Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/402
KARAR NO : 2023/557
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2017
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
K.YAZIM TARİHİ : 21/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 08.02.2017 tarihinde “… parselde bulunan fabrika arazisinde temel betonarme ve kalıp, temel topraklama ve temel drenaj işleri” yapılması için 453.607,93TL bedelli sözleşme imzalandığını, davacı şirketin “…” davalının ise “iş sahibi” olduğunu, şirket tarafından 1. Kısım olarak yapılacak işler kapsamında 4 aksının temel pabucu perde beton, soket işleri ve temel topraklama işlerinin 09.03.2017 tarihinde eksiksiz olarak tamamlandığını, ancak karşı tarafca yapılması gereken hafriyat, dolgu ve prefabrik kolonların dikilmesi ve inşaat sahasından uzaklaştırma işleri yapılmadığından 2. Kısım işlere geçilemediğini, tutanak tutulmasına rağmen işlere başlanmaması üzerine şirketçe … Sulh Hukuk Mahkemesinin …. sayılı dosyasında delil tespiti amaçlı keşif yapılarak bilirkişi raporu düzenlendiğini, süreçte 1.5 ay boyunca 10 adet işçinin boşta beklemesi nedeniyle mali külfet oluştuğu, bilirkişi raporunda da yer aldığı üzere temel pabuç imalatlarının %57, prefabrik kolon soket imalatının %57, topraklama imalatının %50 ve betonarme perde imalatının ise %69 seviyesinde olduğunun tespit edildiği, delil tespiti süresinde …. Noterliği kanalı ile 24.4.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek sözleşmenin ifasının davalı davranışları nedeniyle imkânsız hale geldiği belirtilmek suretiyle sözleşmenin sona erdiğinin davalıya ihtaren bildirildiğini ancak davalı tarafından …. Noterliği kanalı ile gönderilen 12.05.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tazmini gereken bir borcun olmadığının bildirildiğini, bunun üzerine davalı şirketin verilen süre içerisinde zararı ödememesi nedeniyle huzurdaki davanın açıldığını, sözleşme evraklarının davalı şirketin … Fabrika Müdürü … tarafından şirket kaşesi kullanılarak imzalandığını, şahsın işin yapıldığı alanda sürekli denetimlerde bulunduğunu, … …’ya bildirilen yazıda da … … imzası ve şirket kaşesinin yer alarak dava konusu sözleşmenin imzalandığının yazıda belirtildiğini, davalının bahsettiği “…” şirketi ile hiçbir ilişkilerinin olmadığını, davalının kusuru nedeniyle ifanın imkânsız hale gelmesi nedeniyle şirketin ifa borcunun sona erdiğini, TBK 485 hükümlerine göre sözleşmenin kendiliğinden sona erdiği ve şirketin menfi ve müspet zararları ile ilgili tazminat hakkı doğduğunu, işin bilirkişi raporunda da yer aldığı üzere %55 seviyesinde olduğu sözleşme gereği müvekkilinin hakediş tutarının 249.484,37TL olduğu ve bugüne kadar ödeme yapılmadığını, ilk kısım işlerin 09.03.2017 tarihinde bitirildiğini ve 24.04.2017 tarihinde kadar boş kalınan 1.5 ay boyunca müvekkilinin 10 işçi için işçilik giderleri nedeniyle 67.500,00 TL zarara uğradığını, şirket işçilerinin …’ya bildirimlerinin davalı tarafından … … Müdürlüğüne yapıldığını, tamamlanmayan %45 iş için kar kaybının 40.824,72TL olduğunu, mahkeme tespitleri nedeniyle yapılan harcamaların 1.196,94TL olduğu belirtilerek şimdilik 30.000,00 TL işin tamamlanmayan kısmı, 7.000,00 TL işçilik ödemeleri nedeniyle, 7.000,00 TL kar kaybı mahrumiyeti nedeniyle, 1.000,00 TL noter ve delil tespiti nedeniyle yapılan masrafların temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: İşin tamamlanan kısmı nedeniyle müvekkili şirketin hak kazandığı bedel yönünden 30.000,00-TL olan taleplerini 219.484,37-TL arttırarak 249.484,37-TL’ye, işin tamamlanamayan kısmı sonucu oluşan kar mahrumiyeti yönünden 7.000,00-TL olan taleplerini 33.824,72-TL arttırarak 40.824,72-TL’ye, delil tespiti ve noter aracılığıyla gönderilen ihtarname masrafı yönünden 1.000,00-TL olan taleplerini 196,94-TL arttırarak 1.196,94-TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçelerinde özetle; Yetki ve husumet itirazında bulunduklarını, davacı şirket ile aralarında yapıldığı iddia edilen inşaat işine ait bir sözleşme, ödeme ve kaydın olmadığını, bahsi geçen taşınmazın şirkete ait olmadığını, taşınmazın müvekkili şirket yetkilisi dava dışı …’a ait olduğunu, 23.12.2016 tarihli yapı ruhsatının da …’a ait olduğunu, taşınmazda bahse konu işlerin yapılması için dava dışı …. İnş. Oto Kiralama Gıda San. Tic. Ltd. Şti. ile sözleşme yapıldığını ve gerekli ödemenin yapıldığını, davacı şirketin bahse konu dava dışı şirketle anlaşmazlıklarının olduğunu, diğer şirketin davaya müdahil olmasının gerektiğini, şirketin …. Fabrika müdürünün yan parselde yapılacak binanın şirkete ait olduğu zannı ile müvekkili …’ın bilgisi haricinde sözleşmeyi imzaladığını, davalı şirketin sözleşmeden doğan borcunun olmadığını, dava dışı …’ın inşaatı şirketi … San. Tic. A.Ş. için inşa ve imal ettiğini, şirketin fabrika müdürü tarafından inşaatın bir bölüm işleri için işe başlatılan davacının haksız bahanelerle işi aksattığını, 1. Kısımın sonunda davacının imalattan daha fazla bir bedel talep ettiğini, davacının bildirildiği gerçek hakkediş bedelinin ödendiğini, sözleşmeyi haksız feshettiğini, davacının sözleşmenin bedelinin 384.413,50TL+KDV ile toplamda 453.607,93TL olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, işin gerçek bedelinin yapılacak işin tespiti neticesinde metraj ve ek cetvele göre birim fiyatla hesaplanacağının sözleşmede yer aldığını, işin teknik açıdan aşamalar halinde yapılacağını, arazi şartlarından dolayı kısım kısım imalatları yanı sıra başka firmalar ile koordineli çalışılması gerektiğini, pabuç sisteminin yapılmasından sonra gerekli süreler geçtikten sonra …sistemin yapılacağını, bu hususun davacı tarafından bilindiğini, diğer firmalar ile yapılan görüşmelerde davacı yanın da katıldığını, bu hususun yapılan elektronik yazışmalar ile belli olduğunu, arazinin ilk yarısında yer alan ilk dört aksın (A-B-C-D) akslarının temel soket ve perdeleri yapıldıktan sonra arazini diğer yarısında yer alan kolonların yapılan soketlere montajından sonra 2. Kısımdaki 3 aksın soket inşasına devem edilmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilili tarafından yapılması lazım gelen hafriyat, dolgu ve kolonların dikilmesi işlerinin yapılmadığına ilişkin tutulan tutanağın tek taraflı olduğunu, bu şartlar altında davacının kendi kusuru nedeniyle ifayı güçleştirdiğini, 13.03.2017 tarihli tutan ak ve öncesi süreçte davacının işin iki aşamalı olarak yapılacağını kabul ettiğini, 09.03.2017 tarihinde henüz yapılmış olan 1. Kısım soketlerin priz süresinin 28 gün olduğunu, beton dökümünün “0” derece altında yapılmış olduğunu, priz süresinden sonra ise 2. Kısımda yer alan kolonların ilk kısım soketlere yerleştirilmesinden sonra 2. Kısım dava konusu temel soketlerine başlanabileceğini, imalat tarihlerinde hava sıcaklığının -1 ile -4 derece arasında olduğu ve 28 günlük priz süresinin beklenmesi gerektiğinin her iki taraf mühendislerince kabul edildiğini, bu süreni tamamlanmasından sonra 2. Kısım imalatlara geçilebileceğinin davacı yan ilgilisi… ve teknik sorumlulara bildirildiğini, davacıya usulen hakkedişlerini hazırlamaları gereğini bildirildiğini ve davacının da 13.03.2017 tarihinde hakedişini e-mail yoluyla bildirdiğini, 23.03.2017 tarihli teyit belgesi sonrası ödeme yapıldığını, hakedişin 107.000,00 TL+KDV çıkması üzerine hakkedişinden fazla talepte bulunulduğunu, beklediği kazançları elde edemeyeceğini anlayan davacının işi terk ettiğini ve sorumluluktan kaçmak amacıyla usulsüz yollara başvurduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Yazılı … İş Sözleşme Örneği
….Noterliği’nin 24/04/2017 tarih … Yevmiye numaralı ihtarnamesi
….Noterliği’nin 12/05/2017 tarih … Yevmiye numaralı ihtarnamesi
Davalı şirketçe … … Müdürlüğüne yapılan bildirim
Sözleşme konusu işte çalışan işçileri gösteren … kayıtları
Tarafların ticari defter ve kayıtları
… … 10.05.2019 tarihli arsaya ait takyidat bilgilerinde Dava konusu inşaatın üzerinde yapıldığı arsanın 08.05.2019 tarihli tapu kayıt bilgilerine göre taşınmaz kadastronun … da/parseline kayıtlı 4.168 m2 alanlı arsa olduğu, taşınmaz Malik bilgilerine göre ise taşınmazın … … Bölgesinin tüzel kişiliğine 28.12.2016 tarihinde geçtiği, dosyaya kazandırılan takyidat bilgilerine göre ise bu tarihten sonra herhangi bir değişiklik yer almadığı anlaşılmıştır.
