Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/776 E. 2023/331 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/776 Esas – 2023/331
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/776
KARAR NO : 2023/331

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACILAR : 1- ….
2- ….
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….
DAVALI : ….
VEKİLLERİ : Av. …
Av. ….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
K.YAZIM TARİHİ : 08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nın, 01.06.2010 tarihinde yaklaşık olarak saat 09.00’da gelişen sol tarafını hissetmeme yakınması üzerine saat 09.30’da davalı…A.Ş’ye ait … Acil Servisine başvurduğunu, burada … tarafından karşılandığnı, gerekli muayene ve tetkikler sonucunda, …’dan nöroloji konsültasyonu istendiğini, … durumu normal olarak değerlendirmesi sonucunda; tahliller yapılıp beyin tomografiksi çekildiğini, içine bazı ilaçlar eklenmek suretiyle serum bağlandığını, … hastayı muayene ettikten sonra müvekkilinin bir rahatsızlığının olmadığını belirterek birkaç gün evde dinlenmesi gerektiğine karar verdiğini, müvekkillinin ailesinin defalarca hastanın iyi olup olmadığını sorduğunu, başkaca yapılması gereken bir müdahalenin olup olmayacağı sorulduğunu, ancak kendilerine hastanın evde dinlenmesi yeterli olacağı söylemesi üzerine aynı gün saat 12.00’de müvekkilinin taburcu edildiğini, müvekkillerinin önerilen tavsiyeye uyarak eve döndüğünü, müvekkili …’nın dinlenmesi için yatırıldığını, ancak, aradan geçen süreye rağmen müvekkilinin kötüleştiğini, elini bacağını, kolunu kıpırdatamaz hale geldiğini, bu olay karşısında müvekkilinin ambulansla … Hastanesine kaldırıldığını, yapılan ilk testler sonucunda beyne pıhtı atması sonucunda sol tarafının felç olduğu tanısının konulduğunu, tedaviye başlanıldığını, müvekkilinin …götürüldüğünü, bu hastanede de yapılan tanıda müdahale nedeniyle felç olayının gerçekleştiği hususunun tespit edildiğini; daha sonra müvekkilinin … merlezinde tedavi gördüğünü, müvekkili …’ya üç saat içinde müdahale edilmesi gerekirken müdahalede bulunulmadığı gibi, müşahede altında tutulması gerekirken tutulmadığını, yine geçici iskemik atakların, inmenin habercisi olmasına rağmen bu tür durumlarda hastanın tansiyonun düşürülmemesi, şekerli serum verilmemesi gerektiği halde hastane ve doktorlar tam tersini yapmak suretiyle müvekkilinin tansiyonunun düşürüldüğünü, gerekli tedavi yapılmadığı için felç geçirmesine neden olduğunu, olayda hastane ve doktorların tam kusuru olduğunu, bu nedenle, doktorlar yanlış tedavi uygulamakla, hastane ise adam çalıştırmaktan kaynaklı sorumluluğu nedeniyle aralarında müştereken ve müteselsilen sorumluluk bulunduğu gibi olayda tam kusurlu olduklarını, ayrıca, müvekkilleri yanıltıldığından, müvekkili … başka hastaneye müracaat etme imkanının da kalmadığını, yapılan yanlış tedavi sonucunda, sorumlular hakkında soruşturma açıldığını, …1622/2015 sayı ve 8 Haziran 2015 tarihli kararıyla … … Bilgi hakkında para cezası ve diğer … hakkında ise uyarı cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiğini, yanlış tedavi nedeniyle müvekkilinin sakat kaldığını, yüksek oranda işgücü kaybına uğradığını, bu nedenle, işgücü/kazanç kaybı oranının tespiti için … Kurumundan rapor alınması talep ettiklerini, yaşanılan bu olay nedeniyle … Hiz. A.