Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/654 E. 2023/61 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/654 Esas – 2023/61
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/654
KARAR NO : 2023/61

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 01/02/2023
K.YAZIM TARİHİ : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’e ait ….. Macunköy/ANKARA adresinde bulunan işyerinde 16/08/10 tarihinde hırsızlık olayı meydana geldiğini, bu hırsızlık vakasının polise bildirildiğini, çalınmış olan eşyalar belirlenerek, hırsız ya da hırsızlardan şikayetçi olunduğunu, söz konusu hırsızlık ihbarını yapan ise müvekkilinin oğlu … olduğunu, işi gereği olay sabahı babasının işyerine gelmesi neticesinde durumu gördüğünü, müvekkili işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı ile …’un 2010 yılının Mart ayında işyerinde meydana gelen hırsızlık olayları arasında tutarsız ve etik olmayan bir şekilde bağ kurduğunu, bu bağa dayanarak da müvekkile ödeme yapmayı reddettiğini, oysa …’ün işyerinde meydana gelen hırsız olayının 2010 yılının Mart ayında yaşanmışken, müvekkilinin işyeri 2010 yılının Ağustos ayında soyulduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetlerine aynı adreste sürdürdüğünü, gerek bankalar gerek şahıslara herhangi bir borcu bulunmadığını, bu sebeple de davalı şirketin iddia ettiği gibi, düzmece bir hırsızlık olayı yaratmaya ihtiyacı olmadığını, müvekkilinin prim ödemelerinin düzenli olduğunu, hırsızlık olayından doğan zararı davalı sigorta eksperinin değerlendirmesine göre 13.000,00 TL civarında olduğunu, bununla ilgili tüm yazılı belgeler sigorta dosyası kapsamında davalı şirket nezdinde olduğunu, müvekkili sigorta sözleşmesinin tarafı olmasına rağmen, taraflarına verilmediğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 7.500,00 TL alacaklarının dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde, Davacı sigortalı tarafından müvekkili sigorta şirketine karşı açılacak davaya bakmaya Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu, meydana gelen zararın sigorta poliçesi kapsamı dışında olduğunu, müvekkili sigorta şirketi tarafından … adına kayıtlı olan işyeri için 11/03/2010 – 11/03/2011 tarih aralığını kapsayan Ticari Paket Sigorta Poliçesi tanzim edildiğini, gerek olay sonrası sigortalı ile yapılan görüşmeler, gerek ekspertiz incelemeleri gerekse karakol ifadelerinde; sigortalı işyerinin pvc doğrama ana giriş kapısının sert bir cisimle zorlanarak açıldığı, kepenk kilidinde ise hiç bir zorlama izinin yer almadığının belirtildiğini, mevcut riziko sonucu oluşan hasarın sigorta poliçesinin teminat dışında olduğunu, müvekkili sigorta şirketince tanzim edilen işyeri sigorta poliçesinde de işyerinde kepenk ve/veya alarm olması şartı ile hırsızlık teminatı verildiğini, davacının sigortalı işyerinde bir menfaati söz konusu olmadığını, çalındığı iddia edilen malların davacı …’e değil …’e ait olduğunu, dolayısıyla davacı …, dava konusu işyerinin ve işyerindeki çalındığı iddia edilen malların maliki bulunmadığından, işyeri sigorta poliçesi yaptırmasında bir menfaati söz konusu olmadığını, meydana geldiği iddia edilen hırsızlık olayı şüpheler ihtiva etmekte olduğunu, çalındığı iddia edilen mallara ilişkin olarak sigortalı adına düzenlenmiş fatura asıllarının mahkeme dosyasına sunulması gerektiğini, açıklanan nedenlerle işbölümü itirazlarının kabulüne, haksız ve dayanaksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Poliçe örneği
Davalı şirket nezdindeki sigorta dosyası
Alındığı ileri sürülen malzeme listesi
Emniyet kayıtları.
