Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/713 E. 2021/522 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/713
KARAR NO : 2021/522
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/11/2011
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
K. YAZIM TARİHİ : 16/07/2021
Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; İstanbul Halkalı’ da bulunan iki adet taşınmazın davalılarca açık artırma suretiyle satışa çıkartıldığını, müvekkil şirketin … parselle ilgili ihaleyi 3.700.000,00 TL, …parselle ilgili ihaleyi de 1.650.000,00 TL peşin teklif vererek kazandığını, % 4 teminat tutarlarını … hesabına yatırdığını, yanlar arasında peşinat ve vade konularında hiçbir görüşme yapılmamasına rağmen davalının % 25 peşinat ve 30 ay vade şeklinde ödeme koşullarını tespit ederek müvekkiline bildirdiğini, müvekkilinin istenen tutarları itirazı kayıtla yatırdığını, müvekkilinin belirtilen hususlardaki dilekçelerine hiçbir cevap verilmeksizin sonradan davalı … yetkilisinin ihalenin, sözleşme imzalanmadığından, ihaleden vazgeçildiğinden bahisle iptal edildiğini, müvekkiline bildirdiğini, müvekkilinin yatırdığı 2.327.424,24 TL’ nın üç aydan fazla süreyle kullanılıp 1.794.015,00 TL’nin müvekkiline iade edildiğini, 535.412,24 TL’nin haksız olarak irat kaydedildiği iddiasıyla, haksız olarak irat kaydedilen 535.412,24 TL’nin ve iade edilen paranın üç ay yedi günlük faizinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı … Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu, zamanaşımı bulunduğunu, davacının şartnameler uyarınca hem peşin hem de vadeli teklif alınacak ihalelere hiçbir kayıt ve itiraz beyan etmeksizin şartnameleri imzalayarak, idareleri adına … Müzayedecilik Tic. İth. İhr. A.Ş.’ne % 4’lük teminat bedellerini yatırarak ihaleye katıldığını, 09.06.2011 tarihli makam oluru ile vadeli tekliflerin kabul edildiğini, davacı tarafın verdikleri tekliflerden sadece peşin teklife itibar edilerek onaylanması hususundaki dilekçesine gerekli cevabın verildiğini, neticeten davacıyla sözleşme yapılmaması nedeniyle iade edilmesi gereken miktarın davacıya iade edildiğini, alınan peşinatın bir kısmının gelir kayıt edilmesinin yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından …’ye ait bir kısım taşınmazlar için müzayede düzenlendiğini, davacının söz konusu taşınmazlar için peşin ve vadeli olmak üzere iki teklif sunduğunu, müzayede sonrası da % 4’lük teminatı vadeli seçeneğe göre yatırmış olduğunu, teklifinin … tarafından onaylandığını, bir ay sonra peşin seçeneği tercih ettiğini ileri sürerek taleplerde bulunduğunu, usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen süresi içinde sözleşme imzalamadığını, bunun üzerine ihalenin iptal edildiğini, … tarafından 474.489,00 TL, müvekkili tarafından da 58.923,00 TL irat kaydedildiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin ancak 58.923,00 TL ile sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Karşı dava olarak; müzayedenin davacıdan kaynaklanan nedenle iptal edilmesi durumunda davacının, satış şartnamesinin 17. maddesi uyarınca tahsil edilecek bedelin % 1,69′ u oranında cezai şart ödemesi gerektiği iddiasıyla, cezai şart olarak hesap edilen 105.000,00 TL’ nın 19.09.2011 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER: Tarafların delilleri toplanmış, müzayede evrakları getirtilmiş, bilirkişi kurulundan rapor ve ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda özetle; artırmanın iptalini gerektirecek somut bir neden ve delil bulunmamasına karşın idarenin yapmış olduğu fesih işleminin haksız olduğunu, …’nin de münhasır tellal sıfatıyla işlemlerin gerçekleştirilmesinde basiretli bir simsar gibi davranmayarak vekalet veren konumundaki davacı şirketin haklı menfaatlerini gereği gibi gözetmeyerek sadakat ve özen eksikliği biçiminde sözleşmesel kusurlu eylemde bulunduğunu, bu nedenle davacının menfi zararının davalılardan tahsilini isteyebileceğini, karşı davanın haklı olmadığını bildirmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava; ihalenin haksız feshi suretiyle haksız irat kaydedilen paranın ve nemalandırılmadan iade edilen ihale bedeli faizinin tahsili, davalı … … A.