Ş. ile doktorlar aleyhine… sayılı dosyası ile maddi-manevi tazminat davası açıldığını, … … sayılı dosyada görülen dava ile işbu davada yer alan davalılar arasında müşterek ve metesselsil sorumluluk bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu maddi-manevi tazminatı içerdiğini, manevi tazminat yönünden: davacı müvekkili … için ihbar tarihinden itibaren işleyecek en yüksen banka mevduat faizi ile birlikte 100.000TL manevi ve özel yaşamları ve evlilik yaşamları çekilemez hale gelmiş olduğundan, olay tarihinde zarar gören eşi ve davacı müvekkili … için ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 50.000TL manevi tazminat olmak üzere toplam 150.000TL manevi tazminatın tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla, davalıdan müştereken ve müteselsilen alınıp müvekkillerine verilmesini, maddi tazminat yönünden tedavi giderlerine karşılım şimdilik 1.000TL, bakıcı ücreti olarak şimdilik 1.000TL, iş gücü kaybı nedeniyle şimdilik 1.000TL’nin ihbar tarihinden itibaren işlenecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacı … için 100.000-TL ve davacı … için 50.000-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 150.000-TL manevi tazminatın tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla ihbar tarihi olan 27.06.2016 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen alınıp müvekkillerine verilmesine, şimdilik 3.000-TL maddi tazminatın tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla (kazanç/işgücü kaybı nedeniyle tazminat, bakıcı ücreti ve tedavi giderleri olmak üzere) ihbar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizleriyle birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen alınıp müvekkil …’ya ödenmesine, fazlaya ilişkin hakları ile islah davası açma hakkının saklı tutulmasına, fiili-hukuki irtibat olması nedeniyle dosyanın… sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı…A.Ş. tarafından 25/12/2009-2010 vadeli … poliçe numaralı … Poliçesi düzenlenmiş olması nedeniyle huzurdaki davanın taraflarına ihbar olunduğunu, anılan poliçenin Teminat Kapsamı incelendiğinde tazminat talebinin sigortacı tarafından karşılanabilmesi için “Poliçede belirtilen sigorta süresi içinde veya geriye dönüş tarihinden önce olmamak kaydı ile poliçe başlangıç tarihinden önce gerçekleşen ve sigortalının sorumluluğunu gerektiren bir olay dolayısıyla poliçe süresi içinde meydana gelmiş olan bir zararla ilgili bulunması ve Tazminat talebinin sigorta süresi içinde veya sigorta süresinin sona ermesini izleyen 12 ay zarfında (uzatılmış bildirim süresi) sigorta şirketine iadeli taahhütlü mektupla yazılı olarak bildirilmiş bulunması” koşullarının birlikte gerçekleşmesinin gerektiğini, huzurdaki olayda sigorta süresi 25/12/2010 tarihinde sona ermiş olup uzatılmış bildirim süresi de bunu izleyen 12. ay olan 25/12/2011 tarihinde bittiğini, söz konusu ihbarın ise taraflarına 14/03/2016 tarihli ihbar dilekçesiyle yapılmış olduğundan, zararın teminat kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, arz ve izah edilen sebeplerden ötürü, talebin poliçe teminatında olmaması sebebiyle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların göstermiş oldukları delilleri toplanılmış; nüfus kayıt örnekleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının görmüş olduğu tedaviye ilişkin evraklar, … yazı cevabı, Sigorta Poliçe örneği, … Kurumundan … raporları aldırılıp dosya arasına alınmıştır.