… … Merkezi kayıtlarına göre … firmasının … Müdürlüğüne 05.06.2017 tarihinde gönderdiği yazı ile … … inşaat ile oluşan 29.03.2017 tarihli ihtilaf nedeniyle alt … olarak işleminin durdurulmasının talep edildiği, davacı … ..A.Ş ise yine … yazmış olduğu 08.06.2017 tarihli yazı ile … işyeri sicil numarası ile … …A.Ş firması tarafından açılan kaydın sözleşmenin feshi nedeniyle kapatılmasının talep edildiği, … firması adına … kayıt başvurusunun ise 08.03.2017 tarihinde … adına yapıldığı, … kayıtlarına göre dava konusu işyeri/şantiyede Mart 2017’de 9 kişinin 23 gün, 1 kişinin 24 gün ve 1 kişinin ise 4 gün çalıştığı anlaşılmıştır.
Davalı … Veteriner …A.Ş’nin 02.01.2017 tarih 2017/1 sayılı Yönetim Kurulu Kararı’nda … Veteriner …A.Ş. 02.01.2017 tarih …. sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile dava konusu sözleşmeyi … …A.Ş. adına imzalayan …’ü …’daki Fabrikaya şirketin … nolu iç yönergesi doğrultusunda müdür olarak atadığı ve söz konusu kararın 24.01.2017 tarihli … Gazetesinde yayımlandığı anlaşılmıştır.
24.01.2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesindeki iç yönergede Fabrika Müdürünün sınırlı sorumlu olarak tanımlandığı, tanımlanan görevler arasında ise fabrika binası ile ilgili olarak fabrika binasının bakımının yapılması ve doğru kullanımının gözetilmesi sorumluluğu verildiğinin belirtildiği görülmüştür.
…. soruşturma numaralı dosyasında …. tarafından, …. sayılı Soruşturma kapsamında … 1 şirketine yapılan hakkediş ödemesi ile ilgili teyit belgesindeki imzanın sahte olduğu gerekçesi ile şirket yetkilisi … ve sözleşmeye … Firması adına imza atan … ile … firması sahibi … hakkında yapılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, ayrıca …. soruşturma numaralı dosyanın …. Mahkemesi’ne davasının açıldığı ve…. sayılı esası aldığının bildirildiği, Soruşturma No: …. Esas No: …. İddianame No: … Sayılı iddianamede Şikayetçilerin … ve … olduğu, şüphelilerin: … ve … olduğu, müsnet suç tarihinin 28/03/2017 olduğu, müsnet suçun Tacir veya Şirket Yöneticileri ile Kooperatif Yöneticilerinin Dolandırıcılığı, İftira, Kamu Kurum ve Kuruluşları, vb.Tüzel Kişiliklerin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçlarına yardım olduğu, müşteki …’ın … … San. Ve Tic. Anonim Şirketinin yönetim kurulu başkanı olduğu, müştekinin … ilçesinde fabrika binası inşa etmeyi düşündüğü ve bu iş için … fabrika müdürü olan … vasıtasıyla şüpheli … (…) ile irtibata geçildiği, …’ın … … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğunu ifade ettiği, bu firmanın sicil kayıtlarına göre yetkilisinin … olduğu, … ile yapılan sözleşme doğrultusunda belirtilen inşaat işlerine başlandığı, süreçte hak ediş tutarının müştekiden ödenmesinin istendiği, şüpheli tarafından 23/03/2017 tarihli teyit belgesi başlıklı hak ediş bedelinin … … Organize Ltd. Şti’ne ödenmesini kabul ve beyan ettiklerine dair belgeyi ve … Bir firması tarafından müştekiye ait firma adına kesilmiş faturayı sunduğu, bu beyan doğrultusunda müşteki tarafça … Bir firmasına fatura bedeli olan 127.907,38 TL’nin banka havalesi yoluyla 28/03/2017 tarihinde ödendiği, Ancak şüpheli … ve şirketi tarafından bu ödemenin gerçekleştirilmediğinden bahisle vekilleri vasıtasıyla …. Esasına kayıtlı alacak davasının açıldığı, bu alacağın ödemenin gerçekleştirilmemesinden kaynaklandığının belirtildiği, müşteki tarafça bu davada cevap dilekçeleriyle yukarıda belirtilen teyit belgesi ve fatura karşılığında … Bir firmasına ödemenin gerçekleştirildiği, borcun bulunmadığının ileri sürüldüğü ve belirtilen belge suretlerinin de bu dosyaya sunulduğu, Ticaret mahkemesinde ki beyan doğrultusunda; şüpheli …’nun yetkilisi olduğu şirket adına vekaleten avukatları tarafından …, …’ın fabrika müdürü … ve … Bir firması yetkilisi olarak beyan edilen … hakkında özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından şikayetçi olunduğu, ticaret mahkemesine sunulan teyit belgesinin sahte olarak düzenlendiğinin belgedeki imzanın şirket yetkililerine ait olmadığının, kendi kabul ve onaylarıyla bu paranın … firmasına yatırılmadığının iddia edildiği, bu doğrultuda müştekiler … ve …’ün savunmalarının alındığı, haklarında yürütülen soruşturmada … Bir firması yetkilisi …’un emniyette alınan savunmasında; müşteki şirkete malzeme tedarik ederek verdiğini ve firma müdürü olan … vasıtasıyla bu ticareti yaptıklarını, bu kapsamda dosyada mevcut olan faturayı düzenlediğini, … isimli şahsın talebiyle faturaya hakediş bedeli diye açıklama yazdığını kendisine yapılan ödemenin bu ticari ilişkiden kaynaklandığını, hakedişle herhangi bir alakasının olmadığını beyan etmesine rağmen, … alınan ifadesinde ise bu beyanından geri dönerek; müştekiyi ve firmaları tanımadığını, herhangi bir malzeme satışı da yapmadığını, müşterisi de olan …’nun hesabına para geleceğini, bunu çekip kendisine getirmesini istediğini, hesabına gelen 127.000 TL civarı parayı çekip …’e teslim ettiğini, belirtilen faturada ki şirketin kaşesi altındaki imzanın kendisine ait olduğunu ancak diğer yazıların kendisine ait olmadığını, bu faturayı …’nun rızası dışında almış düzenlemiş olabileceğini ifade etmesi üzerine toplanan delillerle birlikte … sayısına kayden yürütülen soruşturmada …, … ve … hakkında ek kovuşturmama kararının verildiği, Soruşturma sürecinde müşteki …’ın teyit belgesi başlıklı belgeye kasten farklı imza attırarak ve bu belgeye dayanılarak yapılan ödemeyi imzaya itiraz yoluyla inkar ederek özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık ve mevcut durumu bilmelerine rağmen haklarında şikayetçi olarak soruşturma geçirmelerine sebebiyet verip iftira suçunun işlendiği belirtilip şikayetçi olunması üzerine başlatılan soruşturmanın mevcut bu dosya ile birleştirildiği, Her ne kadar teyit belgesi aslı üzerinde yaptırılan imza incelemesi neticesi imzanın …’nun eli ürünü olmadığının, atan şahsın grafoloji özelliklerini yansıtmaması sebebiyle söz konusu imzanın aidiyetinin ve …, …, … ile … ‘ün eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediğinin bilirkişi raporuyla belirlendiği görülmüş ise de; …’un …. vermiş olduğu ifadesi, şüpheli …’nun kardeşi olup şirkette birlikte çalışan …’nun; şantiye şefliğini yaptığı bu inşaatla ilgili kardeşi tarafından verilen fatura ve diğer belgeleri … şirketi yetkililerine kendisinin teslim ettiğini ancak gösterilen … inşaat kaşeli teyit belgesini bu şirkete verip vermediğini hatırlamadığını, faturayı ilk kez gördüğünü, kardeşi …’in hakediş bedelini … yapı isimli firmaya ödenmesi hususunda … şirketine sözlü veya yazılı bir talimat verip vermediğini bilmediğini, … şirketi çalışanı olup evrak teslim alma işlerini yapan … ‘e bahsi geçen teyit belgesini verip vermediğini de hatırlamadığını, teslim ettiği tüm belgelerin … tarafından imzalanarak kendisine verildiğini ifade ettiği, Müşteki şirketin fabrika müdürü olan …’ün beyanında; … tarafından … Bir firması tarafından düzenlenmiş olan faturanın, … tarafından da belirtilen teyit belgesinin getirilerek, kendisine ve çalışanları olan …’e teslim ettiklerini beyan ettiği, müşteki … çalışanı …’in ifadesinde belirtilen fatura aslını …’ın, teyit belgesini ise …’nun getirip teslim ettiklerini ifade ettiği, belirtilen inşaatta … inşaat adına inşaat mühendisi olarak çalışmış olan …’ın ifadesinde; …’ın aralarındaki konuşma sırasında kendisine işi neden tamamlamadığını sorduğunda “kalan işin devamını vermediler, ben onlara göstereceğim, ödemeyi bir alalım neler yapacağım gör bak” dediğini, işçilere ödeme yapılmadığı için aradığında “Merak etme fazlasıyla ödeteceğim” dediğini, inşaat alanından bir kaç malzemeyi almaya gittiğinde …’in izin vermediğini, hem para ödemeyip hem de malzemelere el koyduklarını söylediğinde …’in hakedişin ödendiğini belirtip dekontu göstermesi üzerine … İnşaat’tan bunu sorduğunda bu parayı borçlu oldukları bir yere ödettiklerini söylediklerini ifade ettiği bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucu; Şüpheliler …, … ve …’nun birlikte hareket ederek hakediş bedelini … Bir firması hesabına müşteki tarafça aktarılmasını sağlamalarına rağmen belirtilen bedelin yeniden ödenmesi amacına yönelik olarak, … Bir firması yetkilisi …’la da anlaşıp, onun şirketi tarafından fatura düzenlenmesini sağladıkları ve bu faturaya binaen alacaklarının bu firmaya ödenmesi yönündeki teyit belgesinin de farklı şekilde imzalayarak veya belirlenemeyen kişi veya kişilere imzalattırılarak oluşturdukları, bu belgeleri müştekiye teslim ile ibraz edip kullandıkları, sonrasında ödeme yapılmadığından bahisle teyit belgesi ve faturanın sunulması durumunda imza itirazında bulunmayı da düşünüp bu yöndeki ödemenin aslen gerçekleştirildiği kapsamlı iddiayı çürütmeyi düşünerek Asliye Ticaret Mahkemesinde alacak davası açtıkları, varlığını bildikleri teyit belgesi Asliye Ticaret Mahkemesine delil amaçlı sunulduğunda ise bu defa belgenin sahteliğini de öne sürüp … başvurarak şikayetçi oldukları ve müştekilerin soruşturma geçirmesine neden oldukları, böylece şüpheliler … ve … ile…’ın üzerlerine atılı tacir, şirket yöneticisi ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında ve kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, sahte teyit belgesi düzenleyip kullanmak suretiyle özel belgede sahtecilik, işlenmediğini bildikleri halde soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamak için müştekilere hukuka aykırı fiil isnadı yoluyla iftira suçlarını işledikleri, şüpheli …’un ise diğer şüphelilerin bu amaçlarını bilerek şirketi adına fatura düzenleyip kullanmak ve kendi hesabına gönderilen parayı çekip …’ya vermek ve ilk aşamada müştekilerin aleyhine olacak şekilde ifade beyanında bulunmak suretiyle yukarıya aktarılan şekilde nitelikli dolandırıcılık ve iftira suçlarına yardım eden sıfatıyla katıldığı, şüpheli …’un soruşturma devam ederken ek kovuşturmama kararına esas teşkil edecek şekilde beyanından dönmüş olması sebebiyle TCK’nun 269/2. fıkrasında belirtilen etkin pişmanlık hükümlerinin hakkında uygulanmasının gerektiği, dolandırıcılık suçunun, amaçlandığı gibi mükerrer ödemenin gerçekleşmemiş olması nedeniyle teşebbüs aşamasında kaldığı, iftira suçunun ise aynı fiil ile birden fazla kişiye karşı işlenmiş bulunması sebebiyle zincirleme nitelik arz ettiği, Böylece şüphelilerin üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair kamu davası açmaya yeter şüphenin oluştuğu yukarıda belirtilen deliller ile tüm dosya kapsamına göre Şüphelilerin yargılamalarının yapılarak eylemlerine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmaları” istemi ile … Mahkemesinde …. Esas sayılı kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
…. Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına ilişkin 10/03/2022 tarihli cevabi yazıya göre, 11/10/2021 tarihinde iddianamenin kabulüne karar verildiği, 11/10/2021 tarihli tensip tutanağı ile duruşmasının 15/03/2022 tarihine talik edildiği,… Mahkemesi’nin 07/02/2022 tarihinde …. tal. Sayılı tutanakta müşteki …’ın anlatımının tespit edildiği,… Mahkemesi’nin 23/11/2022 tarihli cevabi yazısında duruşmanın 13/12/2022 tarihine talik edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
