Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1020 E. 2022/205 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1020
KARAR NO : 2022/205
DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı … Bankası A.Ş. vekili tarafından Mahkemeye sunulan dava dilekçesi ile diğer dilekçe ve beyanlarda özetle; müvekkili Banka ile davalı … Enerji End. Müş. Müh. Mek. Tas. İml. Mont. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşme/leri’ne istinaden, diğer davalı …”ın müşterek müteselsil kefaleti kapsamında davalı … Enerji End. Müş. Müh. Mek. Tas. İml. Mont. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye müvekkili Banka’nın Turan Güneş şubesi nezdinde spot ve ticari hesap kredisi ile muhtelif başka krediler açıldığı ve kullandırıldığı, Borçluların sözleşme hükümlerini yerine getirmemesi ve biriken borçlarını ödememesi nedeniyle söz konusu kredinin kat edilerek tüm muhatapların müvekkili Banka’ya bildirmiş oldukları son ikametgah adreslerine ….yevmiye numaralı ve 01.11.2018 tarihli hesap kat ve borcu ödeme ihtarnamesinin gönderildiği, söz konusu ihtarnamenin davalı firmaya 05.11.2018 tarihinde, davalı şahsa ise 03.11.2018 tarihinde edildiği, muhatapların kendilerine yapılan tebliğlerin ardından, borca ya da başka unsura herhangi bir itirazda bulunmadıkları, İhtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine tüm borçlular hakkında Ankara … Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ancak davalıların borca iraz etmeleri üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, Talep edilen alacağın, borçluların imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi hükümlerine dayandığı, borçluların bu sözleşme ile kendilerine müvekkili Banka tarafından açılan krediyi sözleşme koşullarına uygun tarzda kullanmayı kabul ve taahhüt ettikleri, Temerrüt faiz oranının da karşılıklı imzalanmış olan sözleşmenin 11/b maddesi kapsamında belirlendiği, Davaya konu icra dosyasına dayanak alacak/kredi için her ne kadar … mevcut olsa da iş bu dosya/alacak ile ilgili olarak Kredi Garanti Fonu tarafından henüz ödeme yapılmadığı, ayrıca şu an için herhangi bir ödeme olmamakla birlikte … tarafından ödeme yapılması durumda ise müvekkili Banka ile Kredi Garanti Fonu arasında yapılan Kefalet Protokolü uyarınca – müvekkili Bankanın sorumluluğunun devam ettiği ve … tarafından gerçekleştirilmesi muhtemel ödemenin müvekkili Banka tarafından kurum adına tahsil edilmek üzere takip edildiği, davalı vekilince kullanılan kredi türünün sözleşmeye aykırı olduğu ve sözleşme şartlarıpın tek taraflı olarak değiştirildiği iddia edilmiş ise de, kullandırılan kredilerin sözleşme serbestisi ilkesi kapsamında karşılıklı rıza ile imzalanmış sözleşmeye istinaden kullandırıldığı, Davalılar vekilinin temerrüdün oluşmadığı ve takibin haksız olduğu iddialarının da gerçek olmadığı, zira borçların ödenmemesi üzerine kredinin kat edilerek, tüm muhataplara ihtarname gönderildiği, borcun ihtarnameye rağmen ödenmemesi üzerine ise müvekkili Banka tarafından 17.12.2018 tarihli ve 4200/2140 sayılı yazının gönderilerek, yapılandırma teklifinde bulunulduğu, ancak firmanın herhangi bir yapılandırmada bulunmadığı ve borcunu da ödemediği, dolayısıyla icra takibi için yasal şartların oluştuğu, Hususlarına yer verilerek, Davalıların icra takibine yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 137.785,66 TL, işlemiş faiz 3,7161,55 TL, BSMV 188,08 TL ve noter masrafi 290,30 TL olmak üzere iptaline, davalılar aleyhinde iptalini istedikleri nakit alacağın Ve 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP;
