Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/293 E. 2021/180 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/293 Esas
KARAR NO : 2021/180

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 29/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; … B Termik Santrali’nin mekanik bakım, ölçü test-kontrol bakım, elektrik bakımı işlerinin ihale yasalarının ilgili maddeleri gereğince davalı şirketlerin üstlendiğini, davalı şirketler bünyesinde çalışan işçilerden …’ın vardiya tazminatı ve genel tatil ücreti alacağı için … İş Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı dosyası ile açtığı davanın işçi lehine sonuçlandığını ve dava dışı işçiye … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile 01/07/2016 tarihinde 4.480,20 TL ödeme yapıldığını, ihale evrakı ve sözleşmeler gereğince davalı şirketlerin çalıştırdıkları dönemlere ilişkin işçi alacaklarından sorumlu oldukları iddiası ile kurum alacağının ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davalıların ihtiyari dava arkadaşı olup talep edilen tutarların açıkça belirlenmesinin gerektiğini eldeki davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, esasa ilişkin olarak ise sorumluluğun asıl işveren konumunda olan davacıda olduğunu, sözleşme gereği tatil günlerinde çalıştırılıp çalıştırılmayacağının davacı tarafından belirlenip hakedişte müvekkiline ayrıca ödendiğini, rücu edilebileceği kabul edilebilecekse de davacının iş mahkemesindeki davayı kendisine ihbar etmemesi nedeni ile puantaj kayıtlarının dosyaya sunulamadığını, oysa ki tatil ücreti alacaklarının ödendiğini ve müvekkilinin böylelikle sorumluluğunun kalmadığını savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı şirketlere dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı gibi duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve şartnameler, dava dışı işçiye ait SGK kayıtları, … İş Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı dosyası, … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ve işçiye yapılan ödemelere ilişkin evrak dosya arasına konulmuştur.
Hesap uzmanı bilirkişi tarafından verilen 18/01/2019 tarihli raporda; davalı … şirketi dışındaki davalılara iş mahkemesindeki davanın ihbar edilmediğini belirterek taraflar arasındaki sözleşme ve şartnamelere değinmeksizin sorumlu olabilecekleri miktarları terditli olarak hesaplamıştır. Taraf itirazları üzerine 23/04/2019 tarihli ek rapor alınmış, iş ortaklıklarına ilişkin yeniden hesaplama yapılmıştır. Ödemenin tamamı ve taraflar arasındaki sözleşmeler dikkate alınmadan düzenlendiğinden rapora itibar edilmemiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme ve şartnameler gereği değerlendirme yapmak üzere dosya yeni bir hesap bilirkişisine tevdii edilmiş, bilirkişi 18/09/2019 tarihli raporunda özetle, taraflar arasında işçilik alacaklarının ödenmesi konusunda hüküm bulunup bulunmadığı belirlenmiş, buna göre dava dışı işçiye ödenen bedelden dava dışı işçinin davalılar nezdinde çalıştığı dönem dikkate alınarak rücu edilebilecek miktar hesap edilmiştir. Davalı …’in yaptığı ödeme dikkate alınarak hesaplama yapılması için 26/01/2020 tarihli ek rapor alınmış bilirkişi, davalının yaptığı ödeme düşüldüğünde rücu edilebilecek miktarı hesaplamıştır. Rapor oluşa ve dosya içeriğine uygun olup hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Davanın; işçilik alacaklarının rucuen tahsili istemine ilişkin olduğu görüldü.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kurum ile davalı şirketler arasında Hizmet Alım Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme gereğince davalı şirketlerin belirlenen süre içerisinde işe başlayıp işçi çalıştırdıkları, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere sözleşme ve şartnamelerde işçi alacaklarından sorumluluğun davalılarda olduğunun açıkça hükme bağlandığı, çalıştırılan işçilerden …’a icra dosyası kapsamında davacı tarafça ödeme yaptığı, eldeki dava ile ödemenin rücuen tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Davacı idare ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’nun 2/6 maddesinde belirtildiği şekilde, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, ancak bu sorumluluğun dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumluk niteliğinde olduğu, asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukukunun değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukukunun esas alınacağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi karalaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır,” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları ve ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceğinin açıkça belirtildiği, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eklerinin incelenmesinde, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve şartnamelerde işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olacağına dair açık hüküm bulunduğu, bir kısım davalılar yönünden şartnamenin 6.6 maddesinde, bir kısım davalılar yönünden sözleşmenin 12.1 maddesinde bu düzenlemenin bulunduğu, bu sözleşmeler gereği hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından hesaplanan rücuen ödemenin tamamından davalıların sorumlu olduklarına ilişkin belirlemenin Mahkememizce de benimsendiği, davalı … şirketinin iş mahkemesinin dosyasının kendilerine ihbar edilmemiş olması nedeni ile puantajların sunulamadığını ve davacının kusuru ile zararın arttığına ilişkin savunmasının kısmen yerinde olduğu, çalıştığı dönemde genel tatil ücreti için yapılan ödemenin bilirkişi tarafından hesaptan düşüldüğü, vardiya ücretinin de talep edilmesi karşısında …-Güvenay şirkteninin alacağın tamamından sorumlu olmayacağına ilişkin savunmanın yerinde olmadığı, iş mahkemesinde düzenlenen bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın da bu yönde olduğu gözetilerek bilirkişi tarafından hesaplanan rücuen ödemelerden asıl işveren ve alt işverenin işçiye karşı birlikte sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere hükme esas alınan hesap uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen rapor uyarınca dava dışı işçinin davalılar nezdinde çalıştığı dönem itibari ile taraflar arasındaki sözleşme ve şartnameler uyarınca hesaplanan bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, ihbar olunan … şirketinden ödeme tarihinden, diğer davalılar yönünden dava tarihi itibari ile (Ankara BAM 4. HD 2019/132 esas 2021/334 karar sayılı ilamı) avans faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
462,48 TL rücuen alacağın davalı … şirketinden ödeme tarihi olan 17/07/2016 tarihinden, 1.236,31 TL rücuen alacağın davalı … şirketinden dava tarihinden, 813,88 TL rücuen alacağın davalı … şirketinden dava tarihinden, 951,33 TL rücuen tazminatın davalı … şirketinden dava tarihinden, 378,64 TL rücuen tazminatın davalılar … şirketi ile … şirketinden kendi aralarında müşetereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli olan 262,49 TL harçtan peşin alınan 76,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 185,97 TL harcın 22,38 TL’sinin davalı … şirketinden, 59,83 TL’sinin davalı … şirketinden, 39,39 TL’sinin davalı … şirketinden, 46,04 TL’sinin davalı … şirketinden, 18,32 TL’sinin davalılar … şirketi ile … şirketinden tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesine göre hesap edilen 3.842,64 TL vekalet ücretinden 462,48 TL’sinin davalı … şirketinden, 1.236,31 TL’sinin davalı … şirketinden, 813,88 TL’sinin davalı … şirketinden, 951,33 TL’sinin davalı … şirketinden, 378,64 TL’sinin davalılar … şirketi ile … şirketinden tahsil edilerek davacıya verilmesine,
Davalı … şirketi kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 637,54 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yargılama aşamasında yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 2.181,80 TL’den kabul red oranına göre hesaplanan 1.871,32 TL ile 76,52 TL peşin harcın, 234,43 TL’sinin davalı … şirketinden, 626,69 TL’sinin davalı … şirketinden, 412,56 TL’sinin davalı … şirketinden, 482,23 TL’sinin davalı … şirketinden, 191,93 TL’sinin davalılar … şirketi ile … şirketinden tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazla yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde … İş Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı dosyası ile … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının mahalline iadesine,
Gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; hazır bulanan taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]