Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/749 E. 2021/232 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/749
KARAR NO : 2021/232

DAVA : Tazminat (Ticari Mümessillik Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/10/2017
KARAR TARİHİ : 29/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Mümessillik Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı ile ilk ticari ilişki taraflar arasında imzalanmış 15.06.2011 tarihli sözleşme ile başladığını, sonrasında taraflarca 28.05.2012 tarihli sözleşme imzalanarak ticari ilişkiler devam ettiğini, 06.02.2015 tarihli sözleşme taraflar arasında imzalanan son sözleşme olduğunu, Sözleşmenin “sözleşmenin süresi” başlıklı 3. maddesiyle: Sözleşmenin, 06.02.2017 tarihine kadar geçerli olduğu ve davacının sözleşme süresinin sona ermesine 45 gün kala sözleşme şartlarını değerlendirerek sözleşmeyi uzatma hakkının olduğu, davacının sözleşmeyi uzatmak istememesi halinde davalının başka bir kişiyle anlaşabileceği veya kendisi dağıtım yapabileceği, sözleşmeye devam edilmemesi halinde mevcut taahhütlerin bitimi için 6 ay daha sözleşme şartlarından malzeme teminin devam edeceği (ithal edilen ürünler ihale ve sağlık mevzuatı gereğince satın alınıp sağlık kurumlarına süreç içinde teslim edilmektedir) kararlaştırıldığını, sözleşmenin 3. maddesiyle; davacı-Tek Yetkili Distribütöre sözleşmeyi yenileme hakkı tanındıını, davalının ise sözleşmeyi süre bitimi nedeniyle fesih hakkı bulunmadığını, 06.02.2015 tarihli Sözleşmenin bitim tarihi ise 6 ay süreyle birlikte 06.08.2017 tarihi olduğunu, Sözleşmenin devamının davalıya bildirim tarihi ise 06.02.2017 tarihinden geriye doğru 45 gün olduğunu, bu durumda, davacının sözleşmeye devam edip-etmeyeceğini 21.12.2016 tarihine kadar davalıya bildirim hakkı bulunduğunu, Ancak, 30.11.2017 tarihinde sözleşme feshedildiğinden, davacının bu hakkının kullanımının önüne geçildiğini, davalı, sözleşme döneminde sözleşmeye aykırı olarak, ürün fiyatları arttırmak istediğini, şirket hisselerini devretmek istediğini, hatta şirket hisselerinin müvekkiline devri konusunda (maillere de yansıyan ) görüşmeler olduğunu, ancak uzlaşma sağlanamadığını, davalı Şirketin, borçları nedeniyle, sözleşmede yer almamasına rağmen, davacıdan peşin-avans ödemeleri yapılması talep edildiğini, davacı tarafından davalıya sözleşmelere ve muhasebe kayıtlarına da yansıyan peşin ödemeler yapıldığını, bu ödemelerin yapılmasıyla davacı tarafından ticari ilişkilerin sürdürülebilirliği sağlanmak istendiğini, buna rağmen, şirket mali olarak iyiye gitmediğini ve şirket hisselerinin satılması gündeme geldiğini, şirket hisselerinin devri konusunda, müvekkiline uzlaşma sağlayamayan davalı, 3. kişilerle görüşmeler yaptığını, Nihai olarak, … ile davalı şirket ortakları şirket hisselerinin satılması konusunda uzlaştığını, bu uzlaşmanın akabinde, şirketin her türlü işlemleri, yetkili ve sorumlu … tarafından üstlenilmiş ve hatta şirket adres değişikliğine dahi gidildiğini, bu şirket hisse devriyle birlikte, davacı ile davalı şirket hisselerini devir alan … arasında sözleşmeye aykırı iletişim problemleri yaşanmaya başladığını, Zira, …’ın nihai amacı, davacı Tek Yetkili Distribütörle yolları ayırdığını, bu süreçte, ürün Fiyatların arttırılması sözleşmeye aykırı olarak davalı tarafından talep edildiğini, kabul görmemesi üzerine yıllardır süre gelen ve taraf memnuniyetleri nedeniyle