…. Mahkemesinden istinabe yoluyla yeminli anlatımı tespit edilen davalı tanığı … “İnşaat mühendisiyim. … … bölgesinde temel betonarme ve kalıp temel topraklama ve drenaj işinde proje teknik danışmanı ayrıca … ile birlikte imalatı yapan firmayız. 10 ocak 2017 tarihinde… mesincırdan bana yazarak görüşme sağladık. Az önce belirttiğim işle ilgili bende keşif yapmamı istedi. Ve bu işin kaba inşaat kısmını fiyatlandırıp yapmamı istedi. Kendisi ile şubat ayının ilk haftasına kadar görüşmemiz oldu. Fiyatlandırma çalışmalarımız oldu. Beni şubat ayının ilk haftası … ya davet etmesi üzerine … ya gittim. … da gerek … bölgesindeki işte işin yeri ile ilgili tespitlerimiz oldu. Akabinde bürosunda görüştük. Bana seni ortağımla tanıştıracağım. Fiyatlandırma çalışmasından bahsetme. Önceki görüşmelerimizden haberi olmasın. Fiyatlandırma çalışmasına yeni başlamışız gibi görüşmelere başlayalım dedi. Hatta buna ilişkin mesaj attı. Beni ortağı diye tanıştırdığı kişinin ismi … idi. Onlarla yapmış olduğumuz görüşme sonucunda fiyatlandırma çalışmalarını tamamlayıp ordan ayrıldım. Ertesi gün … … bölgesinde bulunan sahaya gittik. Burada… ile buluştuk. Saha da birlikte incelemeler yaptık. Bu artık net incelemelerdi. Zira harita mühendisi de çağırmıştık. Harita mühendisi ile binanın oturum köşe noktalarını tespit ettik. Saha da …ürünler vardır. Merkez prefabrik tarafından yapılmıştı. Harita mühendisi arkadaş ile yaptığımız çalışma sırasında ilk alınan harfiyat alanının hatalı olduğunu gördük. Hem ben hem de… sahada …ürünlerinin olduğunun ve harfiyatın hatalı alındığını biliyorduk. Daha sonra … arkadaşı olduğunu öğrendiğim fabrika müdürü …’ün yanına gittik. Sorunları anlattık. Bunun üzerine bizi merkez prefabriğin teknik müdürü …’a yönlendirdi. Ben ve…, … ile görüştük. Görüşmemizde sahayı ikiye ayırarak önce birinci kısım imalatlarını tamamlayıp daha sonra ikinci kısmın imalatlarını yapacaktık. Bunun için de birinci kısımda bulunan …malzemelerin tamamını ikinci kısma aktarma kararı aldık. Bunun sonucunda ilk kısmın harfiyat çalışmalarını yaptık. Ve işe başladık. İlk etapta anlaşmamız betonarme temel, temel perdeleri ve betonarme bodrum perdelerinin imalatını yapacaktık. … asıl niyeti fabrika işinin tamamını almaktı. Bunun için benden izalasyon, dolgu gibi işin devamında gelecek kalemlerin fiyatlandırmalarını istedi. Ben de gerekli fiyatlandırmaları yaparak kendisine ilettim. Çalışmalar sırasında… işin tamamını alamayacağını anlayınca işi ağırdan almaya başladı. Örneğin beton dökme işini perşembe günü yapmak istediğimiz söylediğimizde bize pazartesi yapın şeklinde söylüyordu. Çalışmalar ikinci ayın sekizinde sahada fiilen çalışmaya başladık. Üçüncü ayın on birinde… işi daha yapmayacağımızı söyleyip bize işi bıraktırdı. Bu sürede biz sadece dört aksın temel betonunu attık. Yaptığımız iş …’ın firma ile anlaştığı işin yaklaşık %30’una tekabül etmektedir. Öncesinde üçüncü ayın beşinde meyil olarak hakediş raporunu gönderdim. Bunu benden Atıf istedi. İşi bıraktıktan sonra hakediş alacağımızı isteyince o işi halledeceğim dedi. Biz de elemanlarımızı başka bir şantiyemize çektik. Bu süreçte… ile görüştüğümüzde hakedişini ödeyeceğini söylüyordu. Daha sonra bana ana firma ile aralarında uyuşmazlık çıktığını ve onlara dava açtığını söyledi. Nisan ayının ilk haftası inşaat sahasında kalan kalıp malzemelerini almak için gittiğimde ana firma elemanı …bana kalıp malzemelerini vermek istemedi. Konuşmamız sırasında ana firmanın yapılan iş bedelini … ödendiğini öğrendim. Buna ilişkin ödeme makbuzlarını bana gösterdi. Bunun üzerine ben de Atıfı aradım. Ona parayı almasına rağmen neden paramı ödemediğini sordum. O da almış olduğu parayı borçlusu olduğu başka bir firmaya ödettiğini, benim paramı en kısa sürede kat be kat ödeyeceğini söyledi. Daha sonra ki görüşmelerimizde hak ediş alacağımızı inkar etmeye başladı. Halen de hak ediş alacağımızı kendisinden alamadım. Az önceki anlattıklarıma ilişkin elimde bulunan yazışma örneklerini ve saha çalışmasına ilişkin fotoğrafları ibraz ediyorum. (alındı okundu dosyasına konuldu). Bildiğimi kadarıyla … davacı … İnşaatın gizli ortağıdır. dedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nden istinabe yoluyla, yeminli anlatımı tespit edilen davalı tanığı … “Davalı şirketleri tanırım. Davalı … … asıl işveren olup, davacı … İnşaat’a … … Bölgesinde bulunan fabrika inşaatının yapılıp tamamlanması konusunda iş vermiş. … … İnşaat’ta fabrikanın beton işlerinin tamamlanması için ben ve … ile anlaştı. Biz … inşaatın alt işverenleriydik. 2017 yılı Mart ayında biz çalışmaya başladık. Nisan ayında ise paramızı alamadığımız için işi bırakmak zorunda kaldık. … … ile … inşaat arasında yapılan sözleşmeye istinaden biz iş yapımına başladık. Fabrika temel aşamasında iken demir, beton ve hafriyat işleri tamamlandığında işi bırakmak zorunda kaldık. Normalde biz … inşaat ile işin tamamı konusunda 300.000 TL bedel ile anlaşmıştık. Biz işi bıraktığımızda yapmış olduğumuz bölümün değeri 60.000 TL dir. Davacı … inşaat bize davalıdan parasını alamadığı için ödeme yapamadığını söylemişti. Ancak daha sonra davalı iş yeri yetkilileri ile görüştüğümüzde de parayı … İnşaate ödediklerine dair makbuzları bize gösterdiler. İnşaat işini yaparken biz kendi işçilerimizi çalıştırıyorduk. 8 tane işçimiz vardı. Yine kendi makinelerimizle çalışıyorduk. İşçilerde parasını alamadıkları için Nisan 2017 tarihinde ayrıldılar. İşin imalinde kendi malzemelerimizi kullanıyorduk. İş ve imalatın yapımında herhangi bir sözleşme, teklif, proje, hak ediş vs belge hazırlamadık. Paramız ödenmediği için de 1. kısım 4. aks tamamlandıktan sonra işe devam edemedik. Davacı … inşaat davalıdan almış olduğu işi sözleşme gereği tamamlamadan yarım bırakmıştır. Normalde … inşaat fabrika inşaatının tamamını yapacaktı. Ancak biz bile beton bölümünü tamamlayamadık. Dedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Yüklenici … Şti, …adlı şahıs ve … firması imzalı 13.03.2017 tarihli tutanakta, işlerin 1.kısım olan 4 aksların temel pabuç perde beton, soket işleri ve temel topraklama işlemi 09.03.2017 tarihinde tamamlandığı, bu işler ile ilgili herhangi bir ödeme yapılmadığı, … … San.Tic.A.Ş. tarafından yapılması gereken hafriyat, dolgu ve prefabrik kolonların dikilmesi ve inşaat sahasından uzaklaştırılması işlemine henüz başlanmadığı ve ne zaman başlanacağı belli olmadığı ve bu işler tamamlanmadan 2.kısım temel işlerine başlanamayacağından, bu süre içerisinde şantiyede bulunan 9 işçi ve şantiye şefinin puantajları yukarıda belirtilen tarih itibari ile tutulmakta olduğu … firmasına rücu edileceği, iş programının ve ödeme tarihinin bildirilmesi hususlarına yer verildiği anlaşılmıştır.
