Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/261 E. 2021/620 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/261
KARAR NO : 2021/620

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/11/2010
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
K. YAZIM TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili asıl davada dava dilekçesi ile; Müvekkili ile davalı … arasında düzenlenmiş bulunan 06.01.2000 tarihli sözleşme ile müvekkilinin Aydın Şehir Şebekesi Elektrik Tesisi işini üstlendiğini, davalı …’nın ödenek tahsisindeki kusuru nedeniyle işin yıllara sari bir hal aldığını, asıl işin 2015 yılında % 100 tamamlandığını, ek işlerin ise yine davalı …’nın ödenek tahsisindeki kusuru nedeniyle gecikmelere uğradığını, nihayet taraflar arasında 13.10.2009 tarihli protokol düzenlenerek kalan işin müvekkili nam ve hesabına üçüncü kişiye yaptırılmasının kararlaştırıldığını ve 07.04.2010 tarihli kesin hakediş yapılarak müvekkili şirketin KDV hariç 650.279,89 TL borçlu olduğunun kabul edildiğini, işin üçüncü şahıslara yaptırılarak davalı idarece teslim alınıp kabule bağlandığını, buna karşın hukuka aykırı olarak kesin hesapta düzeltme yapıldığını ve müvekkiline 304.000,00 TL gecikme cezası tahakkuk ettirildiğini belirterek 304.000,00 TL için borçlu bulunulmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili; husumet, kesin hüküm, derdestlik ve zamanaşımı itirazlarında bulunduktan sonra iddiaların yersiz, yapılan uygulamanın sözleşme ve protokol hükümlerine uygun bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …Ş. vekili; Aydın mahkemelerinin yetkili olduğunu, sözleşmenin tarafı olmadıkları için davanın kendileri yönünden husumet nedeniyle reddi gerektiğini, zamanaşımı bulunduğunu, ödenek hususunda gecikme bulunduğu iddiasının doğru olmadığını, 07.04.2010 tarihli kesin hakedişin genel müdürlük onayına tabi olduğunu, ceza uygulamasının doğru olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili; müvekkilinin yerleşim yeri itibariyle Denizli mahkemelerinin yetkili olduğunu, sözleşmenin tarafı olmadıkları için davanın kendileri yönünden husumet nedeniyle reddi gerektiğini, zamanaşımı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleşen …dava(1.Ticaret Mh.si 2011/10 E.): Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; aynı nedenlerle bakiye 9.341,00 TL gecikme cezası ile zimmetlerinde kaldığı belirtilen eksik malzemeden dolayı tahakkuk ettirilen 115.975,44 TL için borçlu bulunulmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen 2. dava(4.Ticaret Mh.si 2012/50 E.): Davacı …Ş. vekili; davalı … A.Ş. aleyhine dava açılarak; işin davalının gıyabında yapılan hakedişi sonucu müvekkilinin davalıdan 907.129,93 TL alacaklı çıktığını, ihtar tebliğine karşın alacaklarının ödenmemesi üzerine teminat mektubu nakde çevrildikten sonra 703.946,69 TL alacağın Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konduğunu, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, bilahare davalının hakedişinden takip dosyasındaki asıl alacak mahsup edildiğini belirterek ödenmeyen fer’iler için itirazın iptalini istemiştir.
Birleşen 3. dava(4.Ticaret Mh.si 2012/157 E.): Davacı … tarafından, davalı … A.Ş. aleyhine dava açılarak; işin davalının gıyabında yapılan hakedişi sonucu müvekkili kurumun davalıdan 907.129,93 TL alacaklı çıktığını, ihtar tebliğine karşın alacaklarının ödenmemesi üzerine teminat mektubu nakde çevrildikten sonra 703.946,69 TL alacağın Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konduğunu, bilahare davalının hakedişinden takip dosyasındaki asıl alacak mahsup edilerek ödenmeyen fer’iler için Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/50 E. sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, iş bu davada ise 703.946,69 TL alacağın 76 gün geç tahsil edilmesinden kaynaklandığını belirterek 29.460,64 TL alacağın 23.03.2011 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
DELİLLER: Tarafların delilleri toplanmış, bilirkişiden rapor alınmıştır.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava ve birleşen birinci dava; yüklenici tarafından iş sahibi ve halefleri aleyhine eser sözleşmesine dayalı olarak açılan ve haksız tahakkuk ettirildiği ileri sürülen cezai şart alacakları yönünden menfi tesbit isteğine ilişkindir. Birleşen ikinci dava, işsahibinin işletmesini devralan akdi halefinin yüklenici aleyhine kesin hakediş sonrası ortaya çıktığı ileri sürülen işsahibi alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali, birleşen üçüncü dava ise; iş sahibi tarafından yüklenici aleyhine kesin hakediş sonrası ortaya çıktığı ileri sürülen işsahibi alacağının tahsiline kadarki sürede oluşan gecikmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 2010/721 Esas, 2015/297 Karar sayılı ilamı ile; “ … Birinci ve ikinci bilirkişi kurullarının rapor ve ek raporları birbirini teyit eder mahiyettedir. Her iki raporda da; asıl davanın ve birleşen birinci davanın davalılarından … Elektrik Dağıtım A.