Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/644 E. 2023/328 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/644 Esas – 2023/328
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/644
KARAR NO : 2023/328

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI – TEMLİK EDEN : ….
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
Av. …
DAVACI – TEMLİK ALAN : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
Av. …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/09/2018
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
K.YAZIM TARİHİ : 04/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.03.2018 tarihinde, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç, …istikametinden … istikametine seyir halindeyken aynı istikamette seyreden ve sürücüsü ile marka modeli tespit edilemeyen bir başka aracın herhangi bir önlem almaksızın sol şeritte durdukları esnada; müvekkilin de içerisinde bulunduğunu, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç çarpmamak için fren yapmış olsa da, önünde herhangi bir önlem almaksızın durmakta olan … plaka sayılı araca çarptığı ve bu nedenle yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde … plaka sayılı araç içerisinde bulunan müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde asli kusurlu olan … plaka sayılı araç, kaza tarihi itibariyle …Sigorta A.Ş. nezdinde … Sigorta Poliçesi ile teminat altında olup müvekkilin zararlarından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, dava konusu trafik kazası sonrasında müvekkili ……, … … ve …… …’nde tedavi gördüğünü, vücudunun çeşitli yerlerinde yara ve berelenmeler meydana geldiğini, ……’ndan alınan 30.05.2018 tarihli raporda, dava konusu trafik kazası sebebiyle müvekkili …’ın vücut genel çalışma gücünden %23,2 oranında kaybettiğini, 6 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığını, iş göremez kaldığı 6 ay süresince başka birinin bakımına muhtaç olduğunun tespit edildiğini, dava konusu kaza sebebiyle … …’nın 2018/802 sayılı dosyası kapsamında soruşturma başlatıldığını, faiz başlangıç tarihine ilişkin; müvekkili …’ın ağır şekilde yaralanması, geçici ve sürekli iş göremezliğe maruz kalması sebebiyle şimdilik 5.000,00TL maddi tazminatın ve tedavi süresince bakım ihtiyacı doğduğundan şimdilik 100,00TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı Sigorta Şirketinden (teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsili ile müvekkili davacıya ödenmesine, sulh olma ihtimaline binaen dosyalarının hazırlık aşamasında bilirkişiye tevdii ile rapor aldırılmasına, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddi gerektiğini, davacı yanın 17.07.2018 tarihinde müvekkil şirkete başvuru yaptığını, ancak davacının başvurusu sırasında izah edildiği üzere özürlü sağlık kurulu raporu olmadan eksik evrak ile başvuru yaptığını, işbu sebeple davacının davasının usulden reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın, müvekkili şirkete, 05.12.2017-05.12.2018 tarihleri arasında … numaralı … (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçelerden dolayı sorumluluklarının sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere, ölüm/sakatlık halinde her biri için ayrı ayrı azami 360.000,00TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca; manevi tazminat talepleri poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, bilindiği üzere kaza sonucu üçüncü kişinin yaralanması ve/veya malul kalması söz konusu olduğu takdirde, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında yaralanan/malul kalanlara veya vekiline tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, ancak tazminatın ödenebilmesi için davacıların tedavi gideri olarak yapmış oldukları harcamaların uygun olup olmadığını, maluliyet oranı, çalışabilecek durumda olup olmadığını, bir maluliyet söz konusu ise bu zararlarının uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalımız araç sürücüsü …’ın kusursuz olduğunu, davacı yanın kaza anında emniyet kemeri takıp takmadığının araştırılması gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen 30.05.2018 tarihli …üniversitesinden alınan raporun taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, …genel şartlarına göre geçici iş göremezlik zararının poliçe teminatı kapsamında olmadığını, … tablosuna göre teknik faiz oranı %1,8 olmak üzere hesaplama yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının zararı olduğunun tespiti halinde tazminata esas alınacak ücretin asgari ücret olması gerektiğini, davayı ve talebi kabul anlamına gelmemek üzere, dava dilekçesinde talep edilen faiz ve türünün taraflarınca kabul edilemez nitelikte olduğunu, arz ve izah edilen ve sayın mahkemen tarafından re’sen nazara alınacak sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebidir.
Tarafların göstermiş oldukları delilleri toplanılmış; Nüfus kayıt örnekleri, Tarafların ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin … yazı cevabı, Trafik Tespit Tutanağı örneği, Sigorta Poliçe örneği, … dosyası örneği dosya içerisine kazandırılmış, … Kurumundan maluliyet ve kusur raporları aldırılıp dosyamız arasına alınmıştır.