…. Noterliği kanalı ile gönderilen 24.4.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesinde: ” “Sayın Muhatap, müvekkil şirket ile şirketiniz arasında 08.02.2017 tarihinde “… Parsel’de Bulunan Fabrika Arazisine Temel Betonarme ve Kalıp, Temel Topraklama ve Temel Drenaj İşleri” yapılması amacıyla 453.607,93 TL bedelli sözleşme imzalanmıştır.Müvekkil şirket tarafından 1. Kısım olarak yapılacak işler (4 aksların temel pabuç perde beton, dolgu ve prefabrik kolonların dikilmesi ve inşaat sahasından uzaklaştırılması” işlerine başlanmadığından 2. Kısım işlerine geçilememiştir. Yine tamamlanan 1. Kısım işler nedeniyle müvekkil şirketin hak ediş bedeli ödenmemiştir. Bu konuda 13.03.2017 tarihinde şirket yetkiliniz ve hazirun eşliğinde bir tutanak tutularak imza altına alınmış ve bahse konu durum belirlenerek şirketinizden aksaklıkların giderileceği ve ödemenin yapılacağı tarihin bildirilmesi talep edilmiş ancak şirketinizce herhangi bir cevap verilmemiştir. Yine bahse konu durumun tespiti amacıyla … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulmuş ve 31.03.2017 tarihinde Mahkemenin … sayılı dosyası ile sözleşme konusu işin yapılacağı alanda uzman bilirkişi heyeti tarafından keşif yapılmıştır. Bu şartlar altında iş sahibi olan şirketinizin kendi kusurlu davranışları nedeniyle ifa engeli oluştuğu, bu hususun tutanakla tarafınıza iletilip süre verilmesine ve bunun üzerinden 1,5 ay geçmesine rağmen ifa engelinin ortadan kaldırılmadığı ve sözleşme konusu işin ifasının imkansızlaştığı izahtan varestedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle ve fazlaya dair her türlü talep hakkımız saklı kalmak üzere, 6098 s. TBK’nın 485/2. Madde hükmü uyarınca; 1-Sözleşme konusu işin ifasının şirketinizin kusurlu davranışları sonucu imkansız hale gelmesi nedeniyle sözleşmenin kanun gereği sona erdiğini, 2-Müvekkil şirketin; İşin halihazırda tamamlanan kısmı(%45) nedeniyle hak kazandığı bedel olarak 204.123,56 TL, İşin tamamlanacağına güvenerek 100.000,00 TL’e peşin olarak ödenen hazır beton bedeli nedeniyle uğradığı zarar bedeli olarak 60.000,00 TL, İşin tamamlanacağına güvenerek 50.000,00 TL’e peşin olarak ödenen demir bedeli nedeniyle uğradığı zarar bedeli olarak 60.000,00 TL, İlk kısım işlerin tamamlanmasından sonra işin duraksadığı dönem için ödenmek zorunda kalınan işçilik giderleri nedeniyle uğradığı zarar bedeli olarak 67.500,00 TL, İşin tamamlanamaması sonucu oluşan kar mahrumiyeti nedeniyle uğradığı zarar bedeli olarak 62.250,00 TL, Bu süreçte Mahkeme aracılığıyla keşif yapılmak zorunda kalındığı için ödenen harç ve gider avansı nedeniyle uğradığı zarar bedeli olarak 936,65 TL, olmak üzere toplam 422.310,21 TL zarar uğradığını, Bahse konu toplam 422.310,21 TL zararın işleyecek avans faiziyle birlikte 3 iş günü içerisinde müvekkil şirket ait …. IBAN numaralı hesaba yatırılmasını, Aksi halde ilgili yasal yollara başvurulacağını ve oluşacak her türlü mahkeme masrafı ile karşı vekalet ücretinin temerrüt faiziyle birlikte şirketimize ödenmek zorunda kalınacağını, müvekkil şirket adına saygılarımızla vekaleten ve ihtaren bildiririz.” denilmektedir.
…. Noterliği kanalıyla gönderilen 12.05.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesinde: “Muhatap taraf, müvekkil … … Sanayi ve Ticaret A.Ş. İle … Org. San. Bölgesi … Parsel …. adresinde bulunan arsa üzerine inşa edilecek Fabrika binası için, Temel Betonarme ve Kalıp, Temel Topraklama ve Drenaj İşlerinin yapımı hususunda 08.02.2017 tarihli sözleşme yapıldığını ve kendisinin bu işi yaptığı, sözde yaptığı imalatların bedelinin ödenmediğini … Vs gerçeğe aykırı surette ki iddialarla ihtar tanzim edilmiştir. Müvekkil yetkilisince, Muhatapla iddiası gibi bir sözleşme imzalanmadığı, bu surette müvekkil şirket adına iş, sözleşme yapılmadığını, iddiaların gerçek dışı ve taleplerin haksız olduğunu, Öte yanda, yapıldığı iddia edilen işin başka bir tüzel kişi için yapıldığı, bu şirketçe iş bedelinin ödendiği, müvekkil şirket yetkilisince bilinmekte olup, Muhatabın bu surette kendisine yönelttiği, ticari işi ve itibarına zarar vermeye yönelik ihtar sebebi ile her türlü hakkını saklı tuttuğunu, açıklanan surette, müvekkil şirketin muhatapla iddiası gibi sözleşmesi bulunmadığını, herhangi surette tazmini gereken, borcu vs. Olmadığını ihtar ve ihbar ederiz.” denilmektedir.
… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. sayılı dosyası’nda alınan 21/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Tespit isteyenin davacı … … San. Tic. Ltd. Şti olduğu hakkında tespit istenenin … … San. Tic. A.Ş olduğu 31/03/2017 tarihinde yapılan keşif esnasında dava konusu yerde imalatın yapılmadığı temel betonun bir kısmının bitirildiği diğer kalan kısımla ilgili herhangi bir çalışma olmadığını, imalatın yarım kalan kısım ile yapılan kısım arasında temel kotunun farklı olduğunu, fabrika inşaatının ileri aşamasında kullanılacak bazı malzemelerin burada istif edildiğinin tespit edildiğini, mimari ve statik proje incelemesi ve yerinde yapılan imalatın karşılaştırılması sonucunun çıkartıldığını, keşif esnasında temel imalatı için hafriyat yapıldığının tespit edildiğini, ancak temel kotu kurtarmadığından ikinci bir hafriyat daha yapıldığını, yerinde ve onaylı proje incelemesi sonucunda yapılan ikinci hafriyatın inşaatın tamamında yapılmadığı çalışma payı bırakılarak D aksına kadar yapıldığının tespit edildiğini, E, F, G akslarına denk gelen temel pabuçlarının konulabilmesi için yarım kalan ve yapılmayan hafriyatın yapılmasının gerektiğini, kalan kısmın hafriyatının yapılabilmesi için toprak zeminde bulunan betonarme prefabrik malzemelerin hafriyat yapılacak alandan uzaklaştırılması gerektiğini, yapılan hafriyat toplam hafriyatın yaklaşık %55’ine denk geldiğini, keşif esnasında temel pabuçlarının D aksına kadar yapıldığı ve betonun döküldüğünün tespit edildiğini, E, F, G akslarına denk gelen temel pabuçlarının yapılabilmesi için yarım kalan hafriyatın yapılması ve hafriyat yapılacak alanda bulunan betonarme prefabrik malzemelerin alandan uzaklaştırılması gerektiğini, yapılan temel pabuç imalatanın toplam temel pabuç imalatanın yaklaşık %57’sine denk geldiğini, keşif esnasında prefabrik kolon soketlerinin D aksına kadar yapıldığı ve betonunun döküldüğünün tespit edildiğini, E, F, G akslarına denk gelen prefabrik kolon soketlerinin yapılabilmesi için yarım kalan hafriyatın yapılması ve hafriyat yapılacak alanda bulunan betonarme prefabrik malzemelerin alandan uzaklaştırılması gerektiğini, yapılan temel pabuç imalatının toplam temel pabuç imalatının yaklaşık %57’sine denk geldiğini, keşif esnasında topraklamanın D aksına kadar yapıldığının tespit edildiğini, E, F, G akslarına denk gelen topraklamanın yapılabilmesi için yarım kalan hafriyatın yapılması ve hafriyat yapılacak alanda bulunan betonarme prefabrik malzemelerin alandan uzaklaştırılması gerektiğini, yapılan topraklama imalatının toplam topraklama imalatının yaklaşık %50’sine denk geldiğini, keşif esnasında betonarme perdenin D aksına kadar yapıldığının tespit edildiğini, onaylı statik projesinde G aksına denk gelen kısmında betonarme perde gösterilmediğini, E, F, akslarına denk gelen betonarme perdelerin yapılabilmesi için yarım kalan hafriyatın yapılması ve hafriyat yapılacak alanda bulunan betonarme prefabrik malzemelerin alandan uzaklaştırılması gerektiğini, yapılan betonarme perde imalatının toplam betonarme perde imalatının yaklaşık %69’una denk geldiği bildirilmiştir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
