Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/592 E. 2021/55 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/592 Esas
KARAR NO : 2021/55

Av. … – …
Av. …
Av. … – …

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/06/2017
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
K. YAZIM TARİHİ : 26/02/2021

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesi özetle; … ile Müvekkili Şirket arasında akdedilen iki sözleşme kapsamında toplamda 34.358 büyükbaş hayvana karşılık taşıma hizmeti yaptıklarını, Güney Amerika’dan gemilerle getirilen hayvanların limanlardan değişik yerlere taşınması sırasında 102 tanesinin ölümünün hastalık nedeniyle gerçekleşmiş olduğunu, 02.12.2016 tarihli tutanak ile Trabzon Limanına gelen hayvanlardan 9’unun yolculuk, 9’unun limanda bekleme sırasında öldüğünün, 12.12.2016 tarihli tutanak ile … Limanına gelen hayvanlardan 147’sinin yolculuk, limanda bekleme ve tahliye sırasında öldüğünün; 124 hayvanın ise iade edildiğinin, 24.12.2016 tarihli tutanak ile … Limanına gelen gelen hayvanlardan 21’inin gemi yolculuğu sırasında öldüğünün kayıt altına alındığını, sığırların hasta olduklarının fark edildiğini ve ilgililere bildirildiğini, ancak 79. İrsaliyeden sonra dış görünüş olarak sayılmaya başlandığını, davalı idarenin 23 sığırın hasta olduğunu irsaliyeye kaydettiğini, bunların 16’sının nakliye esnasında öldüğünün belirtilerek … tarafından ödenmeyen bu 16 sığıra ait istihkak bedellerinin ödenmesinin talep edildiğini, … tarafından 16 sığırın bedellerinin müvekkili şirkete ödendiğini, uzun gemi yolculuğu sırasında hastalanan ve ölen 102 adet sığıra ilişkin istihkak bedelinden kesinti yapıldığını, davacının bu kesintilerin ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvuracağını bildirdiğini, davalı idarenin söz konusu bu dilekçeye 60 günlük sürede cevap vermeyerek müvekkilin haklı talebinin zımnen reddedildiğini ve ölen hayvanların bedellerinin yani 349.020,00 TL’nin davalı tarafından davacının istihkakından kesilerek ödenmediğini belirterek 349.020,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; … ithal edilen hayvanların gerekli tüm kontrollerinin sınır kapılarında yapıldığını, kontrol sonuçlarına göre hayvanların iadesi veya sevkiyatının sağlandığını, bu sebeple muayene dahi olmadan hasta olduğu anlaşılabilecek durumdaki hayvanların yurt içine sevkinin söz konusu olmadığını, davacı ile müvekkili arasında iki adet sözleşme imzalanıp yurt dışından ithal edilen hayvanların yurt içindeki nakliyelerinin davacı tarafından üstlenilmiş ve davacının ihaleye iştirak ederken sözleşmedeki tüm şart, hak ve yükümlülükleri kabul etmiş bulunduğunu, bu sebeple davacının yükleme planını uygun yapmaması, şartnamede nakliye sırasında uyulması gereken usul ve esaslara aykırı hareket etmesi gerekçesiyle büyükbaş hayvan ölümlerinden sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Ankara 5.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
ÖN İNCELEME: Mahkememizde yapılan ön inceleme duruşmasında yargı hakkı, görev ve yetki hususları, dava ve taraf ehliyetleri, dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, bu yönlerde bir iddia ve itirazda bulunulmadığı gibi Mahkememizin de görevli ve yetkili olduğu ve dava şartlarının tamam olduğu anlaşılmış; tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilmiş; taraflar sulhe veya arabuluculuğa teşvik edilmiş, ön inceleme duruşmasında hazır bulunan taraf vekilleri sulh olmalarının mümkün olmadığını ve arabuluculuğa başvurmak istemediklerini belirtmişlerdir.
DELİLLER: Tarafların delilleri toplanmış, taraf vekillerince taraflar arasında imzalanan sözleşmeler, teknik şartname, yazışmalar, faturalar, sevk irsaliyeleri, hakkediş cetvelleri, tutanaklar ibraz edilmiştir.
