Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/730 E. 2022/542 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/730
KARAR NO : 2022/542
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2018
KARAR TARİHİ : 27/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin TOKİ ile akdettiği sözleşme ile yapımını üstlendiği Kuzey Ankara Kent Girişi 4. Bölge 2. Etap 314 Adet konut ve Cami İnşaatı ile Altyapı ve Çevre düzenlemesi işi ile ilgili olarak müvekkili ile davalı arasında beton alım sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre müvekkilinin işbu şantiyedeki işleri için beton temini davalı firma tarafından sağlanması gerektiğini, ancak davalı firma tarafından sözleşme yükümlülüklerini ihlal edildiğini ve birçok kez müvekkilinin şantiyesine beton getirildiğini, müvekkili firma ile davalı firma arasında belirlenen beton programına göre beton işlerinin yapılacağı günden en az bir gün öncesinde müvekkili firmanın yetkililerince davalı firmaya beton ve pompa işlemlerinin yapılması için bildirimde bulunulduğu halde davalı firmaca birçok kez beton ve pompa işleri kararlaştırılan tarihte davalı firmaca yerine getirilmediğini, davalı firmanın sözleşmeden doğan sorumluluklarını yerine getirilmemesi nedeniyle müvekkili şantiyede beton işlerinin bitmesiyle devam edebilecek işlerini yapamadığını ve planlanan programın gerisine düşerek iş teslimini zamanında yerine getirememe ve buna istinaden ceza yeme riskiyle karşı karşıya kaldığını, davalı firma tarafından beton getirilmemesi nedeniyle müvekilinin iş programında yer alan işler yapılamadığı gibi o işler için hazırda bulunan işçiler beton işlerinin yapılamaması nedeniyle çalışma yapmadığını ve müvekkili firma tarafından işçilere yevmiye verilmek zorunda kalındığını, ayrıca şantiye iş programı sürekli olarak sekteye uğradığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL bedelin ve doğan zararlarının en yüksek ticari avans faizi tazminini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiş, yargılamanın devamı sırasında davacı vekili mahkememize vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile taraflarına fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak sonradan artırılmak üzere 20 bin TL talepli olarak ikame edildiğini, gelinen aşamada dosyaya ibraz edilen 27/12/2021 tarihli Bilirkişi Ek Raporu doğrultusunda davalarını ıslah ettiklerini, Bu itibarla huzurdaki davalarının ıslah ile; 20.000,00 TL olan dava değerlerini 65.000,00 TL artırarak 85.000,00 TL yükselttiklerini, Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ileri sürdüğü talepleri yerinde olmadığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ortaklığın, müvekkili şirketin zamanında beton vermediği iddiası yerinde olmadığını, davalı yanın dosyaya ibraz etmiş olduğu sair tarihli tutanakların tamamı müvekkilinin gıyabında tutulmuş olan tutanaklar olduğunu, Tutanakların hiçbirinde müvekkili şirketi temsilen yetkili kişilerce bir imza bulunmadığından müvekkilden habersizce tutulmuş tutanak içeriklerinin tamamına itiraz ettiklerini, davacı yanın dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu saha içi hafriyat, kırıcı çalışmaları bedellerinin müvekkili şirkete yükletilmesi mümkün olmadığını, sözleşme uyarınca müvekkili şirket ancak ” müteahhidin satıcıya (müvekkile) tebliğ ettiği tarihten itibaren 15 gün içinde etrafında bulunan tüm atık ve enkazlarla birlikte itirazsız kaldırmak zorunda Kaldırmadığı taktirde namı hesabına kaldırılıp kendisine rücu edilecektir. ” denildiğini, ilgili hüküm uyarınca davacı yanın ibraz etmiş olduğu enkaz kırımı hafriyatın nakliyesi hususlarında müvekkiline ait bir enkaz ya da atık olmadığı gibi, bunun kaldırılması hususunda müvekkiline sözleşmede belirtildiği gibi bir tebligat işlemi de yapılmadığını, dolayısı ile müvekkiline ait olmayan, enkaz veya atık niteliği taşımayan, herhangi bir tebligat ile bildirilmeyen işlemlerden müvekkilinin sorumlu tutulması