Ş. yönünden davanın husumet nedeniyle reddi gerektiği belirtilmektedir. Yine her iki raporda da, yanlar arasında 07.04.2010 tarihinde imzalanmış bulunan kesin hakedişin bağlayıcı bulunduğu, idarenin sonradan bunu tek taraflı olarak değiştiremeyeceği, bu nedenle idarenin sonradan tek taraflı olarak düzenlediği ikinci hakedişe itibar edilemeyeceği belirtilmektedir. / Her ne kadar birleştirilen üçüncü dosya için değerlendirme yapması ikinci bilirkişi kurulundan ara kararında istenmesine karşın belirtilen hususta değerlendirme yapılmamış ise de, birleşen ikinci dava için kabul edilen gerekçeler birleşen üçüncü dava için de geçerli bulunduğundan bu eksiklik sonuca etkili görülmemiştir. / … Elektrik Dağıtım A.Ş. nin sözleşme ve uyuşmazlıkla ilgisi bulunmadığı anlaşıldığından bu davalı hakkındaki isteğin husumet nedeniyle reddi gerekmiştir. / Mahkememizce de birbirini teyit eden bilirkişi raporları delil durumuna uygun, gerekçeli ve tatminkar bulunmuş, yanlar arasında 07.04.2010 tarihinde imzalanmış bulunan kesin hakedişin bağlayıcı bulunduğu, idarenin sonradan bunu tek taraflı olarak değiştiremeyeceği, bu nedenle idarenin sonradan tek taraflı olarak düzenlediği ikinci hakedişe itibar edilemeyeceği kabul edilmiş ve asıl davanın: davalı … ve davalı …Ş. yönünden kabulüne, davacının 304.000,00 TL için bu davalılara borçlu bulunmadığının tesbiti ve 304.000,00 TL’nın ödeme tarihinden itibaren bunlardan faizi ile birlikte tahsiline, birleşen birinci davanın davalı … ve davalı …Ş. yönünden kabulüne, davacının 9.341,40 TL ve 115.975,44 TL için bu davalılara borçlu bulunmadığının tesbitine ve 9.341,40 TL ve 115.975,44 TL’nın ödeme tarihinden itibaren bunlardan faizi ile birlikte tahsiline, birleşen ikinci ve üçüncü davaların reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle “ … I-) Asıl davanın ve birleşen Ankara 1.Asliye Ticaret Mh.sinin 2011/10 E. sayılı davasının davalılardan … Elektrik Dağıtım A.Ş. yönünden husumet nedeniyle reddine, II-) Asıl davanın davalı … ve davalı …Ş. yönünden kabulü ile 304.000,00 TL için davacının bu davalılara borçlu bulunmadığının tesbitine, 304.000,00 TL’nın 17.03.2011 ödeme tarihinden itibaren bunlardan faizi ile birlikte tahsiline, III-) Birleşen Ankara 1.Asliye Ticaret Mh.sinin 2011/10 E. sayılı davasınındavalı … ve davalı …Ş. yönünden kabulü ile 9.341,40 TL ve 115.975,44 TL için davacının bu davalılara borçlu bulunmadığının tesbitine, 9.341,40 TL ve 115.975,44 TL’nın 17.03.2011 ödeme tarihinden itibaren bunlardan faizi ile birlikte tahsiline, IV-) Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mh.sinin 2012/50 E. sayılı davasının reddine; V-) Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mh.sinin 2012/157 E. sayılı davalarının reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/1836 Esas, 2017/3967 Karar sayılı ilamıyla “… 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/50 Esas sayılı dosyası ile Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/157 Esas sayılı dosya davalısı yükleniciden temlik alan davacının tüm, asıl dava ile birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/10 Esas sayılı dosya davalısı iş sahibinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. / 2- … Davacı yüklenici … Galvaniz Demir Döküm Tic. ve San. A.Ş. ile davalı … Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. arasında 06.01.2000 tarihli sözleşmenin düzenlendiği ihtilâfsız olup Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi bu sözleşmenin eki durumundadır. Dosya kapsamından … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin ayrı tüzel kişiliği bulunduğu ancak davalı … Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin davalı …Ş.’nin %100 hissesine sahip olduğu işin ifası aşamalarında birlikte hareket ettikleri bu nedenle her iki şirketin sözleşmenin tarafı olduğu, davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin ise 15.08.2008 tarihinde 30 yıl süre ile … Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’a ait işletim hakkını devraldığı ancak devir tarihinden önceki borçlardan sorumlu tutulmadığı anlaşılmaktadır. İşin devamı sırasında taraflar arasında 13.10.2009 tarihli protokol düzenlenmiş, bu protokolde kalan işin yüklenici … Galvaniz Demir Döküm Tic. ve San. A.Ş. nam ve hesabına yaptırılmasına karar verilmiş, bundan sonra düzenlenen ve taraflarca imzalanan 73 nolu kesin hakedişte yüklenicinin 760.805,51 TL borçlu olduğu kabul edilmiş, daha sonra iş sahibi idare tarafından tek yanlı olarak yeniden 73 nolu 02.11.2010 tarihli 2. kesin hakediş düzenlenmiş bu kez yüklenici … Galvaniz Demir Döküm Tic. ve San. A.