devam eden ticari ilişkiler bozulmak istendiğini, müvekkili her defasında davalıya tarafların sözleşmeyle bağlı olduğunu bildirmek zorunda kaldığını, davalı, müvekkilinin bayilerine ve ticari ilişkide bulunduğu kişilere, sözlü ve mail yoluyla olmak üzere hukuki ve ticari teamüle uygun olmayan iletiler gönderdiğini, ve nihai olarak, davalı haksız ve hukuka aykırı olarak, Ankara … Noterliğinin 05.08.2015 tarihli ve … yev. nolu ihtarnamesi ile 06.02.2015 tarihli sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini bildirdiğini, Oysa ki ihtarnamede bildirilen fesih sebepleri gerçekleri ve davalının gerçek iradesini ortaya koymadığını, davalının amacı sözleşmeye aykırı olarak, menfaat sağladığını, Davalının İhtarnamesinin haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle davacı tarafından, Ankara … Noterliği’nin 13.08.2015 tarihli ve … yev. nolu ihtarnamesi 13.08.2015 tarihli ihtarname) ile cevap verildiğini, davacının cevabi ihtarnamesine davalı tarafından, Ankara … Noterliği’nin 27.08.2015 tarihli ve … yev. nolu ihtarnamesiyle cevap verdiğini, 27.08.2015 tarihli ihtarname ile davalı açıkça fesih iradesinden döndüğünü bildirilerek hukuka aykırı davranışlarını ve feshinin haksız olduğunu kabul ettiğini ve aynı zamanda fesih sebeplerinden feragat ettiğini bildirdiğini, bu ihtarnameye davacı tarafından 03.09.2016 tarihli cevap verildiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; davalı Şirketin sözleşmeye ve hukuka aykırı davranışı nedeniyle müvekkilin yoksun kaldığı kâr nedeniyle uğradığı zararlara karşılık şimdilik 20.000,00 TL’nin (yirmibin Türk Lirasının), 10.01.2017 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, lehlerine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf dava dilekçesinde taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkilince 30.11.2016 tarihinde sona erdirilmesi nedeniyle davacı tarafın sözleşmeye devam edip etmeyeceğini bildirme hakkının kullanılmasının önüne geçildiğini ileri sürdüğünü, sözleşmenin hangi nedenlerle fesh edilmiş olduğu da son derece önemli olduğunu, sözleşme davacı tarafın hukuka ve sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle feshedildiğini, öncelikle taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkili şirket yetkilisi …’ın 30.11.2016 tarihli elektronik postası ile sona erdirilmesinden önce taraflar arasında çok sayıda elektronik yazışma ve şifahi görüşme yapıldığını, davacı tarafça 12.04.2016 tarihinde müvekkili şirket ve üretici şirkete ait sertifikalarının ve bilgilerin kötü amaçlı kullanıldığının ve Sağlık Bakanlığı ile SGK ya yetkisiz ve illegal UBB kaydı yapıldığı tespit edildiğini, davacı şirketin ortağı … ve şirket bünyesinde ürün sorumlusu olarak görev yapan …’in ortağı olduğu … Grup Veterinerlik Medikal İlaç Kozmetik Gıda San ve Tic.Ltd.Şti tarafından müvekkili şirketin tek yetkili Distribitürü olduğu … ve phraesıdıa şirketlerinin tescilli isimlerini ve sertifikalarını yetkisiz izinsiz ve illegal kullanarak Türkiye’den yeni barkod numaraları ile sahte ürünler yatırıldığını, ve bu sahte ürün adları ile UBB (Ulusal Bilgi Bankası) ve süt kaydı yapıldığını, taraflar arasında yapılan sözleşme gereği üretici firmanın tüm sertifikaları, dokümanları ve ürün bilgileri davacı şirkete de verildiğini, davacı taraf sözleşmenin gizlilik şartına aykırı davranarak bu belgeleri üçüncü kişilerle paylaşmış ve kötü niyetli kullanımına