Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/522 E. 2022/196 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/522
KARAR NO : 2022/196
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2017
KARAR TARİHİ : 16/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili kooperatifin 46 nolu ortağı olduğunu, kooperatif kayıtlarına göre davalının Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. Sayısı ile karara çıkan menfi tespit istirdat davasının açarak kooperatife borçlu olmadığının tespitini ve ödediği bir kısım bedelin iadesini istediğini, yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiğini, bunun üzerine genel kurul kararlarına göre ödenmeyen borçlarının tahsili için Ankara …İcera Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurulmasını sağladığını belirterek takibi başlatılıp vaki itiraz üzerine açılan Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı itirazın iptali davasının halen derdest olduğunu, bu defa davalıdan 03.09.2013 tarihinden sonraki ödentilerin istendiğini, 2011, 2012, 2014, 2016 yıllarındaki aidat ve alacakların tahsil edilemediğini, toplamda 73.565,03.TL. Alacak bakımından davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … Rsas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E…. K. Sayılı dosyasının derdest olup istinaf aşamasında olduğunu, müvekkilinin daire satış vaadi sözleşmesinde görüleceği üzere satın aldığı tarihin 13/10/2009 olduğu ve 19/10/2009 tarihinde tapunun müvekkile devredildiğini,Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, Tüketicinin ekonomik çıkarlarının koruyucu olması, sözleşmede öngörülen koşulların sözleşme süresince tüketici aleyhine değiştirilememesi ve tüketici ile akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartların kesin olarak hükümsüz olduğunu, müvekkilinin üyelik talebinin olmadığını ilgili dairenin kooperatiften satın alınmasına ilişkin adi bir sözleşme olduğunun açık olduğunu, ortaokul mezunu olan müvekkilinin 2002’de kurulmuş borca batık bir kooperatife üye olmasını isteyeceği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin bu hususta …yevmiye nolu ihtarname ile kooperatif üyeliğine dair herhangi bir talebi kabul etmediğini ihtar ettiğini, sözleşmenin açık olduğunu, sözleşme hükümlerinin iptali ile ilgili herhangi bir niza yapılmadığını, tarafları bağlayıcı sözleşmenin öncelikle uygulanması gerektiğini, Ankara …Ticaret Mahkemesi’nin …E. … K. Sayısı dosyasında sözleşme yokmuşçasına hüküm kurulduğunu, sözleşmenin 3. maddesinde müvekkilinin almış olduğu dairenin geçmiş ödemelerini ve gelecekte doğabilecek ödemelerini yapmış olarak anahtar teslimi olacağını, iskan ile ilgili harç ceza gayriresmi ödemelerin müvekkilinden istenmeyeceğini, sözleşmenin …maddesinde müvekkilinden geçmiş aidat, ara ödeme, şerefiye veya vade farkı olarak herhangi bir ödeme istenmeyeceğini, ileriye dönük bir ödeme istenmeyeceğini, müvekkilinin kendi sorumluluğundaki aidatları ziyadesiyle ödediğini, davanın sözleşme mümzileri eski yöneticilere ihbarını talep ettiklerini, müvekkilinin borcunun olmadığını, temerrüde düşürülmediğini belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davanın ihbarına, davanın derdestlik, görev itirazı ve zamanaşımı nedeniyle reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyadaki belgeler.