Ş.’nin 907.129,93 TL borçlu olduğu belirlenmiştir. İhtilâf idarenin bir kez kesin hakediş düzenlenmesinden sonra yeniden kesin hakediş düzenleyip düzenleyemeyeceği konusundadır. / Sözleşmenin eki olan Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi (BİGŞ) dava ve sözleşme tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’nın 287. ve 6100 sayılı HMK’nın 193. maddesine göre delil sözleşmesi niteliğinde olup mahkemelerce görevi gereği kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Anılan şartname günümüzde aynı hükümleri içeren Yapım İşleri Genel Şartnamesi (YİGŞ) olarak adlandırılmaktadır. Bu şartnameler Kamu İhaleleri Kanunu’na bağlı olarak çıkarılmış olup bu Kanunun amacı …maddesinde “Bu Kanunun amacı, kamu hukukuna tabi olan veya kamunun denetimi altında bulunan veyahut kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usulleri belirlemektir.” şeklinde açıklanmış olup şartnamelerde de kamu kaynaklarının kullanılmasının denetlenmesi amacına yönelik olarak yapılacak sözleşmelerin şekli ile yapılacak ödemelerin şekil ve usulleri belirlenmiştir. Kamu İhale Kanunu’na tabi kurumların imzaladıkları sözleşmelerde yapılan imalâtların bedelleri ara hakedişlerle yapılıp işin bitiminde veya tasfiyesinde kesin hakedişler düzenlenmekte olup gerek Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi 39 ve 40. maddeleri gerekse Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 39. ve 40. maddelerinde tüm hakedişlere yüklenicinin itirazı olduğu takdirde bu itirazın hakediş raporuna “idareye verilen … dilekçemde yazılı ihtirazî kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gerektiği, bu şekle uygun yapılmayan itirazların kabul edilmeyeceği açıklanmıştır. Burada dikkati çeken en önemli husus itiraz edilmeyen yada usulüne uygun itiraz edilmeksizin kesinleşen ara hakedişlerin yüklenici yönünden bağlayıcı olduğunun, idare yönünden ise bağlayıcı olmadığının şartnamede açıklanmış olmasıdır. Aynı husus kesin hakedişler içinde geçerli olup şartnamede, kesin hakedişin idarece onaylanmasından sonra bir kez daha incelenip düzenlenmeyeceği konusunda bir hüküm bulunmamaktadır. Kuşkusuz ki bu şekilde yapılan düzenlemenin amacı kamu kaynaklarının kullanılmasında israfın önlenmesi, her tür denetimin sağlanmasıdır. Nitekim Dairemizin yıllardır süregelen uygulamalarında istikrarlı olarak, kesin hakediş düzenlenmiş ve onaylanmış olsa bile sonradan düzenlenen Sayıştay raporları veya kurum müfettişlerinin raporları dayanak alınarak açılmış bulunan davalar incelenmiş karara bağlanmıştır. Aksinin kabulü halinde kesin hesabın onaylandığı işlerde fazla ödeme yapıldığı iddialarının incelenmesi mümkün olamayacak olup bu durum yüklenicinin sorumluluğu ile ilgili mülga 818 sayılı BK’nın 125 ile 126/4 ve 6100 sayılı TBK’nın 478. maddesindeki nedenlerle zamanaşımı süreleri içerisinde açılacak davaları bile engelleyecek sonuçlara yol açabilecektir. / Açıklanan bu ilke ve kurallar dikkate alındığında somut olayda mahkemece ikinci kez düzenlenen kesin hakedişin geçerli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle yüklenicinin açtığı davaların kabulü ile iş sahibinin açtığı davaların reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak ikinci kesin hakedişte yüklenici imzası bulunmadığından iş sahibi idarenin iddialarınında incelenmesi gerekecektir. O halde mahkemece yapılması gereken iş; konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile işin tasfiye kesin hakedişinin çıkarılarak sonucuna uygun karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan bu gerekçeye göre eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi kabule göre de birleşen 2012/157 Esas sayılı davada talep edilen 29.460,64 TL alacağın reddedilmesinden sonra reddedilen alacak miktarı 29.460,64 TL’nin tamamının davalı … Galvaniz Demir Döküm Tic. ve San. A.Ş. lehine vekâlet ücreti olarak hüküm altına alınması da doğru olmamış, bozulması gerekmiştir. / Sonuç: Yukarıda …bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/50 Esas sayılı dosyası ile Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/157 Esas sayılı dosya davalısı yükleniciden temlik alan davacının tüm, asıl dava ile birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/10 Esas sayılı dosya davalısı iş sahibinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın asıl dava ile birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/10 Esas sayılı dosya davalısı iş sahibi yararına bozulmasına” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamına göre; SMMM, elektrik mühendisi, sözleşme-hesap uzmanı bilirkişilerden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, düzenlenen rapor-ek raporda sonuç olarak; Geçici kabul tutanağında gecikme konusunda şerh düşülmediği, 2009 yılı için idarece ayrılan 