Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/786 E. 2022/663 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/786
KARAR NO : 2022/663
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2017
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
K.YAZIM TARİHİ : 16/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin etiket basım işi yaptığını, bu doğrultuda başkaca şirketlerin siparişlerini yetiştirmek üzere 19.09.2017 tarihinde davalı şirketten 22.699 kg polietilen hammadde teslim aldığını, bu ana maddenin ambalaj üretimi için aynı gün gece vardiyasıyla kullanılmaya başlandığını, ancak ilk parti üretimde ürünlerin hatalı olduğunun tespit edildiğini, ürünlerin ambalaj noktasına geldiğinde koku ve ambalajda mantılığa, ayrıca slip kusmasına (ambalajda oluşan leke ve kir) sebebiyet verdiğini, bu kokuların gıda kullanımını etkilediğini, mat görüntülerin ise ürünlerin eski gibi gözükmesine sebebiyet verdiğini, hammaddenin sipariş türlerindeki farklı mikron ölçülerini karşılamadığını, ürünün gözle ve deneysel kontrolü mümkün olmadan bir kısmının teslim alır almaz siparişin üretiminde kullanıldığını ve iadesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirkete tanzim edilen faturada ürünün şeffaf olduğu belirtilmiş iken anılan ürünlerin mat olduğunu, belirtilen sebeplerle davalı şirketin müvekkili şirkete ayıplı mal gönderdiğini ve müvekkili şirketin zararına ve itibar kaybına sebebiyet verdiğini, ürünlerin dava dışı firmaların siparişlerinde kullanılması sebebiyle bu firmaların matlık, koku, ürünün görülememesi sebepleriyle müvekkili şirkete 52.623,96.-TL iade faturası tanzim ettiklerini, bu sebeple müvekkili şirketin elde edeceği kardan yoksun kaldığı gibi ayıplı mallar yüzünden zarara uğradığını, anılan ürünlerin bedeli olarak davalı şirketin hesabına toplam 157.771,71.-TL ödeme yapıldığını, hataların mail ve telefon yolu ile bildirilmesine rağmen geri dönüş yapılmadığını, bunun üzerine …. yevmiye ve 26.09.2017 tarihli ihtarnamesi ite davalı şirkete anılan malların iadesine hazır olduklarını ve satış bedeli ile uğranılan zararın tazmininin talep edildiğinin bildirildiğini, yine geri dönüş olmaması üzerine iş bu davanın açıldığını belirterek müvekkili şirketçe davalı şirkete ödenen miktarın şimdilik 5.000,00 TL’lik kısmının ödeme tarihinden yasal faizi, ayıplı mal sebebi ile uğranılan zararın şimdilik 2.000,00 TL’lik kısmının ihbar tarihinden yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

ISLAH: Davacı vekili 22/08/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket adına harca esas değer olarak gösterilen 7.000,000 TL’nin 5.000,00 TL olan kısmını atiye bırakıp 2.000,00 TL ‘lik uğranılan zarar taleplerini 50.623,96 TL daha artırarak 52.623,96 TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın 22.699 kg ürünleri 16.09.2017 tarihinde satın aldığını, ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin 26.09.2017 tarihinde noter aracılığıyla ihtarda bulunduğunu, cevaben gönderilen ihtarnamede ürün konusundaki iddialara karşı bağımsız bir labaratuvardan analiz yapılmasının istenildiği halde davacı yan tarafından bu teklifin reddedildiğini, ürünlerin faturada şeffaf olarak belirtilmiş olmasına rağmen teslim edilen ürünlerin mat ve şeffaf olmadığı beyanının açıkça belli olan bir ayıbın söz konusu olduğu anlamına geldiğini ve üretim sonrası ilk günde ayıbın tespit edildiğinin iddia edildiğini, o halde ayıbın derhal bildirilmesi gerekir iken yasa gereği 2 gün içerisinde bildirilmesi gereken ayıbın 10 gün sonrasında bildirilmesinin davanın kötü niyetli olarak açıldığını göstereceğini, teslim anında tespiti