Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/321 E. 2021/494 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/321 Esas – 2021/494
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/321 Esas
KARAR NO : 2021/494

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/04/2018
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 16/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 22/01/2015 tarihli (yurt içi) taşıma ve cari hesap sözleşmesi düzenlendiğini, buna dayalı fatura düzenlendiğini, kısmen ödeme yapıldığını, davalının bakiye borcunu ödememesi üzerine … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki anlaşmaya göre kolilerdeki desi ağırlık farkları nedeni ile fiyat farkı çıkabildiğini, kendilerinin de üçer aylık iade faturalarının düzenlendiğini, ödenmeyen faturalara ilişkin olarak da fark faturası düzenlendiğini ancak davacının fark listesini kabul etmesine karşın iade faturasını haksız olarak kabul etmemesi nedeni ile uyuşmazlık çıktığını savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Davacı defterleri üzerinde talimat mahkemesi aracılığı ile inceleme yapan mali müşavir bilirkişi 31/01/2019 tarihli raporunda özetle, davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, dava konusu faturaların, davalının düzenlemiş olduğu 25/06/2016 tarihli 14.780,85 TL’lik iade faturasının ve davacı tarafça düzenlenen 19/07/2016 tarihli 14.780,85 TL’lik iade faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu, ticari defter kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibari ile alacağının 14.870,53 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce taşıma konusunda uzman bilirkişi eksik evrak bulunduğundan bahisle ön rapor düzenlemiş, davacıya istenen evrakın gönderilmesi için yazı yazılmış, temin edilebilen evrak dosya arasına alınmış, davalıya elindeki evrakı sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmiş, sunulan belgeler bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi 18/05/20120 tarihli raporunda özetle, davalının beyaz eşya ticareti ile uğraşıp ürünlerin ağırlığını davacı kadar bilebileceği, sözleşmeye aykırılığı ispata elverişli delil sunmadığı, davacı defterlerinde kayıtlı iade faturalarının da davalının iddiasının aksine 3’er aylık vadelerle düzenlenmediğini, fatura içeriklerinin de anlaşılamadığını bildirmiştir. Davalının itirazı ile sunduğu belgeler dikkate alınarak bilirkişiden 31/12/2020 ve 21/05/2021 tarihli ek raporlar alınmış, bilirkişi özetle, kök rapordaki beyanlarını tekrar etmiştir. Raporlar oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, taşıma sözleşmesine dayalı fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve takibe konu faturalardaki taşıma işinin gerçekleştiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalının sözleşme harici uygulama ile ölçüm farkından dolayı düzenlediği iade faturasının geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Herkes iddia ve savunmasını ispatla mükelleftir.
Sözleşmede ölçüm farkı olması haline ilişkin açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Davalı yan öncelikle sözleşme dışı uygulamanın varlığını, sonrasında davacının sözleşmeye aykırı davranışını ve iade faturasının yerinde olup olmadığını ispat etmelidir. Davacı defterlerinde davalı tarafından gönderilmiş iade faturaları kayıtlı olmakla birlikte, bunlar davalının savunmasında bildirdiği üzere üçer aylık vadelerle düzenlenmedikleri gibi içeriklerinde bu yönde bir bilgi bulunmadığından iade faturalarının varlığının tek başına bu hususu ispata elverişli olmadığı değerlendirilmiştir. Savunmaya konu edilen 25/06/2016 tarihli iade faturası her ne kadar davacı defterlerine işlenmiş ise de, 19/07/2016 tarihli iade faturası ile de davacı tarafça iadeye konu edilmiştir. Davalı taraflar arasındaki yazışmalara delil olarak dayanmış, ancak sunulan yazışma içeriklerinde davacı yanın ölçüm fark listesini ya da faturasını kabul ettiğine dair bir beyanı bulunmadığı görülmüş, sunulan evraklar arasında hesaplamalara ilişkin tutanakların da bulunmadığı anlaşılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, sözleşme dışı uygulama bulunduğuna ve iade faturasına dayanak işlemlere dair; bilirkişinin ön raporu üzerine taraflarca dosyaya sunulan evrak arasında da savunmayı ispata elverişli delil bulunmamaktadır.
Her ne kadar davalı tanık deliline dayınmış ise de davacı tarafça muvafakat edilmemiş, taşıma işinin evraka bağlı bir iş olması ve davalının da bu yönde yazılı delillere başvurmuş olması karşısında alacağın miktarı da gözetilerek tanıklar dinlenmemiştir.
Açıklanan gerekçelerle, davalı sözleşme harici anlaşma yapıldığını ve bu anlaşmaya istinaden düzenlenen iade faturasının yerinde olduğuna ilişkin savunmasını ispatlayamadığından icra takibine konu edilen asıl alacak yönünden davalının itirazının yerinde olmadığı anlaşılmış ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, alacak faturadan kaynaklandığından likit olduğu değerlendirilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
… Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 2.974.10 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.015,80 TL harçtan peşin alınan 253,96 TL’nin mahsubu ile bakiye 761,84 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.674,78 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 253,96 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/06/2021