Mahkememizce ilk olarak zooteknik uzmanı, sözleşme uzmanı ve SMMM bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, düzenlenen rapor ve ek raporlarda sonuç olarak; Hayvanların ölmesinin sadece davacının kusurundan kaynaklanmadığı, bu nedenle hayvanların bedellerinin davalı tarafından davacının istihkaklarından kesilerek ödenmesinin koşullarının oluşmadığı, davacının haksız yere kesilen istihkakların(349.080,00 TL’nin) haksız kesintisinin yapıldığı tarihten itibaren hesaplanacak avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep edebileceğini belirtmişlerdir.
Mahkememizce ikinci olarak zooteknik uzmanı, sözleşme uzmanı, taşıma hukuku uzmanı ve SMMM bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, düzenlenen raporda sonuç olarak; Meydana gelen ölüm ve sakatlanmaların iş bu yurt içindeki taşımadan önceki süreçler dolayısıyla; yorgunluk ve mevsimsel değişikliklere bağlı olduğu hususu da birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraftan yapılan kesintinin İthal hayvanların nakliye sırasında ölümü ile nakliye firmasının taşıma fiili arasında illiyet bağının oluşmadığı, hayvanların ölmesinin ana sorumlusunun hayvanların gemi yolculuğu şartlarında maruz kaldığı olumsuz çevre ve beslenme şartlarının kusurundan kaynaklandığı, bu nedenle hayvanların bedellerinin davalı tarafından davacının istihkaklarından kesilerek ödenmesinin koşullarının oluşmadığı, davacı şirketten yapılan kesinti miktarı olan 349.080,00 TL nispetinde davacı şirketin talepte bulunabileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi vererek, faiz taleplerini avans faizi olarak ıslah ettiklerini belirtmiş, ıslah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesi kapsamında, telef olan hayvanlar nedeniyle davacının istihkakından kesilen meblağın tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, sözleşmeler-ekleri, ibraz edilen kayıtlar ve hakkediş belgeleri, bilirkişi heyet raporları ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Davacı şirket vekili dava dilekçesi ile; davalı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile arasında akdedilen iki sözleşme kapsamında toplamda 34.358 büyükbaş hayvana karşılık taşıma hizmeti yaptıklarını, Güney Amerika’dan gemilerle getirilen hayvanların limanlardan değişik yerlere taşınması sırasında 102 tanesinin ölümünün hastalık nedeniyle gerçekleşmiş olduğunu, uzun gemi yolculuğu sırasında hastalanan ve ölen 102 adet sığıra ilişkin davalının davacı şirketin istihkak bedelinden haksız kesinti yaptığını belirterek, “Genç Çiftçi Projesi” kapsamında Mersin ve Trabzon limanına getirilen hayvanların il ve ilçelere nakil işlemi sırasında 102 adet ölmüş büyükbaş hayvandan kesilen istihkak bedeli olan 349.020,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesi ile; … ithal edilen hayvanların gerekli tüm kontrollerinin sınır kapılarında yapıldığını, kontrol sonuçlarına göre hayvanların iadesi veya sevkiyatının sağlandığını, bu sebeple muayene dahi olmadan hasta olduğu anlaşılabilecek durumdaki hayvanların yurt içine sevkinin söz konusu olmadığını, davacı ile müvekkili arasında iki adet sözleşme imzalanıp yurt dışından ithal edilen hayvanların yurt içindeki nakliyelerinin davacı tarafından üstlenilmiş ve davacının ihaleye iştirak ederken sözleşmedeki tüm şart, hak ve yükümlülükleri kabul etmiş bulunduğunu, bu sebeple davacının yükleme planını uygun yapmaması, şartnamede nakliye sırasında uyulması gereken usul ve esaslara aykırı hareket etmesi gerekçesiyle büyükbaş hayvan ölümlerinden sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasında, akdedilen iki sözleşme kapsamında davalı tarafından taşıma hizmeti verildiği ve bu esnada ölen hayvanlar nedeniyle davacının istihkakından 349.020,00 TL kesinti yapıldığı konularında anlaşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmazlık; hayvanların ölümü ile davacının taşıma hizmeti arasında illiyet bağı olup olmadığı, davacının ölümler nedeniyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının istihkakından davalı tarafından yapılan kesintinin haklı olup olmadığı ve iadesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce alınan birbirini teyit eden, zooteknik uzmanı, sözleşme uzmanı, SMMM ve taşıma hukuku uzmanından oluşturulan her iki bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli ve hüküm vermeye elverişli olduğu görülerek hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi raporları tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 2 adet 20.10.2016 ve 27.12.2016 tarihlerinde “…” ve teknik şartname imzalanmıştır. 1. sözleşmeye göre; … limanından 21 il ve ilçeye 13.398 adet ve … limanından 14 il ve ilçeye 9.702 adet hayvan olarak toplamda 23.100 adet hayvan nakliyesi yapılacaktır. 2. sözleşmeye göre; 7.250 adet hayvan …, 2.750 adet hayvan da … olarak toplamda 10.000 adet büyükbaş nakliyesi yapılacaktır.
