Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/605 E. 2021/12 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/605 Esas – 2021/12
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/605 Esas
KARAR NO : 2021/12

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …

DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/08/2018
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 01/01/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/09/2017 tarihinde, davalının sigortalısı olan aracın karıştığı trafik kazasında yaya olan müvekkilinin sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kazaya kusuru ile sebebiyle veren aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı şirket tarafından yapıldığını, maluliyet tazminatının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 13/12/2018 tarihli dilekçesi ile dava değerini açıklamış, 20,00 TL kalıcı, 10,00 TL geçici maluliyet tazminatı, 10,00 TL tedavi gideri, 10,00 TL bakıcı gideri talebinde bulunduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili davaya cevap vermemiş, aşamalardaki beyanlarında özetle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle kusurlu yanın sigortacısından poliçe kapsamında zararın tazmini talebidir.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 17/07/2020 tarih 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı ilamı ile 2918 sayılı Yasanın 90/1. cümlesindeki “…ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlara…” ve ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlara…” ile 92. maddesinin (i) fıkrasının Anayasaya aykırı olduğunu ve iptaline oy çokluğuyla karar verilmiştir.
Anayasanın 153. maddesinde, iptal kararlarının geriye yürümeyeceği düzenlenmiştir. İptal öncesi normlara dayalı kazanılan hukuki statülerin korunmasının, kamu düzeni ve hukuki güvenlik kaygıları içerdiği gibi Anayasaya aykırılığının yargısal denetim sonucu tespit edilmiş bir yasaya dayanılarak yapılan işlemlerin geçerli sayılması halinde telafisi güç zararlar da ortaya çıkabilecektir. Bu durumda bazı kararların, özellikle bireylerin temel hak ve özgürlüklerini etkileyen yasalara ilişkin iptal kararları geriye yürüyeceğini kabul etmek gerekir. Ayrıca, somut norm denetimi amacıyla başvurulan ve dosyaya uygulanması gereken iptal kararının benzer mahiyetteki derdest uyuşmazlıklara sirayet etmeyeceğini savunmak hakkaniyet ilkesine de aykırı olacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da 13.07.2011 tarih 2011/4-421 Esas 2011/524 Karar sayılı ilamı). Bu durumda yeni genel şartlar ile ekindeki formüllere göre yapılan tazminat hesabının yasal dayanağı kalmadığından yeni bir yasal değişiklik yapılıncaya kadar Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları dikkate alınarak yargılama yapılması gerekecektir. Ancak Yargıtay içtihatları ile belirlenen hesaplama yöntemleri emredici mahiyette olmadığından yargılama esnasında tarafların itiraz ve tutumlarına göre değerlendirme yapılması gerekecektir. Aksi durumda kesinleşmeyen tüm dosyaların yeniden ele alınması gerekecek, bu da usul ekonomisi ve adil ve hızlı yargılanma ilkelerine aykırı sonuçlar doğuracaktır. Tarafların talep etmemesi nedeni ile mevcut deliller doğrultusunda ve daha önce belirlenen hesaplama yöntemleri üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu değerlendirilmiş, davalı tarafın ilk itiraz ve dava şartı yokluğuna ilişkin itirazda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası dosya arasına alınmıştır.
Giresun … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/163 esas sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
… Başkanlığı tarafından düzenlenen 26/04/2019 tarihli maluliyete ilişkin raporda, kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe tarihi dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, davacının %5 oranında malül olduğu, tedavi süresinin 90 güne kadar uzayabileceği, bu sürenin 45 günü dışında başkasının bakımına muhtaç olmadığı bildirilmiş, karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 03/03/2020 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, davacının %10, davalının sigortalısının %90 kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirildiği anlaşılmıştır. Rapor oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmiştir.
Aktüerya bilirkişisi 17/07/2020 tarihli raporunda davacının maddi zararını hesaplayarak, 51.211,90 TL sürekli, 3.936,36 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 4.463,44 TL bakıcı tazminatı talep edebileceğini bildirmiş, dosyadaki verilere uygun olmakla rapora itibar edilmiştir.
Davacı vekili 10,00 TL tedavi gideri talep etmiş ancak 19/01/2021 tarihli duruşmada bu talebine ilişkin davasından vazgeçtiğini ve rapor alınmasını istemediğini beyan etmiş olmakla, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin belirlenmesi yönünde uzman bilirkişiden rapor alınamadığından buna ilişkin davası sübut bulmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Toplanan delillere göre davalının sigortalısı aracın da karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığı, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğu değerlendirilmiş, davacının geçici tam iş görmezlik ve sürekli kısmi iş görmezlik (maluliyet) ve bakıcı ihtiyacı durumunun usulüne uygun raporla belirlendiği, bu rapora göre davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hükme esas alınan raporla belirlendiği, davacının bilirkişi raporuna göre talebini artırdığı, bu hali ile davalının ZMMS poliçesi kapsamında işletenle birlikte poliçe limitlerinde zarardan sorumlu olduğu ve davacının davasının bu yönlerden sübut bulduğu, tedavi giderine ilişkin olarak ise davanın sübut bulmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
10,00 TL tedavi giderine ilişkin davanın subut bulmadığından reddine,
51.211,90 TL daimi, 3.936,36 geçici maluliyet tazminatı ile 4.463,44 TL bakıcı giderinin temerrüt tarihi olan 01/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 4.072,08 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 35,90 TL ile sonradan yatırılan 205,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.831,18 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.549,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 10,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan UYAP sisteminde kayıtlı 927,28 TL yargılama gideri, 323,00 TL ATK ücretinin toplamı 1.250,28 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan1.250,07 TL’si ile davacı tarafça yatırılan 240,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2021
Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]