Ş’nin karşı davası ise; müzayedenin davacı-karşı davalıdan kaynaklanan nedenle iptal edilmesi nedeniyle davacı-karşı davalıdan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda …. Karar sayılı ilamı ile; “… İhale bedelinin artırma koşulları uyarınca ödenmemesi durumunda ihale yoluyla satış yapan idarenin hemen dönerek hem davacıya hem de diğer davalı … Müzayedecilik Tic. İth. İhr. A.Ş.ne yöneltilmesi gerekli bozucu yenilik doğuran dönme beyanında bulunması gerekirken bulunmadığı, bu itibarla idarenin fesih işleminin haksız olduğu, irat kaydedilen teminatlarla birlikte yapılmış ödemelerin faiziyle birlikte iadesi gerektiği, … Müzayedecilik Tic. İth. İhr. A.Ş.’nin de münhasır tellal sıfatıyla, ihale konusu taşınmazların satılması ve mülkiyet hakkı kazanılması konularında üstlendiği aracılık yapma edimini benzer alandaki hizmetleri yürüten basiretli bir simsar gibi davranarak vekalet veren konumundaki davacı şirketin haklı menfaatini gözetmesi gerektiği, somut olayda gözetmediği, bu nedenlerle davalıların davacı zararlarından müştereken sorumlu bulundukları sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile haksız irat kaydedilen 535.412,24 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davadan önce davalılar usulünce temerrüde düşürülmediğinden, bu nedenle davacı ancak davadan itibaren faiz talep edebileceğinden iade edilen paranın üç ay yedi günlük faizi ile ilgili fazlaya ilişkin isteğin reddine, yerinde görülmeyen karşı davanın da reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle “Davanın kısmen kabulüne; 535.412,24 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, karşı davanın reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının …. Karar sayılı ilamıyla “Davalı … İdaresi Başkanlığı tarafından Kamu İhale Kanunu’na göre ihale yapılmış ve ancak davacı ile henüz sözleşme imzalanmadan dava konusu uyuşmazlık doğduğundan davalı … İdaresi Başkanlığı yönünden davanın idari yargıda açılması gerekmektedir. Mahkemece yargı yolu itirazının bu yönden değerlendirilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. (Bozmada sadece davalı … yönünden yargı yolu değerlendirilmekle, eldeki davada taraflar yönünden kazanılmış hak olmayacağı anlaşılmıştır).
Mahkememizce 27.09.2018 tarihinde verilen tefrik kararı ile; … Müzayedecilik Tie. İhr. A.Ş. aleyhine açılan davanın bu dosyadan ayrılarak Mahkememizin başka bir esasına kayıt edilmesine, davalı … Başkanlığı aleyhine açılan davanın HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan ve usulden reddine, karar verilmiş, tefrik edilen … … A.Ş aleyhindeki dava yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun hüküm vermeye elverişli olmadığı görülerek, SMMM ve ihale mevzuatı–hesap uzmanı bilirkişilerden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor-ek raporda sonuç olarak; İdarece şartnameye ve ihalenin işleyişine aykırı fiili herhangi bir durum bulunmadığı değerlendirilmekle birlikte; Mahkemece ihalenin feshi ile yatırılan peşinat ve teminatın irat kaydedilmesinin haklı olduğu değerlendirilmekte ise; açılan davada davacının talepte bulunamayacağı ve karşı dava açısından da; ihalenin feshine davacının sebebiyet vermiş olduğunun kabulü halinde yine şartname gereğince ihale bedelinin x % 1,69 + % 18 KDV nispetinde davalı – karşı davacı şirketin talepte bulunabileceğinin kabulü halinde; 5.520.000 + 2.700.000 = 8.220.000 x 1,69 / 100 = 138.918,00 TL + % 18 KDV = 163.923,24 TL hesap edilmekte ise de, … firmasının iş bu hesaplanan tutarın banka ve tahsilat makbuzu ile peşinen uhdesine geldiği ve dosyaya sunulan …’ye gönderildiğine dair 105.000,00 TL’lik dekont gözetildiğinde; bu meblağ nispetinde (105.000,00 TL) bakiye alacağı hesap edildiği, nitekim, Mahkemece ihalenin feshinin haksız olduğu değerlendirilmekte ise; ödenen ve kesilen miktarlar itibariyle alacak miktarının; iade edilmeyen toplam 533.412,24 TL tutar ile dava tarihi itibariyle bu meblağa 34.523,19 TL avans faizi talep edilebileceği, davacıya iade edilen tutar için dava tarihi itibariyle 74.003,12 TL. avans faizi talep edilebileceği, Mahkemenin … şirketine ödenen / ödenmesi gereken tutar nispetinde sorumluluğunun olduğu yönünde kanaat olması halinde; … uhdesinde kalan / ödenen – ödenmesi gereken tutar olan 58.923,24 TL ise dava tarihi itibariyle 3.314,43 TL faiz hesaplandığını, karşı dava açısından herhangi bir alacak olmayacağı belirtilmiştir.