Davacı firmanın edim ve yükümlülüklerinin ve işin mahiyetinin taşıma işi olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve şartname ile yasal düzenlemeler gözetildiğinde; Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle, taşıdığı şeyi varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya ulaştırmayı; buna karşılık, gönderen de taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanmaktadır.
5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ve 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu ve bunlara dayanılarak çıkarılan yönetmelikler kapsamında somut olay değerlendirilmiştir.
Teknik şartnamenin 2.1.6.,2.1.7.,2.1.9.,2.1.10. maddelerinde “Taşınacak olan hayvanların All-Risk canlı hayvan nakliye sigortaları yüklenici tarafından yaptırılacak, nakliye sigortası gemiden başlayıp il ve ilçe müdürlüğüne teslimi kapsayacak, limanlara gelen hayvanların boşaltması gemilerin limanda kalma süresi içerisinde tamamlanacak (48 saat), nakliye sırasında oluşacak yaralanmalar, bacak kırılması, ölüm v.b gibi durumlarda teslim edildiği il ve ilçelerde tutanakla tespit yapılarak sigorta işlemlerini yapılacaktır.” 3.3. maddesinde ise yüklenici firmanın yaptıracağı sigorta poliçesinde hasar ödemeleri …’e yaptırılacaktır.
27.12.2016 tarihli 2. sözleşmede, madde içeriklerinde değişiklik yapılmış ve 2.1.12. madde de “Hayvanların limandan yüklenmesinden teslimine kadar geçen sürede yaralanma, ayak-bacak kırılması, topallaması, ölmesi, kesilmesi, araçtan atlaması, kaybolması, çalınması, hallerinde teslim edildiği yerde” tutanak düzenleneceği bu tutanağa istinaden zarar ve ziyan bedelleri yüklenici firmanın sigorta şirketinden ithalatçı … tarafından tahsil edileceği, sigorta kapsamında meydana gelen olumsuz durumlarda söz konusu zarar ve ziyan bedelleri hak edişinden mahsup edileceği şeklinde hüküm konulmuştur.
Veteriner sınır noktasındaki muayeneleri sırasında hasta olduğu tespit edilen hayvanlar karantina uygulaması yapılarak dinlendirilip nakil edilmesi veya …’in kendi işletmelerinde karantina uygulaması doğru bir yaklaşımdır. İthalatçı … taslak karantina şartnamesini hazırlarken kendi işletmelerinde karantina sürecini geçirmeyi planlamıştır. Fakat daha sonra Bakanlık ile görüşmeler neticesinde bu uygulamadan vazgeçilmiştir ve hayvanların karantina sürelerini il ve ilçelerde geçirmesi ile ilgili nakliye şartnamesi hazırlanmıştır. İthal hayvanlar yurt dışından geldiğinde karantina süresinin il/ilçelerde geçirilmesi maddesi şartnameye konulmuştur. Karayolu araçları hayvan refahına uygun taşıma sağlamış olsa dahi limanda dinlendirilmeden tekrar yüklenen ithal sığırların karayolu nakil araçlarına yüklenerek il ve ilçelere gönderilmesi sonucu oluşan ölümleri, ayrıca gemi yolculuğunda ve limanda bekleme süreleri ile karantinadaki ölümlerle birlikte değerlendirildiğinde beklenen bir sonuçtur. Gemi yolculuğu, limanda bekleme ve karantina dönemin de ithal hayvanların ölümleri kayıt altına alınmıştır. Burada birde nakil işlemlerinde her biri için ayrı geçirdikleri sürelerde önemlidir. Limanda yükleme alanları, gemiye yüklenme, gemi yolculuğunun süresi, Türkiye’de limanda bekleme ve indirilme, karayolu nakliyesi ve karantina dönemindeki süreler ile maruz kaldığı şartlar hayvan sağlığı yönünden yansımasıdır. Türkiye’ye limanlara indirilme, karayolu nakliyesi ve karantina sürecinde oluşan hastalık kökenli hayvan kayıplarının nedenlerini Güney Amerika ülkelerinden toplanan hayvanların ülkemizin limanlarına gelinceye kadar karşılaştığı şartların etkisi ile ölümler meydana gelmiştir. Ülkemizin limanlarına gelen hayvanların dinlendirilmeden temel ihtiyaçları olan beslenme ihtiyaçları karşılanmadan, riskli ve uzun bir yolculuk sonucu gelen hayvanların sınır muayenelerine azami özen gösterilmeden karayolu ile nakliyesi “Hasta hayvanlarda” ölüm oranlarının artmasına sebep olmuştur.
