Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/819 E. 2021/859 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/819 Esas – 2021/859
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/819
KARAR NO : 2021/859

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2017
KARAR TARİHİ : 13/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03.01.2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılar arasında imzalanan sözleşmeler ile Seyit Ömer Termik Santral sahasının genel temizlik işlerinin davalılara verildiğini, davalıların işçilerinden olan … davaların yanında çalıştığını, iş akdinin sonlanması nedeniyle … İş Mahkemesine açtığı davada mahkemenin 25.04.2017 tarih … Karar sayılı kararı ile hükme bağlandığı, müvekkil idareden tahsiline karar verildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 2017/1271 Esas sayılı kararı ile kesinleştiğini, kararın … 1.İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı Dosyası ile takibe konulması sonrasında müvekkilinin dava dışı işçi için 18.10.2017 tarihinde 9793.11 TL. ödeme yaptığını, taraflar arasındaki sözleşmelerde ve sözleşme eklerinde işçi alacaklarından davalıların sorumlu olduğunun Düzenlendiğini, Bu nedenlerle 9793.11 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. -Davacı vekili ; davalılar … Kimyevi Mad. Gıd. Petrol Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … İnş. Mak. Gıda Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti. açısından davayı takip etmediklerini diğer davalılar yönünden davaya devam ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalılara yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: … İnş. Nak. Tem… San. Ltd. Şti. Vekilli cevap dilekçesinde özetle: Davanın husumet yönünden reddi gerektiği, …’ın davacıdan hizmet alım işinde 15 08 2005 ile 14 08 2006 tarihleri arasında asıl işveren işçisi olarak çalıştırıldığını, 08 09 2006 tarihinde ibranameye ile tüm haklarının ödendiğini, 2 yıllık zamanaşımı bulunduğunu, mahkemenin yetkisiz olduğunu, kıdem tazminatının asıl İşverenden tahsil edilmesi gerektiğini, İş Mahkemesi kararında kıdem tazminatını asıl işverenden tahsil edilmesi gerektiğini diğer alacakların son işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, Bu nedenlerle resen nazara alınacak nedenlerle işçinin firmada çalıştırılmasının muvazaalı olduğundan çalıştırılan elemanların kıdem tazminatlarının kurumların ödeyeceğini, 10 09 2014 tarihli ve 11 09 2014 resmi gazetede yayınlanan 6552 sayılı kanunun 8. maddesine eklenen ve 29261 sayılı 8 Şubat 2015 resmi gazetede yayınlanan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından onaylanan yönetmeliğe göre kamu kurum ve kuruluşlarının ödeyeceği açık ve net olarak belirttiğinden Borçlar Kanuna göre kazanç eşit olmadığından yani şirkete ödenmeyen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ödenmediğinden kesinlikle yüzde 3 ün içinde olmadığından yüzde 3’ün içinde (0.984 damga vergisi) ( 0.569 sözleşme gideri, onbinde beş KiK Payı, yine 0.948 her hakedişte damga vergisi toplam 2.515 TL vergilere ödendiğini ve 25.115 TL dir yüzde 3 ten kalan 0.485 kuruş olduğunu , 0.485 kuruştan da işyeri hekimi iş güvenliği uzmanı ödenmediğinden yüzde 3 ten kalan ücret olmadığından şirkette ödenmeyen ücretten şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığından ve asıl işveren yasa ve kanuna uymadığından, puantaj kayıtları çalışan işçilerin ilgili müdürlükler tarafından tutulduğundan, Şirket ilgili müdürlüklerin verdiği puantaja göre gün saat hesabını da idari şartnamenin 25. maddesinde teklif fiyata dahil olan giderler kalemindeki maaş + SGK + stopaj ve vergilere göre teklif verildiğinden kıdem, ihbar tazminatı şirkete ödenmediği halde ödediklerinden mahkeme kararı ve bilirkişi raporuna göre değerlendirilmesi, husumet yönünden davanın reddini yine aksi