50.000,00 TL ödeneğin 2009 yılı içinde işin tamamlanması imkanını sağlamayacağı ve sürenin uzayacağı, işin gecikmesinde yükleniciye bir kusur atfedilemeyeceği, idarenin gecikme cezası talep edemeyeceği, eksik malzeme kesintisi bedelinin haklı ve yerinde olduğu, görüş ve kanaatine yer verildiği belirtilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda kesin hesabın çıkartılmadığı, yetersiz olup hüküm kurmaya elverişli olmadığı görülerek, Mahkememizce SMMM, elektrik mühendisi, sözleşme-hesap uzmanı bilirkişilerden oluşturulan yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmış, düzenlenen rapor-ek raporda sonuç olarak; Asıl Dava kapsamında; Davalı iş sahibi ve sözleşmenin tarafı …’ça yüklenicinin gıyabında yapılan ve onaylanan kesin hak edişin mevzuata uygun bulunduğu, kesin hak edişte yer alan gecikme cezasının sözleşmeye uygun bulunmasına karşılık miktarının hatalı olduğu, kesin hak edişte yer alması gereken gecikme cezasının 223.480,40 TL olarak hesaplandığı, davacının 712 no.lu ara hak edişle ödenen bir kısım malzemeleri şantiye sahası dışına çıkarmış olması nedeniyle davalı … malı haline gelen söz konusu malzeme bedellerinin kesin hak edişte yer almasının sözleşme ve protokolün gereği olduğu, bu çerçevede davacının, … tarafından onaylanan 05.12.2010 tarihli hak edişin dikkate alınması ve heyetimizce bu hak edişin incelenmesi sonucunda tespit edilen kesin hak ediş alacağına göre halinde 56.462,42 TL talepte bulunabileceği, davacı tarafından … tarafından tahakkuk ettirilen 313.341,40-TL gecikme cezasının 304.000,00 TL’si asıl davaya konu edilerek, bu miktar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edildiği dikkate alındığında, bilirkişi kurulu tarafından, gecikme cezası 233.480,93 TL olarak hesaplandığından, davacı yükleniciden asıl davada fazladan talep edilen gecikme cezası miktarının (304.000,00 — 223.480,93) 80.519,60-TL olduğu; Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/10 Esas sayılı dosyası kapsamında; davacının alacak talebinin sözleşme hükümleri ve kesin hak edişe uygun olmadığı, davacının eksik malzeme bedeli kapsamında bir alacak talep etmesinin sözleşmeye uygun bulunmadığı gibi heyetçe belirlenen kesin hesap alacağında gecikme cezası tutarının 223.380,40 TL olması ve asıl davada bu miktarın üzerinde talepte bulunulmuş olması nedeniyle ilave gecikme zammı talebinin de sözleşmeye uygun düşmediği belirtilmiştir.
Bozmadan sonra alınan ikinci bilirkişi heyeti raporunda kesin hesabın çıkartıldığı ve bozmaya uygun hesap yapıldığı görülmekle bu rapor hükme esas alınmıştır. (İlk raporda ise bozmaya uygun olarak kesin hesabın çıkartılmadığı görülmekle hükme esas alınmamıştır).
Yargıtay bozma ilamı, toplanan deliller ve alınan ikinci bilirkişi heyet raporu-ek raporu ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Aydın merkez OG-A.G elektrik dağıtım tesisinin yapımı konusunda taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi kapsamında, asıl dava davalısı …’ça sonradan tek taraflı olarak yapılan 73 no.lu hak ediş kapsamında ortaya çıkmıştır. Asıl dava davacısı yüklenici şirket tarafından, yapım işi ile ilgili 73 no.lu 07.04.2010 tarihli kesin hakedişin tarafların katılımı ile düzenlendiğini, bu hak edişin geçerli olduğunu, daha sonra … tarafından yapılan hak edişin sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu öne sürerek, asıl dava kapsamında …’ça bilahare yapılan 73 no.lu hak edişte yer alan 313.341,40 TL gecikme cezasının 304.000,00 TL lik kısmını, birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2011/10 E sayılı davada asıl davada talep edilmeyen bakiye 9.341,00 TL gecikme bedeli ile aynı hakkedişte yer alan 115.975,44 TL tutarındaki iade edilmeyen malzeme bedelini, dava konusu yapmıştır.
Asıl ve birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2011/10 E sayılı dava kapsamında, davalılardan … ve … …; Taraflar arasında yapılan 73 no.lu kesin hak edişin kontrol amaçlı …’a gönderildiğini, yüklenici nam-ı hesabına yaptırılan işin hak edişte yer almadığının, bunun yanı sıra yükleniciye iadesi gereken teminatlar ve uygulanması gereken gecikme cezasının yer almadığının tespit edildiğini ve 73 nolu kesin hak edişin yenilenerek yükleniciye sözleşme gereğince incelemesi ve imzalaması için bildirim yapıldığını, ancak yüklenicinin davete icabet etmediğini, bunun üzerine düzenlenen ve kesinleşen hak ediş kapsamında işlem yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Açılan davalar kapsamında asıl dava davalısı … tesis yapım işi sözleşmesinin tarafı ve iş sahibidir. … … ise Aydın-Denizli-Muğla illerinde dağıtım faaliyeti gösteren hisselerinin tamamı …’a ait bir tüzel kişilik olup, sözleşmenin akdedilmesi ve uygulama yıllarında tesisin yapımına konu bölgede dağıtım tesislerini işletmektedir.