İthalatçı ….ithal hayvanların yurtdışından ülkemize nakliye süreçleri ile ilgili risk analizi programı uygulanmamıştır. Bu sebeple de önceden oluşabilecek risklere yönelik tedbirler alınmamıştır. 48 saat süren gemilerden boşaltılma süresince binlerce hayvana veteriner muayenesinin sağlıklı yapılması için gerekli alt yapı önceden hazırlanmalıdır. Hayvan ithalatının tüm aşamalarında sözleşme ve şartname yükümlülüklerine uymayan firmaların hataları, eksiklikleri, ihmalleri kayıt altına alınmalıdır.
İthal hayvanların ülkemiz şartlarına fizyolojik adaptasyonları ve kan numuneleri alınarak yapılacak testler için doğru bir uygulama olacağı ve doğabilecek hayvan ölümlerini en aza indirmek ve çevre adaptasyonunu en güçlü bir şekilde sağlamak için … işletmeleri bünyesinde karantina işlemlerinin uygulanması gerekirdi. Adaptasyonu sağlanmış, dinlenmiş, temel ihtiyaçları olan yem ve su ihtiyaçları karşılanmış ve testleri yapılmış hayvanların üreticilere veya kamu kurumlarına nakli doğru bir uygulamadır.
“Karantina Bitiş Tutanaklarında” Uruguay’dan 986 adet Şili’den ise 86 adet toplamda 1072 adet hayvan karantina alındığının belgesi sunulmuştur. Karantina süresinde ise toplam 59 adet hayvan ölmüştür. % 0.55 oranına karşılık gelecek bir şekilde karantina süresince ithal edilen sığırların öldüğü tespit edilmiştir. Macaristan ve Slovakya’dan hayvan ithalatına yönelik bir şartname olmadığı halde 1499 adet hayvan karantinaya alındığı ve bunlardan da 109 âdetinin öldüğü mahkemeye sunulan evraklarda mevcuttur. Macaristan ve Slovakya ait “Karantina Bitiş Tutanaklarının” bulunmasına bir anlam verilememiştir.
Taşıyıcının hayvanları teslim ettiği yerlerde hangi şartlarda karantina uygulandığına dair resmi evrakların kısmen eksik olduğu, toplam ithal edilen hayvanların toplam sayısına göre çok az oranında/sayısında karantina belgesinin dosyaya sunulduğu, karantina uygulamalarına sonuçların, ölüm ve hastalıkların belirtilmediği, bu şekilde ithalatçı kurum ….’in karantina sürecindeki hayvanları takip etme konusunda yeterli özeni göstermediği anlaşılmaktadır.
Tutanaklar incelendiğinde; Uruguay’dan Mersin’e gelirken toplam 30.019 adet büyükbaş hayvandan 732 adetinin yolda sefer sırasında, 571 adetinin de tahliye esnasında öldüğü belirtilmiştir. Toplam kayıp hayvan sayısı 1.303 adettir. Bununda yüzde karşılığı % 0.043 oranına karşılık gelmektedir. Uruguay’dan …’a gelirken toplam 5.748 adet hayvandan 12 adeti yolda sefer sırasında, 29 adetinin de tahliye ve bekleme esnasında öldüğü, ayrıca 124 adet hayvanında standartlara uygun olmadığı için mahrecine yapıldığı, ölen ve mahrecine olan hayvanların toplam sayısının 165 adet olduğu, bununda yüzde karşılığının % 0.028 oranına karşılık geldiği belirlenmiştir.
