Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/783 E. 2022/783 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/783 Esas – 2022/783
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/783 Esas
KARAR NO : 2022/783

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/11/2017
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 24/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/07/2017 tarihli trafik kazasında müvekkilinin sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kazaya kusuru ile sebebiyle veren aracın işleteninin davalı …, sürücüsünün davalı … olduğunu, kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet ve kasko sigortasının davalı sigorta tarafından yapıldığını, maluliyet tazminatının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … yönünden şimdilik 50,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL daimi iş göremezlik, 50,00 TL tedavi gideri, 50,00 TL tamamlayıcı sigorta poliçesinin bozdurulmasından ve telefonunun kırılmasından kaynaklanan maddi tazminatının ve 100.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … yönünden 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 17/11/2020 tarihli dilekçesi ile, poliçe limitinin bozdurulmasından kaynaklı zararı 25,00 TL, telefonun kırılmasından kaynaklı zararı 25,00 TL olarak açıklamıştır. Davacı vekili her ne kadar maddi tazminata ilişkin talep artırım dilekçesi sunmuş ise de harcı yatırılmadığından dikkate alınmamıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın kasko sigortası da bulunması nedeni ile manevi zararın da teminat altında olduğunu, bu nedenle davacının öncelikle sigorta şirketine başvuru dava şartını yerine getirmesini gerektiğini, müvekkilinin olayın oluşumunda kusuru bulunmadığını, davacı …’ın manevi zararının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamış, aşamalardaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle kusurlu yan ve sigortacısı aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu, davalı sigorta yönünden başvuru dava şartının yerine getirildiği, bu hali ile başvuru dava şartına ilişkin savunmanın yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Ankara …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evrak, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 26/09/2019 tarihli maluliyete ilişkin raporda, davacının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca kaza nedeni ile %0 oranında, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca %0 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, bu sürede başkasının bakımına muhtaç olduğu bildirilmiştir. İstanbul adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 30/12/2020 tarihli raporda, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca %12,1 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, başkasının bakımına muhtaç olmadığı bildirilmiştir. Raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için İstanbul adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu tarafından düzenlenen 07/01/2021 tarihli raporda, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca %12.1, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca %5 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, başkasının bakımına muhtaç olmadığı bildirilmiştir. Üst kurul tarafından düzenlenen son rapor tüm raporları değerlendirmiş ve gerekçeli olmakla hükme esas alınmıştır. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik uyarınca davacının olay nedeni ile %5 oranında kalıcı iş göremezliği bulunduğu değerlendirilmiştir (Yargıtay 4. HD 2021/4651 esas 2021/8345 karar).
Doktor bilirkişi 25/11/2021 tarihli raporunda, davacının SGK tarafından karşılanmayan zararının 149,00 TL olduğunu bildirmiştir.
Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 09/01/2019 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, davalı yanın %100 kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirilmiştir. Raporun oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmiş, sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Aktüer bilirkişisi 28/02/2022 tarihli raporunda, davacının maddi zararını hesaplayarak 5.802,88 TL geçici, 86.127,24 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı talep edebileceğini bildirmiştir. Taraf itirazları üzerine alınan 15/04/2022 tarihli ek raporda, 5.802,88 TL geçici, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca 86.127,24 TL, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca 276.791,97 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı talep edebileceği bildirilmiştir.
Davacı vekili 29/08/2022 tarihli dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, davalı sigorta vekili 05/09/2021 tarihli dilekçesi ile feragate bağlı vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını bildirmiştir. Bu hali ile maddi tazminata ilişkin davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerektiği değerlendirilmiştir.
Manevi tazminata ilişkin talebin değerlendirilmesinde ise, TBK’nun 56. maddesi gözetildiğinde davaya konu kazanın davacıların manevi acı ve ızdırap duymasına neden olduğu, bu hali ile davacıların manevi tazminat talebinin yerinde olduğu, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirebilecek ve var olan durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktarının her olayın şartlarına göre değerlendirilmesinin gerekeceği; davacının maluliyet oranı, olay tarihi, oluş biçimi, olayın özellikleri, ekonomik ve sosyal olgular ile olaydaki kusur durumu dikkate alındığında davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Maddi tazminata ilişkin davanın feragat nedeni ile reddine,
Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile, davacı … yararına 10.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … yararına 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan 09/07/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine,
Maddi tazminata ilişkin alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından fazla yatırılan 298,62 TL’nin karar kesinleştiğinde istek halinde davacı yana iadesine,
Maddi tazminata ilişkin davalı sigorta vekili vekalet ücreti talebinde bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Manevi tazminata ilişkin alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 993,25 TL harcın davalılar … ve …’dan alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Maddi tazminata ilişkin davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı 2.527,10 TL, 3.184,50 TL ATK masrafının toplamı 5.711,60 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 712,47 TL’si ile davacı tarafça yatırılan 112,10 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2022