mümkün olmayan ayıplarırı dahi 8 günlük itiraz süresinde tespitinin gerektiğini, ürünlerin ayıplı olmadığını, hammaddenin işlenmesinin de alanında uzman kişilerce yapılması gerektiğini, hatalı olduğu iddia edilen ürünlerin neden dava dışı firmalara gönderildiğinin anlaşılır olmadığını, 27.12.2014 tarih A-726948 numaralı ve 10.12.2014 tarih A-938125 nolu faturalar ile davacı şirkete daha önce satışı gerçekleşen 5o mic polietilen beyaz pearl maddesine ilişkinde noter yolu ile ayıp ihtarında bulunulduğunu, burada da müvekkili şirketin hatalı ve ayıplı ürün tesliminin bulunmadığının karşı ihtarla bildirildiğini ve davacı şirket tarafından alımlara devam edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
19.09.2017 tarih bsl2017000002093 nolu e-fatura: davalı şirket tarafından düzenlenmiş fatura içeriğinde ““2.092 kg pe film-055 mıc 765 mm şeffaf,2.065 kg pe fılm-o55 mıc 885 mm şeffaf, 2.628 kg pe fılm-060 mıc 740 mm şeffaf, 2.047 kg pe fılm-o55 mıc 870 mm şeffaf, 3.892 kg pe fılmı- 130 mıc 825 mm şeffaf, 3.758 kg pe fılm-130 mıc 670 mm şeffaf, 1.056 kg pe film-030 mıc 815 mm şeffaf, 1.955 kg pe fılm-o6o mıc 815 mm şeffaf, 527 kg pe fıilm-045 mıc 770 mm şeffaf, 522 kg pe film-o7o mıc 700 mm şeffaf, 1.629 kg pe film-060 mıc 695 mm şeffaf, 528 kg pe fılm-o60 mic 825 mm şeffaf, Malzeme/Hizmet açıklamalı” faturanın KDV Dahil 156.564,78.-TL bedel ile davacı şirket unvanına düzenlenmiş olduğu belirlenmiştir.
Davacı şirketin davalı şirkete yönelik ….yevmiye numaralı ihtarnamesinde özetle; “Daha önce şirketiniz ile yapılan ticaret kapsamında tarafınızdan satın alınan ürünlerdeki hatalara, bu hataların meydana getirdiği problemler neticesinde müvekkil şirketin dava ile ödemek zorunda kaldığı ve kalacağı tazminatlara ilişkin …. yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilmiş ve bu ihtar sonrasında yapılan görüşmelerde bu tazminatların şirketiniz tarafından karşılanacağı bu ve benzer durum ile işleme maruz kalınmayacağı taahhüt edildiği halde, 19.09.2017 tarihinde alınan 22.699 kg alınan polietilen hammadde ile de benzer durumun yaşandığını, durumun çözümüne ilişkin paylaşımlar yapıldığı halde çözüme yönelik bir adımın gelmediğini, durumun tespit için vasıflı kontrolörlerin gönderilmediğini, İş bu hususlar dikkate alınarak daha önceki ihtar ile beyan edilen ve başkaca oluşan zararlar öncelikle, ihtarnamenin şirketinize tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde hatalı/bozuk ürünlerden doğabilecek zararlar ile mahrum kalınan kar ve hakların ve şirketin itibarının zedelenmesi hususunda zararın hesaplanarak tazminini, kullanılan ürünlerin geri alınarak yasal faizi bedellerinin iadesinin talep edildiği” belirtilmiştir.
03.11.2017 Tarihli Davalı Şirketin ı davacı şirkete cevaben …. yevmiye numaralı ihtarnamesinde özetle; “İhtar konusu hususta tarafınıza gerek şifahen gerekse de ve mailler yoluyla cevap verildiği halde kötü niyetli olarak bu ihtarnameyi keşide ettiğini düşündüklerini, daha önceki ürün satışından doğan ve zararların tazminini talep ettiğiniz 17.03.2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile reddedildiği aşikardır. Bu hususa rağmen müvekkil şirkete sipariş vermeye devam etmektesiniz. Üründen dolayı müvekkilimin kusuru bulunmamaktadır. Bağımsız labaratuvar analizi teklifimiz reddedilmiştir. Müvekkili şirketin dünya üzerinde bir çok ülkeye ihracat yaptığını, muhatap bulamama veya vasıfsız elamanla görüştüğünüzün kabulünün mümkün olmadığını, dolayısı ile teslim edilen ürünün gerekli kalite standartlarını taşıdığı hususunda bağımsız laboratuvar analizi teklifimiz hala geçerlidir” şeklinde belirtilmiştir.