mümkün olmadığını, müvekkili şirket davacı ortaklığa, defalarca motorin artışlarından kaynaklanan, çimento üretici firmaların müvekkiline uyguladığı çimento birim fiyat farkına nazaran, müvekkili şirketin beton ve akaryakıt artış fiyatlarını davacıya bildirmiş, artışlar uyarınca beton biriminde 5. madde uyarınca uyarlama istemiş fakat bu istek davacı ortaklık tarafından sessiz karşılandığını, müvekkili şirket davacı yana, 17.01.2017 tarihinde, 15.02.2017 tarihinde, 01.05.2017 tarihinde ve çeşitli tarihlerde bildirimler yaptığını, ancak tüm bu bildirimlere rağmen davacı ortaklık müvekkili şirketin sorununu giderici ve sözleşmeyi uyarlayıcı bir geri bildirim yapmamış, müvekkili şirket ile mutabakat sağlamadığını, davacı ortaklık piyasaya uygulanan akaryakıt ve çimento zamlarını müvekkili şirkete uyarlamayarak müvekkili zarara sokmaya devam ettiğini, hal böyle iken davacı yanın gerçeği yansıtmayan, içeriği düzgün tutulmamış, bütün sayı ve rakamları şişirilmiş tutanak içerikleri ile müvekkilinden hak talep ettiğini, davacı ortaklık şantiyesinin ihtiyacı olan bütün betonu müvekkilinden tedarik etmiş, bugüne kadar müvekkiline hiçbir ödeme yapmamış, müvekkilinin icra takibine haksız itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Taraflar arasında imzalanan hazır beton satım sözleşmesi,
-Davacı şirket tarafından tutulan tutanaklar,
-Taraflara ait ticari defter ve bağlı kâğıtları, faturalar,
-03/10/2019 günlü Bakırköy 6.ATM’den talimat yolu ile alınan bilirkişi raporu,
-18/11/2019 günlü bilirkişi ön raporu,
-Elektronik posta gönderileri, davalı tarafından davacıya gönderilen yazıları,
-24/06/2021 günlü bilirkişi raporu,
-11/08/2021 günlü kök,27/12/2021 günlü ek bilirkişi kurul raporları,
Bilirkişi İncelemeleri:
Davacı şirket defterlerinde inceleme yapılması için dosya İstanbul Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimatla gönderilerek SMMM bilirkişi Seyit Say’a tevdi edilmiş, bilirkişi 03/10/2019 tarihli raporunda özetle; Davacı şirketin 2017-2018 yılları defterlerinin birbirini doğruladığı, kanunlara ve usulüne uygun şekilde tutulduğu dikkate alındığında, takdiri mahkemeye ait olmak üzere ticari defterler ve kayıtlarının (HMK md.222, TTK 64 m /mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, davacı şirketin yasal defter kayıtları incelendiğinde davalı tarafa kesilen faturaların usulüne uygun olarak yasal defterlere işlendiği, 02.10.2019 tarihinde şirket merkezinde yerinde inceleme yapıldığı, davacı taraftan alınan yansıtma faturalarının kopyalarının dosya muhteviyatına eklendiği, faturaların açıklama kısmında “Ankara Yansıtma Gelirleri” yazdığı, “teslim eden” ve “teslim alan” kısımlarının boş ve imzasız olduğu, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21- (2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer almaktadır. Davalı şirketin faturaları teslim aldığına dair, 8 gün içerisinde itirazda bulunduğuna dair herhangi bir ihtar, belge ya da evraka dosya muhteviyatında rastlanılmadığı, Davacı şirketin dosyaya sunduğu 2017-2018 yılı cari hesap ekstresi incelendiğinde; Davacı şirket ile Davalı arasında cari hesap ilişkisinin, 01.01.2017 tarihinden devir geldiği, 01.01.2018 tarihinde davacının 14.227,57 TL alacağı olduğu, 24.01.2018 tarihinde davalı şirkete 20.515,78 TL yansıtma faturası düzenlendiği, davacının alacağının 34.743,35 TL olduğu tespit edildiği “… bildirmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlığın esası hakkında rapor alınmak üzere dosya İnşaat Mühendisi Bilirkişisi …’ın bulunduğu bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, İnşaat Mühendisi Bilirkişisi…. tarafından düzenlenen 18/11/2019 günlü raporunda özetle; “… Mahkemece verilen dava konusu görevle ilgili olarak teknik görüş verilebilmesi için HMK’nın 275/2 ve 6754 sayılı Bilirkişilik Kanununun 18. maddesine dayalı olarak düzenlenen Bilirkişilik Yönetmeliğinin 54/1 maddeleri gereğince, aşağıdaki belgelere ihtiyaç duyulmuştur.