kanaatte esas yönünden davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP: … Seyahat Ticaret Limited Şirketi Vekilli cevap dilekçesinde özetle: Davacı kurumun rücu hakkı bulunmadığını, İş Kanunun 112. maddesine göre kıdem tazminatlarının ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından ödeneceğini, Kıdem tazminatlarının kamu kurumu tarafından ödenmesi gerektiğini. İş Kanununun 2. maddesine göre asıl işveren ve alt İşverenin müteselsilen sorumlu bulunduğunu, asıl işverenin rücu hakkı bulunmadığını, 4857 Sayılı Kanunun 112. maddesine göre kıdem tazminatı için ödeme yapılmadığından kıdem tazminatlarından alt işverenin sorumluluğu bulunmadığını, rücu konusu olan işçinin müvekkil şirkette kısa çalışması bulunduğunu, rücu hakkı kabul edilse bile işçinin müvekkil şirkette çalıştığı süre ile sınırlı olması gerektiğini, devreden işverenin sorumluluğunun 2 yıl olduğunu, davanın süresi içinde açılmadığını, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarında bulunduklarını belirterek, Bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatlerini taşıdıkları tüm davaların ayrı ayrı reddine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: … Tic. İnş. Paz. Ltd. Şti.Vekilli cevap dilekçesinde özetle: Davanın görevli mahkemede açılmadığını, …’ın 01.04.2004- 14.08.2005 tarihleri arasında müvekkil şirkette çalıştığını, asıl işverenin alt işverenle birlikte sorumlu olduğunu, Mahkemenin öncelikle muazaa olgusunu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, işyeri devri esasına göre değerlendirilmesi gerektiğini, işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren 2 yıl süreyle olduğunu, devreden işverenin sorumluluğunun işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret ile sınırlı olduğunu, eğer sorumlu olacaksa işçinin çalıştığı dönemde sorumlu olabileceğini, işyerinin devir edildiği tarihten itibaren 2 yıllık sürenin geçmiş olduğunu, şirket yönünden davanın tümüyle reddi gerektiğini, emir ve talimatları üst İşverenden aldığını, dava dışı işçinin işten çıkarılmasında müvekkilin herhangi bir kusuru bulunmadığını, Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:Dava, asıl işveren tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince davalı alt işverenlerden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği deliler toplanmış; davacı ile davalı şirketler arasında, ihale sonrası yapılan hizmet alımına ilişkin sözleşme, Sözleşme eki teknik ve idari şartname örnekleri, dava dışı işçiye ait SGK hizmet cetvelleri, Ticaret Sicil Müdürlüğü yazıları, … 1.İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyası, … 2.İş Mahkemesinin …. sayılı kararları, dosya içerisine alınmış, dosya da bilirkişi incelemesi yaptırılmış, karar vermeye yeterli bulunmakla, hesap bilirkişisinin 30/03/2021 tarihli ön ve 09/09/2021 tarihli kök raporuna mahkememizce itibar edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava dışı işçiye ödenen ” işçilik alacakları” ile buna ilişkin dava nedeniyle yapılan masraflardan hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı kurum ile davalı şirketler arasında farklı tarihlerde “hizmet sözleşmesi” imzalandığı, sözleşme gereğince davalı şirketlerin belirlenen süre içerisinde işe başlayıp dava dışı işçiyi çalıştırdıkları, dava dışı işçinin kıdem tazminatı alacağını davacıdan talep ettiği, sonrasında … 2.İş Mahkemesinde … E, sayılı dosyasında alacak davası açtığı, ilk derece mahkemesinin kabul kararından sonra dosyanın istinaf edildiği, … Karar sayılı ilamı ile, istinaf başvurusunun miktar itibariyle kesin olarak reddine karar verdiği, kararın … 1.İcra Müdürlüğünün … E, sayılı dosyasında takibe konulması üzerine davacı tarafından dava dışı işçiye 9.793,11-TL ödendiği dosyanın böylece infaz edildiği, sonrasında da davacının huzurdaki iş bu rücu davasını açtığı anlaşılmıştır.
