı ticari defter ve bağlı kâğıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi heyeti raporunda; Davacı şirkete ait incelemesi yapılan 2015-2016-2017-2018 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafından ticari defterlerin ibraz edilmediği, davacıya ait incelemesi yapılan defterlerine göre takip ve dava tarihine göre davalı şirketin davacı şirkete 49.817,80-TL tutarında borcunun bulunduğu, ve davacı tarafından bunun 30.729,00-tl’lik kısmı için talepte bulunulduğu, davacı tarafın takipte belirtilen borcun sebebinin 14 adet 31.991,00-TL tutarında faturadan kaynaklandığının anlaşıldığı, takibe konu bu irsaliye faturalarında yer alan malların bir kısmı davalı ile bağı tespit edilmeyen kişilere teslim edildiği, bir kısmının ise kime teslim edildiğinin anlaşılamadığı, hal böyle olunca davalıya teslim edildiği iddia edilen malların teslim edildiğinin ispat edilemediği bildirilmiştir.
Toplanan delillere göre; Dava, taraflar arasında satım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap kapsamında bakiye bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. Davacı, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davalıya kesilen fatura bedellerinin bir kısmının ödenmediğini ileri sürmüş, davalı davaya cevap vermemiş ancak icra takibine itiraz dilekçesinde, ödeme emrinde belirtilen faturalara ilişkin olarak böyle bir borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Davacı tarafın ibraz ettiği faturalar üzerindeki imzalar ile ilgili olarak, davalı şirket yetkilisi HMK 169-170 maddeleri gereği için isticvap için çağrılmış, isticvap davetiyesine davaya konu faturalar eklenmiş, faturalarda davalı şirket adına atılan imzaların kabul edip etmediği, beyanda bulunulmadığı takdirde imzaları kabul etmiş sayılacağına ilişkin davetiyenin tebliğine rağmen duruşmaya gelmemiş, beyanda bulunmamış, yine, davalı yana meşruatlı davetiyeye rağmen ticari defterleri ibraz edilmemiştir.

6100 sayılı HMK’nın 222/3.fıkrasında “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” hükmü uyarınca, tacir olan davalının ticari defterlerini sunmaması, davacının ise usulüne uygun tutulmuş ve kendisi yönünden delil vasfını taşıyan ticari defterleri kapsamında alacağını ispat etmiş olması, takipte talep edilen temerrüt faizi yönünden ise, takipten önce davalının temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle davanın takipte talep edilen asıl alacak yönünden kabulüne, alacak baştan beri likit olmakla davacı yararına icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Davalı borçlunun … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 30.729,00-TL asıl alacak ile ilgili BORÇLU İTİRAZININ İPTALİ İLE asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA,
İİK’nun 67/2.maddesi gereğince alacağın %20’si oranında 6.145,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 2.099,09 TL harçtan peşin alınan 539,01 TL harcın mahsubu ile eksik 1.560,08 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 574,91 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 914,10 TL yargılama giderinin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 886,67 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 4.609.35 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28.06.2021

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]