…. Mahkemesi’nden istinabe yoluyla alınan 25/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda: Davalı yanın ticari defterlerinin ticari defterlerde yapılmış kayıtlar la ilgili dayanak belgeleri incelendiğini, şirketin incelemeye konu yasal defterlerinde; E-defterler e-defter görüntüleyicisi ile açıldığını, herhangi bir olumsuz durum tespit edilmediğini, şirketin yasal defterleri mevzuatın ön gördüğü şekilde tutulduğu tespit edildiğini, açılış tasdikleri kanuni süresinde yapıldığı E-defter olarak tutulan 2017 yılında defter beratlarının süresinde alındığı ve herhangi bir olumsuz durum tespit edilmediğini, Envanter Kapanış Tasdiki tespit edilemediğini, ancak 30.06.2018 tarihine kadar kapanış tasdiki için yasal süre bulunduğundan tespit ve rapor tarihi itibari ile henüz yapılmadığının tespit edildiğini, incelemeye konu belgeler mevzuatın ön gördüğü şekilde tarızim edildiğinin tespit edildiğini, … … San. Tic. A.Ş.’ne ait 2017 ticari defterleri tarafınca hesapları ayrıntılı olarak incelendiğini, davacı … … San, Tic. Ltd. Şti. adına her hangi bir işleme rastlanmadığını, akabinde ticari defterlerdeki diğer hesaplar ayrıntılı olarak incelendiğini, ancak davacı … … San. Tic. Ltd. Şti. adına tespit davasına konu her hangi bir kayıt, fatura ve ticari belgenin, ticari defterterde kayıtlı olmadığını, davacının bahse konu bir işlem ve olguya rastlanmadığını, ayrıca … … San. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı …’a sorulduğunu, davacı … … San. Tic. Ltd. Şti. İle herhangi bir ticari faaliyet, borç-alacak ilişkisi bulunmadığı tutanakla huzurda imzalatıldığını, tutanak altına alındığını ve rapora eklendiğini, ticari defterlerde bir işlem ve olguya rastlanmadığından davacının davalıya borcu veya alacağı olmadığını, ticari işlemi olmadığının kanaatine varıldığını, tüm delillerin takdir ve değerlendirmesi Sayın mahkemeye ait olmak üzere; Şirketin yasal defterleri mevzuatırı ön gördüğü şekilde tutulduğunun tespit edildiğini, açılış ve kapanış tasdikleri Kanuni süresinde yapıldığı herhangi bir olumsuz durum tespit edilmediğini, ticari defterlerin mevzuat açısından delil teşkil etmesine engel bir durumun olmadığının tespit edildiğini, … … San. Tic. A.Ş.’ne ait 2017 ticari defterleri tarafınca hesaplarının ayrıntılı olarak incelendiğini, davacı … … San, Tic. Ltd. Şti. adına her hangi bir işleme rastlanmadığını, ticari defterlerde bir işlem ve olguya rastlanmadığından davacının davalıya borcu veya alacağı olmadığı bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulundan alınan 28/07/2021 tarihli raporda: Davacı şirkete ait 2017 yılı ticari defterlerinin 6102 Sayılı yeni TTK’nun 64. Maddesinin 3.Fıkrası gereğince açılış ve kapanış tasdikleri usulünce noter aracılığı ile usulüne uygun şekilde ve kanuni süresinde tasdik ettirildiği, mevcut haliyle davacı şirkete ait ticari defterlerin 6102 Sayılı yeni TTK’nun 64.Maddesi uyarınca sahibi lehine delil olma özelliğine “haiz olduğu” ,usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olan davacı şirkete ait ticari defterlerde yer alan ve kayıt ve işlemlerde davalı şirket ile ilişkili kayıt ve işlem bulunmadığı Davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesine yönelik dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre; yüksek mahkemece …. Talimat dosya numarası ile davalı şirketin e-defter olarak tutulan ticari defterlerinin SMMM bilirkişi … tarafından incelenmesi neticesinde hazırlanan raporda sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu belirtilen davalı şirketin 2017 yılı ticari defterlerinde davacı şirket ile ilişkili herhangi bir kayıt bulunmadığı belirtidiğii Dava dosyasında yapılan işe ait projeler yer almadığı, ancak dosyadaki bilgi, belge ve bilirkişi raporlarına göre sözleşme konusu işin 2 aşmadan oluşan 7 akstaki temel pabuçlarının betonarmesinin yapılması ve topraklama işlerinin yapılmasından ibaret olduğu, Sözleşme ekinde detaylı iş tarifi yer almadığı ancak dosyada yer alan, … Malz. Firması adına düzenlenen 27.03.2017 tarihli hakkediş evraklarındaki kuruşlandırma belgesi üzerinde el yazısı ile “…Nolu Hakediş …” ibaresi yer … nolu hakedişe göre işlerin 14 kalemden ibaret olduğu Davacı, davalı yükümlüğünde bulunan hafriyat işlerinin davalı firma tarafından yapılmaması ve istifli malzemelerin kaldırılmaması nedeniyle …. Noterliği kanalı ile gönderilen 24.4.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edilerek; davalının yükümlülüğünde olan kazı işlerinin yapılması ve 2. Kısımda istiflenen malzemelerin kaldırılmaması nedeniyle kalan işlerin ifasının imkânsızlaştığını belirterek sözleşmeyi fesih ettiğini davalıya bildirdiğini, davalı ise beton priz sürelerinin 28 gün olduğunu, davalının işlerin 2 kısımdan oluştuğunun davacı tarafından bilindiğini, biten 1. Kısım kolonlarının soketle yerleştirilerek istiflenen malzemelerin montajı yapılmadan ikinci kısım temel işlerine başlanamayacağını ileri sürdüğünü, İşlerin ilk kısmının bittiğini belirten taraflarca imzalı 13.03.2017 tarihli tutanak ile davacı tarafından keşide edilen 24.04.2017 tarihleri arasında geçen süre 42 gün olduğunu, ayrıca soketler için kullanılan betonun …. betonu olup hazır beton kullanıldığını, Belirtilen hava şartlarında beton firmaları genelde priz hızlandırıcılar kullanmakta ve priz süreleri çok daha kısaltılmakta olduğunu, Priz hızlandırıcı kullanılıp kullanılmadığı, kullanıldıysa öngörülen mukavemetin kazanım süresi ve beton dökümünde alınan numunelerin 7 günlük ve 28 günlük test basınçlarının fabrika ve yapı denetim firmasından istenmesi gerektiğini, tespit bilirkişi raporundaki fotoğraflara göre 1. Kısım pabuçların kolon ve üst yapı montajına uygun olduğu ancak aradan geçen süreye rağmen montaj işlemlerine hiç başlanmadığını, Diğer yandan 2. Kısım kazı işlerine de başlanmadığı ve inşaata ait kolon ve döşem elemanlarının 2. Kısımda istifli vaziyette beklediği de fotoğraflardan anlaşıldığını, bu değerlendirmeler çerçevesinde kalan işlerin davalının istifli malzemelerin montajının yapılarak sahanın boşaltılması kazı yapılması edimini ifa etmemesi nedeniyle davacı 2. Kısım temel soket imalatının başlamadığı, Taraflar arasındaki sözleşme anahtar teslimi götürü bedel sözleşme olup yapılan işlerin bedelinin hesaplanması için işin ne kadarlık kısmının ikmal edildiğini belirlenerek toplam işe oranlanmak suretiyle ikmal oranını belirlenmesi ve bu oranın sözleşme tutarıyla çarpılmak suretiyle hakkediş tutarının belirlenmesi gerektiği, Her ne kadar tespit raporunda temel pabuç %57, Topraklama işlerinin %50 ve perde imalatının %69 olduğu belirtilmişse de bu oranların nasıl hesaplandığı bilirkişi raporundan anlaşılmadığını, İkmal seviyesi/oranının belirlenmesi için işe ait projelerin