Kaza tespit tutanağında olay mahallinde yolun;10,5 m genişliğinde,üç şeritli,tek yönlü yol, …,düz,eğimsiz,zeminin asfalt,yol yüzeyinin kuru,havanın açık,görüşün far ışığı altında açık,kaza yerindeki azami hız limitinin 110 km/s,vaktin gece,aydınlatmanın olmadığı mahallin meskun mahal dışı … plakalı otomobile ait 45 metre fren izi tespiti olduğu belirtilmiştir.
… sayılı dosyasında … …… ……’nın 08/02/2019 tarihli raporunda; Tüm dosya kapsamı iddianame,kaza tespit tutanağı,kaza yeri krokisi,CD’de mevcut kaza anı görüntüsü tüm beyanlar incelendiğinde sanık sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile gece vakti aydınlatmanın olmadığı … olay mahalli sol şerit üzerinde durduğu esnada,otomobilinin diğer araç sürücüleri tarafından açıkça görülmesini sağlamak bakımından, gerekli/yeterli güvenlik tedbirlerini almamış olmakla, arkadan aynı yöne, seyrederek gelen ve bu hal nedeniyle otomobili fark edemeyen müşteki sürücü …’ın yönetimindeki otomobilin, kendi otomobiline arkadan çarpması neticesinde meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği, kurallara aykırı hareketiyle asli kusurlu olduğunu, müşteki sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile gece vakti seyri sırasında aracının hızını far ışığı altındaki gece görüşüne göre ayarlamamış olmakla, ön ilerisinde sol şerit üzerinde, gerekli/yeterli önlemleri almayarak duran araçları zamanında fark edemeyip,sol şerit üzerinde duran otomobile arkadan çarpması sonucu meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği, kurallara aykırı hareketiyle tali kusurlu olduğunu, yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; sanık sürücü … ‘ın asli kusurlu olduğunu, müşteki sürücü …’ın tali kusurlu olduğu bildirilmiştir.
… …… ……’nın 23/05/2019 tarihli raporunda; mevcut verilere göre; sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile gece vakti aydınlatmanın olmadığı … olay mahalli sol şerit üzerinde durduğu esnada,otomobilinin diğer araç sürücüleri tarafından açıkça görülmesini sağlamak bakımından, gerekli/yeterli güvenlik tedbirlerini almamış olmakla, arkadan aynı yöne, seyrederek gelen ve bu hal nedeniyle otomobili fark edemeyen sürücü …’ın yönetimindeki otomobilin, kendi otomobiline arkadan çarpması neticesinde meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği, kurallara aykırı hareketiyle asli kusurlu olduğunu, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile gece vakti seyri sırasında aracının hızını far ışığı altındaki gece görüşüne göre ayarlamamış olmakla, ön ilerisinde sol şerit üzerinde, gerekli/yeterli önlemleri almayarak duran araçları zamanında fark edemeyip,sol şerit üzerinde duran otomobile arkadan çarpması sonucu meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği, kurallara aykırı hareketiyle tali kusurlu olduğunu, davacı yolcu …’ın alkollü olduğunu bildiği sürücünün sevk ve idaresindeki otomobilde yolculuk yapmakla kendi yaralanmasında alt düzeyde tali kusurlu olduğunu, yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; sürücü …’ın %70(yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğunu, sürücü …’ın %20(yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğunu, davacı yolcu …’ın kendi yaralanmasında %10(yüzde on) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
…’nın 03/05/2019 tarihli raporunda; Muayene ve rapor tetkik bulguları bildirilen …ve … oğlu, …doğumlu, … T.C numaralı, …’ın 12/03/2018 tarihli yaralanması neticesinde; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre vücut özür oranının %0 (yüzde sıfır) olduğunu, 3 (üç) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığını, iş göremez kaldığı 3 (üç) ay süresince başkasının bakımına muhtaç olduğunu, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin 12.Maddesine (03/08/2013-28727) sayılı …gazete) göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı bildirilmiştir.
…’nun 08/02/2022 tarihli raporunda; …oğlu …doğumlu …’ın 12/03/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı …Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında engellilik oranının %0(yüzdesıfır) olduğunu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
TBK 49 vd mdleri düzenlemesine göre kusurlu ve hukuku aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Dava, davalı sigorta şirketinin …sigorta poliçesi ile sigortaladığı aracın sebebiyet verdiği yaralamalı kaza nedeni ile açılan maddi tazminat istemine ilişkindir (2918 sayılı KTK m. 85,91,97, 109, 110 vd; TBK m. 53 vd).
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, …sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK m. 4 hükmünde yapılan açık düzenleme uyarınca, mutlak ticari dava sayılır. TTK m. 5 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, bu davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.