Davalı şirketin ticari kayıt ve defterlerine ilişkin olarak Çorlu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden İstinabe yoluyla alınan 22/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; … Basım San.ve Tic.AŞ.’ye dava edilen 2017 yılı Eylül ayı içinde satış işlemine konu fatura ve ödeme dekontları incelendiğini, davalı firmanın 19.09.2017 tarih ve BSL2017000002093 nolu kesmiş olduğu satış faturasının 19.09.2017 tarih ve 19092017-0089 yevmiye numarasında kayıtlı olduğunu, davacı firmanın yapmış olduğu ödemelerin sırasıyla; 05.09.2017 tarihindeki 8.942,71 TL lik ödemenin 05.09.2017 tarih ve 05092017-0046 nolu yevmiye numarasına, 06.09.2017 tarihindeki 28.956,48 TL’lik ödemenin 06.09.2017 tarih ve 06092017-0025 nolu yevmiye numarasına ve 18.09.2017 tarihli 119.873,00 TL lik ödemenin 18.09.2018 tarih ve 18092017-0039 nolu yevmiye numarasına kayıtlı olduğu, tahsilatların faturadan önce sipariş avansı şeklinde ödendiği, irsaliye ve faturaların VUK.230 ve 231.maddeleri uyarınca fatura şekil ve nizamına uygun kesildiğini, ödeme ve faturaların muhasebe kayıtlarına tam ve eksiksiz şekilde geçirildiğini, kayıt nizamının V.U.K. M:215-219 hükümlerine ve muhasebe sistemi uygulama genel tebliğlerine uygun olduğunu, birbirini tamamladığı ve teyid ettiğini, davalı firmanın E-Defter mükellefi olduğunu, 2017 yılı Eylül ayı E-Defter Beratlarının 1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliği esaslarına göre kanuni süresi içinde verildiğinin tespit olunduğunu, yapılan incelemeler neticesinde davalı firmanın defter kayıt ve belgelerinin V.U.K hükümlerine uygun ve kendi lehine delil teşkil eder nitelikte olduğu bildirilmiştir.
Dava dışı … … Genel Gıda İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait ticari defter ve kayıtlar ile ilgili olarak Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesinden istinabe yoluyla alınan 20/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda; 2017 yılı yevmiye defteri kayıtlarında,Davacı, … Matb. İnş. San. Ve Tic.Ltd.Şti.nin 2017 Ekim ayı içinde … … Genel Gıda İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine kestiği satış faturaları listelendiğini, buna göre Ekim ayı içinde … Matb. İnş. San. Ve Tic.Ltd.Şti., … … Genel Gıda İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine toplamda 64.291,31 TL lik ürün satışı gerçekleştirdiğini, 27.10.2017 tarihinde bir adet toplamda 52.623,96 TL lik fatura kestiği bu faturayı (iade) 150 nolu İlk Madde Malzeme Hesabına Tek düzen Muhasebe standartlarına göre alacak kaydetmesi gerekirken bu faturanın 602 Diğer gelirler fiyat farkı olarak kayıtlara aldığının tespit edildiğini, … … Genel Gıda İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde, Dava konusu olan, ayıplı mallar olduğu iddia edilen ürünlere ait … Matb. İnş. San. Ve Tic.Ltd.Şti. Kestiği faturaların ticari defterlere alındığı; cari hesaplarda izlendiği ödemelerle ilgili bir kayda rastlanmadığını, … … Genel Gıda İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin … Matb. İnş. San. Ve Tic.Ltd.Şti ne iade ettiğini belirttiği kestiği faturanın … … Genel Gıda İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından “602 nolu Diğer Gelirler Hesabında” Fiyat Farkı olarak kayıtlara alındığı “150 Nolu İlk Madde Malzemeler Hesabından” düşüm yapılmadığı iade olarak kayıtlara alınmadığı bildirilmiştir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce alınan 13/09/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda fabrikada PE (Polietilen Beyaz Pearli) ürünler üzerine işlevsel veya kullanım alanına göre baskı yapıldığını, Dolayısı ile bu tip ürünlerde ebati(genişlik) ve mikron ölçülerinde l(kalınlık) kullanım alanlarına göre gelen sipariş doğrultusunda baskı