2007-2008-2009-2010-2011-2012-2013-2014-2015-2016 yıllarında yapılan genel kurul
tutanakları örnekleri,
Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.11.2016 tarih ve … E. … K. Sayılı kararı ve dayanak bilirkişi kurulu raporu örneği,
Davalının davalı kooperatife ve … sitesine yaptığı aidat ödemelerine ilişkin bir kısım tahsilat makbuz örnekleri,
Davalının 12.10.2009 tarihli ortaklığa başvuru talebi ve ortaklığına kabulüne ilişkin 13.10.2009 tarib ve 119 sayılı yönetim kurulu kararı,
13.10.2009 tarihli Daire Satış vaadi Anlaşması örneği,
Davalı tarafından davacı kooperatife Ankara 28. Noterliği’nden keşide edilen 14.07.2011 tarih ve 12282 yevmiye numaralı ihtarname örneği,
Muavin defter kaydı örnekleri,
… vekiline Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyasından 19.09.2017 tarihinde 4.996,11.TL. ödendiğine dair Ankara 3 nolu mahkemeler veznesinin işlem bilgileri belgesi,

Ankara …İcra Müdürlüğünün … E, sayılı icra dosyası incelenmesinde; alacaklının S.S. … Konut Yapı Kooperatifi, borçlunun … olduğu, 73.565,03 TL alacak için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 23/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan 30/10/2019 tarihli raporda; Davacı kooperatifin davalıdan Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası çerçevesinde 19.04.2017 takip tarihi itibarıyla 38.055,00.TL aidat alacağı, 21.650.20.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 59.705,20.TL alacağının bulunduğunu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %18 (aylık %1,5) faiz yürütülebileceğinin düşünüldüğünü, 2. İflas masasına davalının nizalı alacağı olarak kaydedilen 5.000,00.TL’nin daha sonra Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. Sayılı dosyasından 19.09.2017 tarihinde 4.996,11.TL olarak ödenmesi, 19.04.2017 takip tarihinden sonra gerçekleştiğinden, işbu davanın itirazın iptali davası olması ve takip tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş alacaklar dikkate alınacağından 4.996,11.TL iadenin burada dikkate alınmadığını, davalının ortak olup olmadığı yahut daire satın alan 3.kişi konumunda olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu, davalının ortak olmadığının, sadece daire satın aldığının kabulü halinde kooperatifin aidat talebinde bulunmasının mümkün olmayacağını belirtmiştir.
Bilirkişiden alınan 09/03/2020 tarihli ek raporda; Davacı kooperatif de eksik aidat ve faiz hesabı yapıldığı hususunda itiraz etmiş ise de taraflarınca talep edilen dönemlerle ilgili olarak tüm genel kurul kararları çıkartıldığını, genel kurulca kararlaştırılan aidatlar ile davalının yaptığı ödemeler dikkate alınarak ve TBK.’nun 120. Maddesi hükmü uyarınca faizin, yasal faizin %100’ünü geçemeyeceği kuralı gereğince yıllık %18 (aylık %1,5) üzerinden faiz işletilerek 19.04.2017 icra takip tarihi itibarıyla davacı kooperatifin aidat ve işlemiş faiz alacağı hesaplandığını, davacı tarafça hangi yıl ve ayda hangi aidatı eksik hesapladığımız hususunda somut bir iddia ileri sürülmediğini, iflas masasına davalının nizalı alacağı olarak kaydedilen 5.000,00.TL.nın daha sonra Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından 19.09.2017 (tarihinde 4.996,11.TL. olarak ödenmiş olması, 19.04.2017 takip tarihinden sonra gerçekleştiğinden, işbu davanın itirazın iptali davası olması ve takip tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş alacaklar dikkate alınacağından 4.996,11.TL iadenin burada dikkate alınmadığı kök raporda zaten belirtildiğini, sonuç olarak önceki rapordaki görüşünde bir değişiklik olmadığını belirtmiştir.
İki mali müşavir ve bir nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden alınan 09/06/2021 tarihli raporda; Davalı yanın davacı kooperatife 13.10.2009 tarihinde ortak olduğunu, davalı yanın kooperatife olan ortaklığı niteliğinin Ankara ….Asliye Ticaret Mahkemesinin sayılı dosyası ile belirlendiği ve bu mahkeme kararının kesinleştiğini, bu itibarla davalı ortaklığı konusunun tartışma dışı kaldığını, kooperatif ortağı olan üyenin kooperatif genel kurullarında alınan kararlara uyma yükümlülüğünün bulunduğunu, buna göre icra takip tarihi olan 19.04.2017 tarihi itibari ile davalı borcunun 39.105,00 TL aidat, 23.548,95 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 62.653,95 TL olduğunu, icra takip dosyasında davacının 45.305,00 TL aidat, 28.260,03 TL gecikme cezası talep edilmiş olduğunu, önceki bilirkişi raporunda hesaplamada eksik ay hesabı ile yapılmış olması nedeni ile farklılık oluştuğunu belirtmişlerdir.
