Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/457 E. 2021/817 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/457 Esas – 2021/817
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/457 Esas
KARAR NO : 2021/817
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/06/2017
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sigortalısı araç ile müvekkilinin sigortalısı aracın karıştığı trafik kazasında dava dışı …’ın vefat ettiğini, mirasçıları tarafından müvekkili aleyhine açılan Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına istinaden Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında 87.601,00 TL ödeme yapıldığını, yargılamada müvekkilinin sigortalısı araç sürücüsüne %75, davalının sigortalısı araç sürücüsüne 525 kusur izafe edildiğini, davalı sigortalısının kusuruna isabet eden 21.900,00 TL’nin ödenmesi için davalıya yapılan ihtar neticesinde 14.181,00 TL ödendiğini, bakiye kısmın tahsili amacıyla Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek, takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle, davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığını, zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin poliçe limitinde ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, toplam tazminat miktarı olan 56.725,06 TL’nin %25’i olan 14.181,00 TL’nin ödendiğini, müvekkilinin mirasçılar tarafından açılan davada taraf sıfatının bulunmadığını, davanın da ihbar edilmediğini, müvekkilinin yargılama gideri ve ferilerinden sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası (eski Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası), Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, poliçe ve hasar dosyaları dosya arasına alınmıştır.
Sigorta bilirkişisi 19/02/2020 havale tarihli raporda özetle, davalı sigorta şirketinin ödemenin tamamından sorumlu olduğunun kabulü halinde 7.719,00 TL davacı alacağının bulunduğunu, davalının davada taraf olmadığı ve ihbar edilmediği gözetilerek faizden sorumlu olmayacağının değerlendirilmesi halinde 1.145,41 TL’den sorumlu olduğunu bildirmiştir. Tarafların itirazı üzerine alınan 29/01/2021 tarihli ek raporda, kök rapordaki görüşlerini tekrar etmiştir. Kök ve ek rapor oluşa ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, sigortacının kusurlu yanın sigortacısı aleyhine rücuen tazminatın tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
29/02/2012 tarihli kaza neticesinde vefat eden dava dışı kişinin mirasçıları tarafından, davacı, davacının sigortalısı ile sürücü aleyhine açılan Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında, 14/01/2014 tarihli bilirkişi raporu ile davacı sigortalısının %75 kusurlu olduğu belirlenmiş, müteselsil sorumluluk esasına göre 56.725,06 TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline karar verilmiş, dava davalının sigortalısı araç sürücüsüne ihbar edilmiştir. Kararın temyizi üzerine Yargıtay 17. HD 2014/19883 esas 2017/2800 karar sayılı kararı ile davalı sigortalıya tebligat yapılmamasının savunma hakkının kısıtlanması mahiyetinde olduğundan bahisle karar bozularak Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı numarasına kaydedilmiş, Mahkemece 56.725,06 TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline karar verilmiş, karar taraflara tebliğ edilmiş ancak başvuru olmadığından kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Davalı yan kusur oranına itiraz etmemektedir.
Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında 29/08/2014 tarihinde mirasçılara müteselsil sorumluluk esası gereği tam kusura isabet eden 87.601,00 TL ödenmiştir.
Davalının sigortalısının %25 kusuruna isabet eden 22.497,00 TL’nin ödenmesi için davalıya 16/12/2014 tarihli yazı gönderilmiş, davalının 19/12/2014 tarihinde 14.181,00 TL kısmi ödeme yapması üzerine icra takibi başlatılmış, takibe vaki itirazın iptali için eldeki dava açılmıştır.
İcra takibine vaki itiraz davacı yana tebliğ edilmediğinden hak düşürücü süre, ödeme tarihi ile icra takip tarihi gözetilerek zamanaşımı savunmasına itibar edilmemiştir.
Uyuşmazlık, davalının tazminat miktarı dışında icra takibinde ferilere ilişkin yapılan ödemeden sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya evrakının incelenmesinde, destekten yoksun kalma tazminatı talepli davada davalının taraf olmadığı, ihbarda bulunulmadığı anlaşılmıştır. Ancak tarafın, davayı üçüncü kişiye ihbar etmemiş olması, üçüncü kişiye karşı rücu hakkının düşmesini gerektirmez. Yalnız, kendisine karşı rücu davası açılan üçüncü kişi (davalı), davacının birinci davayı iyi takip etmediği için (yani kusuru nedeniyle) kaybettiğini ispat ederek, kendisine karşı açılan rücu davasının kısmen veya tamamen reddini sağlayabilir. Davalının bu yönde bir savunması bulunmamaktadır.
Yine, rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden davalının faizden sorumlu tutulması da mümkün görülmemiştir. Bu nedenle faize ilişkin kalem düşüldükten sonra davacının icra dosyasında yaptığı ödemenin davalı sigortalısının kusuruna isabet eden 1.145,41 TL’si yönünden asıl alacağa ilişkin davalı itirazının yerinde olmadığı, davacı tarafça davalıya ödeme konusunda ihbar yapıldığı gibi kısmi ödemede bulunulduğu ve kısmi ödeme tarihinden icra takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden de takibin devamının gerekeceği, bu hususun mahkememizce resen hesaplandığı, bu hali ile davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, davacı icra inkar tazminatı talebinde bulunmadığından bu hususta değerlendirme yapılmasına yer olmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 1.145,41 TL asıl alacak 53,38 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Talep edilmediğinden icra inkar tazminatının değerlendirilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 81,89 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazladan alınan 71,13 TL harcın karar kesinleştiğinde istek dalinde davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 1.198,79 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 707,00 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 94,599 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 81,89 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde icra dosyalarının ve mahkeme dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/11/2021