Dosyada bozmadan sonra alınan bilirkişi heyet rapor ve ek raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli olduğu görülmüştür. (Her ne kadar davacı vekili raporlar arasındaki çelişki nedeniyle yeniden rapor alınmasını talep etmiş ise de; çelişkinin nedeninin hukuki değerlendirmeden kaynaklandığı anlaşılmakla yeniden rapor alınmamıştır).
Alınan bilirkişi heyet raporu-ek raporunun diğer delillerle birlikte değerlendirilerek yapılan incelemesi sonucunda; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalı … İdaresi Başkanlığı’na ait iki adet taşınmazın açık artırmasına katıldığını, ihaleyi kazandığını, diğer davalı ….A.Ş.’nin ihalede simsarlık yaptığını, müvekkilinin üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen davalı … İdaresi Başkanlığı’nın haksız olarak ihaleden vazgeçtiğini iddia ederek müvekkiline iade edilmeyen 535.412,24 TL’nin ticari faiziyle, müvekkiline iade edilen meblağın ise faizinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Müzayedecilik… A.Ş. vekili ise cevap dilekçesi ile, davacının süresi içinde sözleşme imzalamadığını ve bu sebeple ihalenin davacının kusuru nedeniyle iptal edildiğini savunarak asıl davanın reddine, karşı dava olarak 105.000,00 TL cezai şart alacağının 19.09.2011 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Açık artırmayı idare eden kimse, katılımcıları pey sürmeye davet etmekte ve en yüksek peyi sürene ihaleyi yapmaktadır. Artırmayı idare eden kimse, açık artırmanın satıcının menfaatine organizasyonunu ve yürütülmesini içeren bir iş görme edimini, satıcı ise artırmanın satımla sonuçlanması halinde, en yüksek teklife göre tespit edilen bir ücreti ödemeyi borçlandığından, satıcı ile artırmayı idare eden kimse arasında özel bir vekalet ilişkisi vardır”. Artırmayı idare eden kimse, duruma göre tellal (ticari işler tellalı veya adi işler tellalı) veya komisyoncu sıfatıyla hareket etmektedir.
Artırma firması ve satıcı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti, artırma firmaları tarafından hazırlanan artırma şartnamelerinin muhtevasına bağlıdır. Birçok artırma firması, satıcı ve müstakbel alıcı olarak artırmaya iştirak edenler arasında aracı olarak hareket etmektedir. Bunlar, açık artırmanın yapılmasına ve satım sözleşmenin kurulmasına aracılık etmekte, açık artırma sonunda en yüksek fiyatı teklif edenle satıcı arasında bir satım sözleşmesinin kurulduğunu taraflara bildirmektedir; Satıcı da bunun karşılığında, kayıt harcı adı altında artırma firmasının masraflarına karşılık cüz’i bir meblağı ve bundan başka, satım sözleşmesinin kurulması halinde, satım bedelini teşkil eden en yüksek pey üzerinden hesaplanan bir ücreti ödeme borcu altına girmektedir. Zira, açık artırma firmasının satıcıdan ücret talep edebilmesi, tellallık sözleşmesinde olduğu gibi, aracılık faaliyetinin sözleşmenin kurulmasıyla sonuçlanmasına bağlıdır. Artırma konusu malın ilgi görmemesi ya da satıcının, malının satımı için talep ettiği asgari fiyatı bildirmesi halinde sürülen peylerin bu miktarın altında olması nedeniyle açık artırmanın bir satım sözleşmesiyle sonuçlanmaması ihtimal dahilindedir. Böyle bir durumda, açık artırma firmasının ücret talep hakkı doğmaz. Açık artırma firmasının aracılık faaliyetini herhangi bir ücret almaksızın (gelirini reklamlardan sağlamak ümidiyle) yürütmesi halinde ise, açık artırma firması ve satıcı arasındaki hukuki ilişki, Borçlar Kanunu’nun vekalet sözleşmesine dair hükümlerine (BK. mad. 386 vd.) tâbidir.
