Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/911 E. 2021/720 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/911 Esas
KARAR NO : 2021/720

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarındaki ticari hizmt ilişkisi nedeni ile fatura düzenlendiğini, kısmen ödeme yapıldığını, davalının bakiye borcunu ödememesi üzerine … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hüküm verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, taraflar arasında borç ilişkisi bulunmadığını, davacının alacağını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine % 20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış, taraflara ticari defterlerini sunmak üzere HMK’nun 220. ve devamı maddeleri uyarınca ihtarat yapılarak süre verilmiş, davalı tarafça defterler ibraz edilmemiş, bulundukları yer bildirilmemiş, davacı tarafça sunulan defterler incelenmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi 24/06/2019 tarihli raporunda özetle, taraflar arasında 2011 yılından bu yana süregelen ticari ilişki bulunduğunu, davacının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı kayıtları uyarınca davalının takip tarihinden sonra 10.000,00 TL ödeme yaptığı, bu hali ile davalının cari hesap bakiye tutarının 10.000,00 TL’sini zımnen kabul ettiği, bakiye borçtan mahsubu halinde davalının 30/05/2017 tarihli fatura konusu malın teslim edildiği kanaati ile faturanın ödenmeyen kısmı olan 10.751,88 TL’nin talep edilebileceğini, dava tarihi itibari ile ise 2.546,16 TL asıl alacak talebinde bulunabileceği, isim bulunan irsaliyeli faturalardaki isimlerin davalı çalışanlarına ait olması halinde 1.548,75 TL, sadece imza bulunan faturalardaki imzaların davalı çalışanlarına ait olduğunun belirlenmesi halinde 1.199,19 TL daha alacağı olduğunu, davalının defterlerini ibraz etmemesi nedeni ile davacı defterlerinin kendisi lehine delil kabul edilmesi gerektiği değerlendirilirse takip tarihi itibari ile 19.252,37 TL, dava tarihi itibari ile 11.120,05 TL talep edilebileceği bildirilmiştir. Taraf itirazları üzerine alınan 12/03/2020 tarihli ek raporda özetle, kök rapordaki beyanlarını tekrar etmiştir. Kök ve ek rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu davacının lehine delil niteliğine haiz defterleri uyarınca sabittir. Uyuşmazlık takibe konu edilen cari hesaba dahil faturalardaki malların davalıya teslim edilip edilmediği, bedelinin ödenip ödenmediği ve davacının alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarı yönündedir.
Davalı defterlerini ibraz etmemiş, davacı defterleri usulüne uygun tutulmuş ve sahibi lehine delil teşkil etmektedir. Miktar itibari ile yazılı veya dengi delillerle alacağın varlığı ispat edilmelidir. Davacı defterleri ile, takipten sonra yapılan ödeme gözetildiğinde, bu hususun borcun zımnen kabulü anlamına geleceği konusundaki bilirkişi mütalaasına iştirak edilmiştir. Takipten sonra yapılan 10.000,00 TL ödeme yönünden bu hususun icra takibinde infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği değerlendirilmiştir.
Bu miktarın cari hesaptan arta kalan kısmının bilirkişinin belirlediği ve ihtilaflı olan 30/05/2017 tarihli 10.751,88 TL bedelli faturadan düşülmesi neticesinde davalının dava tarihi itibari ile 2.546,16 TL borçlu olduğu kabul edilmiştir. Diğer faturalar yönünden ise, faturaların bir kısmında teslim alan kısmında isim ve imza bulunduğu, bunlardan açık isim ve imza bulunanlardaki isimlerin davalı çalışanı olmadığının SGK yazı cevaplarından anlaşıldığı, bir kısmında ise açık isim ve imza bulunmadığı, bu hali ile teslimin usulüne uygun delillerle ispatlandığından söz edilemeyeceği anlaşıldığından bu faturalar yönünden davacı iddiasının ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır. Davacıya yemin hakkı hatırlatılmış, ancak davacı yemine dayanmayacağını bildirmiştir. Böylelikle icra takibine konu edilen asıl alacak yönünden davalının itirazının kısmen yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Ancak alacağın faturadan doğması ve temerrüt ile vadeye ilişkin taraflar arasında bir sözleşme bulunduğuna, faturaların davalıya tebliğine ilişkin dosyada delil bulunmadığı anlaşıldığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, alacak faturadan kaynaklandığından likit olduğu değerlendirilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
… Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 2.549,16 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ve faize ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 509,83 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 174,13 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, bakiye 57,70 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı yana iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden (takipten sonra ödenen kısım dikkate alınarak) hesaplanan ve takdir olunan 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden (takipten sonra ödenen kısım dikkate alınarak) hesaplanan ve takdir olunan 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.157,50 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 754,48 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 174,13 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]