Davacılardan oluşan iş ortaklığı ile davalı arasında akdedilen hazır beton sözleşmesinin;
1-“SATICININ SORUMLULUKLARI” başlıklı 6.2.2 maddesinde; “SATICI, sözleşme konusu miktarda betonu hangi program dahilinde teslim edeceğini sözleşmenin imzalanmasından sonra ALICI’ya yazılı ve sözlü olarak bildirilecektir. ” düzenlemesi kapsamında hazır beton programı düzenlenip düzenlenmediği, düzenlenmiş ise buna ilişkin programın,
2-Yine aynı başlık altındaki 6.2.3 maddesinde; “Verilmiş hazır beton programlarının iptali veya daha sonraki günlere kaydırılması halinde bu durum programlanan teslim tarihinden en az bir gün önce bildirilecektir.” düzenlemesi kapsamında bildirim yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise buna ilişkin belgenin/belgelerin, .
3.“MÜCBİR SEBEPLER” başlıklı 9.2 maddesi kapsamında belirtilen beton santrali ve pompa arızaları olup olmadığı, var ise bildirim yapılması dâhil buna ilişkin belgenin/belgelerin, Onaylı örneklerinin, taraf vekillerinden istenilmesi gerektiği …” bildirilmiş, taraf vekillerince ön raporda belirtilen eksiklikler kısmen giderilebilmiş, dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi ile nihai rapor düzenlenmesi talep edilmiş,
İnşaat Mühendisi Bilirkişisi Aydın Yakup Çetin tarafından tek başına düzenlenen 24/06/2021 günlü ve bilirkişi heyetince birlikte düzenlenen 11/08/2021 günlü kök, 27/12/2021 günlü ek bilirkişi kurul raporunda özetle; “…Mahkemenin verdiği ek görev uyarınca, dava dosyasının muhteviyatı ile birlikte davacı … şirket vekilinin itirazı üzerine yapılan tespit ve değerlendirme sonucunda;
1. Tarafların HMK ve TTK ya uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve usulüne uygun işlendiği anlaşılan ticari defterlere göre;
a. Davacı şirketin ticari defterlerinde dava tarihi itibariyle 34.743,35 TL alacak kaydının olduğu,
b. Davalı şirketin ticari defterlerinde ise davacı iş ortaklığından 79.597,55 TL alacak kaydının olduğu, ve dolayısıyla taraf defterlerinin birbirini teyit etmediği,
c. Davacı şirket tarafından 24.01.2018 tarihinde davalı adına düzenlenmiş 20.515,78-TL tutarındaki yansıtma faturasının, davalı şirketin ticari defterinde davacı adi ortaklık cari hesabında kayıtlı olmadığı,
2-Davacılar talebinin, davacıların oluşturduğu iş ortaklığının dava dışı TOKİ ile akdettiği sözleşme ile Kuzey Ankara Kent Girişi 4. Bölge 2. Etap 314 Adet Konut ve Cami inşaatı ile çevre Düzenlemesi İşi bünyesindeki hazır beton temini konusunda, adı geçen iş ortaklığı ile davalı arasındaki sözleşme kapsamında, davalının edim yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklı zararın tazminine ilişkin olduğu,