… sayılı dosyasında … olmak üzere bilirkişi kurulundan alınan 16/01/2019 tarihli raporunda; … …’nın kendi bünyesinden genetik olarak kaynaklanan bir hastalık sonucu felç geçirdiğini, erken sağlık hizmeti için başvurduğunu, burada uzman doktor tarafından değerlendirildiğini, kendisine önerilen tetkiki yaptırmadığını, acilde görevli doktor … ile uzman doktorun değerlendirmeleri arasında farklar olması acil doktorunun işini yaparken özensiz davrandığının düşündürdüğünü, … ileri tetkik isterken hastasına gerekli tedaviye başladığını, daha sonra tahminen ileri tetkiki çektirip sonucunun geleceği kadar ki zamanda … Hastanesine başvurduğunu, burada beyin kanaması geçirdiğinin anlaşıldığını, burada iddia edildiği gibi önleyici, düzenleyici bir tedavi değil … Hastanesinde başlanan tedavinin devamı şeklinde destekleyici tedavi ki bu hastalıktaki tedavi burda devam edildiğini, hastanın bundan memnun kalmayıp evine gittiğini, ertesi gün … servise başlandığını, burada ise bu hastalığın sebeplerinin araştırıldığını, hastalık sebebi olarak şahsın kendi bünyesinden kaynaklanan genetik bir hata ve kalbinde delik bulunduğunu, yapılan sağlık hizmetini nedeniyle ortaya çıkan zarar arasında illiyet bağı olmadığını, acil serviste görevli acil doktoru … tarafından yapılan hasta izlemi sırasında herhangi bir hata yapılmadığını, acil doktorunun kusurunun olmadığını, belirtilen epikriz ve anamnez notunda eksiklikler olduğunu, hastanede çalışan konsültan Nöroloji doktoru … …’nun hastanın izlemi sırasında tıbbi bir hata yapmadığı, kusurunun olmadığını, hasta …’nın 41 (yüzdekırkbir) malul ve 6 ay (altıay) süreyle iş göremez halde kaldığını, bu durumda …’nın sakatlığında %100 bünyesel hastalığının rol oynadığı bildirildiği, aynı raporda muhaletef şerhine ilişkin nitelikli hesap uzmanı beyanında .ir tibbi müdahalenin ya da tıbbi uygulamanın hukuka uygun sayılabilmesi için; kanunun yetkili kıldığı kişilerce tıp biliminin verilerine uygun ve genel kabul görmüş yöntemlerle yapılmış olması, tıbbi zorunluluk bulunması (endikasyon şartı) ve hastanın aydınlatılmış rizasının alınmasının gerekli olduğu, hastanın dış merkezde … … çektirip sonucuyla nöroloji uzmanına gelmesi gerektiği yönünde bilgilendirildiği ve aydınlatılmış rızasının alındığını gösterir herhangi bir yazılı belge ya da veri bulunmadığı gibi, bu tetkiki yaptırmayı reddettiği ve kendi isteğiyle hastaneden ayrıldığı yönünde de herhangi yazılı belge bulunmadığı hususlarıyla birlikte …’nun 06.03.2014 tarihli kararında ve … … … tarafından düzenlenen rapordaki tıbbi görüşlerin -ispat mükellefiyeti de düşünülerek- mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiği, bu aşamada davalı hekimlerin kusurlarının bulunmadığı ve illiyet bağının olmadığı yönündeki tespite katılmadığının belirtildiği görülmüştür.
… sayılı dosyasında …’ndan alınan 20/02/2019 tarihli raporda; 01/06/2010 tarihinde şahsın ilk başvurduğu acil hekiminin muayene ve tetkikler sonucunda nörolojik bir hastalık düşünülerek “tabip gerekli gördüğü durumlarda diğer tabip, uzman tabip veya birimden konsültasyon ister” yönetmelik maddesi gereğince, Nöroloji uzmanına konsülte edildiğinden yaptığı tıbbi işlemlerin bilimsel tıp kurallarına uygun olduğunu, … Acil Hekimine atf-ı kabil kusur bulunmadığını, . … Nöroloji Hekiminin hastayı 01.06.2010 tarihinde muayene ve tetkikler sonucunda … … çekilmesini düşündüğünü, ancak olay tarihli tibbi evraklarında her hangi bir görüntüleme merkezi veya başka bir hastaneye sevkinin yapıldığına dair bir bilgi bulunmadığını, bu tür sevk ve yönlendirmelerin yazılı olarak yapılması gerektiğini, hastaya inme tanısının …’nde konulamadığını, inme tedavisinin hastanın hastaneye yatırılarak yapılması gerektiğinden dolayı hastada inme nedeniyle sekel mahiyetinde arazın oluştuğunu, sonuç olarak; ilgili Nöroloji hekiminin yaptığı tıbbi uygulamanın, tip standartlarına uygun olmadığını, kusurlu olduğunu, vücut genel çalışma gücünden % 41.0 (yüzdekırkbir) oranında kaybettiği, 6 (altı) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı bildirilmiştir.