Davacı tanığı … ” Davacı iş yeri komşumdur, ben … oto sanayi sitesinde lastik tamircisiyim, onlarda cam balkon işi yapıyorlar, tarihini hatırlamıyorum, iş yerinde bir hırsızlık olmuş, hırsızlık olmuş, duyduğumuza göre kepengi açmışlar girmişler, o şekilde öyle dediler öyle duyduk.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … “Davacının … sanayi sitesindeki iş yerine hırsız girmiş, tam tarihi bilemiyorum ama tahmini 3 yıl kadar oldu, sabahında haberim oldu, dedi. Tanıktan dükkanın kepengi olup olmadığı soruldu; o dükkan atölye olarak 2007 yılında yapıldı yapıldığı gün kepenkleri kullanıyorlar, kepenk her gün kullanılıyor çünkü orası camdır, dedi. Davacı vekili tanıktan çalınan eşyalar hakkında bilgisi olup olmadığını soralım; Tanıktan soruldu; benimde çalışırken kullandığım montaj makineler matkap, kaynak makinesi, çekiç, pense, hilti, şarzlı vidalama makinesi, bu makine takımlarından bir takımı montaja giderken götürüldü bir takımı da atölyede kalırdı, dolayısıyla iki takım olur ikisi de yoktu, ayrıca hazırlanmış alüminyum cam balkon doğramaları vardı onları da götürmüşler, hurda olarak satılabilir, o nedenle götürmüşler, rafta da 8-10 adet kesilmemiş alüminyum doğrama vardı, bunların kasası bazası ve yan dikmesi ayrı ayrı sayıdadır, 10 X 3 toplam 30 gibidir, her bir parçası takımı kg hesabı ile şu anda 180 TL civarındadır, 10 takım 1.800,00 TL’ dir, montaj takımları tam fiyat bilemiyorum ama 3.000,00 TL’ ye anca kurulur 2 takım 6.000,00 TL eder, Antalya’ ya alüminyum iş yapılmıştı, kasası vs. her şeyi hazırlanmıştı, 80-90 m. Civarında bir işti, 7.000,00 TL -8.000,00 TL bedelli bir iştir, dedi. Davalı vekili tanığa sorulsun, hırsızlığın yapıldığı gün kepengin kapatıldığını görüp görmediği sorulsun, dedi. Tanıktan soruldu; o gün kapatıldığını görmedim ancak hep kapatılıyordu, çoğu zaman akşamları beraber çıkarız, hep kapatılır, ben götürü iş yaparım iş tekliflerini bedeli ile gelir değerlendiririm, akşamları gelip beraber çıktığımız olur, o şekilde biliyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … ” ben sigorta acentecisiyim ben davacının malzemelerini sigortalarım, o şekilde tanırım, bize hırsızlık ihbar edildi, sigorta poliçesi düzenlenirken iş yerlerine gidiyoruz, tespit yapıp o şekilde düzenliyoruz, iş yerinin kepenkli olup olmadığına da baktım, o güzergahtan sürekli gelip geçerim, akşam kepenk kapalı tutuluyordu, dedi. Davacı vekili tanıktan çalınan eşyalar hakkında bilgisi olup olmadığını soralım; Tanıktan soruldu; montaj malzemeleri ve aletler ile müşteri için hazırlanmış cam profil malzemelerin çalındığın duymuştum, o iş yerinde kullanılacak malzemelerin iş yerinde olduğunu tespit etmiştik, dedi. Davacı vekili; hırsızlık olayından kaç gün sonra eksper geldi soralım dedi. Tanıktan soruldu; Biz hemen hırsızlık ihbarından sonra biz sigorta şirketine internet aracılığı ile bilgi veriyoruz onlarda ekspere de haber verirler, bir kaç gün içerisinde eksper gider diye biliyorum, bu dükkana ne zaman gittiğini bilmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 05/04/2012 tarihli keşifte tespit edilen beyanında: “ben keşfi yapılan köşe üstünde bulunan dükkanın karşısındaki gösterdiğim 3. Dükkanda esnaflık yaparım. Olay günü sabahı saat 08.00′ sularında geldiğimde kepenkler açıktı. Kapı açıktı, kapı kilitleri levyeyle