Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/520 E. 2022/331 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/520
KARAR NO : 2022/331

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 25/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından Ankara …İcra Dairesi Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nezdinde Kambiyo Senetlerine mahsus haciz yolu ile … aleyhine takibe gidildiğini ve dosya kesinleştirildiğini, …’ın dosya borcu ve borçlusu ile herhangi bir ilişkisi olmadığı halde çalıştığı işyerine maaş haczi gönderildiğini, müvekkilinin bono üzerinde adı yazan ve dosya borçlusu olan … isimlerinin benzer olması dışında herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, Takibe konu bono’nun üzerinde herhangi bir şekilde müvekkilinin ismi yahut T.C Kimlik numarası bulunmadığını, bununla beraber takibe konu 75.000,00 TL bedelli bonoda yazılı isim de müvekkilinin ismi olmadığını, davalı yan tarafından takip talebinde görüleceği üzere … adına takibe girişildiğini ve bu takip kesinleştiğini, ancak daha sonra kötü niyetil olarak borcun tahsili amacıyla yalnızca aralarında isim benzerliği bulunan müvekkilinin aleyhine dosya borçlusuymuş gibi haciz işlemleri yapıldığını, takibe dayanak bono üzerinde bulunan yazı ve imza müvekkiline ait olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, davalıya karşı borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesindeki tüm beyan ve delillerini kabul etmediklerini, davacı vekili müvekkilinin okuma yazması olmadığını, takibin başka adrese kesinleştirildiğini, senet altında bulunan imzanın müvekkilinin el ürünü olmadığını, borcunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de bu hususların doğru olmadığını, kabul etmediklerini, bu hususların soyut iddia dışında ispatına ilişkin yazılı ve yasal delil olmadığını, senedin nitelikleri itibari ile kambiyo senedi vasfında bulunduğu sabit olduğunu, borcun ödendiğine dair bir bilgi, belgede sunulmadığından İİK.169/a maddesinde belirtilen belgelerle de borca itiraz ispatlanamadığından borca itirazın reddini talep ettiklerini, dava dilekçesi ekinde bulunan mühür beyannamesini borçlu başka bir amacı için düzenlemiş olup hükme esas alınamayacağı bir gerçek olduğunu, okuma yazması olmadığı hususu da doğru olmadığını, icra takibinin dayanağı belge İİK. nun 68/1 maddesindeki kayıtsız şartsız mücerret borç ikrarını içeren senet olduğunu, davacı tarafından imzalanan bu senedin tartışmaya açılmasına olanağı olmadığını, zira kendine has özelliği olan borç senedine taraf olmayı borçlu …’ın kabul ettiğini, senet üzerinde görülen miktar borçlunun üzerinde olup tahsili lazım geldiğini, Tüm bu nedenlerle davanın reddine, %20 icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline, %10 para cezasına
hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve ücret-i vekâletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini
talep etmiştir.
DELİLLER:
-15/10/2014 Düzenlenme, 10/09/16 vade tarihli 75.000,00-TL bedelli bono,
-Talimat Mahkemesi vasıtasıyla davacının incelemeye medar ıslak imzaları ve yazıları
-İstanbul Adli Tıp Kurumu Adli Belge İnceleme Şubesinin 24/06/2020 ve 06/10/2021 günlü bilirkişi raporları,
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, İİK 72/2 mad kapsamın da icra takibinden sonra imza inkarı nedeni ile açılan menfi tespit davasıdır.
Uyuşmazlık, icra takibine konu senedin keşidecisi olan davacının imzaya itirazının yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava konusu senetteki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığı yönünde İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınan 24/06/2020 tarihli raporda özetle; “…İnceleme konusu belgede sorulan husus doğrultusunda sağlıklı bir değerlendirme yapılarak sonuç bildirir rapor tanzim edilebilmesi için; 6.1. Fotokopi belgeler, bilgisayar ortamında hazırlanmış belgeler, faks çıktısı ve karbon suret belgelerde bazı tanı unsurları kayba uğrayabileceği gibi bu tür belgelerin sair usullerle elde edilebilme olasılığının da bulunduğu; ayrıca belgeye imza, yazı ya da artefakt gibi harici unsurlar eklenebileceğinden fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılması sakıncalı olup genel olarak belge asılları üzerinde inceleme yapılmasının gerekli olduğundan; inceleme konusu senet aslının temin edilmesi, 6.2. …’a huzurda “…” yazısının aynı tip harflerle normal yazma hızıyla birçok kez yazdırılması ile elde edilecek tutanakların temin edilmesi, 6.3. …’ın inceleme konusu belgenin düzenlenme tarihine yakın ve tercihen bu tarihten önce başka amaçlarla atmış olduğu bol ve samimi imzalarını içerir belgelerin; muhtarlıklar, noterler, bankalar, seçim kurulları, tapu ve vergi daireleri, nüfus müdürlükleri, evlendirme dairesi, dernekler ve vakıflar, vb. gibi çeşitli kurum ve kuruluşlardan temin edilerek, mevcutlar ile birlikte kurumumuza gönderilmesinin gerektiği bildirilmiştir.