Davalılar vekili tarafından her iki davalı için ayrı ayrı olmak üzere Mahkemeye sunulan cevap dilekçeleri ile diğer dilekçe ve beyanlarda özetle; Davalı müvekkillerinin asıl borçlu ve kefil olarak kullandıkları kredinin, Hazine Destekli Kredi Garanti Fonu teminatlı spot bir kredi olduğu, davacı Banka’nın genel kredi sözleşmesinde adeta tek taraflı değişiklik yaptığı, kullanılan kredinin türü spot kredi olmasına rağmen davacı banka tarafından kredinin türü borçlu cari hesap şeklinde hareketli çalışan rotatif krediymiş gibi işlemler gerçekleştirildiği, davalı müvekkillerinin bu konuya ilişkin itirazlarını dilekçeyle davacı Banka’ya ilettiği, ancak davacı Banka’nın konuya ilişkin itirazları cevapsız bıraktığı, tarafların sözleşme şartlarına sadık kalmak zorunluluğu olmasına rağmen söz konusu kredinin bu şekilde türü değiştirilerek davalı müvekkilinin temerrüde düşürülmesi ve icra takibine geçilmesinin kanuna aykırı olduğu, Davaya konu icra takibinde belirtilen asıl alacak miktarının gerçeği yansıtmadığı, davalı müvekkillerinin böyle bir borcu bulunmadığı, davaya konu Ankara … Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibinde asıl alacak miktarı her ne kadar 137.785,66 TL (takip çıkışı: 145.755,77 TL) olarak belirtilmiş olsa da bu tutarın gerçeği yansıtmadığı, çünkü spot kredi kullanımına aykırı olmasına rağmen, davacı Banka tarafından davalı Şirket hesabından peş peşe paralar çekilerek, ödemeler alındığı, bu işlemlerin hiçbirisinde müvekkilinin onayı bulunmadığı, Davacı Banka’nın icra takibinde asıl alacağa Yo 91 oranında temerrüt faizi uygulanmasını istediği, işbu davada ise faizi talebini değiştirerek, V0 46,8 olarak belirttiği, icra takibinde ve işbu davada talep edilen faiz oranının sözleşmeye aykırı olduğu, davacı Banka’nın söz konusu takip, dava konusu olduğunda fahiş temerrüt faizi taleplerinden vazgeçip oranı düşürerek başka oranda bir talepte bulunmalarının tamamen davacı Banka’nın kötü niyetini gösterdiği, Kefil olan davalı müvekkili … henüz temerrüde düşmediğinden davacı banka tarafından icra takibi başlatılmış olmasının hukuka aykırı olduğu, davacı Banka ile davalı müvekkili arasındaki kredi sözleşmesinin Hazine Kaynaklı … teminatlı bir sözleşme olduğu, dolayısıyla da bu tür sözleşmelerin diğer kredi sözleşmelerinden farkı bulunduğu, Hazine Kaynaklı … teminatlı kredi kullanan firmaların, kullandıkları kredilerin ödenmesinde zorluk çekmeye başlayacakları zaman, Bankalar tarafından öncelikle yeniden yapılandırma (vade uzatımı) yapmaları gerektiğinin 11.10.2018 tarihli Resmi Gazete’nin 162 sayılı kararında açıkça belirtildiği, davacı bankanın, böyle bir yapılandırma teklifinde bulunmadığı gibi müvekkilinin 30.10.2018 tarihli yapılandırma talebini de cevapsız bıraktığı, Davacı Banka’nın bünyesinde mevcut olan takibe ve davaya ilişkin bilgi ve belgeleri sunmadığı, kötü niyetli davrandığı, borçluya ait hesap dökümü, yapılan ödemeler ve sözleşmelerin eksik olarak sunulduğu bu sebeple de borcun sebebinin tam olarak kendileri tarafından anlaşılamadığı, Davacı yanın cevaba cevap dilekçesinde yer verdiği, kredinin Sözleşme koşullarına uygun olarak kullandırıldığı beyanının gerçeğe aykırı olduğu, zira davacı ile davalılardan … Ltd. Şti. Arasında “Hazine Destekli Kredi Garanti Fonu Teminatlı”, 1 yıl vadeli 150.000,00 TL tutarlı, kredi sözleşmesi yapıldığı, bu kredinin kullanım şeklinin, kredinin kullanım tarihinden itibaren 1 yıl sonraki tarihte anapara * faizin defaten ödenmesi şeklinde olduğu, ancak davacı Banka’nın, 31.07.2017 tarihinde 150.000,00 TL tutarlı kredi kullandırmış olmasına rağmen kredi ekstrelerinden de görüleceğiz üzere, 01.10.2017-31.12.2017 tarihlerini kapsayan 3 aylık dönem için faiz tahakkuku yaparak faiz, komisyon Ve vergiler toplamı olarak 12.801,25 TL tutarı, davalı Şirket