… sayılı dosyasında aktüer bilirkişiden alınan 26/08/2019 tarihli raporda; Bakıcı gideri işlemiş dönem içinde kalmakla; 01.06.2010 – 30.11.2010 (6 ay), 01.06.2010 – 30.06.2010 (729,00-TLX1ay)- 729,00-TL, 01.07.2010 – 30.11.2010 (760,50-TL X 5 ay) – 3.802,50-TL olmak üzere toplam 4.531,50-TL olduğunu, buna göre; İşlemiş dönem toplam bakıcı gideri tutarı: 4.531,50-TL Meslekte Kazanma Gücü Kaybı : %41 Hak Kazanılacak Miktar : 4.531,50-TL X 1/3 X %41 – 619,30-TL olduğunu, emsal emekli maaşları dikkate alınarak hesaplandığını, 553.700,00-TL X %41 (… oranı) = 227.017,00-TL olduğunu, a) Toplam Zararın: 619.,30 -TL (bakıcı gideri), 11.979,72 -TL (geçici işgöremezlik tazminatı), 224.488,25-TL (sürekli işgöremezlik – aktif dönem tazminatı), 227.017,00-TL (sürekli işgöremezlik-işleyecek pasif dönem tazminatı) olduğu belirtilmiştir.
… sayılı dosyasında …’ndan alınan 31/05/2019 tarihli raporda; 01.06.2010 tarihinde şahsın ilk başvurduğu acil hekiminin muayene ve tetkikler sonucunda nörolojik bir hastalık düşünülerek “tabip gerekli gördüğü durumlarda diğer tabip, uzman tabip veya birimden konsültasyon ister” yönetmelik maddesi gereğince, Nöroloji uzmanına konsülte edildiğinden yaptığı tıbbi işlemlerin bilimsel tıp kurallarına uygun olduğu, … Acil Hekimine atf-ı kabil kusur bulunmadığını, incelenen evraklarda … Nöroloji Hekiminin hastayı 01.06.2010 tarihinde muayene ettiği ve hastaya … … çekilmesinin düşündüğünün anlaşıldığını, 22/03/2019 tarihli … … Hakimliği’ne gönderilen beyanlarda “Müvekkil işyeri özel bir hastanedir. Tıbbi cihazları arasında … cihazı bulunmamaktadır. Anlaşmalı sağlık merkezlerinden bu hizmeti almaktadır. Nitekim 01.06.2010 tarihinde davacı hastanın ilk acil muayenesi yapılıp durumu stabil altına alındiktan sonra anlaşmalı … merkezinden acil olarak randevusu alınmış ve yönlendirilmesi yapılmıştır. Hasta kendi imkanları ile dış merkezde … çektirip geleceğini ifade ederek hastaneden ayrılmıştır. Dolayısıyla hastanın durumunun çekilecek … … … sonucu ile tekrar değerlendirilmesi belirtilmesine rağmen, hasta bu işlemi yapmadığı gibi sonrasında hastaneye de gelmemiştir” şeklinde beyanda bulunulduğunu, ancak olay tarihli tıbbi evraklar incelendiği zaman herhangi bir görüntüleme merkezi veya başka bir hastaneye sevkinin yapıldığına dair bir yazılı bilgi bulunmadığını, bu tür sevk ve yönlendirmelerin yazılı olarak yapılması gerektiğini, görüntüleme incelemesinin sevkin yazılı olmaması pedeniyle geciktiğini, kişide meydana gelen inme nedeniyle şahısta sekel mahiyetinde arazın oluştuğu, sonuç olarak; ilgili Nöroloji hekiminin yaptığı tıbbi uygulamanın, tıp standartlarına uygun olmadığı, kusurlu olduğunu, vücut genel çalışma gücünden %41.0 (yüzdekirkbir) oranında kaybettiğini, 6 (altı) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı bildirilmiştir.