Asıl dava davalısı … … 15.08.2008 tarihinde … …’ça işletilen görev bölgesindeki dağıtım tesislerinin İşletme haklarını, mülkiyeti …’ta kalmak üzere devir almış böylece … …’ın bölgede dağıtım faaliyeti sona ermiştir. … … görev bölgesini devraldıktan sonra sözleşmeye konu işin tamamlanması halinde işletilmek üzere kendisine devredilecek söz konusu yapım işinde kontrol hizmetlerini yürütmüştür. … … sözleşmenin tarafı olmadığı gibi …’ın talebi üzerine işin kontrollüğünü üstlenmiştir.
Asıl ve Birleşen davalar kapsamında uyuşmazlığın temelini, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere, davalı iş sahibi …’ın kesin hesaba bağlanmış bir işte sonradan kesin hesabı yenileme hakkı olup olmadığı, oluşturmaktadır.
Asıl dava davacısı yüklenici ile davalılardan … arasında 2000 yılında Aydın merkez OG-AG tesis yapım işi ile ilgili sözleşme akdedilmiş, yer teslimi sonrasında yüklenici çalışmalara başlamıştır. Sözleşmede işin 24 ayda tamamlanması öngörülmesine karşılık, sözleşmenin hükümlerine göre işin yapımı yükleniciye tahsis edilecek yıl ödeneğiyle sınırlı tutulmuştur. Bilahare sözleşme bedeline %30 ilave edilerek ilave iş verilmiş ve her yıl ayrılan ödenek kapsamında yüklenici çalışmalarına devam etmiştir. 31.12.2008 tarihinde 72 no.lu hak ediş düzenlenmiş olup, bu tarihe kadar taraflar arasında bir ihtilaf ve uyuşmazlıkta bulunmamaktadır.
Dosyadaki bilgi-belgelere göre; 2009 yılı başından itibaren yüklenicinin 50.000,00 TL olarak bildirilen yıl ödeneği kapsamında revize iş programı yaparak işe başlamadığı, şantiye sahasında yer alan ihzarat bedeli 72 no.lu hak edişte ödenmiş olan, sözleşmenin 20.1/.20.2. maddelerine aykırı şekilde bir kısım ihzarat malzemelerinin şantiye sahası dışına çıkarıldığı, şantiye sahasında yer alan malzemelerin yediemine verildiği, tarafların işin tamamlanması için yaptıkları yazışmalar sonucunda iş sahibi …’ça tarafların katılımı ile ilgili toplantı yapılarak mutabakata varılan konularda protokol akdedildiği, davacı yüklenicinin taahhütname vererek kalan işin aynı sözleşme şartları ile nam-ı hesabına yaptırılarak …’taki teminat ve alacaklarından karşılanmasını, iade edilmeyen ihzarat malzemelerinin kesin hesapta dikkate alınmasını kabul ve taahhüt ettiği, bilahare eksik işlerin dava dışı bir şirkete yaptırılarak işin 05.02.2010 tarihinde tamamlandığı, tesisin geçici kabulünün 25.05.2010 tarihinde yapılarak kabul tutanağının iş sahibi …’ça 28.07.2010 tarihinde onaylandığı anlaşılmaktadır.
Diğer yandan, yüklenicinin nam-ı hesabına yaptırılan eksik işlerin 05.02.2010 tarihinde tamamlanmasını müteakip tesisin geçici kabulü yapılmadan önce, kesin hesaba konu metrajların çıkarılarak, 73 no.lu kesin hesaba bağlandığı, davacı yüklenicinin ihtirazı kayıt olmaksızın imzaladığı kesin hak edişin … …, kontrolörlük yapan … … ve yüklenici temsilcilerinin katılımı ile yapıldığı ve … … yetkilisince onaylandığı, kesin hak edişte iş sahibi ve sözleşmenin tarafı olan …’ın bir onayı olmadığı, kesin hak edişte yüklenici nam-ı hesabına yaptırılan iş bedelinin yer almadığı gibi sözleşme uygulaması kapsamında kesilen veya nakde çevrilen teminat tutarlarının iadesinin ve gecikme cezasının yer almadığı görülmüştür.
Sözleşmenin V-2 bölümde yer verilen ilgili maddelerine göre; kesin hesap çalışmalarının geçici kabulle birlikte veya daha sonra yapılmaya başlanması, kesin hesabın … usullerine göre yapılması, sözleşme ve eklerinde karşılığı bulunmayan hususlarda bayındırlık işleri genel şartnamesi hükümleri uygulanması, kesin hesaptan sonra yüklenicinin her ne nedenle olursa olsun bir borcu bulunduğu anlaşılırsa yüklenicinin bu borçtan da sorumlu olduğu, düzenlemeleri mevcuttur.
Davacı yüklenicinin dayandığı 07.04.2010 tarihli 73 no.lu kesin hak ediş, geçici kabul öncesi yapılmış olduğu gibi iş sahibi …’ın da onayı bulunmamaktadır.
