Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/397 E. 2021/757 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/591 Esas
KARAR NO : 2021/745

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/07/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 12/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/10/2017 tarihinde, davacının yolcu olarak bulunduğu davalının sigortalısı olan aracın karıştığı trafik kazasında müvekkilin sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kazaya kusuru ile sebebiyle veren aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı şirket tarafından yapıldığını, maluliyet tazminatının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250,00 TL geçici iş göremezlik ve 250,00 TL daimi iş göremezlik tazminatı ve 500,00 TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce başvuru şartının usulünce yerine getirilmediğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bakıcı ve geçici işgöremezlik tazminatı taleplerinin teminat dahilinde olmadığı, gerçek zararın ispat edilmesinin gerektiğini, davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile tespit edilmesi gerektiğini, zararın hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, müvekkil şirketin faizden yalnızca dava tarihinden itibaren sorumlu olabileceğini ve bu faizin yasal faiz olması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle kusurlu yanın sigortacısından poliçe kapsamında zararın tazmini talebidir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu, davalının başvuru dava şartına ilişkin savunmasının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası dosya arasına alınmıştır.
Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 21/03/2021 tarihli maluliyete ilişkin raporda, kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe tarihi dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, davacının özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre %96, çalışma gücü tespit işlemleri yönetmeliğine göre %100 oranında malül olduğu, devamlı surette başkasının bakımına muhtaç olduğu bildirilmiş, Yargıtay’ın müstakar içtihatları uyarınca kaza tarihi itibari ile geçerli özürlülük ölçütü yönetmeliği uyarınca düzenlendiğinden karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 25/02/2019 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, sürücü …’in kusursuz, aracın arka tekerleğinin patlamasının teknik arıza mahiyetinde olduğu ve olayın oluşumunda %100 oranında etkili olduğuna ilişkin kanaat bildirildiği, davacı yanın itirazı üzerine İstanbul İTÜ Trafik Kürsüsü’nden oluşturulan heyetin düzenlediği 11/09/2019 tarihli raporda, sürücü …’in kusursuz, aracın arka tekerleğinin patlamasının teknik arıza mahiyetinde olduğu ve olayın oluşumunda %100 oranında etkili olduğuna ilişkin kanaat bildirildiği anlaşılmıştır. Raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığı değerlendirilerek Karayolları Fen Heyeti’nden oluşturulan bilirkişi heyetinin düzenlediği 03/12/2019 tarihli raporda, patlayan lastik yüzeyinde araç güvenliğini tehlikeye atacak hasar var ise araç işleteninin tam kusurlu olduğu, araç sürücüsü …’in kusursuz olduğu, lastik yüzeyinde hasar yoksa kazanın oluşumuna %100 teknik arıza olan araç lastiğinin patlamasının etken olduğunu, araç sürücüsünün kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir. Aracın TÜVTÜRK muayene kayıtları celbedilmiş, son bilirkişi heyetinden 16/01/2021 tarihli ek rapor alınmış, kazanın %100 oranında teknik arıza olan lastik patlamasından kaynaklandığına ilişkin kanaati bildirilmiştir. Raporlar aynı mahiyette olmakla birlikte raporlara itibar edilmiştir.
Aktüerya bilirkişisi 27/05/2021 tarihli raporunda davacının maddi zararını maluliyet raporlarına göre terditli hesaplayarak, özürlülük ölçütüne ilişkin raporun esas alınması halinde 837.203,69 TL sürekli, 916.020,19 TL bakıcı gideri tazminatı talep edebileceğini bildirmiş, dosyadaki verilere uygun olmakla rapora itibar edilmiştir.
Toplanan delillere göre davalının sigortalısı aracın da karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığı, alınan kusur raporları ile kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği, davacının geçici işgöremezliği bulunmadığından bu alacak kalemi yönünden davasının reddi gerektiği, kalıcı işgöremezlik ve bakıcı ihtiyacının usulüne uygun raporla belirlendiği, bu rapora göre davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hükme esas alınan raporla belirlendiği, davacının bilirkişi raporuna göre talebini artırdığı ve talep edilen miktarların poliçe limitlerinde kaldığı, tedavi giderinin poliçede teminat altına alındığı, bu hali ile davalının ZMMS poliçesi kapsamında işletenle birlikte poliçe limitlerinde zarardan sorumlu olduğu ve davacının davasının kısmen sübut bulduğu anlaşılmakla davanın kısman kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
165.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 165.000,00 TL’lik bakıcı gideri tazminatına,
Temerrüt tarihi olan 19/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 22.542,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 35,90 TL ile sonradan yatırılan 1.125,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 21.381,40 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 91.550,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı 4.478,03 TL ile 314,500 TL ATK ücretinin toplamı 4.792,53 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre belirlenen 4.788,90 TL ile davacı tarafça yatırılan 1.160,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/10/2021
Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]