Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/179 E. 2021/844 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLET ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/179
KARAR NO : 2021/844

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/03/2018
KARAR TARİHİ : 06/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.11.2014 tarihinde, davacı … ile … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın çarpışması nedeniyle çift taraflı trafik kazasının meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağında sürücü …’ın asli ve tam kusurlu bulunduğunu, müvekkilin açmış olduğu dava sonucu … 1. Asliye Hukuk Mahkemesince %30 oranında maluliyet oranı belirlendiğini, bu orana göre ödeme yapıldığını, ancak davacının maluliyet oranının arttığını, ve %42 ye yükseldiğini, böylece davalı şirket tarafından yapılan ödemenin eksik hale geldiğini, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının davalı … A.Ş tarafından yapıldığını, ileride arttırmak kaydı ile 100-TL sürekli iş göremezlik tazminatın temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini” dava ve talep etmiş, yargılamanın devamı sırasında mahkememize vermiş olduğu talep artırım dilekçesinde, Aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre, müvekkilinin aleyhine yapılan tüm tespitlere itiraz etmekle birlikte, müvekkilinin hak etmiş olduğu sürekli iş göremezlik tazminatı açısından 13.06.2021 tarihli aktüer bilirkişi raporunda belirtilen hesaplamadaki miktarlara göre değer arttırımı yaptıklarını, fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak üzere, HMK107.’ye göre belirsiz alacak olarak açtıkları işbu davada; Sürekli iş göremezlik alacakları 111.502,71 TL artırarak taleplerinin toplamda 111.602,71 TL olarak belirlenmesine ve sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin ve işbu dosya ile ilgili yapılan zorunlu ve faturalandırılmış harcamaların davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı … vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; Kazaya konu, … Plakalı aracın, müvekkili … Sigorta A.Ş. nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacıya 22.12.2015 tarihinde 104.397,29 TL ödeme yapıldığını, ardından davacının … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığını, dava esnasında 23.03.2016 tarihinde 62.200-TL ödeme yapıldığını, yapılan sulh anlaşması gereği feragat kararı çıktığını, bu nedenle davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebidir.
Tarafların göstermiş oldukları delilleri toplanılmış, Arabuluculuk tutanağı,Tarafların ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı, davalıya ait aracın mülkiyet durumuna ilişkin Emniyet Müdürlüğü yazı cevabı, Trafik Tespit Tutanağı örneği, Hasar dosyası örneği, Sigorta Poliçe örneği, 18/03/2016 tarihli ibraname ve Sulh Anlaşması … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin … K sayılı dosyası, Giresun Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası örneği, dosya içerisine kazandırılmış, Adli Tıp Kurumundan maluliyet ve kusur raporları, aktüerya bilirkişilerinden hesap raporu aldırılıp dosyamız arasına alınmıştır.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 21/01/2021 tarihli maluliyete ilişkin raporunda; kaza tarihi (24/11/2014) itibariyle geçerli poliçe tarihi dikkate alınarak “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre yapılan değerlendirmede, davacının genel vücut çalışma gücünü %44,2 oranında yitirdiği, dokuz (9) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, dört (4) ay süre ile başkasının bakımına ihtiyaç duyduğu kanaatine varıldığı bildirilmiş, rapor karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Kusur ve Aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen 13/06/2021 tarihli raporunda özetle; Kusur yönünden yapılan değerlendirmede; “… Davalı … tarafından sigorta poliçesi düzenlenmiş olan … plakalı araç sürücü …’ın, dava konusu kazanın meydana gelmesinde %100 (Yüzde Yüz) oranında tam kusurlu olduğu, Davacı, … plakalı araç sürücü davacı …” ın meydana gelen kaza olayında trafik kuralları ihlaline ilişkin etkili bir kusur ve kural ihlalinin olmadığı…” değerlendirilmiş, alınan bilirkişi kusur raporunun …Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosya içeriği ile de uyumlu olduğu görülmüştür.
Tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; “…Dava konusu olay nedeniyle, davalı … tarafından, davacıya toplam 156.397,29 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığı, Sayın Mahkeme tarafından davacının maluliyet oranının % 44,2 olduğunun tespit edilmiş olmasına rağmen, davalı tarafça yapılan ödemenin % 30 maluliyet oranına göre yapıldığı, ayrıca davacı tarafından yapılan ödemeye esas alınan aktüer raporunda, CSO 1980 yaşam tablosu ve 96 2 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapıldığı Anayasa Mahkemesi kısmi iptal kararı sonrasında, Yargıtay 17. Hukuk Dairesince emsal nitelikte kararlar alınarak (%1,8) teknik faiz kullanılmadan, TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesaplama yapılması gerektiğinin değerlendirildiği, dolayısıyla, yapılan ödeme ile davacının zararının karşılanmadığı açık olduğundan ödeme tarihi verilerine göre hesaplama yapılmadığı, 09.10.2020 tarih ve 31269 sayılı Resmi Gazetede yer alan Anayasa Mahkemesi İptal Kararı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 14.01.2021 tarihli emsal kararı sonrasında hukuki durumun takdiri Sayın Mahkemeye bırakılarak TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak ancak teknik faiz kullanılmadan progresif rant yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
Davacı lehine, 423.497,04 TL BAKİYE sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığı, taleple bağlı kalınarak geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatı hesaplanmadığı, Ancak, kaza tarihi itibariyle ölüm ve sakatlanma teminat limiti 268.000,00 TL olup, davalı tarafından 156.397,29 TL ödeme yapıldığından, poliçede 111.602,71 TL bakiye limit bulunduğu,
Hesaplanan toplam zarar, bakiye limiti aşmakta olup, davacının, davalıdan 111.602,71 TL BAKİYE sürekli iş göremezlik tazminatı talep edebileceğinin hesaplandığı, davalıya ödenen toplam tazminat (156.397,29 TL) ile tarafımızca hesaplanan 111.602,71 TL bakiye tazminat toplamının poliçe limitine (268.000,00 TL) eşitlendiği,
Davacı tarafça, davadan önce, davalı … şirketine yapılan başvuru dilekçesinin 18.12.2017 tarihinde tebliğ edildiğinin, gönderi takip belgesinden tespit edilmiş olup, Sayın Mahkemece yapılan başvurunun geçerli olduğunun kabulü halinde, tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasına gelen 21.12.2017 tarihinde davalının temerrüde düşürüldüğü,
Kazaya karışan … plakalı aracın otomobil olduğunun ZMMS poliçesinden tespit edildiği, sigorta şirketi aleyhine hükmedilecek tazminata, temerrüd tarihinden itibaren, Yüksek Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin …. sayılı emsal nitelik taşıyan düzelterek onama ilamında yer alan “ … Davacı vekilince avans faizi talep edilmiş, mahkeme de avans faizine hükmedilmiştir. Oysa kazaya karışan ticari amaçla kullanılan bir araç olmayıp, hususi araç olduğundan yasal faize hükmedilmesi gerekmektedir.” öngörüsü gereği, (sigortalı araç hususi/otomobil olmakla) yasal faiz yürütülmesi gerektiği…” kanaatinde olduğunu..” bildirmiştir. Rapor karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08/06/2020 tarih ve … K sayılı ilamında; “… 2918 sayılı KTK’nın 111. maddesinde “Bu kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” biçiminde düzenleme getirilmiştir. O halde, yerel mahkemece, olayın meydana geldiği tarih, ibranamenin düzenlendiği tarih ve davanın açılış tarihleri arasında geçen süreler ile birlikte ödenen tazminat miktarı gözetilerek, yukarıda açıklanan yasa maddesi kapsamında söz konusu ibranamenin geçerliliğinin tartışılması ve bu surette davalının sorumluluğunun sona erip ermediğinin değerlendirilmesi ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler üzerinde durulmadan eksik değerlendirme ile ödenen miktarın güncellenerek tazminat miktarından indirilip bakiye miktara karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir. ..” şeklinde kararları mevcuttur.
Toplanan delillere göre; 24.11.2014 tarihinde, davacı … ile … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın çarpışması nedeniyle çift taraflı trafik kazasının meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağında sürücü …’ın asli ve tam kusurlu bulunduğu, davacının davalılar hakkında … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …K sayılı dosyasında trafik kazasından kaynaklı tazminat alacağının tahsili için dava açtığı, %30 oranında maluliyet oranı belirlendiğini, yargılama sırasında tarafların sundukları sulh ve ibraname sözleşmesi ile ( 18/03/2016 tarihli ibraname ve Sulh Anlaşması) anlaştıkları ve sonrasında davanın feragat nedeniyle 30/03/2016 tarihinde reddine karar verildiği, anlaşılmaktadır.
Devam eden süreçte, davacının maluliyet oranında artış meydana geldiğinden bahisle huzurdaki iş bu davayı 02/03/2018 tarihinde açıldığı, mahkememizde ki yargılama sırasında alınan Necmettin Erbakan Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 21/01/2021 tarihli maluliyete raporuna göre davacının maluliyet “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre yapılan değerlendirmede, davacının genel vücut çalışma gücünü %44,2 oranına çıktığı, 2918 sayılı KTK’nın 111. maddesinde “Bu kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” hükmünün bulunduğu değerlendirildiğinde davacının dava açmaya hakkının bulunduğu ve davalının sigortalısı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığı, tarafların kusur durumlarının belirlendiği, geçici iş görmezlik ve sürekli kısmi iş görmezlik (maluliyet) durumunun ve bakıcı giderinden kaynaklı tazminatın usulüne uygun raporla belirlendiği, davacının bilirkişi raporuna göre talebini artırdığı, bu hali ile davalının ZMMS poliçesi kapsamında poliçe limitlerinde zarardan sorumlu olduğu ve davacının davasının sübut bulduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davalı … tarafından sigorta teminatı altına alınan aracın özel araç niteliğinde olduğu nazara alınarak yasal faiz talep edilebileceği, dava tarihinden önce davacı tarafından usulüne uygun olarak davalı … şirketine başvuru yapıldığı davalının 21/12/2017 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşıldığından talep artırım dilekçesi de dikkate alınarak davacının maddi tazminat davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın KABULÜ ile; 111.602,71-TL sürekli iş göremezlik tazminatın, temerrüt tarihi olan 21/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalından tahsili ile, davacıya verilmesine,
Harçlar kanununa göre hesap ve takdir olunan 7.623,28 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harç ile tamamlanan 308,84 TL harcın mahsubu ile eksik 7.278,54 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan ve tamamlanan 380,44-TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 1.329,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 14.552,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekili yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06.12.2021

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]