Sözleşmenin eki olan Yapı İşleri Genel şartnamesinin 42. maddesinde; “… Her üç durumda da idareler teslim aldıkları kesin hesapları, teslim tarihinden başlamak üzere en çok altı ay içinde inceleyip onaylarlar. Aksi halde yüklenici, varsa itirazlarında haklı sayılacağı gibi, işin kesin kabulü yapılmış olmak şartı ile, kesin hakediş raporunun düzenlenmesini de isteyebilir…. Kesin hesapların ve kesin kabul tutanağının idarece onaylanmasından sonra, bunlara ilişkin onay tarihlerinin sonuncusundan başlamak üzere en çok otuz gün içinde, idarece onaylanmış kesin hesaplara dayalı olarak, yapı denetim görevlisi tarafından kesin hakediş raporu düzenlenir. / Kesin hesapların idareye tesliminden sonra idarece incelenmesi sırasında yapılabilecek değişikliklere yüklenicinin bir itirazı olursa, itirazlarının yerlerini de açık seçik belirtmek suretiyle bu husustaki karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri 40ıncı maddedeki usuller çerçevesinde dilekçe ile idareye bildirir.” hükümleri yer almaktadır.
Yargıtay’ın bozma ilamı gerekçesinde yer verildiği üzere, Yapım İşleri Genel Şartnamesi uyarınca, iş sahibi idarelerin kesin hesap yapılmış olsa dahi kesin hesapları inceleme varsa yanlışları düzeltme konusunda işlem yapma yetkileri her zaman mevcuttur.
Asıl dava davalısı sözleşmenin tarafı olan … yapılan kesin hesabı incelemiş ve kesin hesabın eksik olduğunu tespit ederek sözleşmenin 28.6. maddesi hükmüne göre, yükleniciyi düzeltilen hak edişi incelemek ve imzalamak üzere davet etmiş, yüklenici ise bu davete 07.04.2010 tarihli kesin hesabın geçerli olduğu gerekçesini öne sürerek davete icabet etmemiş, bunun üzerine de sözleşmenin ilgili maddelerine göre kesin hak ediş gıyabında onaylanmıştır.
Yukarıda belirtilen açıklamalara göre; iş sahibi …’ça düzenlenen 06.12.2010 tarihli 73 no.lu kesin hak ediş sözleşme ile sözleşmenin eki Genel Şartname hükümlerine uygun bulunmakta olduğundan, yüklenici açısından da bağlayıcıdır.
…’ça düzenlenen 06.12.2010 onay tarihli kesin hesap incelendiğinde, iş bedeline yüklenici nam-ı hesabına yaptırılan iş bedelinin ilave edildiği ve iş bedelinde 07.04.2010 tarihli kesin hak edişe göre fazlalık bulunduğu, ayrıca 07.04.2010 tarihli hak edişte bulunmayan yükleniciye iadesi gereken kesinti tutarlarının yanı sıra 313.129,93 TL tutarında gecikme cezasının yer aldığı ve hak edişe göre davacı yüklenicinin 907.129,93 TL borçlu çıktığı anlaşılmaktadır.
Davacı yüklenicinin dayandığı 07.04.2010 tarihli kesin hak edişte yüklenici 760.805,51 TL borçlu çıkmış olup, her iki hak edişteki fark tutarı 907.129,92-760.805,51= 146.324,41 TL olup, bu miktar …’ın yaptığı kesin hak edişte yer alan 313.341,93 TL gecikme cezasının altında kalmaktadır. Buna karşılık, davacı yüklenici 07.04.2010 tarihli kesin hak edişe dayanmakla birlikte, her iki hak ediş arasındaki farkı değil kabul etmediği hak edişteki gecikme cezasını asıl dava kapsamında dava konusu yapmıştır.
Yapılan inceleme sonucunda, iş sahibi …’ça onaylanan kesin hesabın işe ait metrajlara uygun olduğu, anlaşılmıştır. Bu çerçevede açılan davalar kapsamında, söz konusu hak edişte yer alan gecikme cezasının ve iade edilmeyen malzeme bedelinin sözleşme çerçevesinde incelenmesi ve kesin hak ediş tutarının tespiti gerekmektedir.
Gecikme cezası uygulaması İle ilgili yapılan değerlendirmede; 31.12.2008 tarihli 72 nolu ara hak ediş sonrasında, işin kontrollüğünü yürüten … …’ça davacı yükleniciye noter kanalı ile gönderilen 26 Mart 2009 tarihli yazı ile işin tamamlanması için 50.000,00 TL ödenek ayrıldığını, işin 2009 yılında tamamlanmasının planlandığını beyanla işe başlanarak işin bir an önce tamamlanması istenmiş olmasına karşılık, yüklenicinin işin tamamlanması için uygulama yılı fiyatı ile 131.000,00 TL ödeneğe ihtiyaç bulunduğunu beyanla ödeneğin bildirilmesi halinde revize iş programı yapılarak işe başlanacağının bildirildiği görülmüştür.
Sözleşmenin 9.2. maddesi hükmüne göre, yüklenici kendisine bildirilen ödenek kapsamında 15 gün içinde revize iş programı hazırlayarak …’a sunması gerekirken, bu hususa uymadığı, bilahare taraflar arasında yapılan görüşmeler ve Protokol düzenlenmesi sırasında işi kendisinin tamamlayacağı yönünde bir yazılı beyanda bulunmadığı gibi, kalan eksik işlerin kendi nam ve hesabına yapılmasını kabul ederek, taahhütname vermiştir. Yine, 2009 yılı başlarında kontrollük hizmeti yapan … …’ça şantiye sahasında bulunan ve bedeli hak edişle ödenerek … malı haline gelen malzemelerin bir kısmının şantiye sahası dışına çıkarıldığı tespit edilmiş olup, bu durum yüklenicinin sahada işe devam etmesinin teknik olarak mümkün olmadığını ortaya koymaktadır.
