Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1021 E. 2022/257 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1021 Esas
KARAR NO : 2022/257

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 18/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 11/09/2017 tarihli ….Lisansı Satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile müvekkilinin kurucu ve işletmeci olduğu … 5,6,7,8. Sınıf öğrencilerine satışı yapılacak 334 adet …. (…) ürünü temel paket erişim lisansını toplam 53.792,00 TL karşılığında satmanın taahhüt edildiğini, bu tutarın 26.896,00 TL’sinin 20/10/2017 tarihinde ve 26.896,00 TL’sinin 20/11/2017 tarihinde iki taksit ile ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin ödemeyi belirtilen sürede yaptığını, ancak müvekkilinin ayrıca davalının kurumsal müşteri yöneticisi …’ın şahsi hesabına sehven 31.550 TL fazladan ödeme yaptığını, açıklama kısmına “… Eğitim Seti” yazılmış olduğunu, taraflar arasında ki bu fazladan yapılan ödemeye dair görüşmelerden sonuç alınamayınca Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibine davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu iddia ederek icra takibine vaki itirazın iptali ile davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan ödemenin müvekkilinin değil üçüncü kişinin hesabına yapıldığını, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, sözleşme, SGK kayıtları, banka cevabi yazıları, Ankara …İcra Dairesi’nin … esas, Ankara … İcra Dairesi’nin … esas, Ankara …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyaları dosya arasına alınmış, taraflara defter ibrazı için TTK’nun 222. maddesi uyarınca ihtarat yapılarak süre verilmiş, ibraz edilen defterler mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmiştir.
Davacı defterleri üzerinde talimat mahkemesi aracılığı ile inceleme yapan mali müşavir bilirkişi 09/09/2019 tarihli raporda, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, takip konusu faturaların ve ödeme dekontlarının ticari defterlerde kayıtlı olduğu, cari hesap ekstresi ile defter kayıtlarının birbirleriyle uyumlu olduğunu, buna göre davacının davalıya takip tarihi itibariyle 26.896,00 TL fazla ödeme yaptığını bildirmiştir.
Davalı defterleri üzerinde Mahkememiz aracılığı ile yapan mali müşavir bilirkişi 12/03/2020 tarihli raporda, davalı defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davalı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olduğunu, davalı kayıtlarında bakiye 1.654,00 TL davalı alacağının bulunduğunu, davalı defterlerinde …’a yapılan ödemelerin kaydedilmediğini, …’in 29/11/2016 tarihinde davalı hesabına yaptığı 3.000 TL. ödeme davacı kayıtlarında 06/09/2019 tarihinde, takipten sonra ki bir tarihte kayıtlandığını, …’ın şirket çalışanı olduğu, ancak gelen yazı cevabında dönem bilgisinin bulunmadığı, sözleşmede ödemenin nereye yapılacağının düzenlenmediği, … hesabına yapılan para aktarımlarının ödeme olarak kabul edilmesi halinde takip tarihi itibariyle 26.896,00 TL davacı alacağı bulunduğu, ödeme olarak kabul edilmemesi halinde takip tarihi itibariyle davacının alacak talep edemeyeceği bildirilmiştir. Taraf itirazları üzerine bilirkişi 20/01/2021 tarihli ek raporunda, kök raporundaki beyanlarını tekrar etmiş, …’ın mail yazışmalarının yapıldığı tarihte davalı şirket çalışanı olmadığını, 3 gün sonra yeniden sigorta girişinin yapıldığını, ödeme tarihinde şirket sigorta kaydının bulunmadığını, sonrasında yeniden sigorta girişinin yapıldığını bildirmiştir. İtirazlar ile toplanan deliller üzerine bilirkişiden alınan 08/02/2022 tarihli ek raporda, davalı şirkette 2 adet …’ın çalıştığının tespit edildiğini, ödemenin yapıldığı …’ın 17/06/2013-27/12/2016 tarihine dek davalı şirkette aralıksız çalıştığını, sanığın ifadesinde “şirket adına tahsil ettiği bir miktar parayı kendi hesabına geçirdiğini” kabul ettiği, “kendi hesabıma aktardığım bu paralara ilişkin olarak kendim bazı senetler düzenleyerek şirket muhasebesine teslim ettim. Daha sonra şirkete yatırmam gereken paranın 18.500,00 TL’sini doğrudan şirket hesabına kalan 20.500,00 TL’yi şirket vekiline belge karşılığında teslim ettim,” şeklinde beyanda bulunduğu, Ankara …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında alacaklının davalı, borçlunun … olduğu, Ankara …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasında zimmetinizde olduğu tespit edilen 16.030,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı, takibe vaki itiraz üzerine takibin durduğu, … hesabına yapılan para aktarımlarının ödeme olarak kabul edilmesi halinde takip tarihi itibariyle 26.896,00 TL davacı alacağı bulunduğu, ödeme olarak kabul edilmemesi halinde takip tarihi itibariyle davacının alacak talep edemeyeceği bildirilmiştir. Ek ve kök raporlar oluşa ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Ankara … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında, …’ın ifadesinde, “Gerçekte satış yapmadığı halde herhangi bir maddi kazanç sağlamadan sahte senet düzenleyerek firmaya verdim. Senetlerden bağımsız olarak iki müşterimden kendi şahsi hesabıma toplamda 44.500,00 TL yatırdım. Bu tutar benim hesabıma müşteriler tarafından yatırıldı. Bu tutar çalıştığım şirketin müşteriden alacağı para miktarıdır. Maddi sıkıntılarım nedeni ile bu parayı kullanmak zorunda kaldım. Müşteki şerketin avukatına elden 20.500,00 TL ödeme yaptım. Bir hafta sonra da şirket hesabına 18.500,00 TL yatırdım, bu miktarı 19/02/2017 tarihinde yatırmıştım,” şeklinde beyanda bulunduğu, sanığın hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, kararın istinaf incelemesinde etkin pişmanlık hükümlerinin değerlendirilmesi gerekçesi ile kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, satış sözleşmesi nedeni ile fazla yapılan ödemenin istirdadı amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında sözleşme bulunduğu, sözleşme gereği davalı yanca düzenlenen faturaların taraf defterlerine kaydedildiği, ödemelerin bir kısmının her iki taraf defterlerinde uyumlu olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, davalı şirket adına hareket eden kişiye yaptığı fazla ödemenin iadesini talep etmekte, davalı kendisine yapılan ödeme bulunmadığının savunmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, iki taraf defterleri karşılaştırılarak dava dışı kişiye yapılan ödemenin kabul edilmesi halinde davacının 26.896,00 TL fazla ödemesi bulunduğu, kabul edilmemesi halinde davacı alacağı bulunmadığı belirlenmiştir.
Yargılama aşamasında, davacı defterlerinde kayıtlı bulunan ödemelerin yapıldığı hesap bilgilerinden davacının ödeme yaptığı kişinin … olduğu belirlenmiş, bu şahsın 17/06/2013-27/12/2016 tarihleri arasında davalı şirkette aralıksız çalıştığı, sunulan mail yazışmalarında sözleşme gereği ödemeye istinaden davalı çalışanı …’ın kendi hesap bilgilerini bildirdiği, davacı tarafça bu şahsa banka aracılığı ile yapılan ödemelerde açıklama kısmında “… Eğitim Seti” yazılı olduğu ve …’ın ceza kovuşturmasında vermiş olduğu ifadede davalı şirket adına yaptığı tahsilatları nakit ödeme yolu ile iade ettiğini beyan ettiği, davalının bu şahıs aleyhine zimmetine geçirdiği tespit edilen bedelin tahsili amacıyla icra takibi başlattığı, takibin itiraz üzerine durduğu ve işlemsiz bırakıldığı, bu hali ile davalı şirket çalışanının davalı adına kendi yararına davacının fazla ödemesini tahsil ettiği ve davalı şirkete bu bedeli ödediği, bu hali ile davacının dava dışı şahsa yapmış olduğu ödemelerin davalı uhdesine geçtiği ve sözleşme gereği fazla ödenen bedelin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davacı yanın, eldeki davada işlemiş faize ilişkin harcını yatırdığı usulüne uygun bir talebi bulunmadığından takipteki işlemiş faize ilişkin talep değerlendirilmemiştir.
Açıklanan gerekçelerle, davanın kabulü ile davalıya dava dışı kişi tarafından yapılan ödeme tarihlerinin takip tarihinden önce olduğu da gözetildiğinde alacağın likit olduğu ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
Ankara …İcra dairesi’nin … esas sayılı dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin 26.896,00 TL üzerinden devamına,
Alacağın %20’si oranında hesaplanan 5.379,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.837,27 TL harçtan peşin alınan 459,32 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.377,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.686,45 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 459,32 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2022
Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