……….. tarafından, 11.01.2017 tarihli resmi yazıda, 991 adet canlı, 14 adet ölü toplam 1005 adet hayvanın teslim edildiği, hayvanlardan 14 adetinin nakliye esnasında, 4 adetinin nakliye günü, 12 adetinin de sonraki günlerde olmak üzere toplam 30 baş düvenin ölmüş olduğunun tutanakla kayıt altına alındığı belirtilmiştir. Yine 200 adet hayvanda pnomöni ile öksürük, 100 adetin de kaşektik olarak işletmeye geldiği, nakliye araçlarının kasalarının brandalar ile kapalı olduğu, sevkiyat esnasında kamyonlara yüklenen hayvanlar arasında ırk, boy, kilo, yaş farklarının bulunduğu ve bazı düvelerde boynuz darbelerinin tespit edildiği, ölenlerin ise önceden hasta, yorgun, güçsüz ve enfekte olduğu için taşıma sırasında öldüğü ifade edilmiştir.
Farklı tarihlerde … tarafından hazırlanan “Sevk İrsaliyelerinin” her biri için “Hasta” hayvan sayıları belirtilmiştir. Dış görünüş itibariyle hasta olan hayvanların tespiti 79. irsaliyeden sonra başlamıştır. İlk 78 irsaliye kesilerek yüklenen ve hasta sayımı yapılmayan büyükbaş hayvanlar, daha sonra sayılarak irsaliye kayıtlarında da “Hasta” olarak kayıt altına alınmıştır. … kestiği sevk irsaliyelerinde belirttiği “Hasta” ifadesi ile, hayvanlardaki hastalığın uzun gemi yolculuğundan kaynaklı olduğunu doğrulamıştır.
… tarafından, sığırların uzun bir gemi yolculuğu yapmaları nedeniyle bazı hayvanlarının hastalandığı, tırlara yüklenirken sevk irsaliyesinde 16 baş sığırın “Hasta” olarak kayda geçirildiği, hastalıktan dolayı ölen sığırlarla ilgili firmaların bir kusurunun bulunmadığı kabul edilmiş, …ı da 09.03.2017 tarih 31.9907 sayılı yazısında; İthal sığırların gemiden nakliyesi sırasında hastalıklı olan hayvanları ayırma imkanının olmaması nedeniyle sevk irsaliyelerine işlenerek idarenin tespit ettiği 16 baş sığırın telefatında nakliye firmasının sorumluluğunun olmadığını belirtmiştir. Hastalıklı ve sağlıklı hayvanların, sevk irsaliyelerine işlenerek nakliyelerinin yapıldığı kabul edilmiş, ancak daha sonra gerçekleşen 102 adet ölüm birbirine benzer şartlarda olmasına rağmen kabul edilmemiştir.
Ülkemize gelen ithal hayvanların veteriner sınır kontrol noktasında, yapılan muayenelerde herhangi bir hastalık tespit edilmesi halinde, o hayvanların ülkemize girişine izin verilmemektedir. Muayene işlemi yapıldıktan sonra, hayvanların yurt içinde sevki söz konusudur. Muayeneden geçmiş hayvanların evrak bilgileri onaylanmış ve fiziki muayeneleri yapılmış olduğu anlamına gelmektedir. Limanda veteriner sınır noktalarında özellikle salgın hastalıklar yönünden evrak kayıtları incelenmektedir. Muayeneler % 5-10 oranında yapılmaktadır. Gemiden indirilme ve tekrar karayolu için yüklenme işlemi 48 saat içinde bitirilmek zorunda olduğu için muayene işlemleri hızlı bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Buda muayene işlemlerinin niteliğini etkilemektedir. Binlerce hayvanın gözlemleyerek muayene edilmesiyle hastalıkların doğru tespiti mümkün değildir. Bu sebeple de birçok hasta hayvan sınır kontrol muayenesi esnasında gözden kaçmaktadır. Doğru uygulama limanda padoklara alınan hayvanların gözlemlenerek ve gerekli görülmesi durumunda bireysel muayene edilmesidir. Muayene sonrasında sağlık açısından “Hasta” olduğu tespit edilen hayvanların bulundukları yerde karantinaya alınmasıdır. 21 günlük karantina sürecini geçirdikten sonra nakliye işleminin gerçekleştirilmesidir.