… sayılı dosyasında alınan …’nın 11/02/2021 tarihli raporunda; adli ve tıbbi belgelerin tetkikinde; Ani başlayan hissizlik şikayeti ile 01.06.2010 tarihinde … acil servisine başvuran kişinin yapılan nöroloji konsültasyonu ve nöroloji muayenesinde; sol hemihipostezi tespit edildiğini, Her ne kadar Kurullarının 08/07/2020 tarih ve 2872 tarihli mütalaasında istenen 01.06.2020 tarihinde … ve … Hastanesi’nde çekilen radyolojik görüntüler ile aynı tarihte …’nde … … istemi yapıldığına dair tıbbi belgeler dosya kapsamında olmasa da mevcut tıbbi belgelerden yapılan değerlendirmede; ani başlayan hissizlik şikayeti ile 01.06.2010 tarihinde …’nde kişinin anamnez ve fizik muayene bulgularına yapılan işlemlerin tıbben uygun olduğunu, nöroloji hekimi tarafından … … istendiği anlaşılmakla kişinin … …’ı çekimi için ileri bir merkeze yönlendirilip yönlendirilmediğinin mevcut belgelerden anlaşılamadığını, bu durumun adli tahkikatla aydınlatılması gerektiğini, kişinin … … çekimi için ileri bir merkeze yönlendirildiğinin tarafınızca kabulü halinde bu durumun tıbben uygun olduğu, … … çekimi için ileri bir merkez yönlendirilmemesinin kabulü halinde bu durumun özen eksikliği olarak değerlendirildiğini, ancak yönlendirme yapılmamış olsa dahi kişinin aynı gün … Hastanesi’ne başvurduğu da göz önüne alındığında hastada ek bir zarar gelişmediğini, dolayısıyla … ve …’nun uygulamalarına tıbbi hata atfedilemediğini, hizmeti sağlık personeli aracılığı ile yürüten idarenin görünür bir hatası tespit edilmediği bildirilmiştir.

… sayılı dosyasında alınan …’nın 07/06/2022 tarihli raporunda: ani başlayan hissizlik şikayeti ile 01/06/2010 tarihinde … Hastanesinde kişinin anamnez ve fizik muayene bulgularına göre yapılan işlemlerin (Nöroloji konsültasyonu istenmesi, … … çekilmesi, gerekli laboratuvar tetkiklerinin istenmesi ve uygulanan tedaviler) tıbben uygun olduğunu, kişinin … Hastanesinde nöroloji uzman hekimi tarafından yapılan ilk muayenesi ve yapılan mevcut tetkikler birlikte değerlendirildiğinde kişide herhangi bir trombolitik veya girişimsel tedavi endikasyonu bulunmadığını, nöroloji hekimi tarafından el yazısı ile düzenlenmiş konsültasyon notunda karşısına ok çekilmiş halde ‘… …’ ibaresinin bulunması kişiden … … tetkikinin istenmiş olduğunu düşündürmüş olsa da kişinin … … çekimi için ileri bir merkeze yönlendirilip yönlendirilmediğinin mevcut belgelerden anlaşılamadığı ve konu ile ilgili taraf ifadelerinin çelişkili olduğunu, dolayısıyla bu durumun adli tahkikatla aydınlatılması gerektiği, kişinin … … çekimi için ileri bir merkeze yönlendirildiğinin taraflarınca kabulü halinde bu durumun tıbben uygun olduğunu, … … çekimi için ileri bir merkeze yönlendirilmemesinin kabulü halinde ise bu durumun özen eksikliği olarak değerlendirildiğini, ancak yönlendirme yapılmamış olsa dahi kişinin aynı gün saat 17.00’de yeni bir atak gelişmesi üzerine … Hastanesine başvurduğu da göz önüne alındığında kişinin ikinci atak sonrası gelişen mevcut son klinik nörolojik tablosu ile ilk başvurusu sonrasında … çekimi için yönlendirme yapılmamış olmasının kabulü halinde özen eksikliği olarak değerlendirilen hekimin eylemi arasında tıbben illiyet bağının kurulamadığını, dolayısıyla … ve … …’nun uygulamalarına tıbbi hata atfedilemediği bildirilmiştir.