09/06/2021 tarihli bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkemesince 31/12/2018 tarihinde kesinleştiği belirtilen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.11.2016 tarih ve … E. … K. Sayılı kararında davacı …’ın davalı kooperatifin yönetim kuruluyla yaptığı anlaşma uyarınca davacının peşin ve sabit ödemeli üye olarak kabul edildiği halde sonradan kendisine diğer üyelerden alınması gereken aidatlar yönünden borç çıkarıldığı bir kısmını ödediği, sözleşmeye ve üyelik statüsüne aykırı olduğu iddiasıyla sonradan ödenen bedelin tahsili ve talep edilen giderlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti talebiyle derdest davanın açıldığı, kooperatif kayıtları, genel kurul ve yönetim kurulu tutanakları ile bilirkişi heyeti raporundan anlaşılacağı üzere davacının kooperatif yönetimi ile yaptığı satış vaadi anlaşması ve kooperatif yönetim kurulu kararına göre 140.000,00 TL bedel mukabilinde anahtar teslimi şeklinde başka bir ödeme yapılmaksızın kooperatife ortak kaydedildiği, Kooperatifler Kanununda ve davalı kooperatifin ana sözleşmesinde şartlı ortak kabul edilmesine dair bir hükmün bulunmadığı, Kooperatifler Kanunun 23. maddesine göre ortaklar arasında eşitlik kuralının cari olduğu, Yargıtay içtihatlarıyla peşin ve sabit ödemeli ortaklık statüsünün kabul edildiği, bunun için genel kurulda alınmış kararın bulunması gerektiği, söz konusu olayımızda ise gerek satış vaadi sözleşmesinden önce ve gerekse de sonraki dönemde davalı kooperatif genel kurulunca alınmış böyle bir kararın bulunmadığı, dolayısıyla davacının davalı kooperatife peşin ve sabit ödemeli ortak sıfatıyla alınmadığı, ayrıca diğer kooperatif ortaklarının yaptıkları aidat ödemeleri güncelleştirildiğinde davacının yaptığı peşin ve taksit ödemelerinin diğer ortakların ödemelerinden fazla olmadığı yani ortaklar arasındaki eşitlik ilkesinin davacı aleyhine bozulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … Karar sayılı kararında, ortak olma ve ortaklık “Kooperatiflerde ortaklık sıfatının kazanılması beş hâlde söz konusu olabilir. İlk olarak kooperatifin kuruluşunda kurucu ortaklar kuruluşun gerçekleşmesiyle ortak sıfatını aslen kazanırlar. Daha sonraki evrede ise giriş talebinin kabulü yoluyla veya payın bir başkası tarafından devir alınmasının yönetim kurulu tarafından kabulüyle ortaklık gerçekleşir. Bir diğer ihtimal olarak ortaklığın taşınmaz mülkiyetine veya bir teşebbüsün işletilmesine bağlandığı durumlarda, taşınmazın veya işletmenin devir alınması hâlinde ortaklık sıfatı kazanılır. Son olarak ise ana sözleşmede hüküm bulunması durumunda miras ile kooperatif paydaşlık hakkı kazanılır. Kooperatif ortağı olunmasında “açık kapı ilkesi” geçerlidir. Ortak olmak için yöneticilerin istekleri değil, objektif şartların gerçekleşmesi yeterlidir. Kooperatif ortaklığına girmek için gerçek kişilerin medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmaları gerekir. Ortak olmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler, kooperatif ana sözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar (Koop.K. M.8). İlke olarak kooperatiflere üyelik kaydının yetkili organlarının bu hususta verecekleri açık bir kararla olması yanında, ortak olmak isteyen kişiden aidat tahsilatı yapılması ya da kişinin genel kurul toplantılarına çağrılması gibi kişiyi ortak olarak kabul eden işlemlerin yapılması suretiyle zımnen de ortaklık sıfatının kazanılabileceği kabul edilmiştir. Yine açık kapı ilkesi gereği ortak sıfatını kazanan herkesin kooperatiften çıkma hakkı (Koop.K.m.10) olduğu gibi, ana sözleşmede açıkça belirtilmiş olan nedenlerle ortağın ihracına karar verilmesi de mümkündür (Koop.K. M.16)” şeklinde açıklanmıştır.