Türkiye’de karayolu nakliye esnasındaki ölümlerin sebebi gemi yolculuğu esnasında meydana gelen sorunlardan kaynaklıdır. 24 saatlik karayolu yolculuğunda hastalık sebebi ile oluşan ölümlerin sorumluluğu yüklenici firmaya ait değildir. Hastalıkların karayolu taşıma sırasında oluşması tıp fizyolojisi açısından mümkün değildir. 24 saatlik sürede gelişen hastalıkların salgın ve perakut seyretmeleri gerekmektedir. Nakliye firması; çalınma, kaçma, ezilme, kırık gibi fiziksel hatalarında kaynaklı ölümlerin sorumluluğu altındadır. Ayrıca, ölen hayvanlarla ilgili makroskobik ve mikroskobik incelemeler de … tarafından yaptırılmamıştır. Ölen hayvanların kesin teşhisi için laboratuar muayeneleri gereklidir. Nakliye firmasının temel görevi; şartnamenin maddelerine göre hayvanları limandan yükleyerek, gideceği yerleşim merkezlerine nakil işleminin tamamlanmasıdır. Hayvanları veteriner sınır kontrol noktalarındaki sağlık muayeneleri Bakanlığın yetkisindedir. Dolayısıyla onbinlerce hayvanın ithalat süreci kamu kuruluşu olan …’in denetim, gözetim ve takibinde olmalıdır.
Teknik şartnamenin ilgili hükümlerine göre de; Yükleme ve boşaltma işlemleri taşıyıcı firma olan davacı firma sorumluluğundadır. Nakliye firmasının, ithal hayvanların hasta olup olmadığını kontrol ve tespit sorumluluğu bulunmamaktadır. Hasta hayvanların belirlenmesi veteriner sınır noktasındaki muayeneler sırasında veteriner hekimlerce yapılmaktadır. Hasta hayvanlarla ilgili tespitleri yetkililer nakliye firmasına bildirerek nakliye sırasında gerekli düzenlemelerin planlanması gereklidir. Böyle bir durumda hasta olduğu tespit edilen hayvanların farklı araçlara nakilleri yerinde bir uygulamadır. Teknik şartnamede belirlenen süre içinde sığırların boşaltılması ve nakliye aracının yüklenmesi davacı firmanın sorumluluğunda olup yüklenici firma sözleşmedeki sürede nakliye işlemini gerçekleştirmiştir. Bu şekilde yüklenici davacı firma sorumluluğunu yerine getirmiştir.
İmzalanan nakliye sözleşmelerine göre, tahliye işlemi esnasındaki; yükleme ve boşaltmanın sorumluluğu tamamen davacıya ait olup, araçlara uygun yükleme planlarının yapılmaması, sıkışık yükleme, araçların yolculuk esnasında ani fren yapması nedeniyle yaşanan kayıp düşmelere bağlı ezilmeler sonucu ölen hayvanların bedeli şartname hükümleri gereği davacının sorumluluğundadır. Uzun gemi yolculuğu sonrası dinlendirilmeden limandan indirildikten hemen sonra karayolu nakil esnasında hayvan refahı şartlarının oluşmamasından kaynaklı yolculuktaki kayıplar/zayiatlar hayvan metabolizması/fizyolojisi açısından meydana gelmesi beklenen bir durumdur. Nitekim davalı tarafın kurumlarına ait raporlarda hayvanların kaşektik, hasta oldukları, kimi irsaliyelerde de hasta hayvanların kayıt edilerek nakledildiği hususu yer almaktadır. İthal hayvanların nakliye işlemini etkileyen taşıma öncesi, sırası ve sonrası değişken birçok faktörün kontrolü altındadır. Limanlarda gemilerden indirildikten sonra yapılan karayolu nakillerinde hayvan refahı şartlarına uygun yapılmadığı yani uzun gemi yolculuğundan sonra hayvanlar dinlendirilmeden besin ihtiyaçları temin edilmeden il ve ilçelere direkt taşınma işlemi gerçekleştirilmiştir. 16 hayvanın hasta olduğu raporlanmış, diğer 102 hayvanın neden öldüğü raporlanmamıştır. Ancak ilk raporda açıklandığı gibi açlık, susuzluk, yorgunluk ve bunların sonucunda enfeksiyon etkenlerinin devreye girmesi kaçınılmazdır.