Ticaret işleri tellallığından söz edebilmek için, tellalın faaliyeti sonucunda taraflar arasında kurulan sözleşmenin TTK. mad. 3 çerçevesinde ticari iş niteliğinde olması ve ticaret işleri tellallığının meslek şeklinde devamlı surette yapılması gerekir. (Artırma firmalarının aracılık faaliyetleri devamlılık gösterdiğinden, söz konusu faaliyetler, ticaret işleri tellallığının bu ikinci unsurunu ihtiva etmektedir.)
Açık artırma firmasının aracılık ettiği sözleşmede, taraflardan biri tacir ise ve sözleşme bu tarafın ticari işletmesiyle ilgili ise (TTK mad. 21/11), tellallık, yine ticaret işleri tellallığı hakkındaki hükümlere tâbi olacaktır. Açık artırma firmasının aracılık ettiği sözleşmenin ticari iş niteliğinde olmaması durumunda ise, satıcı ve açık artırma firması arasındaki hukuki ilişkide, Borçlar Kanunu’nun adi işler tellallığına dair 404 vd. hükümleri uygulama alanı bulur.
Açık artırma firmasının satım sözleşmesini kendisi adına, satıcı hesabına yapması durumunda ise, aralarındaki hukuki ilişki Borçlar Kanunu’nun komisyon sözleşmesini düzenleyen 416 vd. hükümlerine tâbidir. Nitekim, somut olayda arsa satışına ilişkin olduğu, kıymetli evrak veyahut taşınır malın alım – satımına ilişkin olmadığı anlaşıldığından komisyon sözleşmesinin hükümleri uygulanamayacaktır.
Sözleşmenin kurulması için gerekli olan karşılıklı irade beyanlarından icap beyanının, sözleşmenin esaslı unsurlarını içermesi ve beyanda bulunan kişinin icabıyla bağlanmak niyetinde olması gerekir.
Şartnamenin 13. Maddesine göre; Arsalar için hem peşin hem de vadeli teklif alınacaktır. İdare taşınmazı peşin ve/veya vadeli teklif veren katılımcılardan dilediğine satmakta serbesttir.
Şartnamenin 14. maddesine göre; En yüksek teklifi veren alıcı, teklif alma toplantısı sonunda, teklif bedeli üzerinden %4 oranında teminatı en geç toplantıyı takip eden 2 (İki) iş günü mesai bitimine kadar 20/09/2011 saat 17.00’a kadar) İdarenin Banka hesabına ödeyecek ve ödemeye ilişkin dekontu ve vade seçeneklerinden 1 lot’ dan 115 lot’a kadar olan (115 lot dahil) taşınmazlar için % 25’i peşin – 30 ay vadeli, %35’i peşin-48 ay vadeli; 116 lot’ dan 133 lot’a kadar olan (133 lot dahil) taşınmazlar için; % 12’si peşin kalanı için 60 ay vadeli ve arsa tesliminde % 7 ara ödemeli, 134 lot’ dan 157 lot’a kadar olan (157 lot dahil) taşınmazlar için; %12’si peşin-36 ay vadeli, %17’si peşin-48 ay vadeli, %25’i peşin-60 ay vadeli ve diğer taşınmazlar için %12’i peşin-60 ay vadeli istediğini yazılı olarak … yetkililerine teslim edecektir.
Şartnamenin 15. maddesine göre; Toplantıda verilen en yüksek peşin ve vadeli teklifler, teklif sahiplerinin %4’lük teminatları yatırmış olmaları halinde İdarenin onayına sunulmak üzere en geç 3 (Üç) iş günü içerisinde İdareye … tarafından teslim edilecektir. İhale kesinleşinceye kadar 2. ve 3. teklif sahiplerinin katılım teminatları alıkonulacaktır. İhale, İdarenin onayı ile kesinleşecektir. İdare, arsa satışlarında 2886 sayılı yasaya ve 4734 sayılı yasaya tabi olmadığından, ihaleyi, teklif verene yapıp yapmamakta veya iptal etmekte serbesttir. İdarenin tekliflerin toplanmasının ardından satıştan vazgeçmesi halinde, teklif verenler tarafından …’ye yatırılmış olan katılım teminatları ve yatırılan teminat tutarları kendilerine iade edilecektir. Teklif verenlerin, katılım teminatlarının kendilerine iade edilmesine kadar geçecek süreye ait Idare/…’ den faiz, tazminat, v.b. herhangi bir talep hakkı bulunmayacaktır.