3-Davalının beton temin işi kapsamında yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği noktasında, Bakırköy 33. Noterliğinin 18.07.2017 tarihli ve 44787 yevmiye nolu ihtarnameye konu toplam 8 adet tutanak ile beraber mahkemece verilen özel görev kapsamında davacılara tebliğ şartına bakılmaksızın diğer 18 adet tutanakta da belirleme yapma imkânının söz konusu olabileceği, bunun yanı sıra kalan iş güvenliği cezasına yönelik 1 adet tutanak ile ilgili olarak Bilirkişi Kurlumuzda iş güvenliği uzmanı unvanına sahip bilirkişi bulunmaması nedeniyle bu konuda herhangi bir hesaplama yapılamadığı,
Mahkemenin verdiği özel görev kapsamında terditli olarak;
5.1) Davacılara tebliği şartı aranmaksızın davacıların dava dilekçesinde belirttiği zarar kalemlerinden dolayı davalıdan tazmin edebileceği miktar 85.000,00 TL,
5.2) Buna karşın davacılara tebliğ şartı arandığı takdirde, davacıların dava dilekçesinde belirttiği zarar kalemlerinden dolayı davalıdan tazmin edebileceği miktar 7.200,00 TL, Olarak hesap edildiği, burada davacıların dava dilekçesinde belirttiği zarar kalemlerinden dolayı tazmin edebileceği miktar 85.000,00 TL olarak hesap edildiği mahkemesince kabul edildiği takdirde, “talep ile bağlılık ilkesi “ gereğince tazmin alacağının 20.000,00 TL ile sınırlı olup olmadığının takdiri Sayın Mahkemeye ait olacağı…” bildirilmiştir. 27/12/2021 günlü ek bilirkişi kurul raporu karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava; alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; davacıların oluşturduğu iş oraklığının dava dışı TOKİ ile akdettiği sözleşme ile Kuzey Ankara Kent Girişi4. Bölge 2. Etap 314 Adet Konut ve Cami İnşaatı ile Çevre Düzenlemesi işi bünyesindeki hazır beton temini konusunda, adı geçen iş ortaklığı ile davalı arasındaki sözleşme kapsamında, davalının edim yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklı işçilere ödenen yevmiye, şantiye programının aksaması, Kule Vinç Kira ödemesi, Mobil Vinç Kira ödemesi, saha içi hafriyat, Kırıcı çalıştırma ceza bedelleri kapsamında zararın tazmini istemlidir.
Taraflar arasında imzalanan hazır beton sözleşmesine göre, davacılardan oluşan iş ortaklığının alıcı, davalı şirket satıcı konumundadır.
Davalının beton temin işi kapsamında yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin değerlendirildiğinde; Davacı şirketler vekili, davalı yanın beton temini işi kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu hususun tutanaklardan anlaşılacağını iddia etmiştir.
Buna karşın davalı şirket vekili, müvekkilin gıyabında tutulan tutanaklar olduğunu, müvekkilden habersizce tutulan tutanak içeriklerinin tamamını kabul etmediğini, müvekkilin beton verme edimine ilişkin olarak 02.11.2016 tarihinde pompa arızası ile gecikme yaşandığını, bu gibi durumlarda müvekkil şirketten zarar istenemeyeceğini, bunun yanında saha içi hafriyat, kırıcı çalışmalarının müvekkil şirkete önceden yazılı bildirim yapılmaması nedeniyle talep edilemeyeceğini savunmuştur.