Yukarıda belirtildiği gibi, yüklenici firma sözleşmedeki sürede nakliye işlemini gerçekleştirmiştir. Ancak asıl önemli olan hayvanların nakil esnasındaki kayıplarda hangi nedenlerle ölümlerinin gerçekleştiğidir. Gemi seferi sırasında, bekleme ve karantina esnasında ölen hayvanlar tespit edilmiştir. Ölümler sadece karayolu nakliyesinde olsa gemi nakliyesi, bekleme ve karantina işlemleri sırasında olmamış olsaydı, o zaman nakliye firmasının sorumluluğundan söz edilebilirdi. Oysa ithal hayvanların ölüm vakaları gemi seferinden karantinaya kadar geçen sürelerde devam etmiştir. Karayolu nakliyesi bu süreç içindeki parçalardan sadece bir tanesi olup en kısa süren parçasıdır. Ayrıca, ithalatçı … limanda hayvanların yüklenmesi esnasında yüklenici firmanın yetersizliklerine yönelik bir delil de sunmamıştır.
Yurt dışından ülkemize getirilen ithal hayvanlardan bir kısmı yurt dışındaki limanlarda yüklenme, gemi seferlerinde, limandan indirilirken, tahliye ve karayolu taşıma esnasında, bir kısmı da götürüldüğü merkezlerde ölmüştür. Hayvanların evveliyatta sağlıksız şartlardan dolayı hasta oldukları için karayolu nakliyesinde öldükleri anlaşılmıştır. Türkiye’de limanlara gemiler ile getirilen hayvanların ölüm nedenleri, uzun gemi yolculuklarının hayvan refahı şartlarına uygun olmaması sonrasında da hiç dinlendirmeden besin ihtiyaçlarını karşılamadan karayolu nakliyesinin yapılmasıdır. 24 saatlik nakliye sırasında kaza, yaralama, kırılma, çalınma gibi fiziksel sorunlardan kaynaklı ölümlerin ve kayıpların sorumluluğu yüklenici firmaya aittir, uzun bir gemi yolculuğu sonucu oluşan ölümlerin olumsuzluklarından ise yüklenici firmanın sorumlu tutulması mümkün değildir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Somut olayda; meydana gelen ölüm ve sakatlanmaların ithal edilen taşınan hayvanların ülkeye gelişi esnasındaki geçirmiş oldukları yolculuğun süresi, mevsim ve iklim geçişlerinin ve değişiklikleri ile yeterli dinlenmelerinin ve ortamının sağlanmamış olmasından kaynaklandığı; tüm bu hususlarda davalı …’in üzerine düşen edim ve yükümlülükleri yerine getirmediği; ithal hayvanların nakliye sırasında ölümü ile nakliye firmasının taşıma fiili arasında illiyet bağı bulunmadığı, bu nedenlerle davacı yüklenici firmanın sorumluluğunun bulunmadığı, böylece ölen hayvanların bedellerinin davalı tarafından davacının istihkakından kesilmesinin haksız olduğu ve davacının yapılan kesinti miktarı olan 349.020,00 TL’nin iadesini talep edebileceği; davacı olay tarihinden itibaren avans faizi talep etmiş ise de, eksik ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, ancak davacının hangi miktar için hangi tarihte kesinti yapıldığını gösterir ayrıntılı belge sunmadığı, bu nedenle dosyaya sunulan son eksik ödeme tarihi olan 30/01/2017 tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceği kanaatine varılmakla; Davanın kabulü ile, 349.020,00 TL’nin 30/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
DAVANIN KABULÜ İLE,
349.020,00 TL’nin 30/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 23.841,55 TL harçtan, peşin alınan 5.960,39 TL harcın mahsubu ile eksik 17.881,16 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 5.996,39 TL harç ve davacı tarafından yapılan ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 8.540,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 32.881,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2021

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]