Mahkememize ibraz olunan …’nın 11/02/2021 tarihli raporunda; Her ne kadar Kurullarının 08/07/2020 tarih ve 2873 tarihli mütalaasında istenen 01.06.2020 tarihinde … ve … Hastanesi’nde çekilen radyolojik görüntüler ile aynı tarihte …’nde … … istemi yapıldığına dair tıbbi belgeler dosya kapsamında olmasa da mevcut tıbbi belgelerden yapılan değerlendirmede; ani başlayan hissizlik şikayeti ile 01.06.2010 tarihinde …’nde kişinin anamnez ve fizik muayene bulgularına yapılan işlemlerin tıbben uygun olduğunu, nöroloji hekimi tarafından … … istendiği anlaşılmakla kişinin … …’ı çekimi için ileri bir merkeze yönlendirilip yönlendirilmediğinin mevcut belgelerden anlaşılamadığını, bu durumun adli tahkikatla aydınlatılması gerektiğini, kişinin … … çekimi için ileri bir merkeze yönlendirildiğinin taraflarınca kabulü halinde bu durumun tıbben uygun olduğunu, … … çekimi için ileri bir merkez yönlendirilmemesinin kabulü halinde bu durumun özen eksikliği olarak değerlendirildiğini, ancak yönlendirme yapılmamış olsa dahi kişinin aynı gün … Hastanesi’ne başvurduğu da göz önüne alındığında hastada ek bir zarar gelişmediğini, dolayısıyla … ve …’nun uygulamalarına tıbbi hata atfedilemediğini, … uygulamalarında yapılan işlemlerde herhangi bir ihmal, dikkat ve/veya özen eksikliği ya da tıbbi hata tespit edilmediği durumlarda dava konusu olaya bağlı geçici veya kalıcı iş göremezlik (…) tayini yapılmadığını, hizmeti sağlık personeli aracılığı ile yürüten idarenin görünür bir hatası tespit edilmediği bildirilmiştir.
Mahkememize ibraz olunan …’nın 07/06/2022 tarihli raporundaHer ne kadar kişiye olay tarihinde (01/06/2010) çekilen görüntülemeler ile kişiye … Hastanesinde … … istemi yapıldığına dair tıbbi belgeler dosya kapsamında mevcut olmasa da adli dosyada kayıtlı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucunda yapılan değerlendirmede; ani başlayan hissizlik şikayeti ile 01/06/2010 tarihinde … Hastanesinde kişinin anamnez ve fizik muayene bulgularına göre yapılan işlemlerin (Nöroloji konsültasyonu istenmesi, … … çekilmesi, gerekli laboratuvar tetkiklerinin istenmesi ve uygulanan tedaviler) tıbben uygun olduğu, kişinin … Hastanesinde nöroloji uzman hekimi tarafından yapılan ilk muayenesi ve yapılan mevcut tetkikler birlikte değerlendirildiğinde kişide herhangi bir trombolitik veya girişimsel tedavi endikasyonu bulunmadığı, nöroloji hekimi tarafından el yazısı ile düzenlenmiş konsültasyon notunda karşısına ok çekilmiş halde ‘… …’ ibaresinin bulunması kişiden … … tetkikinin istenmiş olduğunu düşündürmüş olsa da kişinin … … çekimi için ileri bir merkeze yönlendirilip yönlendirilmediğinin mevcut belgelerden anlaşılamadığı ve konu ile ilgili taraf ifadelerinin çelişkili olduğu, dolayısıyla bu durumun adli tahkikatla aydınlatılması gerektiği, kişinin … … çekimi için ileri bir merkeze yönlendirildiğinin tarafınızca kabulü halinde bu durumun tıbben uygun olduğu, … … çekimi için ileri bir merkeze yönlendirilmemesinin kabulü halinde ise bu durumun özen eksikliği olarak değerlendirildiği, ancak yönlendirme yapılmamış olsa dahi kişinin aynı gün saat 17.00’de yeni bir atak gelişmesi üzerine … Hastanesine başvurduğu da göz önüne alındığında kişinin ikinci atak sonrası gelişen mevcut son klinik nörolojik tablosu ile ilk başvurusu sırasında … çekimi için yönlendirme yapılmamış olmasının kabulü halinde özen eksikliği olarak değerlendirilen hekimin eylemi arasında tıbben illiyet bağının kurulamadığı, dolayısıyla … ve … …’nun uygulamalarına tıbbi hata atfedilemediği, tarafınızca sorulan diğer (…) hususlar ile ilgili … Kurumu … … görüş alınması gerektiği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sağlık uzmanları sigortası kapsamında maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
TBK 49 vd mdleri düzenlemesine göre kusurlu ve hukuku aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK m. 4 hükmünde yapılan açık düzenleme uyarınca, mutlak ticari dava sayılır. TTK m. 5 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, bu davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.
