Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/679 E. 2022/133 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/679
KARAR NO : 2022/133

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/05/2013
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; 26.08.2006 tarihinde … plakalı aracın yaptığı kaza sonucunda yolcu konumunda olan müvekkilinin yaralandığını, sürekli iş gücü kaybına uğradığını, görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri – olduğunu, zamanaşımının söz konusu olmadığını belirterek meydana gelen kaza ile müvekkilinde oluşan zararlar için sigorta poliçesinde belirlenen ve sakatlanma halinde ödenmesi gereken tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini, yargılama ve harç giderleri ile vekalet ücretinin davalı … şirketi üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olduğunu, poliçe teminat limitinin 57.500,00 TL olduğunu, meydana gelen kazada kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, meydana gelen kazada sürücünün kusurunun bulunmadığını belirterek aleyhlerine açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmistir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebidir.
Tarafların göstermiş oldukları delilleri toplanılmış, Tarafların ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı, davalıya ait aracın mülkiyet durumuna ilişkin Emniyet Müdürlüğü yazı cevabı, Trafik Tespit Tutanağı örneği, Hasar dosyası örneği, Sigorta Poliçe örneği, Adana Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararı, kusur ve hesap bilirkişinden alınan bilirkişi raporu, Adana İli Kamu Hastaneleri Birliğinden ve Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Kurumlarından bozma öncesi alınan maluliyet raporları ve yargıtay bozma kararı sonrası İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunun 27/05/2020 tarih ve 6861 sayılı maluliyet raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.tıp ihsas Üst Kurulunun 08/07/2021 tarih ve 857 sayılı maluliyet raporu, Ankara Adli Tıp Kurumu 13/10/2021 tarih ve 7788 sayılı kusur raporu ve aktüerya bilirkişilerinden hesap raporu aldırılıp dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. K sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda mahkememizce”…Davanın kabulüne; 57.500,00-TL’nın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine…” şeklinde karar verildiği, davalı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 12/06/2017 tarih ve…. K sayılı bozma ilamında belirtilen; “… Davacının kendisinin aldığı Adana Devlet Hastanesi raporunda, kazadaki yaralanma ile ilgisi bulunmayan dalağın çıkartılması nedeniyle davacıya %10 maluliyet belirlemesi yapılmış, davacının nörolojik ve psikiyatrik muayene sonuçlarının normal olduğu belirtilmiş olup; davaya konu kazadaki kafa travması nedeniyle herhangi bir maluliyet tespiti yapılmamıştır. Oysa, mahkeme tarafından alınan Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda ise, davacının nörolojik muayene sonuçlarına göre, hafif evre frontal demans arazı nedeniyle %32,3 maluliyeti bulunduğu bildirilmiştir. Bu itibarla, birbirine çok yakın tarihlerde alınan iki rapor arasında fahiş bir çelişki bulunduğu aşikardır. Bu çelişki giderilmeden, istem hakkında karar verilmesi ise, Dairemizin yerleşik içtihatlarına aykırıdır (aynı yönde YHGK’nun 17.06.2015 tarih, 2013/17-2423 Esas ve 2015/1661 Karar sayılı ilamı).
…” gerekçeler ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş, dosya mahkememizin 2017/679 yeni esasına kaydı yapılarak, yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilip yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamında belirtilen eksikliklerin giderilmesi için, dosya İstanbul Adli Tıp kurumuna gönderilmiş.
Adli tıp kurumunun 26/09/2019 tarihli ön raporundaki eksiklikler tamamlanmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurumu tarafından 27/05/2020 tarihinde ve düzenlenen maluliyet raporunda “…Adana devlet hastanesinin 02/04/2013 tarih ve 1535 nolu raporunda belirtilen splenektominin (dalak ameliyatı) olay tarihinden 1 yıl önce meydana gelen trafik kazası nedeniyle oluştuğu, dava konusu olayla illiyetinin kurulamadığı, mevcut tıbbi belgelere göre; davacının 26/08/2006 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş Göremezlik Süresinin) olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile…” bildirilmiştir. Rapora davacı vekilinin itirazı üzerine bu kez de dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas üst kuruluna gönderilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Üst Kurumu tarafından 08/07/2021 tarihinde ve düzenlenen maluliyet raporunda aynı mahi,yette rapor düzenlendiği görüldü, raporlar karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Bozma ilamından sonra alınan Aktüerya bilirkişisi tarafından 18/01/2021 tarihinde düzenlenen raporunda;”… Davacı küçüğün olay tarihinde 16 yaşında olduğu, gelir getiren bir işte çalışmasının söz konusu olmadığı, henüz okul çağında olduğu, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancının da olmadığı, İstanbul ATK 2.üst kurulunun 08/07/2021 tarih ve 857 sayılı raporu ile davacının sürekli maluliyetinin de bulunmadığından bu hususta da hesaplama yapılmadığı Davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı sürekli iş göremezlikten kaynaklı tazminat alacağının bulunmadığı bildirmiş, rapor dosyadaki verilere uygun olmakla rapora itibar edilmiştir.
Toplanan delillere göre; Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda eksiklikler giderilmiş, davacının maluliyet oranının tespiti için dosya önce İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.ihtisas ve 2. Üst İhtisas Kurumuna gönderilmiş alınan maluliyet raporunda; Adana devlet hastanesinin 02/04/2013 tarih ve 1535 nolu raporunda belirtilen splenektominin (dalak ameliyatı) olay tarihinden 1 yıl önce meydana gelen trafik kazası nedeniyle oluştuğu, dava konusu olayla illiyetinin kurulamadığı, mevcut tıbbi belgelere göre; davacının 26/08/2006 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş Göremezlik Süresinin) olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, davacının olay tarihinde 16 yaşında olduğu, gelir getiren bir işte çalışmasının söz konusu olmadığı, henüz okul çağında olduğu, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancınından bahsedilemeyeceği bu nedenle geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının bulunmadığı, İstanbul ATK 2.üst kurulunun 08/07/2021 tarih ve 857 sayılı raporu ile davacının sürekli maluliyetinin de bulunmadığı tespit edildiğinden sürekli iş göremezlikten kaynaklı tazminat alacağının da bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Davanın reddine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 146,40 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 65,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafın yapmış olduğu 105,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 8.275,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’a başvurmak suretiyle temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28.02.2022

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]