yapılabilmekte olduğunu, değişkenlik görülebildiğini, davacı şirket yetkilileri tarafından inceleme esnasında fatura içeriğinde yer alan arncak ayıplı olduğu belirtilen; PE Film 0,55 mikran 765 mm Şeffaf 2.092 kg PE Film 0,55 mikron 885mm v Şeffaf 2.065 kg PE Film 0,60 mikron 695 mım Şeffaf 446 kg lık kısmının 19.09.2017 tarihinde üretime alınarak kullanıldığı belirtilmiş olup, inceleme esnasında üretimi tamamlanmış ürünlere ait numune örneklerinin bilirkişi heyetine sunulamadığını, PE Film 0,60 mikron 695 mm Şeffaf 1.183 kg lık üründen kalan hammadde örneğinin incelenebildiğini, bu hammadde üzerinde matlık ve leke gözlemlendiğini, Yukarıda dava dışı … … Firması’na baskısı ve ebatlaması yapılarak gönderilen ambalaj malzemelerinin toplam miktarının 4.603 kg miktara tekabül ettiğini, dava dışı firma tarafından davacı şirkete iade faturası kesilerek iade işleminin gerçekleştiğini, 19/10/2017 tarih 619962 nolu 11.400,00 TL bedelli fatura ve bu faturaya ilişkin 221517 nolu sevk irsaliyesinden anlaşıldığını, yukarıda belirtilen PE ürün imalatında hangi firmanın granülünün kullanıldığı (BASF – PETKİM vb. Diğer firmalar) ürünlerinin granül farklılığı ve buna bağlı üretim üretilen ürünlerde farklılıklar olabileceğini, granülün farklılığı ve ürün imalat esnasında kullanılan kırma denilen daha önce imalatı yapılan ve ebatlama sonrası çıkan ürünlerden üretim esnasında belli oranlarda karıştırıldığını, ürünlerin laboratuvar analizi yapılsa bile PE ürünlerinde hammadde değer ölçümünün yapıldığında herhangi bir değer değişiminin söz konusu olamayacağı ve bu durumun görsel olarak renk, şeffaflık, lekelenme, matlık vb. gözle görülebilir hatalar olabileceği düşünüldüğünü, davacı yanın ayıplı ürün tespitine ilişkin davalı şirketten ihtar yolu ile kontrolör talebine karşılık, davalı yanın bağımsız laboratuvar talebinin bulunduğunu, her iki yanın taleplerinin karşılığı, kontrolör tutanağı ve analiz rapor belgeleri dosya kapsamında yer almadığını, sahibi lehine delil olma vasfına haiz olan her iki yana ait ticari defterlerde dava konusu fatura ve fatura bedelinin ödenmiş olduğu somut olarak tespit edildiğini, davacı şirketin ayıplı/hatalı olduğunu belirttiği ürünlerle ilgili davalı şirkete iade faturası düzenlediğine ilişkin kayıt ve işlem bulunmadığını, mevcut dosya kapsamında ve yerinde yapılan inceleme esnasında ürüne ilişkin sunulan hammadde üzerinde matlık ve leke gözlemlendiğini, üretim aşamasında bu ürünler ile paketlemesi yapılan gıda ürünlerinin net görünümlü olamayacağı, lekelenme ve matlık olabileceği düşünüldüğünü, davacı yan tarafından dava dışı … … …. firmasına üretimi yapılan ve toplam miktarı 4.603 kg olduğu belirtilen ayıplı ürünlere ilişkin numune örneği bilirkişi heyetine sunulamadığını, ayrıca bu harnmaddelerin laboratuvar analizi yapılsa bile PE ürünlerinde hammadde değer ölçümünün yapıldığında herhangi bir değer değişiminin söz konusu olamayacağı ve bu durumun görsel olarak renk, şeffaflık, lekelenme, matlık vb. gözle görülebilir hatalar olabileceğini, A- Farklı ebat ve miktarlarda PE hammaddenin hangi üretim aşamasında, hangi ürünle ilgili ne miktarda kullanıldığı aynı gün içerisinde kullanıldığından, bu hammaddenin ayıplı ürün olup olmadığını, ne miktarının ayıplı olduğu hususunda yazılı belge bulunmadığından somut tespite imkan bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 10/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda;Polietilen ( PE ) kullanım alanına veya müşterinin siparişine göre imal edilen polietilen, çeşitli hammaddelerin COEX makinesinde tamamen ısısal işlem neticesinde üretileceğini, kullanım alanlarına göre Slipli – Silipsiz , Sıhhi-Gayri Sıhhi olarak hammaddelerin hazırlanan reçeteler ile COEX makinesinde