Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/915 E. 2021/892 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/915 Esas
KARAR NO : 2021/892

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 06/01/2022

Mahkememizde görülen davanın açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeni ile fatura düzenlendiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış, taraflara ticari defterlerini sunmak üzere HMK’nun 220. ve devamı maddeleri uyarınca ihtarat yapılarak süre verilmiş, davalı tarafından defterler sunulmamış, davacı tarafça sunulan defterler incelenmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi 27/05/2019 tarihli raporunda özetle, davacının 2015 yılı defterlerinin incelenemediğini, 2016 yevmiye defterinin kapanış onayının bulunmadığını, davacının defter kayıtlarına göre davalının davacıya borcu bulunmadığı bildirilmiştir.
Tarafların BA-BS formları celp edildikten sonra ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş, ancak bilirkişinin listede bulunmaması nedeni ile yeni bir mali müşavir bilirkişiden alınan 08/11/2021 tarihli raporunda özetle, davacının 2015 yılı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, 2016 yılına ait yevmiye defterinin ise kapanış onayının bulunmadığını, takip konusu faturalardan üçünün davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu, ikisinin olmadığını, ancak tüm faturaların BA-BS bildirimlerinin uyumlu olarak yapıldığını, davacının defter kayıtlarında bulunan faturalar yönünden ödeme kaydının bulunduğunu ancak ödemeler belgeli olmadığından kabul edilemeyeceğini, bu nedenle davacının takip tarihi itibari ile fatura bedelinin toplamı olan 79.095,90 TL alacaklı olduğu, 12.805,75 TL işlemiş faiz talep edebileceği bildirilmiştir. İlk raporda BA-BS formları ve davacının 2015 yılına ait defterleri değerlendirilmediğinden ve raporlar arasında esasa ilişkin çelişki bulunmadığından rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunmuş, ancak ödeme kayıtlarına ilişkin değerlendirmeye aşağıda açıklanacağı üzere katılınmamış, rapor hesaplamalar yönünden hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı yan davaya cevap vermemiş, icra takibine borcu bulunmadığından bahisle itiraz ettiğinden davayı inkar ettiği değerlendirilmiş, davacı yanın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede faturaya konu 2015 yılına ait defterlerin HMK’nun 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil teşkil ettiği ve her iki tarafın da karşılıklı BA-BS bildiriminde bulunduğu belirlenmiş, buna göre ticari ilişkinin varlığı ve malın teslimine ilişkin davacı iddiasının karine olarak sübut bulduğu, davalı yanın da aksine ilişkin ticari defterlerini veya başkaca ispata elverişli delil sunmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar takibe konu faturaların ikisi (31/08/2015 tarihli 43.600,00 TL bedelli ve 31/08/2015 tarihli 11.646,60 TL bedelli faturalar) davacı defterlerinde kayıtlı olmasa da, karşılıklı BA-BS bildiriminde bulunması nedeni ile yukarıda açıklandığı üzere alacağın varlığının sübut bulduğu değerlendirilmiştir.
Davalı ihtaratlı tebliğe rağmen defterlerini ibraz etmemiş, davacının faturaların ait olduğu 2015 yılına ait defterlerinin usulüne uygun tutulduğu tespit edilmiştir. HMK’nun 222/3 maddesi uyarınca bu defterlerde sahibinin lehine ve aleyhine olan delillerin ayrılması mümkün değildir. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda ödemelerin belgeli olmadığından bahisle davacı defterlerinde kayıtlı toplam 23.846,30 TL bedelli faturalara ilişkin ödemenin kabul edilemeyeceği belirtilmiş ise de, usulüne uygun defterdeki aleyhe kayıtların ayrılması mümkün olmadığından ödeme kayıtlarına itibar edilmiştir. Bu nedenle davacı defterlerinde kayıtlı olmayan, ödeme kaydı da bulunmayan 55.246,60 TL asıl alacak yönünden davanın kısmen sübut bulduğu değerlendirilmiştir.
Ancak alacağın faturadan doğması ve temerrüt ile vadeye ilişkin taraflar arasında bir sözleşme bulunduğuna ilişkin dosyada delil bulunmadığından TTK’nun 1530/4 maddesi uyarınca işlemiş faizin bilirkişi tarafından hesaplandığı ve kabul edilen faturalar yönünden hesaplanan işlemiş faiz yönünden davalı itirazının kısmen yerinde olduğu değerlendirilmiş buna ilişkin olarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, alacak faturadan kaynaklandığından likit olduğu değerlendirilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın kısmen kabulü ile,
Ankara … Dairesi’inn … esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 55.246,60 TL asıl alacak, 9.099,80 TL işlemiş faizi üzerinden devamına,
Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 11.049,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 4.395,50 TL harçtan peşin alınan 1.580,91 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.814,59 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.165,03 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.747,80 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 1.214,89 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.580,91 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12//2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]