zorlanarak açılmış kapı yarı açık vaziyette idi. Dükkan sahiplerine haber verdik onlar da az sonra geldiler. Kepenkler davacı tarafından her akşam kapanır, kilitlerinir ve sabah da açılırdı. Kepenkin kapanmaması veyakilitlenmemesi gibi bir durum söz konusu değildir. Kepenk açıktı ve kepenki yere bağlayan bağlantı olan kilit de kırılmıştı, keşfi yapılan mahal 70 m2 civarında olup dükkan cam balkon yapım işlerinde kullanılmakta olup alüminyum kesim aleti matkap, hilti, jet taşı, daire testeresi, muhtelif ebatta alüminyum çerçeveler, alet takımları gibi aletler olay mahallinden alınıp götürülmüştür” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.,
Bilirkişi heyetinden alınan 05/06/2012 tarihli raporda; Öncelikle Mali Müşavir bilirkişi tarafından dosyada kapsamı ve dosyada yer alan ticari fatura ve kayıtlar da irdelenerek meydana gelen riziko dolayısıyla zarara uğrayan menfaat sahibinin tespit edilmesine kanaatinde oldukları bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 21/11/2012 tarihli raporda; Taraflar arasında kurulmuş Ticari Paket Sigorta Poliçesi mevcut olduğunu, sigorta himaye süresi olarak 11/03/2010/2011 tarihleri kararlaştırıldığını, riziko; 16/08/2010 tarihinde yani sigorta himaye süresinde gerçekleştiğini, davacı …’ten ticari defterlerin istenildiğini, anılan davacının hırsızlığın vuku bulduğu yıla ilişkin 2010 yılı işlet defterini ibraz ettiğini, söz konusu defterin davacı …’e ait olduğunu, defterde belirtilen adresin de “… Oto Sanayii Koop. …. Ostim” olduğunu, bu adresin de hırsızlığın gerçekleştiği adres olduğunun saptandığını, davacıya ait 2010 yılı işletme defterinin Ankara 18.Noterliğince 30/12/2009 tarih 44295 yevmiye nolu ile tasdik edildiğinin tespit edildiğini, defter kayıtlarında yapılan incelemede davacının çalındığını iddia ettiği mamul ve yarı mamul aluminyum profil ile ilgili 17/07/2010 tarih 29404 nolu 8.267,08 TL’lik alış faturasının defterin gider kısmında 17/07/2010 tarihinde 5 sıra numarasında kaydedildiğini ve anılan malın … Cam Balkon marketce davacıya hitaben düzenlendiğini, yine davacı tarafça çalındığı iddia edilen levye, kargo burun, bosch matkap ucu, silindir matkap ucu, çekiç, terazi, küçük ve büyük takım çantası ile ilgili 08/07/2010 tarih 4085 nolu 5.532,20 TL’lik faturanın defterin gider kısmına 08/07/2010 tarih 4 sıra numarasında kaydedildiğini, ancak faturanın davacı …’in oğlu …’e ait … Endüstriyel Mutfak tarafından davacıya hitaben kesildiğinin tespit edildiğini, bunlar dışında davacının işletme defterinde çalınan diğer malzeme ve demirbaşlara ilişkin fatura ya da kayıt bulunmadığını, öte yandan hırsızlığın vuku bulduğu, iş yerinin Ostim Vergi Dairesine davacı … adına kayıtlı olduğunun da anılan vergi dairesinin vermiş olduğu vergi levhasından anlaşıldığını, … Sigorta Eksp. Hizm. Ltd. Şti. Tarafından tanzim edilen 25/10/2010 tarihli “Hırsızlık Ekspertiz Raporunda; davacının dükkanından çalındığı “Hırsızlık Olayı Görgü ve Tespit Tutanağında belirtilen; fatura emtea hasarının 3.632,80 TL, demirbaş hasarının 2.832,31TL olduğunun belirtildiğini, demirbaş hasarı için eksik sigorta uygulanması gerektiğini, bu durumda demirbaş hasarının; 2.832,32 TLx10.000,00 TL/15.000,00=1.888,21 TL olarak ödenmesi gerektiğinin hesaplandığını, gerek bu uygulama gerekse eşya fiyatlarının fatura fiyatlarına uygun