araç olduğunu, davacı şirket yetkilileri yukarıda bahsedilen bu hukuka aykırılıkları sona erdirmek yerine hele aynı hukuka aykırı işlemlerle kendilerine menfaat yaratmaya çalışmaya devam ettiğini, 2017 yılında da aynı hukuka aykırı şekilde TS kaydı yaptırdığını, davacı şirket yetkililerinin hukuka aykırı ve kötü niyetli davranışları sebebiyle bu sözleşme hukuka aykırı kullanımın yapıldığının tespit edildiği ve Bakanlığa durumun bildirildiği 12.04.2016 tarihi itibariyle hukuken ve fiilen geçersiz hale geldiğini, davacı tarafın CE ve Sağlık Bakanlığı direktiflerine tamamen aykırı bu illegal işlemler müvekkili şirketçe üretici firmaya ve ilgili kurumlara bildirilmiş şikayetler yapıldığını, davacı taraf dava dilekçesinde müvekkili şirkette hisse devrî yaşandığını beyan ettiğini, ancak ticari sicil kayıtları incelendiğinde de görüleceği üzere müvekkili şirkette herhangi bir hisse devri söz konusu olmadığını, bu durumun huzurda derdest dava ile bir ilgisi de bulunmadığını, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuki mesnetten yoksun işbu davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, tek satıcılık sözleşmesinin feshi sebebiyle yoksun kalınan kar istemine ilişkindir.
Taraflara dava ile ilgili tüm delilleri ibraz ettirilmiş, 15/16/2011,0 6/02/2015 tarihli Tek Yetkili distribütörülük sözleşmeleri, Ticari defterler, Noter İhtarnameler, elektronik postalar, dosyamız arasına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacı ile davalı arasında 15.06.2011 tarihli ve 06/02/2015 tarihli 2 yıl süreli TEK YETKİLİ SATICILIK SÖZLEŞMESİ düzenlenmiştir. Sözleşmenin konusu; İthalatçının İtalya’dan ithal edeceği … şirketine ait … isimli ürün ile …şirketine ait … isimli ürün ve bu şirketlere ait ithalini yapacağı tüm medikal ürünlerine ilişkin sözleşmede belirlenmiş şartlarda Kozmodern İlaç..LTD.Şti’nin tek yetkili distribütör olarak tayin edilmesidir.
Sözleşmenin 3.maddesinde; sözleşeme süresinin 2 yıl olduğu, Tek yetkili distribütörün ithalatçının sözleşme süresinin sona ermesine 45 gün kala yeni sözleşme şartlarını ( sözleşme süresi, piyasa koşullarına uygun yeni fiyatlar, kota) değerlendirilerek sözleşmeyi uzatma hakkı olduğu, Tek yetkili distribütörün sözleşmeyi uzatmak istememesi durumunda ancak ithalatçı başka bir dağıtıcı ile anlaşabilir veya kendisi dağıtım yapabileceği,
Sözleşmenin 6.maddesinde tarafların yükümlülüklerinin neler olacağının, düzenlendiği,
Sözleşmenin 11.maddesinde Gizlilik şartları başlıklı maddede” taraflar bu ticari ilişki sebebiyle öğrendikleri birbirlerine ait bilgileri medya dahil 3.kişilerle hiçbir zaman açıklamamayı kabul beyan ve taahhüt ederler iş bu sözleşmenin son ermesi bu hükümlerden kaynaklanan yükümlülüğü ortadan kaldırmaz” ibaresinin yer aldığı,
Sözleşmenin 13.maddesinde sözleşmenin feshi;
a- tarafların birisinin yasal ki,şiliğinin sona ermesi,
b- tarafların birisinin sözleşemeye aykırı hareketlerinin tespit edilmesi halinde,
c- iş bu sözleşeme ile belirlenen süre sonundan,
d-tarafların ortak iradeleri ile,
e-mücbir sebepler dolayısı ile sona erer.
a ve b maddeleri ile sözleşmenin sona ermesi hallerinde karşı tarafa noter kanalıyla bildirimin yapıldığı anda sözleşme feshedilmiş sayılacağı, hükümlerini içerdiği,
Taraflar arasındaki tek satıcılık sözleşmenin 30/11/2016 tarihinde feshine ilişkin, taraflarca keşide edilmiş herhangi bir ihtarname dosyaya sunulmamıştır.