otomatik emiş yapılarak hangi oranlarda hangi hammaddelerin kullanılacağı belirlenip üretim yapıldığını, üretim neticesinde kullanılan PE hammaddeleri form değiştirerek istenilen nitelik ve evsaf da PE ürün oluştuğunu, PE hammaddelerinin tamamen ısısal işlem neticesinde elde edilen ürün, ısıl işlem sırasında form değiştirerek oluşması ile üretilen PE de içeriğinin ( kullanılan hammaddelerin ) ve ilave edilen kimyasalların içeriğinin analiz ile tesbiti söz konusu olmadığını, teslim edilen üründe koku, matlık olması üretimi yapılan ve teslim edilen ürün fabrikada yanlış reçete uygulaması neticesi yanlış ürün imalatı, fabrikada daha önceden hatalı üretim neticesinde eldeki ürünün kırılması veya edatlama esnasında kalan PE lerin kırılarak tekrar kullanılması, üründeki koku, matlık, ve yukarıda belirtmiş olduğu parametrelerden kaynaklandığını, gelen ürün incelendiğinde bu ürünün sıhhi ambalaj olarak kullanılmasının uygun olmadığının gözlemlendiğini, değerlendirme yapılırken … matbaacılık firması tarafından alınan ve dava dosyasına konulan dava konusu PE örneği baz alınarak değerlendirme yapıldığını bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ayıplı ürün satışı nedeniyle bedelin tahsili talebidir.
Taraf delilleri toplanmış, davacı tarafça ürünün satışına ilişkin fatura örneği, tamirine götürüldüğüne ilişkin tamir formu örnekleri, dosyaya kazandırılmış, ürün üzerinde elektrik elektronik mühendisi bilirkişiden incelenmek suretiyle rapor alınmış, rapor karar vermeye yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Ayıptan sorumlu Borçlar Kanununun 219 vd. m. düzenlendiği, TBK’nun 227. maddesine göre satıcının satılan ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alanın satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satış bedelinden indirim isteme, veya ücretsiz onarım isteme hakları olduğu, düzenlenmiştir.
Ayıp, satılan malda ortaya çıkan, alıcının o maldan tümüyle ya da gerektiği gibi yararlanmasını engelleyen eksiklikler ve aksaklıklar gibi özürleri ifade eder (TBK m.194) (Zevkliler, Aydın: Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Ankara 2002, s. 108; Zevkliler, Aydın/Aydoğdu, Murat: Tüketicinin Korunması Hukuku, Ankara 2004, s. 104).

Alıcı ayıbın varlığı hâlinde satış sözleşmesi ile ulaşmak istediği ifa menfaatini elde edemediğinden ayıptan sorumluluk, satıcının satılanın teslimi ve mülkiyetini geçirme borcunun tamamlayıcısı olma özelliğini gösterir. Ayıba karşı tekeffül borcu fiilen ve tamamen teslimin gerçekleşmesi ile doğar. Teslimi gerçekleşmemiş bir işin muayenesi de mümkün değildir. Bu nedenle eksik iş ile ayıplı işin aynı hukukî niteliği taşıdığı söylenemez. Nitekim genel hükümlerin uygulandığı uyuşmazlıklarda ayıp kavramı ile eksik kavramına farklı kanun maddelerinin uygulanması gerektiği görüşü doktrin ve uygulamada genel itibari ile kabul görmektedir (Zevkliler, Aydın/ Gökyayla, K. Emre; Borçlar Hukuk Özel Borç İlişkileri, Ankara 2018, s. 137; Tandoğan: C.1, s. 206).
Alıcı ayıbın varlığı hâlinde satış sözleşmesi ile ulaşmak istediği ifa menfaatini elde edemediğinden ayıptan sorumluluk, satıcının satılanın teslimi ve mülkiyetini geçirme borcunun tamamlayıcısı olma özelliğini gösterir. Ayıba karşı tekeffül borcu fiilen ve tamamen teslimin gerçekleşmesi ile doğar. Teslimi gerçekleşmemiş bir işin muayenesi de mümkün değildir. Bu nedenle eksik iş ile ayıplı işin aynı hukukî niteliği taşıdığı söylenemez. Nitekim genel hükümlerin uygulandığı uyuşmazlıklarda ayıp kavramı ile eksik kavramına farklı kanun maddelerinin uygulanması gerektiği görüşü doktrin ve uygulamada genel itibari ile kabul görmektedir (Zevkliler, Aydın/ Gökyayla, K. Emre; Borçlar Hukuk Özel Borç İlişkileri, Ankara 2018, s. 137).
