Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/532 E. 2022/703 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/532 Esas – 2022/703
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/532
KARAR NO : 2022/703

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 11/11/2013
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
K. YAZIM TARİHİ : 27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Bakanlar Kurulu Kararında hayvansal üretime yatırım yapmak isteyen yatırımcılara 7.500.000,00 TL’na kadar %100 faiz indirimli ( diğer bir ifadeyle % 0 faizli ) 7 yıl vadeli yatırım kredisi kullandırılabileceğinin hükme bağlandığını, müvekkilinin başvurusunun …Bankası Bor Şubesi’nce uygun bulunarak 13.10.2010 tarihli Genel Tarımsal Krediler Sözleşmesi imzalandığını, 2 yıl geri ödemesiz 7 yıl vadeli 7.500.000,00 TL tutarında yatırım kredisi kullandırıldığını, müvekkili şirketin kredinin 2 yıl ödemesiz oluşuna güvenerek derhal çalışmalarına başladığını, nakit akışını ve yatırım bütçesini bu şartlara göre oluşturduğunu, bu defa ilgili banka şubesinin 2012 yılı için 315.029,51 TL ve 2013 yılı için 982.522,00 TL faiz ve komisyon ödenmesini talep ettiğini, müvekkili şirketin hesabında bulunan 1.462,00 TL’nı çekmek sureti ile resen tahsilat yaptığını, müvekkili şirketin söz konusu talep karşısında 2012 yılı ekim ayı ve sonrasında defaatle bankayla yazışmalar yaptığını, uygulamanın gerekçesini sorduğunu, hiçbir cevap alamadığını, 2012 yılı için talep edilen 315.129,51 TL’nı ihtirazi kayıt ile ödediğini, daha sonra davalı ile yapılan görüşmelerde müvekkili şirketin 2011 yılı içerisinde bir önceki Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde kullanmış olduğu kredi şartlarının 22 şubat 2012 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 2012.2781 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile değiştirildiğini ve buna istinaden müvekkili şirket ile birlikte aynı bölgede yatırım yapan şirketlerin grup riski kapsamında değerlendirildiğini, bu sebeplede 2011.1260 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında belirtilen faiz indiriminden yararlanılamayacağını, 2 yıl geri ödemesiz kısmın kaldırılarak cari oranlar üzerinden faiz tahakkuku yaptırılmak sureti ile hesaplara yansıtıldığının belirtildiğini, işbu hususta Bakanlar Kurulu Karararının söz konusu hükümlerinin iptali için Danıştay 10. Dairesinin … Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, Özel Hukuk Sözleşmesinin imzalanmasından sonra ortaya çıkan bir genel düzenleyici işlemin taraflar arasındaki sözleşmeye bir taraf aleyhine olacak şekilde uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, … sayılı kararın ancak gelecekteki işlemler için uygulanabileceğini, kanunların geçmişe etkili olmama prensibinin gereğinin bu olduğunu, davalı banka tarafından yapılan hukuka aykırı işler ve eylemler ile müvekkili şirketin kredi ilişkisinden kaynaklı haklarının banka tarafından tek taraflı olarak değiştirilmekte ve yasal dayanağı olmadığı halde müvekkilinin ek faiz, BSMV ve Komisyon ödemesi yapmaya zorlandığını belirterek davalı banka tarafından talep edilen faizin sözleşmenin geçerli olduğu dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca haksızlığının tespitine, çekişmenin giderilmesine, müvekkili tarafından ihtirazi kayıtla yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasına ve bu uyarlama neticesi müvekkilince yapılan fazla ödemenin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 26/09/2022 tarihinde UYAP üzerinden göndermiş olduğu elektronik imzalı dilekçesi ile; Mahkememizdeki iş bu davadan müvekkili tarafından feragat edildiğini, herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili ise 26/09/2022 tarihinde UYAP üzerinden göndermiş olduğu elektronik imzalı dilekçesi ile; Davacı tarafça feragat beyanında bulunulduğunu, bu feragat beyanı sebebiyle davanın reddine karar verilmesini, ayrıca karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin dosyada mevcut usulüne uygun düzenlenmiş vekaletnamesinde feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, davacının vaki feragati birlikte değerlendirildiğinde; H.M.K.’nun 307. maddesi uyarınca davadan feragat; davacının, talep sonucundan kısmen ve tamamen vazgeçmesi olup aynı yasanın 311. maddesi gereği kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu nedenlerle, H.M.K. 307 ve devamı maddeleri gereğince davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
FERAGAT NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 16.779,55 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 16.698,85 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalının talebi bulunmadığından vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; Tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 27/09/2022