Bilirkişi Kurulunun teknik üyesi …. tarafından düzenlenen 18.11.2019 tarihli ön rapor ile talep edilmesine karşın, sözleşmenin “SATICININ SORUMLULUKLARI” başlıklı 6.2.2 maddesinde; “SATICI, sözleşme konusu miktarda betonu hangi program dâhilinde teslim edeceğini sözleşmenin imzalanmasından sonra ALICI’ya yazılı ve sözlü olarak bildirilecektir. ” düzenlemesi kapsamında, sözleşmenin imzalanmasından sonra, davalı satıcı yanın yazılı ya da sözlü bir şekilde beton programı düzenlendiğine ilişkin delilin dava dosyasına sunulmadığı, bu nedenle….yevmjye nolu ihtarnameye konu 8 adet tutanak içeriği ve beton santralinin kaldırılmasına ilişkin 4 adet tutanak içeriği hariç olmak üzere, davacılardan oluşan iş ortaklığı tarafından düzenlenen kalan 15 adet tutanak içerikleri yönünden, beton programına uygun olma durum irdelemesinin yapılması mümkün olmadığı, davalının beton temin işi kapsamında yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği noktasında, Bakırköy 33. Noterliğinin 18.07.2017 tarihli ve 44787 yevmiye nolu ihtarnameye konu toplam 8 adet tutanak dışında, herhangi bir belirleme yapma imkânı olamamıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacıların oluşturduğu iş oraklığının dava dışı TOKİ ile akdettiği sözleşme ile Kuzey Ankara Kent Girişi4. Bölge 2. Etap 314 Adet Konut ve Cami İnşaatı ile Çevre Düzenlemesi işi bünyesindeki hazır beton temini konusunda, adı geçen iş ortaklığı ile davalı arasındaki sözleşme imzalandığı, davalının edim yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklı işçilere ödenen yevmiye, şantiye programının aksaması, Kule Vinç Kira ödemesi, Mobil Vinç Kira ödemesi, saha içi hafriyat, Kırıcı çalıştırma ceza bedelleri kapsamında zararın tazmini talep ettiği, uyuşmazlıkta taraflar arasında imzalanan bila tarihli beton satış sözleşmesinde alıcı davacıların hangi tarihlerde ne miktarda beton talep ettiklerine ilişkin bir kayıt veya belge olmadığı gibi, satıcı davacı tarafından da alıcının talep ettiği betonu hangi program dahilinde teslim edeceğine ilişkin bir belge kayıt bulunmamaktadır.
Dosyada tarafların taleplerinin değerlendirilmesi ve uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, davacı şirketin ticari defterlerinde dava tarihi itibariyle 34.743,35 TL alacak kaydının “Ankara Yansıtma Gelirleri” kapsamında yazılı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde ise davacı iş ortaklığından 79.597,55 TL alacak kaydının olduğu, dolayısıyla taraf defterlerinin birbirini teyit etmediği, davacı şirket tarafından 24.01.2018 tarihinde davalı adına düzenlenmiş 20.515,78-TL tutarındaki yansıtma faturasının, davalı şirketin ticari defterinde davacı adi ortaklık cari hesabında kayıtlı olmadığı,
Davalının beton temin işi kapsamında yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği noktasında yapılan incelemede; davacın davalıya keşide ettiği, …. yevmiye nolu ihtarnameye konu toplam 8 adet tutanak ile beraber, ihtarnamede özetle” tarafınızdan beton alınmadığına dair çeşitli tarihlerde (04.08.2017- 05.08.2017- 06.08.2017- 07.08.2017- 08.08.2017- 09.08.2017- 10.08.2017-11.08.2017) tutanaklar tutulduğunun, durum tespiti yapıldığının, sözleşmeden kaynaklı yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğratıldığının, işçilerin çalışamadığının, iş akış programının“aksadığının, TOKİ İş Planı Uygulama Takviminin gerisinde olduğunun, cezai yaptırımlar ile karşı karşıya- kalındığının belirtildiği, bu nedenle ivedilikle sözleşme şartlarına uyulmasının, sözleşmeden kaynaklı- edimlerin yerine getirilmesinin, 25.09.2017 tarihine kadar düzenli beton sevkıyatı yapılmaması halinde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağının ihtar edildiği” ihtarname ekinde yukarıda tarihleri belirtilen tutakların eklendiği, bu ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği, davalının bu ihtarnameye cevap vermediği anlaşılmaktadır.
Davacıların ….tarihlerinde kendi çalışanları imzasıyla tuttuğu zarar tespit tutanakları bulunmaktadır. Bu tutanaklar davalıya tebliğ edilmemiş ve teslim edilen malda ki ayıplar veya gecikmeler ihtirazı kayıt sunulmadan kabul edilmiş veya gecikmeler yaşandığını iddia etmesine karşın ilk tutanağın tutulduğu tarihten (12/10/2016) dava tarihine kadar 14/08/2018 tarihine kadar davalı satıcıya karşı uzun süre sessiz kalınmıştır.