hesabından aldığı, Davacı tarafından düzenlenen 30.09.2018 – tarihli kredi ekstresinde 01.07.2018 – 30.09.2018 tarihlerini kapsayan 3 aylık dönem için faiz tahakkuku yapıldığı ve hesabın BCH şeklinde çalıştığı, kredinin türü, niteliği kullandırma şeklinin değiştirilerek Borçlu Cari Hesap şeklinde hareketli çalışan rotatif kredi şekline, davacı Banka’nın tek taraflı bir şekilde, dönüştürdüğünün görüldüğü, Banka’nın kredinin niteliğine, özelliklerine, kullandırma şekline aykırı bir şekilde tek taraflı yapmış olduğu bu işlemlerin hem taraflar arasındaki Sözleşmeye, hem de hukuka aykırı olduğu gibi … kredi onay şartlarına da aykırılık teşkil ettiği, Davacı Banka’nın, davalı Şirket’in hesaplarından, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı bir şekilde, peş peşt paralar çektiği, ödemeler aldığı, bu ödemeler ile ilgili de davacı Banka’nın dilekçelerinde hiçbir açıklama bulunmadığı, neden alındığının açıklanmadığı, Davalılara sözleşme ve eklerinden verilmediği, yapılandırma teklifinde bulunulmadığı, aksi yöndeki davacı yanın beyanlarının tamamen gerçek dışı olduğu, yeniden yapılandırmaya ilişkin 30.10.2018 tarihli davalı Şirket’in taleplerini içerir dilekçesinin bizzat davalı Şirket yetkilisi ve kefilin elden davacı Banka’nın Turan Güneş Şubesi ‘ne teslim edildiği, Banka’nın bu dilekçeye karşı dönüş yapmadığı, Davacı Banka’nın cevaba cevap dilekçesinin ekinde yer alan 17.12.2018 tarih ve 4200/2140 yazı numaralı evraktan davalıların bilgisinin bulunmadığı, kaldı ki, bu evrak içeriğine bakıldığında, 169.385,35 TL tutarının, 0491 faiz oranının VC diğer faiz oranlarının da yasal olmadığı, Hususlarına yer verilerek, Davaya konu takibe yapılan itirazlarının kabul edilerek, takibin iptaline, davacı Banka aleyhinde % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış, davacı bankadan dava konusu kredi hesabına ilişkin sözleşme ve ekleri ile ihtarname ve hesap özetleri, Yapı Kredi Bankasına ve Kredi Garanti Fonuna yazılan müzekkere cevabları celp edilerek dosyaya konulmuş, sözleşmeler ve ekleri üzerinde davacı yanın alacak miktarının tespiti hususunda rapor ve ek düzenlemek üzere dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bankacı bilirkişi Tahir Bayındır tarafından düzenlenen 04/05/2020 tarihli ön ve 26/08/2021 tarihli kök raporunda özetle; “…Taraflar arasındaki Sözleşme ve kefaletin imza tarihindeki mevzuat hükümlerine uygun olarak tesis edildiği ve Bankaca davalı asıl borçlu Şirkete kullandırılan krediler geri ödenmediğinden, hesaplamalar bölümünde belirlenen borçtan davalı kefilin de sorumlu olduğu, Asıl borçlunun ifada gecikmesi ve asıl borçluya gönderilen ihtarın sonuçsuz kalmış olması şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması nedeniyle davalı kefil hakkında icra takibi yapılmasının şartlarının oluştuğu, İcra takip tarihi itibariyle tarafımızdan yapılan hesaplamada;
a) Asıl alacak 124.700,66 TL olarak belirlenmiş olduğundan, davacı yanın bu kaleme ilişkin talebinin(Talep: 137.785,66) 13.085,00 TL’lik,
b) İşlemiş faiz 1.826,45 TL olarak belirlenmiş olduğundan, davacı yanın bu kaleme ilişkin talebinin (Talep: 7.314,12) 5.487,67 TL’lik,
c) BSMV 91,32 TL olarak belirlenmiş olduğundan, davacı yanın bu kaleme ilişkin talebinin (Talep: 365,69) 274,37 TL’lik, Kısmının yerinde olmadığı,
Davacı yanca uygulanacak temerrüt faizi o 46,80 olarak belirtilmiş ise de; temerrüt faizi oranı olarak % 40,56 oranının esas alınması gerektiği, Görüş ve kanaatine varılmıştır. …” bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin kök rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi için dosya önceki bankacı bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmıştır.
Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 01/03/2022 tarihli ek raporunda özetle; “… Tarafların itirazlarına ilişkin inceleme ve değerlendirmelerimiz yukarıda belirtilmiş olup, davalı yanın 899,00 TL’ye ilişkin itirazının dışında, davacı ve davalı yanın diğer itirazlarının yerinde olmadığı, İcra takip tarihi itibariyle tarafımızdan yapılan hesaplamada;

a) Asıl alacak 123,769,15 TL olarak belirlenmiş olduğundan, davacı yanın bu kaleme ilişkin talebinin (Talep: 137.785,66) 14.016,52 TL’lik,
b) İşlemiş faiz 1.812,81TL olarak belirlenmiş olduğundan, davacı yanın bu kaleme ilişkin talebinin (Talep: 7.314,12) 5.501,31 TL’lik,
c) BSMV 90,64 TL olarak belirlenmiş olduğundan, davacı yanın bu kaleme ilişkin talebinin (Talep: 365,69) 275,05 TL’lik, Kısmının yerinde olmadığı, Görüş ve kanaatine varılmıştır. …” bildirilmiştir. Bu son rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının asıl borçlu ve kefilden tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir.
Davacı banka ile davalılardan … Enerji End. Müş. Müh. Mek. Tas. İml. Mont. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmeleri imzalanmıştır. Her iki Sözleşmenin kefili de … olup, adıgeçene ait Sözleşmelerdeki kefalet şerhi, kefaletin tarihi, türü ve limitinin belirtilmesi suretiyle el yazısı ile yazılmıştır. Davalı kefil …’ın, sözleşmelerin imza tarihinde diğer davalı Şirket’in tek ortağı ve temsile yetkili müdürü olması nedeniyle eş muvafakati alınmamıştır. Dava konusu Sözleşme ve kefaletlerin imza tarihindeki, mevzuata uygun olarak tesis edildiği sonucuna varılmıştır.
Davacı Bankaca, davalı … Enerji End. Müş. Müh. Mek, Tas. İml. Mont. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. 31.07.2017 tarihinde, 135.000,00 TL’lik kısmı Kredi Garanti Fonu kefaletiyle olmak üzere, yıllık %18 akdi faiz ve %1 kredi komisyonu şartlarıyla 150.000,00 TL tutarında spot kredi tahsis edilmiş olup, kredinin vadesi 31.07.2018 günüdür.
Spot kredide, kredinin vade ve faiz oranı, işlem yapılan tarihte belirlenir ve vade sonuna kadar değişmez. Anapara, faiz ve BSMV tutarlarının tahsilâtı vade sonunda gerçekleşir. Ara dönemde faiz tahakkuk ve tahsilâtı yapılmaz. Ancak 29.12.2017 tarihinde dava konusu krediye faiz tahakkuku yapılmış ve faiz, BSMV ve komisyon olarak 12.801,25 TL tahsil edilmiştir. Dava konusu kredi spot kredi olduğundan ve ara dönemde faiz tahakkuk ve tahsilatı yapılamayacağından, söz konusu tutarın anaparadan düşülerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
Davalılara ihtarname keşide edilmeden önce 03.08.2018, 07.08.2018 ve 31.08.2018 tarihlerinde gecikme faizi tahakkuk ettirilerek, tahsil edilmiştir. Dava konusu kredinin vade tarihi belirli olmakla birlikte, ödenecek tutar belirli olmadığından, temerrüdün kat ihtarnamesinin tebliğinden sonra, ihtarnamede verilen sürenin sonunda oluşacağı düşünülmektedir.
Davalı Şirket’e kullandırılan spot kredi … Hazine Destekli Portföy Garanti Sistemi (PGS) çerçevesinde kullandırılmıştır.
Kredi Garanti Fonu tarafından verilen kefalet işlemleri temel olarak; Portföy Garanti Sistemi (PGS), PGS Dışı kefaletler (PLS) ve Doğrudan kefaletler olmak üzere 3 farklı metodoloji ile işleme alınmaktadır. Her bir kefalet programı için kullanılan metodoloji farklılık gösterebilmektedir.
PGS metodolojisi ile uygulanan kefalet programlarında … tarafından ilave bir kredi değerlendirmesi yapılmamaktadır. Kredi verilmesi uygun bulunan işletmeler için bankalarca …’ye kefalet başvurusu yapılmaktadır.
PLS metodolojisinde ise kredi/kefalet talebi olan firma, bankaca yapılan değerlendirmeden ayrı olarak … tarafından da incelenmekte ve değerlendirilmektedir.
Doğrudan kefalet ürünlerinde banka kredisi söz konusu olmayıp, … ile kefalet anlaşması bulunan kurumlardan geri ödemeli destek almaya hak kazanmış firmalar başvuru sonrasında ayrı ayrı incelenmekte ve uygun görülenler için destek sağlayan kuruma hitaben teminat mektubu verilmektedir.