Şartnamenin 16. maddesine göre; Teklif verenler ihale anında ulaştıkları teklif bedelleriyle bağlıdır. En yüksek teklifi verenin teminatını yakmak suretiyle teklifinden vazgeçmesi halinde; İdare, sırayla 2. ve 3. en yüksek teklifi veren katılımcılara satış yapabilir.
Şartnamenin 17. maddesine göre; İhale sonucunun tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 (on) gün içerisinde teklif edilen bedel; peşin ise teklif bedelini nakden ve defaten, taksitli ise peşinat tutarını nakden ve defaten İdare’nin …. Bankası hesabına alıcı Adı Soyadı/Ünvan, taşınmazın bulunduğu Şehir, Ada/Parsel numarası ve Satış listesindeki lot numarasını belirten dekont açıklamasıyla ödeyerek sözleşme imzalamak zorundadır. Mücbir sebepler dışında süre uzatımı verilmeyecektir. a) İhale sonucunda ihaleyi kazananlar sözleşme aşamasında; 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu gereği satış bedeli üzerinden hesaplanan tutara ait yatırılması zorunlu olan ihale karar pulu (%o 4,95) ve sözleşme damga vergisi (%o 8,25) tutarını İdare’nin hesabına alıcı Adı Soyadı/Ünvan, taşınmazın bulunduğu Şehir, Ada/Parsel numarası ve Satış listesindeki lot numarasını Damga Vergisi ibaresini belirten dekont ile ödeyecektir. / Alıcılar ödemelere ilişkin dekontları …’ye teslim ettikten sonra satış sözleşmesi imzalamaya hak kazanacaklardır. (… banka dekont makbuzlarını sözleşme ile birlikte İdare’ye göndermek zorundadır.) Sözleşme 5578 sayılı kanunun 2. maddesi uyarınca taşınmazın büyüklüğü ile orantılı olarak ortaklı veya tek kişi adına düzenleyecektir.
Şartnamenin 18. maddesine göre; Satın almaktan vazgeçen veya ihale bedelini süresinde yatırmayan teklif sahibinin hakkı iptal edilerek, herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın, yatırılan katılım teminatı/teminatları ve %4 oranında teminatı İdarece irat kaydedileceği gibi, … de tahsil edilen/edilecek olan %1,69 oranında cezai şart + KDV’yi almaya hak kazanacaktır. İdare ve teklif verenden kaynaklanmayan nedenlerle, teklif alınan taşınmazın satılamaması ve/veya tapu devrinin gerçekleştirilememesi halinde, katılım teminatı ile birlikte … tarafından tahsil edilen komisyon da teklif verene iade edilecektir.
Şartnamenin 20. maddesine göre; Açık Artırma Toplantısında teklif veren ve İdarece teklifi kabul edilen alıcı, …’ye satış bedeli üzerinden % 1,69 komisyon + KDV ödeyecektir. İdare, alıcı tarafından komisyon ve ilgili KDV’nin …’ye ödendiğine dair fatura kendisine ibraz edilmeden satış ve/veya tapuda taşınmaz devir işlemini gerçekleştirmeyecektir.
Şartnamenin 21. maddesine göre; Teminatı yatırarak sözleşme yapmaya davet edilen en yüksek teklifi veren katılımcı %4 oranında teminatı yatırdığı halde, kendisine verilen süre içerisinde satış sözleşmesini imzalamazsa veya teklif bedeli peşin ise satış bedelinin tamamını, teklif bedeli vadeli ise %12, 17, 25, ya da % 25, 35 peşinat bedelini verilen sürede yatırmazsa katılım bedeli ile %4 oranında teminatı da İdarece irat kaydedilecektir.
Somut olayda; Tacir olan davacı şirketin teklif yaparken hem peşin hem vadeli fiyatlar üzerinden teklif vererek her iki durum için de ihaleye teklif verdiği, İdare tarafından da vadeli teklif üzerinden ihalenin onaylandığı, ancak sonrasında davacı şirket tarafından peşin alım hususunda iradelerinin olduğu ve bu kapsamda değerlendirme yapılması talebinde bulundukları, ödemelerin de ihtirazi kayıtla yapıldığı; ihale olur makamı tarafından da şartname hükümleri gereğince; sözleşmenin imzalanmaması sebebiyle ihalenin feshedildiği ve yatırılan peşinat ve teminat miktarının irat kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacı şirket tarafından vadeli satışın şartlarının belli olmadığı belirtilmişse de; şartnamede yazılı olduğu üzere 1 lot’ dan 115 lot’a kadar olan (115 lot dahil) taşınmazlar için % 25’i peşin – 30 ay vadeli olduğu açık bir şekilde düzenlenmiştir.