Bilirkişi kurulundan hem tebliğ edilen 8 adet zarar tespit tutanakları hemde tebliğ şartına bakılmaksızın diğer 18 adet tutanakta belirtilen zarar kalemleri yönünden terditli olarak rapor hazırlanması talep edilmiş mahkemenin verdiği görev kapsamında terditli olarak hazırlanan raporda; davacılara tebliği şartı aranmaksızın davacıların dava dilekçesinde belirttiği zarar kalemlerinden dolayı davalıdan tazmin edebileceği zarar miktarıın 85.000,00-TL olduğu, buna karşın davacılara tebliğ şartı arandığı takdirde, davacıların dava dilekçesinde belirttiği zarar kalemlerinden dolayı davalıdan tazmin edebileceği miktar 7.200,00-TL olduğu hesaplanmıştır.
Mahkememizce davacını davalıya tebliğ etmediği tutaklardan kaynaklı zarar taleplerinin reddine karar verilmiştir, zira davacının malın teslim tarihlerde hiç bir ihtirazı kayıt ileri sürmeden betonu kabul etmesi veya gecikme yaşandığı iddialarının davalıya bildirilmeyerek sessiz kalınması ve alıcı ve satıcı arasında kararlaştırılmış bir mal alım satım planı olmaması dikkate alındığında her zaman düzenlene bilecek zarar tutanaklarıyla davalıdan tazminat talep edemeyeceği değerlendirilmiştir.
Beton satım sözleşmelerinde öncelikle; alıcı talep ettiği betonun miktarını, kalitesini -özelliklerini- ve teslimini talep ettiği günleri satıcıya bildirmeli, satıcın da alıcıdan gelen bu talep karşısında bir iş programı çıkardıktan sonra mutabık kalınan günlerde ve saatte betonu teslim etmelidir.
Beton yapısı gereği üretimi ve kullanımı arasında kısa bir zaman bulunan bir ürün olması, belirtilen özelliklerde ve zamanda üretilip kullanılmadığı takdirde kısa sürede donup kullanılmaz hale gelmesi hasebiyle alıcı ve satıcının tam bir uyum ve iş programını gerektirir. Taraflar arasında imzalanan sözleşeme ve dosyaya sunulan belgeler incelendiğinde ne alıcının ayrıntılı beton alım talebi, nede satıcının iş programı olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı davalıya tebliğini yapmadığı tutanaklardan kaynaklı bir alacak zarar talebinde bulunamayacağı değerlendirilmiştir.
Ancak davalıya keşide ettiği …. yevmiye nolu ihtarnameye konu toplam 8 adet tutanak yönünden ise; TTK’nın 18. maddesine göre tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza ile yapılmış e-posta sistemi ile yapılacağı, davalının süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunduğu davalı satıcının bu ihtarnameye karşı sessiz kalması bir itirazının olduğunu dildirmemesi karşısında (04.08.2017- 05.08.2017- 06.08.2017- 07.08.2017- 08.08.2017- 09.08.2017- 10.08.2017- 11.08.2017) tarihlerinde tutulan tutanak zararlarını davacının talep edebileceği değerlendirildiğinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın kısmen kabulü ile; 7.200,00-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 491,83 TL harçtan peşin alınan 341,55 TL harç ile tamamlanan 1.111,00 TL harçların mahsubu ile fazla alınan 960,72 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan ve tamamlanan 1.488,45 TL harçlar ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen ve aşağıda dökümü yapılan 6.135,20-TL yargılama giderinin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 4,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 10.914,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

Dair; Davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27.06.2022

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 5,20 TL
Müzekkere ve Tebligat giderleri 223,70 TL
Talimat giderleri 156,30 TL
Bilirkişi Ücretleri 5.750,00 TL
GENEL TOPLAM 6.135,20 TL