dosyaya kazandırılması gerektiğini, Mart 2017 de şantiyede … kayıtlarına göre ve davacı talebine göre 9 işçi ve 1 şantiye şefinin sahada olduğu, işçilerin mart ayında 23 gün süre ile sigortalı işyerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Ancak 13.03.2017 tarihli tutanakta işlerin 1.kısım olan 4 aksların temel pabuç perde beton, soket işleri ve temel topraklama işlemi 09.03.2017 tarihinde bitirildiği belirtilmektedir. Diğer yandan dosyaya sunulu fotoğraflardan işin ilk kısım kazı işleri başladığında dahi istiflenen …inşaat malzemelerinin sahada olduğu, yer tesliminde davacının bunu gördüğü, devalı edimlerini yerine getirerek montaj işlerine başlasaydı dahi işlerin ilk kısmının 09.03.2017 tarihinde bitirildiği göz önüne alındığında montaj ve 2. Kısım kazı işlerinin fesih süresine kadar ancak tamamlanacağı düşünüldüğünde bu süre zarfında davacı taşeronun iş yapamayacağının basiretli bir tacir olarak öngörülebilir bir durum olduğu değerlendirilmektedir. Ayrıca yapıldığı iddia olunan işçilik ödemelerine ilişkin bir mali kayda da dosyada rastlanılmadığının tespit edildiğini.Taraflar arasında mevcut ve geçerli bir akdi ilişki bulunduğunu, davalının sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, dosya kapsamında tamamlanan işlere ilişkin hakediş hesabı bulunmadığından tamamlanan iş bedelinin belirlenemediği, işçilik ödemelerine ilişkin kayıt ve belgelerin celbi gerektiğini, sözleşmenin davacı tarafça feshi sebebi ile kar kaybı talebinin yerinde olamayacağı bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulundan alınan 19/08/2022 tarihli ek raporda: Sunulu proje incelendiğinde fabrika temelinin perde dışından perde dışına 50 m x 45 m ebatlarında olduğu, temelin 3 tarafında subasman perdesi olduğu, içerde merdiven kovası, perde ve sığınak duvarlarının perdeden oluşuğu, sömel temellerinin 50 cm yüksekliğinde, soket yüksekliklerinin ise 120 cm olduğu, toplam 4 farklı temel olmak üzere 49 adet temel ve soketinin olduğu tespit edildiğini, …. Esas sayılı dosyaya işbu dava dosyası içerisinde rastlanılmadığıSözleşmenin 2.maddesinde “… tarafından yapılacak inşaat işinin yapılmasıdır” denilerek sözleşme konusu iş tarif edilmiş, sözleşme bedeli ise “İş Anahtar teslimi götürü fiyat esasına göre yapılacak olup işin götürü fiyat tutarı 453.607,93 TL’dir” kararlaştırıldığını, Götürü bedel sözlemlerde; proje maliyetleri, hakkediş belgeleri ile işin yukarıda dosya kapsamı itibarıyla tespit edilen kısımları göz önüne alındığında, her bir imalatın toplam sözleşme bedeli içindeki oranı, imalatların tamamlanama oranı ve işin toplam tamamlanma oranı rapordaki tabloda hesaplandığını, toplam sözleşme bedeli (384.413,50 x 1,18) = 453.607,93 TL olarak sözleşmenin 2.maddesinde yer almıştır. Yukarıdaki hesaplamaya göre işin toplam tamamlanma oranı %57,49 olduğu işbu oranın sözleşme bedeli ile çarpılması sonucu davacı yüklenici hakkedişi; (453.607,93 x %57,49) = 260.779,20 TL KDV dahil hesaplandığı, ancak davacı tarafından bu tutar ıslah dilekçesinde 249.484,37 TL olarak yer aldığını, Sunulu proje ve … Sulh Hukuk Mahkemesi …. dosyası kapsamında alınan rapor ve içindeki fotoğraflara göre temellerin A-B-C-D akslarının soketleri ile birlikte tamamlandığı,…. akslarına kazı nedeniyle başlanmadığı, kazının D-E aksı orta noktasına kadar yapıldığı, yan perdelerin de bu seviyeye kadar yapıldığı, P1 perdesi ve merdiven perdesinin subasman kotuna kadar döküldüğü, hatıl betonlarının hiç yapılmadığı ve yine tespit dosyasına göre topraklama işlerinin de %50 yapıldığı tespitlerine karşılık sözleşme eki maliyet tablosuna göre işin tamamlanma oranı aşağıdaki tabloda yer aldığı üzere hesaplandığı, kök raporda da belirtildiği üzere Mart 2017’de 9 işçi ve 1 şantiye şefi olmak üzere toplam 10 işçinin sahada olduğu tespit edildiği Takdiri Mahkemeye ait olmak üzere davacının itirazı doğrultusunda hesaplama yapılacağını, davacı yanın asgari ücreti aşan bir beyanı bulunmadığından tüm işçilerin asgari ücret ile çalıştığı kabul edilmekle; 2017 yılında asgari ücretle çalışan bir personelin işverene aylık maliyeti 2.088,56 TL, 10 işçinin ise (10 x 2.088,56) = 20.885,60 TL olmaktadır. İşin 09.03.2017-24.04.2017 tarihleri arasında geçen 45 gün süre ile durduğu gözetildiğinde işçilik bedeli (20.885,60 / 30 x 45) = 31.328,40 TL olarak hesaplandığını,İşbu Rapor’un Yapılan İşin Bedeli başlığı altında yer verilen tabloda işin tamamlanma oranı %57,49 olarak tespit edildiğini, buna göre tamamlanmayan kısım %42,51’e tekabül ettiiğini Söz konusu iş bedelinin toplam 453.607,93 TL olduğunu, sözleşmenin 2.maddesi ile sabit olmakla tamamlanmayan kısma ilişkin bedel (453.607,93 x %42,51) = 192.828,73 TL olarak hesaplandığını, Davacı kök rapora itiraz dilekçesinde tamamlanmayan kısma ilişkin bedelin %20’sinin kar olduğu yönünde iddia da bulunmuş olup piyasa koşulları gözetildiğinde %20’lik karın makul ve kabul edilebilir olduğu düşünülmekle tamamlanmayan kısma ilişkin kar kaybı takdiri Mahkemeye ait olmak üzere (192.828,73 x %20) = 38.565,74 TL olarak hesaplandığını Proje maliyetleri, hakkediş belgeleri ile her bir imalatın toplam sözleşme bedeli içindeki oranı, imalatların tamamlanama oranı ve işin toplam tamamlanma oranı yukarıda yer verilen tabloda gösterilmiş olup söz konusu işin %57,49 oranında tamamlandığını, sözleşme bedeli KDV dahil 453.607,93 TL olmakla işin toplam tamamlanma oranı da gözetildiğinde davacı yüklenici hakkedişinin KDV dahil (453.607,93 x %57,49) = 260.779,20 TL olarak hesaplandığını, dosyaya sunulu fotoğraflarda işin ilk kısmına ilişkin kaza işleri başladığında …inşaat malzemelerinin sahada olduğunu, bu nedenle de davacının bu malzemelerin taşınması sırasında işi ifa edemeyeceğini öngörmesi basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünün bir gereği olmakla mahkemece aksi yönde kanaat oluşması halinde; 09.03.2017-24.04.2017 tarihleri arasında geçen 45 gün süre ile işin durması neticesinde işçilik bedeli (20.885,60 / 30 x 45) = 31.328,40 TL olarak hesaplandığını, taraflar arasındaki sözleşmede kar kaybına ilişkin bir hüküm bulunmamakta ise de mahkemece davacının itirazına itibar edilerek Türk Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde kar kaybı talep edilebileceğinin düşünülmesi halinde; tamamlanmayan kısma ilişkin kar kaybının (192.828,73 x %20) = 38.565,74 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulundan alınan 22/03/2023 tarihli 2.ek raporda: Tarafların kök ve ek rapora yönelik beyan ve itirazlarının önceki tespit ve kanaati değiştirir nitelikte olmadığını, ek rapor tanzimi sonrası dosyaya kazandırılan …. Mahkemesi’nin beraat kararının bağlayıcı olup olmadığı hususunda hukuki takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık; Davalı yan mahkemenin yetkisine itiraz etmekle, mahkemenin davayı görmekte yetkili olup olmadığı hususu, davacı ile davalı yan arasında akdi ilişki olup olmadığı, akdi ilişki var ise davacının edimlerini yerine getirip getirmediği, edim yerine getirilmemiş ise kusurlu tarafın hangi taraf olduğu, zararı ve alacağı olup olmadığı ve zararı ve alacağı varsa miktarı hususlarına ilişkindir.