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin …. Karar sayılı kararında belirtildiği üzere Kooperatif ortaklığı, kooperatif yetkili organlarının bu hususta alacağı açık bir kararla gerçekleşebileceği gibi, bu hususta açık bir karar olmasa bile kooperatifin kişi ile bu sıfatla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması, belirli miktarda ödeme kabul etmesi veya konut tahsis ve teslim etmesi ve tadilata izin verilmesi şeklinde somut ilişkiler ile zımnen de gerçekleşebilir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin ….Karar sayılı kararında da Kooperatifler Kanunu’nın 23.maddesinde tüm ortakların hak ve vecibelerde eşit olacağı emredici bir hüküm olarak düzenlenmiştir. Kanunda ve ana sözleşmede düzenlenmemekle birlikte genel kurul kararına dayalı olarak peşin bedelli üyelik şartlı üyelik gibi adlar altında farklı statüde üyelik kaydının da yapılabileceği, Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmiştir durumdadır. Peşin ödemeli üyeliğin geçerli olabilmesi için öncelikle bu konuda genel kurulda karar alınması veya yönetim kurulunca yapılan şartlı üye kaydının genel kurulca zımnen benimsenmesi gereklidir. Kooperatif genel kurul kararları sözleşme niteliğinde olup toplantıya katılmış olsun veya olmasın tüm üyeler yönünden bağlayıcıdır. Kooperatifler Kanunu’nun 42.maddesinde kooperatiflerde en yetkili organın genel kurul olduğu hükme bağlanmış, 42/5.maddesinde de “kanun veya ana sözleşmeyle genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar vermek”, genel kurulun devir ve terk edilmeyeceği yetkiler arasında sayılmıştır. Yine bu madde doğrultusunda kooperatif tip ana sözleşmesinin 23/6.maddesinde “ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek” genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkiler arasında sayıldığı belirtilmiştir.
Kuruluşta en az 7 kurucu ortak tarafından kooperatifin kuruluşunun gerçekleşmesiyle aslen (anasözleşme m. 1.) Ortaklık şartlarını taşıması halinde yönetim kurulunun ortaklığa kabul kararıyla (anasözleşme m. 11.) Ortağın ölümü üzerine mirasçılarının kendi aralarından temsilci tayin ederek ortaklığa devam etmek istemeleri halinde (anasözleşme m. 16.) Ortaklık hissesi devri suretiyle yönetim kurulunca ortaklığa kabul edilmesi halinde (anasözleşme m. 17) Ortaklığı sona erenlerin, ayrılma nedenlerinin ortadan kalkması halinde yeniden ortaklığa kabul edilmeleri (anasözleşme m. 18.) hallerinde ortaklık sıfatı kazanılmaktadır.
Dava ve talep, cevap, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı yanın kooperatife olan ortaklığı niteliğinin Ankara ….Asliye Ticaret Mahkemesinin sayılı 08.11.2016 tarih ve … E. … Karar sayılı kararının kesinleştiği ve 13/10/2009 tarihli davacı kooperatif yönetim kurulu kararında davalı yanın davacı kooperatife 13/10/2009 tarihinde üye olarak başvurduğu ve 46 nolu üye olarak ortaklığa kaydedildiğinin belirlendiği, davalının sabit ve peşin ödemeli olarak sorumluluğu bulunmamakla birlikte kooperatif ortağı olan üyenin kooperatif genel kurullarında alınan kararlara uyma yükümlülüğünün bulunduğu, buna göre icra takip tarihi olan 19.04.2017 tarihi itibari ile davalı borcunun 39.105,00 TL aidat (asıl alacak), 23.548,95 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 62.653,95 TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle;
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasında davalının itirazının İPTALİ ile takibin 39.105,00 TL asıl alacak ve 23.548,95 TL işlemiş faiz olmak üzere 62.653,95 TL toplam alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %1,5 (yıllık %18) faiz işletilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağın %20’si oranında olan 7.821,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Yasal koşulları oluşmayan davalı kötü niyet tazminat talebinin reddine,
Alınması gereken 4.279,89TL harçtan peşin alınan 888,48 TL harcın mahsubu ile eksik 3.391,41 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin harç 888,48 TL ile başvurma harcı 31,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 85,70 TL İstinaf Kanun Yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden Hesaplanan ve takdir olanan 8.945,01 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca reddolunan miktar üzerinden Hesaplanan ve takdir olanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti: 1.700,00 TL, Davetiye ve Müzekkere Tebligat gideri: 165,00 TL olmak üzere toplam 1.865,00TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 1.585,25 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]