olduğu kanaatine varıldığını, sonuç olarak davacıya ödenmesi gereken hasar bedelinin emtea hasarı: 3.682,80 TL ve demirbaş hasarı: 1.888,21 TL olmak üzere toplam 5.571,01 TL olarak hesaplandığı, davacının 5.571,01 TL tazminatı dava dilekçesindeki talebiyle bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan talep hakkı olabileceği bildirmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 18/12/2014 tarihli raporda; Mevcut dosya delil durumuna göre; davacıya ait işyerinin camlı bölümlerinin ve giriş kısmında kepenk bulunmadığı sonucuna varmanın mümkün olmadığı, somut olayda; Özel şartta düzenlenmiş “kepenk olması şartının” yerinde getirildiği, riskin kepenk olmadığından bahisle hırsızlık sigorta teminatı dışında kalacağından bahsedilemeyeceğini, ancak çelişik beyanlara, Hırsız Olayı Müracaat ve Görgü Tespit Tutanağına ve hırsızlığın meydana geliş şekline göre; kepenk açılmadan pimapen kapıya ulaşmak mümkün olmadığına ve kepenk kilidi kırılmamış olduğuna göre; ya kepenkin açık bırakılmış olması gerektiğini, veya kepenk kapalı iken kilidin açık bırakılmış olması gerektiğini, kepengin açık bırakılmadığı beyan edildiğine göre; kapalı olabileceğini ancak kilitlenmediği gibi bir sonuca da ulaşıldığını, HSGBŞ B.2 ve TTKm1293 hükmünde yer alan koruma tedbirlerinin alınmamasına; alınmayan tedbirin ağırlığına göre; hakların zayi olması veya tazminatın kusur nispetinde indirimi sonucu bağlandığından, tespit edilen duruma göre, takdir mahkemeye ait olmak kaydıyla kusur oranının %20 olduğunun değerlendirildiğini, mevcut dosya delil durumuna göre; işyerinin kayden davacıya ait olduğunu, ancak oğlu … tarafından işletildiğini, bu değerlendirmenin hasarı teminat dışı bırakmayacağını, daha önce yaşandığı belirtilen hırsızlık olayında çalındığı belirtilen demirbaşlar ile bu dava konusu hırsızlık olayında çalınan demirbaşın aynı olup olmadığı çalındığı beyan edilen demirbaşların seri numaraları özellikle ve ayrıca belirleyici özellikleri olmaması halinde bu hususun bilinebilmesi mümkün olmayıp ancak mali kayıtlarından anlaşılabilen tespitleri yapmanın mümkün olduğunu, işbu rapor kapsamında bu tespitin yapıldığını, mali kayıtlar faturalar ile tespit edilebilen hususlar dışında; davalı; iki ayrı işyeri bulunduğunu, davacıya ait işyerinde sigorta teminatı altına alınan demirbaş alet edevat ile oğluna ait olanların farklı olduğunu, bu aletle edevatın daha önce hırsızlığa konu olduğunu veya hırsızlık anında işletmede bulunmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispatlaması gerektiğini, çalındığı beyan edilen emtia demirbaş ve malzemenin yapılan imalat ve işyerinin iş hacmine göre; işyerinde bulunmasının mümkün ve muhtemel olduğunu, açıklandığı üzere davacının talep edebileceği tazminatın 5.850,73 TL olabileceğini, davacının istemi gibi dava tarihinden itibaren yasal faiz talep hakkı bulunduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 02/08/2022 tarihli ek raporda; Davacının 2010 dönem İşletme Defterinde noter açılış tasdikinin usuülüne uygun olarak süresinde yaptırıldığı, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ilgili madde hükümleri gereği İşletme Defterinde yıl sonu noter kapanış tasdiki aranmayacağını, davacı sigortalının oğlu … tarafından davacı adına düzenlenen 08.07.2010 tarih / 4084-4085 nolu 5.532,20 TL bedelli fatura