Emsal Yargıtay … HD 2016/5366 E,, 2018/6468 K’ na göre; “… dava dışı işçinin davalı ve dava dışı diğer alt işverenler işçisi olarak çalıştığı süre bir yıldan az olsa bile işçiyi çalıştırdığı süre ile orantılı olarak kıdem tazminatının bu alt işverenlerden tahsiline karar verilmesi gerektiği …” yönünde ilamı mevcuttur.
Taraflar arasında imzalanan farklı tarihli hizmet alım sözleşmeleri ve ekleri olan şartnamelerin hükümleri incelendiğinde;”…yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları” başlıklı 23. maddesinde; “yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personelle ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve genel şartnamenin altıncı bölümünde belirlenmiş olup, yüklenici bunlara aynen uymakla yükümlüdür”. Sözleşmelerin, “Ödeme Yeri ve Şartları’ başlıklı 12.3. maddelerinde, “Yüklenici sözleşme kapsamında çalıştırdığı tüm personelin işvereni olarak İş Kanunu, SSK kanunu ve çalışma hayatıyla ilgili diğer kanun, tüzük ve yönetmeliklere göre personelin her türlü ücret, vergi, harç, SGK ve işsizlik sigortası primi vs. tüm yasal yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirecek” hükmüne yer verildiği, davacının dava dışı işçiye iş kanunundan kaynaklanan kıdem tazminatı alacağını ödediği miktarın, davalılardan dava dışı işçinin kendi dönemlerinde çalıştığı süreyle sınırlı olmak üzere rücuen talep edebileceği, değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak; 09/09/2021 tarihli bilirkişi hesaplamasına göre; dava dışı işçinin, davalı şirketlerin alt işveren olduğu sözleşme çerçevesinde davacıya ait işletmede çalışmış olup, hizmet alım sözleşmesine göre de sorumluluk alt işverenlere ait olduğundan, davacının ödediği “kıdem tazminatı yönünden” hesap edilen tüm alacağından, dava dışı işçiyi çalıştırdıkları dönemi kapsayan kısmıyla sınırlı olarak oranlanma yapılmak suretiyle davalılardan talep edebileceği mahkememizce değerlendirildiğinden ( Yargıtay 23.HD, 27.01.2020 tarih ve 2019/564 E, 2020/429 K sayılı ilamı) davanın kabulü ile dava tarihi olan 23/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile (Ankara Bam 4. HD 2019/132 E, 2021/334 K, sayılı ilamı) birlikte davalılardan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı … Kim.Ltd.Şti hakkında açılan davanın davacı vekilince, 27/02/2020 Tarihinde, Davalı … İnş.Nak.Gıda…Ltd.Şti hakkında açılan davanın davacı vekilince, 29/06/2018 Tarihinde, işlemsiz bırakıldığı ve takip edilmediğinin beyan edildiği anlaşıldığından bu davalılara yönünden açılan davanın HMK’nun 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın, KABULÜ İLE;
Davalı ….Tic. Ltd.Şti’nin 2.442,17-TL
Davalı … İnş. Ltd.Şti’nin 1.782,79 -TL
Davalı … … ( … Temizlik) nun 1.816,98 -TL
Davalı … Seyahat Ltd.Şti’nin 1.528,80-TL’nin dava tarihi olan 24/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davalı … Kim.Ltd.Şti hakkında açılan davanın davacı vekilince, 27/02/2020 Tarihinde, Davalı … İnş.Nak.Gıda…Ltd.Şti hakkında açılan davanın davacı vekilince, 29/06/2018 Tarihinde, işlemsiz bırakıldığı ve takip edilmediğinin beyan edildiği anlaşıldığından bu davalılara yönünden açılan davanın HMK’nun 150/5. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 517,15 TL harçtan peşin alınan 167,25 TL harcın mahsubu ile eksik 349,90 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 198,65 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 1.423,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince,
Davalı ….Tic. Ltd.Şti yönünden hesap ve takdir olunan 2.442,17-TL
Davalı … İnş. Ltd.Şti yönünden hesap ve takdir olunan 1.782,79 -TL
Davalı … … ( … Temizlik) yönünden hesap ve takdir olunan 1.816,98 -TL
Davalı … Seyahat Ltd.Şt yönünden hesap ve takdir olunan 1.528,80-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, karşı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13.12.2021