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15/02/2022 tarih, 2019/(13)3-825 Esas, 2022/135 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, ayıp gizli, yani ortalama bir tüketici bilgisine göre olağan bir gözlemle tespit edilemeyecek yahut sonradan ortaya çıkar mahiyette ise veya ayıp tüketiciden hile ile (kasten veya ağır kusurla) gizlenmişse alıcı otuz günlük süre ile bağlı olmaksızın, ayıbın ortaya çıktığı andan itibaren TKHK’nın 30. maddesi yollamasıyla BK’nın 198/II-III maddesi hükmü gereği derhal, başka bir ifade ile dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede ayıbı ihbar etmelidir.
Davacının ihtarnmaler ve dava süresine göre davayı süresinde açtığı hususu mahkememizce kabul edilmiş, işin esası incelenmiştir.

Konusunda uzman bilirkişiler tarafında tarafından depo ve depoya ait teslim belgeler incelenmiş, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve ibraz edilen belgelerden tarafların iddia ve savunmaları kapsamında dava konusu ürün imalatında hangi firmanın granülünün kullanıldığı (BASF – PETKİM vb. Diğer firmalar) ürünlerinin granül farklılığı ve buna bağlı üretim üretilen ürünlerde farklılıklar olabileceği, granülün farklılığı ve ürün imalat esnasında kullanılan kırma denilen daha önce imalatı yapılan ve ebatlama sonrası çıkan ürünlerden üretim esnasında belli oranlarda karıştırıldığı, ürünlerin laboratuvar analizi yapılması halinde de PE ürünlerinde hammadde değer ölçümünün yapıldığında herhangi bir değer değişiminin söz konusu olamayacağı ve bu durumun görsel olarak renk, şeffaflık, lekelenme, matlık vb. gözle görülebilir hatalar olabileceğinin bilirkişi tarafından belirlenmesi ve davacı yanın ayıplı ürün tespitine ilişkin davalı şirketten ihtar yolu ile kontrolör talebine karşılık, davalı yanın bağımsız laboratuvar talebinin bulunduğu, ayıba karşı tekeffül borcunın fiilen ve tamamen teslimin gerçekleşmesi ile doğduğu ve teslimi gerçekleşmemiş bir işin muayenesinin de mümkün olmadığı bildirim külfetinin yerine getirilmesine ilişkin her iki yanın taleplerinin karşılığı, kontrolör tutanağı ve analiz rapor belgelerin sunulmaması ve davacı tarafından tarafından sunulan dava konusu PE örneği baz alınarak değerlendirme yapılması hususu karşısında davalının sorumluluğunun ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan dava konusu olan, ayıplı mallar olduğu iddia edilen ürünlere ait dava dışı … … Genel Gıda İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin … Matb. İnş. San. Ve Tic.Ltd.Şti ne iade ettiğini belirttiği kestiği faturanın … … Genel Gıda İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından “602 nolu Diğer Gelirler Hesabında” fiyat farkı olarak kayıtlara alındığı “150 Nolu İlk Madde Malzemeler Hesabından” düşüm yapılmadığı iade olarak kayıtlara alınmadığı hususlarında da davalının sorumluluğunun bulunduğu ispatlanamamıştır.
Bu durumda davacının davasını ispatlayamadığından davalıdan kusura dayalı veya kusursuz olarak rayice uygun ürünün satımı nedeniyle de tazmin isteğinde bulunulamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek; bu bağlamda ayrıca davadan geri alma olarak değerlendirilen ve HMK m. 123 gereğince davalı tarafın kabulüne dayalı olan atiye bırakılan davanın da davalının muvafakatı olmadığından esastan reddi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 5.000,00 TL bakımından atiye bırakılmasına ilişkin kısmı yönünden davalının muvafakatı olmadığından buna yönelik davanın esastan REDDİNE,
2-Ayıplı mal sebebi ile uğranılan zarara yönelik davanın REDDİNE,
Kötü niyet tazminatın yasal koşullar oluşmadığından bu hususa yönelik talebin reddine,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 119,55 TL ile ıslah harcı olan 871,00 TL’nin düşümü ile kalan 909,85 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 9.219,83 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]