2918 sayılı KTK’da … sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar (m. 99).
… sigorta poliçesinden kaynaklanan kaza sonucu meydana gelen zararlardan sigorta şirketi azami poliçe teminat limiti dahilinde kusur oranında, gerçek zararın tazmini ile sınırlıdır (….,).
Borçlar Kanunu 56. maddesi düzenlemesine göre de bedensel bütünlüğünü zedelenmesi durumunda zarar gören manevi tazminat isteyebilecektir.
… sayılı kararında açıklandığı üzere davalı sigorta şirketi gerçekleşen zarardan sigortalısı doktorun kusuru oranında sorumlu olacaktır.
… sayılı ve 17.02.2023 tarih 2020/1899 ve 2023/98 Karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere her bir davacı yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmolunması gerekmiştir.
Somut olayda, mevcut tıbbi raporlara göre; davacı …’nın olay tarihinde (01/06/2010) çekilen görüntülemeler ile kişiye … Hastanesinde anamnez ve fizik muayene bulgularına göre yapılan işlemlerin (Nöroloji konsültasyonu istenmesi, … … çekilmesi, gerekli laboratuvar tetkiklerinin istenmesi ve uygulanan tedaviler) tıbben uygun olduğu, kişinin … Hastanesinde nöroloji uzman hekimi tarafından yapılan ilk muayenesi ve yapılan mevcut tetkikler birlikte değerlendirildiğinde herhangi bir trombolitik veya girişimsel tedavi endikasyonu bulunmadığı, nöroloji hekimi tarafından el yazısı ile düzenlenmiş konsültasyon notunda karşısına ok çekilmiş halde ‘… …’ ibaresinin bulunması kişiden … … tetkikinin istenmiş olduğunu düşündürmüş olsa da kişinin … … çekimi için ileri bir merkeze yönlendirilip yönlendirilmediğinin mevcut belgelerden anlaşılamadığı ve konu ile ilgili taraf ifadelerinin çelişkili olduğu, kişinin … … çekimi için ileri bir merkeze yönlendirildiğinin kabulü halinde bu durumun tıbben uygun olduğu, … … çekimi için ileri bir merkeze yönlendirilmemesinin kabulü halinde ise bu durumun özen eksikliği olarak değerlendirildiği, ancak yönlendirme yapılmamış olsa dahi kişinin aynı gün saat 17.00’de yeni bir atak gelişmesi üzerine … Hastanesine başvurduğu da göz önüne alındığında kişinin ikinci atak sonrası gelişen mevcut son klinik nörolojik tablosu ile ilk başvurusu sırasında … çekimi için yönlendirme yapılmamış olmasının kabulü halinde özen eksikliği olarak değerlendirilen hekimin eylemi arasında tıbben illiyet bağının kurulamadığı ve tıbbi hata atfedilemediği , davalının sigortacısı olduğu…A.Ş.’nin olayın meydana gelmesinde kusuru bulunmaması karşısında, davalıya yönelik davacı …’nın maddi ve manevi tazminatlarının ve eşi davacı …’nın manevi tazminat davasının ayrı ayır reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
A-1- Davacı …’nın kazanç/işgücü kaybı tazminatı talebi ile bakıcı ücreti ve tedavi gider taleplerine ilişkin MADDİ TAZMİNAT DAVASININ REDDİNE,
a-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 204,93 TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-Maddi tazminat yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2. maddesi gereğince hükmedilecek olan vekalet ücreti kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceğinden hesap ve takdir olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
2-Davacı …’nın MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ REDDİNE,
a-Manevi tazminat yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 10/3 uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
B-Davacı … (…)’nın MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ REDDİNE,
a-Manevi tazminat yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 10/3 uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
C-a-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 10.246,50 TL harçtan peşin alınan 522,58TL harcın mahsubu ile eksik alınan 9.723,92TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
c-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, Davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/05/2023
Katip ….
¸[e-imzalıdır]

Hakim ….
¸[e-imzalıdır]