kaydının mevcut olduğunu, dava dışı … Cam Balkon Market tarafından davacı adına düzenlenen 17.07.2010 tarih / 29404 nolu 8.267,08 TL bedelli mal alış fatura kayıtlarının mevcut olduğunu, çalındığı iddia edilen diğer malzeme ve demirbaş fatura kayıtlarına rastlamadığı görüldüğünü, mahkemen 28.11.2018 tarihli oturumunda “Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davacı defterlerinde faturaları olan … Cam Balkon Market tarafından davacı adına düzenlenen faturadan bahsedildiği, ayrıca … tarafından düzenlenen faturalardan bahsedildiği görülmekle 3.şahısların adresleri davacı tarafça bildirildiğinde 3.şahısların defterlerinin istenmesine ve ek rapor alınmasına” karar verildiğini, davacı sayın vekili 18.02.2019 tarihli dilekçesinde “…3.şahısların adreslerinin bildirilmesi istenmiş ise de bugüne kadar yürütmüş oldukları araştırma neticesinde iki şirketin de battığını tespit ettiklerinden herhangi bir adres bilgisine yahut yetkililerine ulaşmanın mümkün olmadığı” beyan edildiğini, mahkemece Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda 3.şahısların adresleri tespit edilmiş olup, TK 35.maddeye göre meşruhatlı davetiye çıkarılarak 2010 dönem ticari defterlerin istendiği ancak cevap verilmediğinin görüldüğünü, mahkemece 3.şahısların bağlı bulunduğu vergi dairelerine yazılan müzekkerelere verilen yanıtta “… Cam San . Ltd.Şti./…’ın 31.10.2017 tarihinde re’sen kapatıldığı tespit edilmiş olup, ticari defterler Dairemizde muhafaza edilmediğinden gönderilemediğinin” bildirildiğinin görüldüğünü, takdir mahkemeye ait olmak üzere; Yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde bilirkişi raporuna konu edilen defterlerin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediği, karara esas alınan faturaların ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı hususları kök raporlarının 4.sayfasında incelenmiş olduğunu, bu kez yeniden yapılan incelemede kök raporlarında belirttikleri hususlarda değişiklik gerektirecek herhangi bir unsura rastlanmadığı bildirilmiştir.

Bilirkişi heyetinden alınan 05/12/2022 tarihli 2.ek raporda; Davacının “Talepname – Çalınan Malzeme Dökümü” başlıklı belgesinde çalındığını belirttiği malzemeler davacı sigortalının oğlu … tarafından davacı adına düzenlenen 08.07.2010 tarih / 4084-4085 nolu 5.532,20 TL bedelli faturada mevcut olan malzemeler olduğunu, söz konusu fatura kaydı davacı defterinde mevcut olduğunu, davacının oğlu tarafından davacıya satışı yapılan malzemeler, davacının oğlu tarafından 08.05.2010 tarihinde … Makine AŞ’den satın alındığını, her iki fatura da dosyada mevcut olduğunu, davacının oğlu tarafından 08.05.2010 tarihinde … Makine AŞ’den satın alınan malzemeler 08.07.2010 tarihinde davacıya satıldığını, ayrıca işbu malzemeleri davacıya satan oğlu …’a ait dosyada mevcut belgelerde; 18.11.2009 tarihinde işe başladığı ve 2009 dönem vergi levhasında beyan edilen 1.867,08 TL kâr üzerinden 280,06 TL ödenecek vergi tahakkuk ettiğini, 2010/2.dönem geçici vergi beyannamesinde dönem başı mal mevcudu 22.500,00 TL ve dönem içinde alınan mal bedeli 20.600,55 TL olup, gider/amortisman/hasılatın mahsubu sonrasında 30.06.2010 tarihi itibariyle kalan mal mevcudunun 30.250,00 TL ve bu dönemdeki hasılatın 16.706,78 TL olduğunu, 31.07.2010 İşletme Hesap Özetinde ise; dönem başı mal mevcudu 22.500,00 TL ve