2918 sayılı KTK’da …sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde … sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar (m. 99). Bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebilir (TBK m. 54, 55).
…sigorta poliçesinden kaynaklanan kaza sonucu meydana gelen zararlardan sigorta şirketi azami poliçe teminat limiti dahilinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, gerçek zararın tazmini ile sınırlıdır (…,)
TBK 49 vd mdleri düzenlemesine göre kusurlu ve hukuku aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Dava, davalı sigorta şirketinin …sigorta poliçesi ile sigortaladığı aracın sebebiyet verdiği yaralamalı kaza nedeni ile açılan maddi tazminat istemine ilişkindir (2918 sayılı KTK m. 85,91,97, 109, 110 vd; TBK m. 53 vd).
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, …sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK m. 4 hükmünde yapılan açık düzenleme uyarınca, mutlak ticari dava sayılır. TTK m. 5 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, bu davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.
2918 sayılı KTK’da …sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde … sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar (m. 99). Bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebilir (TBK m. 54, 55).
…sigorta poliçesinden kaynaklanan kaza sonucu meydana gelen zararlardan sigorta şirketi azami poliçe teminat limiti dahilinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, gerçek zararın tazmini ile sınırlıdır (…,)
Uyuşmazlık, verilen kesin süreye rağmen delil avansının yatırılmamış olması nedeniyle davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinin hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu hususta emsal …Bölge Adliye Mahkemesi… sayılı kararında da belirtildiği üzere;
HMK’nun harç ve avans ödenmesi başlıklı 120. maddesinde; (1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl … çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. (2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.” hükmü getirilmiştir.
Anılan maddenin gerekçesinde ise: “Madde ile, dava açılırken yargılama harçlarının mahkeme veznesine yatırılması zorunluluğu düzenlenmiştir. Maddede ayrıca, 1086 sayılı Kanunda yer almayan, yeni bir düzenleme yapılarak, her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın, avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu avansın yetmemesi durumunda ise tamamlanması için davacıya kesin süre verileceği hususu hüküm altına alınmıştır. Avans miktarının, davanın türü ve özelliklerine göre her yıl … ilân edilecek tarifeye göre belirleneceği, maddede yer almıştır.
Maddede yapılan bu düzenlemeyle, gerekli masrafların zamanında yatırılmamasından dolayı davaların gecikmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır”ifadelerine yer verilmek suretiyle, her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın, avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirildiği vurgulanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun delil ikamesi için avans başlıklı 324 maddesinde ise “ (1) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.
(2)Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.
(3)Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır.” hükmü getirilmiştir.
Anılan madde gerekçesinde de: “Harç ve avans ödenmesi” başlıklı 125 inci maddede davacının dava masraflarının karşılığı olarak avans ödemesi öngörülmüştür. Bu avans, davacının delillerinin toplanması için yapılması gereken harcamaları da kapsar. Bu maddede ise daha çok davalının delillerinin toplanması için ödenmesi gereken avans düzenlenmiştir. Öte yandan davacının avansı yönünden “Dava şartları” başlıklı 119 uncu maddede hüküm getirilmiştir. Davacının avansı yatırmış olması dava şartlarındandır. Şu hâlde davacı avansının yargılamanın devamı sırasında yetersiz kalması hâlinde, uygulanacak hüküm, bu maddeden ziyade 125 inci madde hükmüdür…” ifadelerine yer verilmek suretiyle, gider avansının davacının dava masraflarının karşılanması amacıyla delil avansının ise daha çok davalının delillerinin toplanması amacıyla getirildiği vurgulanmıştır.
03.04.2012 tarihli …Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 45. maddesinde: “(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl … çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Gider avansı, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade eder.
(2)Adli yardım talebiyle açılan dava ve işlerde adli yardım konusunda bir karar verilinceye kadar harç, gider ve delil avansı alınmaz. Kanunlardaki özel hükümler saklıdır.
(3)Gider avansının yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir. Dava şartı olan gider avansının yatırılmaması veya tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı yokluğundan reddedilir.
(4)Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Delil avansı, tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade eder. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan biri avans yükümlülüğünü yerine getirmediğinde, diğer taraf bu avansı da yatırabilir. Delil avansını yatırmayan taraf, o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılır. Tarafların üzerinde tasarruf edemeyecekleri dava ve işlerle, kanunlardaki özel hükümler saklıdır…” hükmü getirilmiştir.
Yönetmeliğin 45. maddesinde gider avansı ve delil avansı birlikte düzenlenmiş olup, gider avansının, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade ettiği, davacının, her yıl … çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, delil avansının ise tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade ettiği vurgulanmıştır.