Ancak dosyada davalı tarafından davacıya keşide edilmiş, sözleşmenin feshine ilişkin Ankara …Noterliğinin 05/08/2015 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi, davacının bu sözleşmeye karşı cevaben gönderdiği, Ankara …Noterliğinin 13/08/2015 tarih ve … yevmiye no.lu cevabi ihtarnamesi, davalının bu cevabi ihtarnameye karşı Ankara 15.Noterliğinin 27/08/2015 tarih ve 12235 yevmiye no.lu ihtarnamesi ile sözleşme şartlarına uyulması kaydıyla fesih iradesini geri aldığına dair ihtarnamesi ve son olarak davacının iadeli mektupla 03/09/2015 tarihli cevabi yazısı ve davalı ithalatçı tarafından davacıya elektronik posta yolu ile gönderilen mesaj içeriklerinin dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Yine davacı tarafça sunulan davalı şirket çalışanı … tarafından davalı şirkete ve dava dışı kişilere 30/11/2016 tarihinde gönderilen elektronik posta ile “… Türkiye tel distribütörü olduğumuz…. Kapama klipsleri ( ….) ürünlerimizin Türkiye tek dağıtıcılık işi … firması tarafından yapılmaktaydı 30/11/2016 tarihi itibariyle mevcut anlaşma sonlandırılmış olup yenilenmeyecektir…” şeklindeki elektronik postası incelenmiştir.
Mevcut ticari ilişkiden dolayı davacının davalıdan olan alacağının tayin ve tespiti bakımından taraflara ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak 03/05/2019 tarihli kök 27/12/2019 tarihli ek bilirkişi raporlar alınmıştır.
Mahkememiz dosyasına rapor alınmak üzere bilirkişi heyeti oluşturulmuş, oluşan bilirkişi heyeti rapor ve ek raporlarını dosyaya sunmuşlardır. Bilirkişiler dosyaya sundukları raporlarında; Taraflar arasında imzalanan 2011, 2012 ve 2015 yıllarına ait Sözleşmelerle, davalı … Ltd. Şti. (İthalatçı) tarafından İtalya’dan ithal edilen … isimli ürünlerin, Davacı … Ltd. Şti. tarafından (Tek Yetkili Distribtör) Türkiye genelinde dağıtımının gerçekleştirildiği,
Taraflara ait incelemesi yapılan 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait mali kayıtlara göre, davacı Şirketin ticari defterlerinden dava tarihi itibariyle tarafların karşılıklı borç ve alacağının bulunmadığının, davalı şirketin ticari defterlerinde ise dava tarihi olan 30/10/2017 tarihi itibariyle davacı … Ltd. Şti.’nin, davalı … Ltd. Şti.’ne 56.976,83-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, taraflara ait ticari defter kayıtlarının 2012 sonrasında uyuşmadığı anlaşılmakla birlikte, somut uyuşmazlığın ödemeler noktasında toplanmadığı,
Davacı … Ltd. Şti.’nin ticaret sicil kayıtlarından ortaklarının … ile … olduğunun ve Şirketi 20 yıl süreyle …’ın temsil etmesine karar verildiği,
Her ne kadar davacı … Ltd. Şti. vekili dava dilekçesinde, davalı … Ltd. Şti.’nin sözleşmeye aykırı olarak fiyatları artırmasını istediğini ancak fiyatların artırılmaması üzerine yıllardır süregelen ticari ilişkilerin bozulmak istendiği hususunda beyanda bulunmuş ise de, gerek 28/05/2012 tarihli sözleşme gerekse 06/02/2015 tarihli Sözleşmelerin 4. maddesinde ürün fiyat listelerinin revize edildiği ve bu hususun davacı … Ltd. Şti. yetkilisi … tarafından imzalanarak kabul edildiğinin anlaşıldığı, daha açık anlatımla Sözleşme konusu ürünlere ait birim fiyatların davacı … Ltd. Şti.’nin de kabulünde olduğu,