dönem içinde alınan mal bedeli 34.213,90 TL olup, gider/amortisman/hasılatın mahsubu sonrasında kalan mal mevcudunun 38.841,00 TL ve bu dönemdeki hasılatın 25.378,14 TL olduğunu, ayrıca dosyada mevcut vergi levhalarında davacı …’ın 20.11.2009 tarihinde işe başladığı, 2009 ve 2010 dönemlerinde matrah beyan etmediği (yani kârı bulunmayıp zarar ettiği) görüldüğünü, dolayısıyla davacının oğlu ve dava dışı … tarafından Vergi Dairesine verilen 30.06.2010 tarihli geçici vergi beyannamesi ile 31.07.2010 tarihli işletme hesap özeti tutarlarının birbirini doğruladığı gözetildiğinde; davacı defterinde mevcut …’ten alınan 08.07.2010 tarih/4084-4085 nolu 9.532,20 TL bedelli fatura kaydının usulüne uygun olduğu değerlendirildiğini, elbette ki nihai takdiri sayın mahkemeye ait olduğunu, davacının “Talepname” başlıklı belgesinde çalındığını belirttiği “180 kg. alüminyum profil” malzeme dava dışı … Cam Balkon Market tarafından davacı adına düzenlenen 17.07.2010 tarih / 29404 nolu 8.267 08 TL bedelli mal alış faturası olup, fatura içeriği “1.130 kg.alüminyum profil”dir. Fatura ve sevk irsaliyesi örneği dosyada mevcut olup, İşbu fatura ve sevk irsaliyesine dayanarak davacı defterinde mevcut kaydın usulüne uygun olduğunun değerlendirildiğini, mahkemenin 28.11.2018 tarihli oturumunda alınan karar gereği davacı defterinde bahsi geçen faturalara ilişkin 3.şahısların defterlerinin istenmesine karar verildiğini, davacı sayın vekili 18.02.2019 tarihli dilekçesinde “.. 3.şahısların adreslerinin bildirilmesi istenmiş ise de iki şirketin de battığını tespit ettiklerinden herhangi bir adres bilgisine yahut yetkililerine ulaşmanın mümkün olmadığı” beyan edildiğini, mahkemece Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ve 3.şahısların bağlı bulunduğu vergi dairelerine yazılan müzekkereler sonucunda da adı geçen 3.şahısların ticari defter kayıtlarına ulaşılamadığının görüldüğünü, takdir mahkemeye ait olmak üzere, Yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde; davacının 2010 dönem İşleme defterinin noter açılış/kapanış tasdiki yönünden usulüne uygun olduğu ve kayıtların usulüne uygun tutulduğunu, hırsızlık olayında çalındığı beyan edilen malların alımına ilişkin faturaların davacı defterinde kayıtlı olduğunı bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ticari paket sigorta poliçesi kapsamında zararın tazmini talebidir.
Taraf delilleri toplanmış, poliçe, ekspertiz raporu, iddiaya konu hırsızlık olayı ile ilgili olarak soruşturma evrakları dosya içerisine getirtilmiş, mahkemece olay yerinde uygulamalı keşif yapılmış, davacı tanıkları dinlenmiş, birinci bilirkişi incelemesi karar vermeye yeterli bulunmadığı ve itirazlar da olmakla ikinci kez davacı defterleri üzerinde Mali Müşavir bilirkişi ile ayrıca sigortacı ve mimardan oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan rapor karar verilmeye yeterli bulunmuştur.
Mahkememizin 18/02/2015 tarih, 2014/1420 Esas, 2015/154 Karar sayılı kararı ile davacı defterleri üzerinde ve olay yerinde yapılan tespitlerle toplam emtia ve demirbaş hasarının 7.313,41 TL olduğu, %20 kusur indirimi ile talep edilebilecek zararın 5850,73 TL olduğu belirlendiği gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 5.850,73 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, Fazla talebin reddine, karar verilmiştir.