Diğer yandan, davacı yüklenici işin yapımı 24 ay olarak öngörülmesine rağmen sözleşme hükümlerine göre işin her yıl için ayrılacak ödenek kapsamında yapılacağı yönündeki düzenlemeyi kabul ederek sözleşmeyi akdetmiş olup, 2000 yılında başlayan sözleşme konusu işin yapım aşamalarında, yüklenici idare tarafından tahsis edilen ödenek kapsamında revize iş programlarını yaparak işe devam etmiş ve 31.12.2008 tarihine kadar bu konuda her hangi bir uyuşmazlıkta yaşanmamıştır.
Bu çerçevede, asıl dava davacısı yüklenicinin sözleşmenin 9.2 maddesi uyarınca kendisine bildirilen ödenek kapsamında revize iş programı yaparak işe başlamamış olmasına ve kalan işlerin nam-ı hesabına 05.02.2010 tarihimde tamamlanmış olmasına, iş sahibi idare tarafından 2009 yılı için bir süre uzatımı verilmemiş olmasına bağlı olarak, işin yapımı konusunda geciktiğinin kabulü gerekmektedir.
Ancak iş sahibi idare tarafından onaylanan 06.12.2010 tarihli kesin hesapta 72 no.lu ara hak ediş tarihi olan 31.12.2008 tarihinden, işin tamamlandığı 05.02.2010 tarihine kadar geçen 401 günlük süre için gecikme cezası hesaplanmıştır, ancak bu hesaplamanın sözleşmeye uygun düşmediğini kanaatine varılmıştır. Zira, sözleşme hükümlerine göre yüklenici ayrılan ödeneğin kendisine bildirilmesi sonrasında 15 gün içinde revize iş programı yaparak …’ın onayına sunmakla yükümlüdür. Ancak, 2018 yılı sonlarında veya 2019 yılları başında ayrılan ödeneğin davacı yükleniciye yazılı olarak bildirildiğine dair bir belge bulunmamaktadır. Yükleniciye 2019 yılı ödenek miktarı 26 Mart 2009 tarihinde bildirilmiş olup, yüklenicinin revize iş programı hazırlayarak onaya sunması için gerekli 15 günlük süre ile …’ın 15 günlük onay süresi dikkate alındığında, yüklenicinin işe başlayabileceği tarih 25 Nisan 2009 olmaktadır. Buna göre gecikme süresi 25 Nisan 2009 ile 05.02.2010 tarihi arasındaki süre olan 286 gün olarak belirlenmiştir. Sözleşme bedeli 1.562.800,00 TL olup, sözleşmenin 23. maddesine göre günlük onbinde 5 oranında sözleşme bedeli üzerinden gecikme cezası öngörülmüştür. Buna göre yapılan hesaplama sonucunda, kesilmesi gereken gecikme cezası tutarının 1.562.800 x 0,0005 x 286 = 223.480,40 TL olduğu anlaşılmıştır.
İade edilmeyen malzeme bedelleri ile ilgili değerlendirme; Davacı yüklenicinin 72 no.lu hak edişle bedeli kendisine ödenmiş olan ve … malı haline gelmiş bulunan bir kısım malzemeyi şantiye sahası dışına çıkardığı mahkeme marifeti ile yapılan tespitle belirlenmiştir. Diğer yandan davacı yüklenici, …’ça başlatılan görüşmelere katılarak, bu malzemelerin bedellerinin kesin hesapta yer almasını kabul ederek protokol akdetmiş ve bu konuda da taahhüt vermiştir. Bilahare, kendisince dayanılan ve kabul edilerek ihtirazı kayıt olmaksızın imzalanan, 07.04.2010 tarihli kesin hak edişte 115.975,44 TL tutarındaki eksik malzeme bedeline yer verilmiş olup, davacı yüklenicinin kabul etmediği 06.12.2010 onay tarihli …’ça gıyabında yapılan kesin hak edişte de eksik malzeme bedeli aynı miktarda yer almaktadır. Bu çerçevede, kendisinin imzaladığı 07.04.2010 tarihli kesin hak edişte de yer alan 115.975,44 TL tutarındaki eksik malzeme bedelinin davacı yüklenici tarafından talep edilmesi sözleşme hükümlerine uygun bulunmamaktadır.
Bilirkişi heyeti tarafından yapılan hesaplamaya göre, yüklenici kesin hesap borcu 817.268,93 TL’dir.
Belirtilen açıklamalara göre, asıl dava kapsamında; Davacı asıl davada 05.12.2010 tarihli gıyabında yapılan kesin hak ediş tutarı olan 304.000,00 TL tutarı dava konusu etmiştir. Davalı iş sahibi ve sözleşmenin tarafı …’ça yüklenicinin gıyabında yapılan ve onaylanan kesin hak edişin mevzuata uygun bulunduğu, kesin hak edişte yer alan gecikme cezasının sözleşmeye uygun bulunmasına karşılık miktarının hatalı olduğu anlaşılmıştır.