Davacı … Ltd. Şti. vekili, davalı … Ltd. Şti.’nin hisselerinin …’a devir edildiği belirtilmiş ise de; ticaret sicil kayıtlarından yapılan araştırmalarda davalı … Ltd. Şti.’nin ortaklarının Ayla Doğantekin ile Necdet Doğantekin olduğu, …’ın ise ortaklığına rastlanılmamakla birlikte, …’ın davalı şirket müdürleri tarafından Ankara 15. Noterliğinin 03/08/2015 tarihli 11256 sayılı yevmiye numarası ile Vekil tayin edildiğinin anlaşıldığı,
Dava dışı … Ltd. Şti’nin ise ortaklarının … ve … olduğu ve Şirketi 20 yıl süre ile …’in temsil ve ilzam etmeye yetkili kılındığının anlaşıldığı, diğer taraftan …’in davacı Kozmerderm Ltd. Şti. adına kayıtlı 2.4775.02.02.1184206.006.07.000 merkez işyeri dosyasında sigortalı personel olduğu,
Davacı tarafından, 06/02/2015 tarihli Sözleşmenin 3. maddesi gereği, sözleşme bitim tarihinin 06/02/2017 olduğunu, sözleşme bitim tarihine 45 gün kalana kadar sözleşmeyi uzatma hakkının bulunduğunu, tarafların devam etmek istememesi üzerine mevcut taahhütlerin bitimi için 6 ay (06/08/2017 tarihine kadar) sözleşme şartlarından malzeme temin edilebileceğini, oysa Sözleşmenin davalı tarafından 30/11/2016 tarihinde fesih edildiğini ve fesih tarihinin 06/02/2017 tarihinden 45 gün öncesine (21/12/2016 tarihinden) isabet etmesi sonucu davacının bu hakkının önüne geçildiği hususunda beyanda bulunduğu; davalı tarafından ise, davacının sözleşmenin 11. maddesine aykırı davranarak üretici firmanın tüm sertifikalarını dokümanları ve ürün bilgilerini dava dışı … Ltd. Şti. ile izinsiz paylaşarak kötü niyetli kullanıldığını, bu hususun fark edilmesi üzerine Sağlık Bakanlığına ve üretici firmaya bilgilendirmeler yapıldığını bu hususun davacı şirketin bilgisi dâhilinde olduğu şeklinde beyanda bulunduğunun anlaşıldığı,
Yukarıda ayrıntısıyla yer verilen yazışmalarından da anlaşılacağı üzere davacı şirket adına hareket eden …’in dava dışı ortak olduğu … Ltd. Şti. üzerinden Sağlık Bakanlığının koymuş olduğu zorunlulukları aşmak için, üretici firma ve sertifika fotokopilerini izinsiz ve yetkisiz olarak kullanarak UBB kaydı yaptırdığını kabul ettiği ve bu yapmış olduğu davranışlardan dolayı üretici firmadan özür dilediği ancak bu özür sonrasında da üretici firmanın fikrinin değişmediğinin anlaşıldığı,
Bu hususun, Raporun D.7 maddesinde detaylıca irdelendiği üzere davacı şirket tarafından üretici firmanın sertifika ve belgelerinin izinsiz bir biçimde davacı şirket tarafından dava dışı … Ltd. Şti.’ne Sözleşmenin 11. maddesine aykırı olarak kullandırıldığını gösterdiği ve Sözleşmenin Feshi başlıklı 13. maddesinde “Taraflardan birinin sözleşmeye aykırı hareketlerinin tespit edilmesi halinde sona erer” şeklinde yer alan hüküm gereği davalı … Ltd. Şti.’nin Sözleşmenin feshinde haklı olduğunun kabulünün gerektiği,
Her ne kadar Sözleşmenin 3. maddesinde, sözleşmenin süresinin 06/02/2017 tarihinde sona ereceği ve tarafların uzatmayı istememesi halinde mevcut taahhütlerin 6 ay daha sözleşme şartlarından devam edeceği belirtilmiş ise de, 6 ay devam şartının yalnızca 3. madde ile sınırlı tutulması gerektiği ve 13. maddede yer alan Sözleşmeye aykırı hareketten kaynaklı haklı nedenle fesih halinde 6 aylık devam şartının uygulama alanı bulmaması gerektiği, bununla birlikte somut olayda üretici firmanın da dâhil olduğu Sözleşmenin sona erdirilmesine yönelik yazışmaların Mayıs/2016’dan itibaren başladığının ve en nihayetinde ilişkinin 30/11/2016 tarihinde sona erdirildiğinin anlaşıldığı,