Portföy Garantisi Sistemi (PGS) kefalet işleyişinde;
-KOBİ Bankaya kredi başvurusu yapar,
-Banka başvuruyu değerlendirir, içsel derecelendirmesini yapar, krediyi onaylar,
-Banka kefalet talebini …’ye iletir,
-KGĞF uygunluk kriteri kontrolü yapar,
-… Bankaya onay verir,
-Banka krediyi kullandırır.
Bankanın krediyi kullandırmasından önce müşteri ile … arasında ayrıca bir sözleşme taahhütname imzalanmakta olup, … kredi kefaletini bu sözleşmenin imzalanmasından sonra bankaya bildirmektedir. Müşteri ile … arasında imzalanmış olan sözleşme, banka ile müşteri arasındaki ilişkide etkili olmayıp, banka açısından bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Banka açısından önemli olan …’nin krediye kefil olduğunu bankaya bildiren beyanı taahhüdüdür.
Dava konusu kredi, Kredi Garanti Fonu kefaleti ile kullandırılan krediden kaynaklanmakta olduğundan, yukarıda yer verilen Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin 2016/9538 sayılı kararın, İcra takip tarihi itibariyle yürürlükte olan “Temerrüt, tazmin ve diğer hususlar” başlıklı 6. maddesi uyarınca, kredinin temerrüde düşmesi durumunda … kefaleti ile kullandırılan kredilere ilişkin takip sürecinin de krediyi kullandıran banka tarafından yapılması gerekmektedir. Bu nedenle bankanın …’den kefâlet tutarını tahsil edip etmemesinin (borçlulardan yapılan bir tahsilât olmadığı sürece) icra takibinde istenilen alacak tutarının hesaplanmasında bir etkisi bulunmamaktadır. Zira belirtilen mevzuat uyarınca, banka, …’den tahsil ettiği kefalet tutarını da aynı icra dosyası kapsamında takip edecek ve borçlulardan tahsilat yapılması halinde tazmin edilen kefalet oranında …’ye aktaracaktır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 12.07.2013 tarihli Esas: 2013/9225 ve Karar: 2013/14683 sayılı ilamdaki görüş dikkate alındığında, borçlunun ifada gecikmesi ve asıl borçluya gönderilen ihtarın sonuçsuz kalmış olması şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması nedeniyle davalı kefiller hakkında icra takibi yapılmasının şartlarının oluştuğu düşünülmektedir.
Uyuşmazlık, Kredi Garanti Fonu kefaleti ile kullandırılan krediden kaynaklı davacının takip tarihi itibari ile alacağı bulunup bulunmadığı ve miktarı hususundadır.
Bu hususun tespiti için dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi, 04/05/2020, 26/08/2021 ve 01/03/2022 tarihli raporlar aldırılmış, alınan son ek raporunda özetle; takip tarihi itibari ile davacının kredi nedeni ile; 123,769,15 TL asıl alacak, 1.812,81 TL İşlemiş faiz, 90,64 TL BSMV ve 290,30-TL masraf olmak üzere toplam 125.962,90-TL talep edebileceği, (Asıl alacağa takip tarihiden itibaren %40,56 oranında temerrüt faizi uygulanabilceği) hükme esas alınan bilirkişi raporu ile anlaşılmış, rapor dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek bilirkişi raporu doğrultusunda davacının alacağının olduğu, davalıların itirazının kısmen iptali gerekeceği kanaati ile davanın kısmen kabulüne, alacak kredi sözleşmesinden kaynaklandığından likit olduğu değerlendirilerek davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Davalıların Ankara ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında,123.769,25-TL asıl alacak, 1.812,81-TL İşlemiş Faiz, 90,64-TL BSMV, 290,30-TL Masrafı, olmak üzere toplam 125.962,90-TL alacağa yönelik İTİRAZLARININ İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağa takip tarihiden itibaren %40,56 oranında temerrüt faizi UYGULANMASINA,
3-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si olan 25.192,58-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 8.604,52 TL harçtan peşin alınan 1.696,67 TL harcın mahsubu ile eksik 6.907,85 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 1.732,57 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen ve aşağıda dökümü yapılan toplam 1.218,60-TL yargılama giderinin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 1.072,36 TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafın yapmış olduğu aşağıda dökümü yapılan diğer yargılama giderleri toplamı 60,00 TL nin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 7,20 TL sinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,

7-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 15.916,48-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraflar vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21.03.2022

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ DAVALI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 5,20 TL Diğer yargılama giderleri 60,00 TL
Bilirkişi Ücreti 1.000,00 TL TOPLAM 60,00 TL
E-Tebligat ücreti 29,00 TL
Normal Tebligat gideri 38,00 TL
Müzekkere ve diğer Giderler 146,40 TL
TOPLAM 1.218,60 TL