30.09.2011 tarihli …Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 1. maddesinde tarifenin amacının; dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu açıklanmıştır. Tarifenin 4 maddesinde gider avansı olarak, taraf sayısının beş katı tutarında tebligat gideri, dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış ve tanık sayısı belirlenmiş ise tanık sayısınca tanık asgari ücreti ve tebligat gideri, tanık sayısı belirtilmemiş ise en az üç tanık asgari ücreti ve tebligat gideri, dava dilekçesinde keşif deliline dayanılmış ise keşif harcı avansı ile birlikte 75 TL ulaşım gideri, dava dilekçesinde bilirkişi deliline dayanılmış ise Bilirkişi Ücret Tarifesinde davanın açıldığı mahkeme için öngörülen bilirkişi ücreti, diğer iş ve işlemler için 50 TL nin davacı tarafından ödeneceği belirtilmiştir. Tarifenin 6. maddesinde tarifenin yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan davalarda, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120. maddesinin ikinci fıkrasına göre gider avansı ikmal ettirileceği açıklanmıştır.
Yönetmelikte gider avansının içinde delil avansı için gerekli giderler de gösterilmiştir. Gider avansının yatırılmaması halinde açılan dava, dava şartı yokluğundan reddedilir (Yön. m. 45/3); delil avansının yatırılmaması halinde ise, o delilden vazgeçilmiş sayılır(Yön. m. 45/3). Bu durumda; Yönetmeliğin 45. maddesinin 1. fıkrası ile 4 ve 5 fıkraları arasında uyum bulunmadığından, HMK.’nun 324. maddesi gözetilerek Yönetmeliğin 45. maddesinin 4. ve 5. fıkralarının öncelikle uygulanması gerekir. (…. )
Bir davanın açılmasıyla başlayan yargılama faaliyetinde, karara ulaşmak bakımından, mahkeme ve taraflarca yapılması gereken belirli işlemler bulunmakta olup, her işlemin belli bir zaman aralığında yapılması gerekmektedir. Usul hükümleri ile normatif bir değer kazanan bu zaman aralıklarına süre denilmektedir. Böylece usul işlemlerinin yapılması zamansal olarak tarafların ya da mahkemenin arzularına, inisiyatifine bırakılmamış olmaktadır.  
Taraflar; dinlenmesini istedikleri tanık ve bilirkişinin veya yapılmasını istedikleri keşif ve sair işlemlerin masraflarını, mahkeme veznesine yatırmaya mecbur olup, hakim tarafından verilen sürede gerekli masrafı vermeyen tarafın talebinden sarfınazar ettiği kabul edilir. Hakimin, bu masrafların yatırılması konusunda verdiği sürenin kesin olduğunu usulünce karara bağladığı hallerde, kesin süreye uymayan tarafın bu delile dayanma olanağı kalmaz. Kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde, gereğinin hakim tarafından hemen yerine getirilmesi gerekir.    
Somut olayda, davacı tarafça bilirkişi deliline dayanıldığından mahkemece takdir edilen ve delil avansından karşılanmasına karar verilen 550,00 TL bilirkişi ek ücretinin mahkeme veznesine yatırması ve ikamesi için davacı vekiline mahkememizin 05/10/2022 tarihli celsesinin 1 sayılı ara kararı gereğince 2 haftalık kesin süre verildiği halde eksik delil avansın tamamlanmadığı anlaşılmış; 01/02/2022 tarihli celsesinin 1 sayılı ara kararı gereğince verilen süre içerisinde eksik delil avansının ikame edilmemesi halinde mevcut delil durumuna göre karar verileceği ihtaratı da yapıldığı halde eksik kalan delil avansı ikmalinin yapılmadığı anlaşılmış; keza mahkememizin 03/05/2023 tarihli celsesinde temlik alan davacı vekilinin bilrikişi ücretini yatırmayacağını beyan etmesi karşısında davacının bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılması gerektiğinden mevcut dosya kapsamı itibariyle de geçici iş göremezlik ve bakıcı giderine ilişkin davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekmiş; …’nun 08/02/2022 tarihli raporunda; davacının trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı …Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında engellilik oranının %0 (yüzde sıfır) olduğu belirtildiğinden sürekli iş göremezlik tazminatına yönelik davanın esastan reddine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin davanın esastan reddine,
2-Geçici iş göremezlik ve bakıcı giderine ilişkin davanın delil avansı tamamlanmadığı nazara alınarak reddine,
3-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile fazla alınan 144,00TL harcın davacıdan (temlik alandan) alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 5.100,00TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan (temlik alandan) alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı(temlik alan) tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, Temlik alan davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile …Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/05/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]