Her ne kadar Sözleşmenin 13. maddesinde, taraflardan birinin Sözleşme’ye aykırı hareketinden kaynaklı fesih ihtarının noter kanalıyla yapıldığı anda sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı yer almakta ise de, dava dosyasının bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde, her ne kadar somut olayda Sözleşme’de belirtilen şekilde davalı … Ltd. Şti. tarafından noter aracılığıyla bir fesih bildirimi yapılmamış ise de, mezkur Sözleşmenin sona erdirilmesine yönelik yazışmaların Mayıs/2016’dan itibaren başladığı, davalı … Ltd. Şti. tarafından Sözleşmenin 30/11/2016 tarihinde feshedildiğinin kendilerine bildirildiğinin davacı … Ltd. Şti.’nin de kabulünde olduğu, davalı … Ltd. Şti.’nin Sözleşmenin 11. maddesine aykırılıktan dolayı feshinde haklı olduğu hususları ile hukukun genel prensiplerinden olan “hiç kimse kendi kusurundan dolayı hukuki menfaat sağlayamaz” ilkesi birlikte dikkate alındığında, somut uyuşmazlıkta haklı nedene dayalı feshin 30/11/2016 tarihinden itibaren hüküm ve sonuç doğurduğunun kabulünün gerektiği,
Bir ihtimal Sayın Mahkemenizce aksi yönde kanaat getirilecek olsa dahi, mali açıdan yapılan inceleme neticesinde, her ne kadar davacı … Ltd. Şti. bir diğer iddiasında Sözleşmenin fesih tarihi olan 30/11/2016 tarihinden sonra satış yapamadığını belirtmiş ise de, incelemesi yapılan ticari defterlere göre 30/11/2016 – 31/12/2017 tarihleri arasında 605.760,09-TL tutarında satış yaptığının görüldüğü, ayrıca Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz kurumunun cevabi yazısında davacı … Ltd. Şti.’nin “11/01/2012 tarihinden itibaren kayıtlı olduğu ve firma tarafından atanan yetkilinin firma kayıtlarına ulaşması önünde herhangi bir idari yaptırım veya engel bulunmadığı tespit edilmiştir.” ibaresi ile davacı Şirketin bu sistemden engellendiğine dair bir ifadenin yer almadığı ve ayrıca TİTUBB portalında yapılan araştırmalarda davacı … Ltd. Şti. ve dava dışı … Ltd. Şti.’nin sistem üzerinde hala aktif olarak kayıtlı olduklarının görüldüğü hususları birlikte değerlendirildiğinde, mali açıdan davacı … Ltd. Şti.’nin fesihten kaynaklı uğradığı herhangi bir zararın tespitinin de yapılamadığı..” bildirilmiş, raporlar karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce raporlara itibar edilmiştir.
Davacıya yemin deliline dayandığı 30/11/2020 tarihli celse de hatırlatılmış, eğer yemin deliline dayanacak ise yemin metnini hazırlaması, mahkemeye sunması için iki hafta kesin süre verilmiş, davacı taraf iki haftalık kesin süre içerisinde yemin hususunda beyanda bulunmadığından bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılmıştır.
Toplanan delillere göre; Davacı ile davalı 06/02/2015 tarihli iki yıl süreli tek yetkili Distribütörlük sözleşme düzenlenmiş, tek satıcılık sözleşmenin 30/11/2016 tarihinde feshine ilişkin, taraflarca keşide edilmiş herhangi bir ihtarname dosyaya sunulmamış ise de, taraflar arasında düzenlenen tek satıcılık sözleşmesinin davalı tarafından gönderilen 30/11/2016 tarihli elektronik posta ile fesih edildiği tarafların kabulündedir.