Eksiklikler giderilerek dosya tekrardan İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve 06/10/2021 tarihli raporda özetle; “…6.1. Evvelce verilmiş 24/06/2020 tarih ve 2020/27511/1800/2002 sayılı raporumuzun 6.3. maddesinde belirtilen eksik hususların dosya kapsamından giderilmediği tarafımızca anlaşılmakla birlikte bu kapsamda yapılan incelemede; İnceleme konusu senette atılı borçlu imzaları ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlik görülmekle birlikte; gerek söz konusu imzaların basit tersimli, gerek sınırlı sayıda mukayese imzaları olması nedeniyle …’ın eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediği..” bildirilmiştir.
Dosyamıza sunulan ATK raporu hükme esas alınacak nitelikte bulunmadığı değerlendirildiğinden 10/01/2022 tarihli celsede yeninden incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve davalı asile, İstanbul adli tıp kurumunun 24/06/2020 tarihli raporunun 6.3 nolu bendinde bulunan eksiklerin giderilmesi ve davacı asilin imza incelemesine medar ıslak imzalarının bulunduğu kurumları bildirmesi için iki hafta kesin süre verilmiş ve daha sonra ıslak imzalar yeninden toplandığında dosyanın imza incelemesi için yeniden Ankara Jandarma Kriminal Dairesi başkanlığına gönderilmesine, masrafın davalı tarafın yatırmış olduğu delil ve gider avansından karşılanmasına eksik kalan 500,00 TL bilirkişi ücreti ve yazılacak müzekkereler ve posta masrafı için 500,00-TL gider avansı olmak üzere toplam 1.000,00-TL masrafın davalı tarafından iki haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasına, bu süre içeriside yatırılmaz ise bilirkişi incelemesi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ve dosyanın mevcut delil durumuna göre karara çıkartılacağının ihtaratına karar verilmiş ve duruşma zaptının davalı tarafa tebliği ile 3 ve 5 nolu ara kararların bu suretle ihtarına, ve davalı asilin istifa dilekçesinin davalıya tebliğine, karar verilmiş 10/01/2022 tarihli duruşma zaptı ve ara kararlar davalı asile 02/02/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ancak davacı 10/01/2022 tarihli duruşma zaptında belirtilen 3 ve 5 nolu ara kararların gereğini yerine getirmemiştir.
Toplanan delillere göre; Emsal yargıtay kararlarında belirtildiği üzere ( YHGK 30.05.2018 TARİH ve 2017/12-708 E, 2018/1152 K) “Senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senedi elinde bulundurup takibe girişen ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıda olmasına rağmen,” davalı asil üzerine düşen ve 10/01/2022 tarihli duruşma zaptında belirtilen 3 ve 5 nolu ara kararların gereğini yerine getirmediği, dosya içerisinde bulunan İstanbul Adli Tıp Kurumu Adli Belge İnceleme Şubesinin 24/06/2020 ve 06/10/2021 günlü bilirkişi raporlarında inceleme konusu senette atılı borçlu imzaları ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlik görülmekle birlikte; gerek söz konusu imzaların basit tersimli, gerek sınırlı sayıda mukayese imzaları olması nedeniyle …’ın eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediğinin bildirildiği bu haliyle raporun karar vermek için yeterli olmadığı, ispat külfeti kendisine düşen davalınında üzerine düşen işlemleri yapmadığı, davacının incelemeye medar ıslak imzalarının yerini bildirmediği, bilirkişi masrafını, müzekkere ve posta masraflarını mahkeme veznesine yatırmadığı anlaşıldığından, davalı asil tarafından senetteki imzanın davacıya ait olduğu ispatlanamadığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalının kötü niyetli olduğu ise davacı tarafından ispatlanmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın KABULÜ ile; davacının davalıya Ankara ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takibe konu, Keşidecisi … , Lehtarı … olan, 15/10/2014 keşide tarihli, 10/09/2016 vade tarihli, 75.000,00-TL bedelli, bono nedeniyle, BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
İİK 72/5. maddesinde belirtilen şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 5.123,25 TL harçtan peşin alınan 1.280,82 TL harcın mahsubu ile eksik 3.842,43 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafın yapmış olduğu aşağıda dökümü yapılan ve UYAP sistemi üzerinden de görülen toplam 2.568,72 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesap ve takdir olunan 10.550,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25.04.2022

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 5,20 TL
Başvurma Harcı 35,90 TL
Peşin Harç 1.280,82 TL
Talimat gideri 153,00 TL
Posta giderleri 1.093,80 TL
TOPLAM 2.568,72 TL