Şartname hükümleri incelendiğinde, Şartnameye ve ihalenin işleyişine aykırı herhangi bir durum bulunmadığı, idarece ihalenin feshi ile yatırılan peşinat ve teminatın irat kaydedilmesinin haklı olduğu, davacı şirketin alacağının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Karşı dava yönünden ise … firmasının cezai şart alacağının olup olmadığı yönünden yapılan değerlendirmede; Asıl davada, davacının talepte bulunamayacağı ve davasının reddine karar verilmesi halinde; davalı şirketin karşı davası açısından; ihalenin feshine davacının sebebiyet verdiği, taraflarca imzalanan şartname hükümlerine göre; ihale bedeli üzerinden x % 1,69 + % 18 KDV nispetinde hesaplama yapıldığında; 5.520.000 + 2.700.000 = 8.220.000 x 1,69 / 100 = 138.918,00 TL + % 18 KDV = 163.923,24 TL cezai şart alacağının bulunduğu, … firmasının iş bu hesaplanan tutarın banka ve tahsilat makbuzu ile peşinen uhdesine geldiği ve dosyaya sunulan …’ye gönderildiğine dair 105.000,00 TL’lik dekont gözetildiğinde, bu meblağ nispetinde davalı-karşı davacının bakiye alacağı olduğu, davalının ödeme ihtarlı keşide ettiği Bakırköy …Noterliğinin … yev. nolu ihtarnamesinin davacıya 21/09/2011 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen verilen 3 günlük sürenin bitim tarihi olan 25/09/2011 tarihi itibariyle davacının temerrüde düştüğü kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Tacir olan davacı şirketin teklif yaparken hem peşin hem vadeli fiyatlar üzerinden teklif vererek her iki durum için de ihaleye teklif vermek suretiyle icabet ettiği, İdare tarafından da vadeli teklif üzerinden ihalenin onaylandığı, ancak sonrasında davacı şirket tarafından peşin alım hususunda iradelerinin olduğu ve bu kapsamda değerlendirme yapılması talebinde bulundukları, ödemelerin de ihtirazi kayıtla yapıldığını belirttikleri, ihale olur makamı tarafından da şartname hükümleri gereğince sözleşmenin imzalanmaması sebebiyle ihalenin feshedildiği ve yatırılan peşinat ve teminat miktarının irat kaydedildiği, şartnameye ve ihalenin işleyişine aykırı fiili herhangi bir durum bulunmadığı, bu nedenle şartname hükümlerine göre, idarece ihalenin feshi ile yatırılan peşinat ve teminatın irat kaydedilmesinin haklı olduğu, açılan davada davacının talepte bulunamayacağı, karşı dava açısından ise; ihalenin feshine davacı sebebiyet vermiş olmakla, şartname gereğince ceazi şart alacağının 163.923,24 TL olarak hesap edildiği, … firmasının iş bu hesaplanan tutarın banka ve tahsilat makbuzu ile peşinen uhdesine geldiği ve dosyaya sunulan …’ye gönderildiğine dair 105.000,00 TL’lik dekont gözetildiğinde, bu meblağ nispetinde bakiye alacağının bulunduğu anlaşılmakla; 1-Asıl davanın reddine; 2-Karşı davanın kabulü ile; 105.000,00 TL’nin 25/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Asıl davanın REDDİNE,
Alınması gereken 36.574,01 TL harcın, peşin alınan 7.950,90 TL harç ile 1.500,00 TL tamamlama harcı toplamı 9.450,90 TL harçtan mahsubu ile fazla 27.123,11 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 43.820,61 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Karşı davanın KABULÜ İLE; 105.000,00 TL’nin 25/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
Karşı dava yönünden alınması gereken 7.172,55 TL harçtan, peşin alınan 1.793,14 TL harcın mahsubu ile eksik 5.,379,11 TL harcın davacı(karşı davalıdan) alınarak hazineye gelir kaydına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya(karşı davacıya) iadesine,
Davalı(karşı davacı) tarafından yatırılan 1.793,14 TL harç, yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen 3.000,00 TL yargılama giderinin, davacı(karşı davalıdan) alınarak davalıya(karşı davacıya) verilmesine,
Davalı(karşı davacı) kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 13.925,00 TL vekalet ücretinin davacıdan(karşı davalıdan) alınarak davalı(karşı davacıya) verilmesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/07/2021

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]