Davacı dava dilekçesinde açıkça sözleşmenin haksız yere feshedilmesi nedeniyle yoksun kaldığı kar’ını istemektedir.
Denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 03/05/2019 tarihli kök ve 27/12/2019 tarihli ek raporlarında, davacının şirket çalışanı ve şirket ortağının, dava dışı üretici firmanın ( … SRL) sertifika ve belgelerini izinsiz biçimde yine dava dışı … Ltd.Şti’ne, sözleşmenin 11.maddesine aykırı olarak kullandırdığının anlaşıldı, dava dışı … şirketinin %40 ortağı ve 20 yıllığına şirketi temsile yetkili …’in ( aynı zamanda davacı … İlaç..Ltd.Şti’nin şirketin sigortalı çalışanı) üretici firmaya gönderdiği elektronik postalardan anlaşıldığı, dava dışı … Ltd.Şti’inin diğer ortağının %60 ortaklık oranı ile … olduğu bu kişinin aynı zamanda davacı şirket olan … İlaç..Ltd.Şti’nin %50 ortağı olduğu, davacı şirket çalışanı …’in, dava dışı ortak olduğu … Ltd.Şti üzerinden üretici firma ve sertifika fotokopilerini izinsiz ve yetkisiz olarak kullanarak ürünlere ait kod numaralarını kullanarak farklı ürün adları ile ürünlere ait olamayan yeni barkod numaraları alarak izinsiz ve yetkisiz olarak UBB kaydı yaptırdığı, bu davranışının ortaya çıkması neticesinde ise üretici firmadan özür dilediği, ancak üretici firmanın fikrinin değişmediği, sözleşmenin feshi başlıklı 13.maddesinde “taraflardan birinin sözleşmeye aykırı hareketlerinin tespit edilmesi halinde sona erer” şeklinde hükmünün yer aldığı, davacı şirketin ortaklarının, yukarıda özetle bilirkişi raporunda ayrıntısı ile anlatılan haksız eylemleri sebebiyle, davalı şirketin, davacı şirketle akdedilmiş olan sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, tek satıcılık akdinin sona erdirilmesinde davalının haksız olduğundan söz edilemeyeceği, hukukun genel prensiplerinden olan “hiç kimse kendi kusurundan dolayı hukuki menfaat sağlayamaz” ilkesi dikkate alındığında, somut uyuşmazlıkta haklı nedene dayalı feshin 30/11/2016 tarihinden itibaren hüküm ve sonuç doğurduğunun kabulünün gerektiği,
Mali açıdan yapılan inceleme neticesinde de, her ne kadar davacı … Ltd. Şti. bir diğer iddiasında Sözleşmenin fesih tarihi olan 30/11/2016 tarihinden sonra satış yapamadığını belirtmiş ise de, incelemesi yapılan ticari defterlere göre 30/11/2016 – 31/12/2017 tarihleri arasında 605.760,09-TL tutarında satış yaptığının görüldüğü, ayrıca Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz kurumunun cevabi yazısında davacı Kozmderm Ltd. Şti.’nin “11/01/2012 tarihinden itibaren kayıtlı olduğu ve firma tarafından atanan yetkilinin firma kayıtlarına ulaşması önünde herhangi bir idari yaptırım veya engel bulunmadığı tespit edilmiştir.” ibaresi ile davacı Şirketin bu sistemden engellendiğine dair bir ifadenin yer almadığı ve ayrıca TİTUBB portalında yapılan araştırmalarda davacı … Ltd. Şti. ve dava dışı … Ltd. Şti.’nin sistem üzerinde hala aktif olarak kayıtlı olduklarının görüldüğü hususları birlikte değerlendirildiğinde, mali açıdan davacı … Ltd. Şti.’nin fesihten kaynaklı uğradığı herhangi bir zararın tespitinin de yapılamadığı, dosyaya kazandırlar denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları ile anlaşıldığı, davacının sözleşmenin feshin nedeniyle kar mahrumiyeti talep edemeyeceği mahkememizce değerlendirildiğinden açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
DAVANIN REDDİNE,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 59,40 TL harçtan peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 282,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalının yapmış olduğu yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29.03.2021

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]