Hükmün davalı sigorta şirketi tarafından temyizi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 20/12/2017 tarih, 2015/7866 Esas,2017/11894 Karar sayılı kararı ile “Mahkemece bilirkişi raporuna konu edilen defterlerin usule uygun düzenlenip düzenlenmediği, karara esas alınan faturaların ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı hususları da belirlenerek alınacak rapor neticesinde karar vermek gerekirken sadece dosyaya ibraz edilen hırsızlık ekspertiz raporunda ve karakol tutanaklarına belirtilen faturalara göre karar verilmesi” gerekçesi ile bozulmuştur.
Usul ve Yasaya uygun bulunan Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Toplanan delillerden, davacının cam balkon üretimi yaptığı iş yeri ticari paket sigortası ile davalı şirket nezdinde sigorta yaptırdığı, sigortalı dönem içerisinde, iş yerinde hırsızlık olduğu, davalı taraf hırsızlığın şaibeli olduğunu, ayrıca poliçe özel şartlarında kepenk parmaklık olması gerektiğini, davacı tarafın iş yerinde hırsızlık anında kepenk parmaklık olmadığını iddia ettiğini, dosyaya ibraz edilen ceza soruşturma evrakları, müracaat ceza görgü tespit tutanağı ve tanık beyanlarından olay günü davacının iş yerinde hırsızlık olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta poliçesi teminatı kapsamında olan hırsızlıktan doğan zararı tazmin etmek zorunda olduğu, sigorta genel şartları C11 hükmüne göre genel şartlara aykırı olmamak kaydı ile özel şartlar konulabileceği, özel şartların sigorta aleyhine olmaması gerektiği, poliçede %10 kepenk / demir parmaklık indirimi uygulandığı, davacının iş yerinde kepenk olması şartının yerine getirildiği, kepenkin bulunduğu, ancak olay anında kepenkin kapalı olup olmadığının tespit edilemediği, iş yerine görgü tespit tutanağına göre giriş ana kapısının kapı kilidinin levye ile zorlanıp kırıldığını, kepenkte zorlama olmadığı, TTK 1292 son maddesi gereği sigorta ettiren kimsenin kusuru halinde, kusurun ağırlığına göre sigortacının ödemekle mükellef olduğu bedel indirilebilir hükmü kapsamında bilirkişilerce kepenkin kapalı olup olmadığının tespit edilememesine Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ve 3.şahısların bağlı bulunduğu vergi dairelerine yazılan müzekkereler sonucunda da 3.şahısların ticari defter kayıtlarına ulaşılamadığı, Yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde; davacının 2010 dönem İşleme defterinin noter açılış/kapanış tasdiki yönünden usulüne uygun olduğu ve kayıtların usulüne uygun tutulduğunu, hırsızlık olayında çalındığı beyan edilen malların alımına ilişkin faturaların davacı defterinde kayıtlı olduğunu, göre davacının %20 oranında olayda kusurlu olduğunun belirtildiği anlaşılmakla bu kusur oranına itibar edilmiş, davacı defterleri üzerinde ve olay yerinde yapılan tespitlerle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 5.850,73 TL nin dava tarihi olan 14/12/2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 5.850,73 TL nin dava tarihi olan 14/12/2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine,
2-Alınması gereken 399,66TL harçtan peşin alınan 111,40TL harcın düşümü ile eksik 288,26TL harcın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan toplam 131,30TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 5.850,73TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 1.649,27 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından bozmadan önce yapılmış 1.763,35TL yargılama gideri(bilirkişi ücreti:1.700,00TL, davetiye ve müzekkere tebligat gideri:63,35TL) ile bozmadan sonra yapılan 1.522,00TL(bilirkişi ücreti:1.500,00TL, davetiye ve müzekkere tebligat gideri:22,00TL) olmak üzere toplam 3.285,35TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 2.562,57TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan davetiye ve müzekkere tebligat gideri 20,50TL yargılama giderinin red oranına göre hesaplanan 4,51TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/02/2023
Katip
¸[e-imzalıdır]

Hakim
¸[e-imzalıdır]