Davacının dayandığı 07.04.2010 tarihli 73 no.lu hak ediş tutarı 760.806,51 TL olup, davalının tek taraflı onayladığı ve davacının kabul etmediği kesin hak ediş tutarı davacının dayanak gösterdiği 07.04.2010 tarihli hak ediş tutarından 146.323,42 TL fazlası olarak ( idarenin hak edişinde yer alan 313.341,40 TL gecikme cezasının çok altında) 907.129,93 TL ve bilirkişi heyeti tarafından yapılan hesaplamada, …’ın kesin hesapta talep edebileceği alacak tutarı 56.462,42 TL fazlası ile 817.268,93 TL’dir. Buna karşılık yükleniciden kesilmesi gereken gecikme cezası tutarı …’ın tek taraflı onayladığı hak edişteki 313.341,40 TL’nin 89.861,00 TL eksiği ile kesin hak edişte yer alması gereken gecikme cezası 223.480,40 olarak hesaplanmıştır.
Bu çerçevede, … tarafından kesilen gecikme 313.341,40 TL’den kesilmesi gereken ceza miktarı olan 223.480,40 TL çıkartıldığında, davacının asıl dosya kapsamında 79.861,00 TL gecikme cezası borcunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/10 E sayılı dosyası kapsamında; Davacı … tarafından onaylanan 05.12.2010 tarihli hak edişte yer alan 313.341,40 TL tutarındaki gecikme cezası kalemi kapsamında dava konusu etmediği 9.341,00 TL tutar ile gerek kendisinin imzalayarak kabul ettiği 07.04.2010 tarihli kesin hak edişte yer alan 115.975,44 TL eksik malzeme bedelini dava konusu yapmıştır.
Davacının gecikme cezasından borçlu olmadığı kısım 79.861,00 TL olup, asıl dosyada talep edilen miktar itibariyle, birleşen dosyada menfi tespit talebine konu gecikme cezası bulunmamaktadır. Yine yapılan değerlendirme ve hesaplama sonucunda, davacı yükleniciye 223.480,93 TL gecikme cezası uygulanması ve 115.975,44 TL eksik malzeme bedelinin kesin hak edişte yer alması gerektiğinin belirlenmesi karşısında davacının eksik malzeme bedeli kapsamında bir alacak talep etmesi de sözleşmeye uygun bulunmadığı ve bu yönde bir alacağının olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Asıl davada; Davalılardan … Elektrik Dağıtım A.Ş. yönünden; … …’ın sözleşmenin tarafı olmadığı ve …’ın talebi üzerine işin kontrollüğünü üstlendiği, böylece taraf sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla, bu davalı yönünden HMK’nun 114/1-d ve 115/1-2. maddeleri gereğince pasif husumete yönelik dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine; b-Davalı … ve davalı …Ş. yönünden; Davanın kabulü ile; davacının gecikme cezası olarak 79.861,00 TL davalılara borçlu olmadığının tespiti ile, 17.03.2011 ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/10 Esas sayılı dosyasında; a-Davalılardan … Elektrik Dağıtım A.Ş. yönünden; … …’ın sözleşmenin tarafı olmadığı ve …’ın talebi üzerine işin kontrollüğünü üstlendiği, böylece taraf sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla, bu davalı yönünden HMK’ nun 114/1-d ve 115/1-2. maddeleri gereğince pasif husumete yönelik dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine; b-Davalı … ve davalı …Ş. yönünden; Davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/50 Esas sayılı ve birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/157 Esas sayılı dosyalarında; Yargıtayca taraflarca yapılan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş, ancak açıkça onama olmadığından önceki kararla aynı yönde yeniden hüküm kurulmuş ve her iki davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Asıl davada;
a-Davalılardan … Elektrik Dağıtım A.Ş. yönünden; HMK’ nun 114/1-d ve 115/1-2. maddeleri gereğince pasif husumete yönelik dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine,
b-Davalı … ve davalı …Ş. yönünden; Davanın kabulü ile; davacının gecikme cezası olarak 79.861,00 TL davalılara borçlu olmadığının tespiti ile, 17.03.2011 ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 5.455,30 TL harçtan peşin alınan 4.514,40 TL harcın mahsubu ile eksik 940,90 TL harcın davalılar … ve davalı …Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.435,30 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 6.396,00 TL yargılama giderinin davalılar … ve davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş. yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.181,93 TL vekalet ücretinin davalılar … ve davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 24.139,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye verilmesine,
2-Birleşen Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/10 Esas sayılı dosyasında;
a-Davalılardan … Elektrik Dağıtım A.Ş. yönünden; HMK’ nun 114/1-d ve 115/1-2. maddeleri gereğince pasif husumete yönelik dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine,
b-Davalı … ve davalı …Ş. yönünden; Davanın reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 1.861,00 TL harçtan mahsubu ile fazla 1.801,70 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 15.855,10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/50 Esas sayılı dosyasında; Davanın reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 640,35 TL harçtan mahsubu ile fazla 581,05 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 6.405,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/157 Esas sayılı dosyasında; Davanın reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 437,50 TL harçtan mahsubu ile fazla 378,20 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair;Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a başvurmak suretiyle temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2021

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]