Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/277 E. 2021/8 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/277 Esas
KARAR NO : 2021/8

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2018
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 01/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya sağlanan elektrik hizmeti nedeni ile davalının fatura borcunu ödemediğini, borçlu aleyhine alacağın tahsili amacıyla Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2017/18810 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında daha ucuza elektrik temini için sözleşme yapıldığını, davacının ilk aylarda taahhüt edilen indirimleri uyguladığını ancak sonradan indirim uygulanmadığını, kullanım bilgilerini teslimden de imtina edildiğini, bu nedenle faturaların ödenmediğini savunarak davanın reddine ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatının hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2017/18810 esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış, faturalar, …. yazı cevabı celp edilmiş, taraflara ticari defterlerini sunmak üzere HMK’nun 220. ve devamı maddeleri uyarınca ihtarat yapılarak süre verilmiş, davalı defterlerinin sunmamış, davacı tarafça sunulan defterler incelenmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi 24/12/2018 tarihli raporunda özetle, davacının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, dava konusu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve takip ve dava tarihi itibari ile davacının alacağının 8.278,74 TL olduğu ve davalının temerrüdüne ilişkin dosyada belge bulunmadığından takdirin mahkemeye ait olduğu, TTK’nın 1539. maddesi uyarınca takip tarihine kadar 112,56 TL işlemiş faiz talep edebileceği bildirilmiştir.
Davalı defterlerinin yerinin bildirilmesi üzerine; bilirkişiden 02/09/2019 tarihli ek rapor alınmış, defterlerin bulunduğu bildirilen dosya arasında davalının 2014 yılına ait defterlerin bulunduğu, davalı tarafça dosyaya sunulan muavin defter kayıtlarına göre ise takip tarihinde 4.117,85 TL borç kaydının bulunduğu, taraflar arasındaki kayıtlardaki farkın 07/08/2017 tarihli 3.216,07 TL bedelli faturadan kaynaklandığı bildirilmiştir.
Faturaların mevzuata uygun düzenlenmediğinin tespiti yönünde mali müşavir ve elektrik mühendisi bilirkişi heyetinden 10/01/2021 tarihli alınan raporda özetle; taraflar arasındaki sözleşmesinin dosya kapsamında bulunmadığı, kullanım bilgilerinin de olmaması nedeni ile tespit yapılamayacağının bildirildiği görülmüştür. Eksik evrakın temini için taraflara süre verilmiş ve Enerjisa’ya yazı yazılmış, bunun akabinde bilirkişi heyetinin düzenlediği 10/11/2020 tarihli ek raporda özetle; davalının sunduğu teklif mektubu uyarınca %12 indirim yapılması halinde takip konusu alacağın 6.786,74 TL asıl alacak ve 290,70 TL işlemiş faiz alacağı, itiraza uğramayan faturalardaki indirim oranınan aritmetik ortalamasının alınması halinde bulunan %7,04 indirim yapılması halinde 7.026,84 TL asıl alacak 300,98 TL işlemiş faiz alacağı, mevcut indirimler içinde en düşük olan %3,30 oranında indirim yapılması halinde 7.287,88 TL asıl alacak 308,74 TL işlemiş faiz alacağın bulunduğunu, faturalardaki gecikme cezalarının indirimli hesaplama yapılabilmesi için faturaya dahil edilmediği, tarafların enerji alım satım indirim formunu imzalamadıklarından şekil şartlarına uyulmadığını bildirmiştir. Ek raporun oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığına ve faturaya konu malı teslim almadığına ilişkin itiraz bulunmadığı, uyuşmazlığın taraflar arasında usulüne uygun bir abonelik sözleşmesi bulunup bulunmadığı, sözleşme kurulurken indirim bedeli belirlenip belirlenmediği, faturalarda bu indirim bedelinin uygulanıp uygulanmadığı, davalının fatura içeriğine ve takibe itirazının yerinde olup olmadığı konularında olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar taraflarca dosyaya yazılı bir sözleşme sunulmadığı ve EPDK mevzuatı uyarınca sözleşmenin yazılı şekil şartına tabii olması gerekmekte ise de hizmetin sağlandığı gözetildiğinde davalının abonelik sözleşmesi nedeni ile doğan borçtan sorumlu olduğu değerlendirilmiştir. Kaldı ki faturaların bir kısmının davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu belirlenmiştir. Davalı defterlerinde kayıtlı olmayan fatura yönünden ise davalı sözleşmenin yerine getirilmediğine ilişkin bir savunmada bulunmamış ve bu yönde ispata elverişli bir delil sunmamıştır.
Davalının sunduğu ve davacı tarafından süresinden sonra ibraz edilmesi nedeni ile itiraza uğrayan teklif mektubunda belirtilen %12 indirim oranının uygulanması yazılı sözleşme bulunmaması ve teklif mektubunun itiraza uğraması nedeni ile uygun bulunmamıştır. Davacının düzenlediği ve itiraza uğramayan faturalarda bir kısım indirim oranının uygulandığı, taraf hak ve menfaatleri arasındaki denge ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek faturalarda mevcut en düşük indirim bedeli olan %3,30 üzerinden indirim yapılmasının uygun olacağı kanaati ile bilirkişinin bu indirim oranı üzerinden belirlediği miktar üzerinden davalının itirazının kısmen iptalinin gerekeceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Alacak faturadan kaynaklandığından likit olduğu değerlendirilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin yerinde olmadığının anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Ankara 20. İcra Dairesi’nin 2017/18810 esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 7.287,88 TL asıl alacak ve 308,74 TL işlemiş faiz (Mayıs faturası için 2.091,50 TL asıl alacak 143,48 TL işlemiş faiz, Temmuz faturası için 2.112,79 TL asıl alacak 86,77 TL işlemiş faiz, Ağustos faturası için 3.003,59 TL asıl alacak 78,49 TL işlemiş faiz olmak üzere) üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Reddedilen kısım yönünden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 518,93 TL harçtan peşin alınan 131,04 TL’nin mahsubu ile bakiye 387,89 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 76,50 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan UYAP sisteminde kayıtlı toplam 2.004,20 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 1.984,22 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 131,04 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]