Mahkememizin 19/01/0218 tarihli duruşmasında işin yapıldığı yer … olduğundan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
… Hukuk Genel Kurulu’nun 10/06/2021 tarih ve …. Karar sayılı kararında “Tam iki tarafa borç yükleyen “Eser sözleşmesi’’ 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470. maddesinde, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır. Taraflara karşılıklı borç yükleyen eser sözleşmelerinde; “eser” ve “bedel” olmak üzere iki temel unsur bulunmaktadır. Bu sözleşmelerde yüklenici, iş sahibine karşı yüklendiği özen borcu nedeniyle eseri yasa ve sözleşme hükümlerine, fen, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yaparak ve zamanında tamamlayarak iş sahibine teslim etmekle; iş sahibi de bu çalışma karşılığında yükleniciye bedel ödemekle yükümlüdür. Eser sözleşmeleri açısından teslim; yüklenici tarafından, sözleşmenin amacına uygun olarak meydana getirilen ve nesnel ölçüler içerisinde kullanılabilir durumda bulunan sonucun (eserin), ifa zamanında (vâdede-süresinde) iş sahibinin zilyetliğine ve kullanımına sunulması veya varsa zilyetliğe ve kullanılmaya engel hâlin kaldırılmasıdır (….). Başka bir deyişle eser sözleşmelerinde teslim, yüklenicinin tamamladığı eseri, sözleşmeyi ifa etmek niyeti ile iş sahibinin fiili hâkimiyetine geçirmesi olarak da tanımlanabilir. TBK 471. maddesinde düzenlenen hüküm uyarınca yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenici, basiretli bir tacir, iş adamı ve işinin ehli bir teknik adam gibi davranıp, eser sözleşmesi ilişkisine girerek bir işi üstlenirken ekonomik gücünü, ekipmanını ve uzmanlığını en iyi biçimde değerlendirip, yeterli görmemesi durumunda o işi üstlenmekten kaçınmak zorundadır. Aksi hâlde, bunun sonuçlarına katlanır ve meydana gelen zarardan sorumlu tutulur.
Eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda karine olarak akdî ilişkinin devam ettiği, yüklenicinin işi bırakmadığı, işyerini terk edip gitmediği sürece gerçekleştirilen iş ve imalatların yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmektedir. Yüklenicinin işi teslim etmesi ya da eksik olarak bırakıp gitmesi veya sözleşmenin feshinden sonra bu tarihler itibariyle eksik ve kusurlu imalatlar belirlenmiş ise, bunları da karine olarak iş sahibinin giderdiği; teslim, fesih ya da terkten sonra yüklenicinin saptanan eksik ve ayıpları işe devam ederek giderdiği iddiasını yasal delillerle ispatlaması gerektiği kabul edilmektedir. Buna göre teslim, terk ya da fesih tarihine kadar karine yüklenici lehine olup, aksinin ispatı iş sahibinin yükümlülüğündedir. Teslim, fesih ya da terkten sonra ise karine iş sahibi lehinedir ve bunun aksini ispat külfeti yükleniciye ait” olduğu belirtilmiştir.
Götürü bedelin kanunda tanımı yapılmamış olup, … yerleşik içtihatları ve uygulamaları ile doktrinde, götürü bedel, sözleşmede yapılacak işin tamamı için kararlaştırılan toplam bedel olarak ifade edilmektedir. Başka bir anlatımla önceden ve kesin olarak tayin edilmiş ücrete “götürü ücret” denilmektedir. İş bedeli TBK m. 480 uyarınca bedel götürü olarak belirlenmiş ise yüklenici işi kararlaştırılan bedel ile yapmak zorundadır. Götürü bedelli sözleşmelerde yüklenicinin hakettiği imalat bedeli, “fizikî oran yöntemi” ile, sözleşme kapsamında gerçekleştirilen imalatın eksik ve ayıplar da dikkate alınarak işin tamamına göre fizikî oranı tespit edilerek bulunacak bu oran götürü iş bedeline uygulanmak suretiyle belirlenen rakamdan, yapıldığı tespit edilmiş olan ödemeler düşülüp hesaplanması gerekmektedir.
… Hukuk Genel Kurulu’nun 07/06/2022 tarih ve …. Karar sayılı ve 28/09/2021 tarih, …. Karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere geçerli şekilde kurulmuş bir özel hukuk sözleşmesinde, tarafların sözleşmeye uygun hareket etmeleri, edimlerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmeleri, edimin ifasını imkânsız hâle getiren her türlü davranıştan kaçınmaları zorunludur. Tarafların sözleşmeyle üstlendiği borcun hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hâlinde ifa etmeme sonucu meydana gelir.
TBK’daki 471 inci maddesinde düzenlenen hüküm uyarınca yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır. Yüklenici, basiretli bir tacir ve iş adamı ve işinin ehli bir teknik adam gibi davranıp, eser sözleşmesi ilişkisine girerek bir işi üstlenirken ekonomik gücünü, ekipmanını ve uzmanlığını en iyi biçimde değerlendirip, yeterli görmemesi durumunda o işi üstlenmekten kaçınmak zorundadır. Aksi hâlde, bunun sonuçlarına katlanır ve meydana gelen zarardan sorumlu tutulur.
“Alacaklı hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde borçlu kendisine hiç bir kusurun isnat edilemiyeceğini ispat etmedikçe bundan mütevellit zararı tazmine mecburdur”[BK, m.96; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m.112].
Esas itibariyle zarar malvarlığında meydana gelen eksilmedir; fakat bu eksilme sahibinin iradesi dışında veya hiç olmazsa rızası bulunmaksızın meydana gelmiş olmadıkça zarar sayılmaz (….).
Türk Borçlar Kanunu’nun 112. maddesi kapsamında tazmini istenilen yani sözleşmeden doğan zarar, müspet yahut menfi zarar olabilir.
… Hukuk Genel Kurulu’nun 28/09/2021 tarih, …. Karar sayılı kararında açıklandığı üzere geniş anlamda borçlu temerrüdü (borçlunun direnimi) borçlunun sözleşmeye aykırı davranması, borcunu ifa etmemesi demektir. Bu hâlde ifa olanağı bulunmasına rağmen kararlaştırılan zaman geldiği ve uyarıldığı hâlde borçlu borcunu ifa etmemektedir. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Başka bir deyişle müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır (….). Örneğin, davacı davalının sözleşme gereği kabul ettiği fiyattan malı alamayınca başkasından ve daha fazla fiyatla almak zorunda kalması hâlinde bu iki fiyat arasındaki fark onun müspet zararıdır. Davacının mamelekinde, sözleşme yerine getirilseydi bulunacağı duruma göre bir azalma olmuştur. İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi hâlinde söz konusu olur. Bu durumda sözleşme ortadan kalkmamakta, yalnızca alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı almaktadır. Burada sözleşmenin feshedilmesinden değil, borcunun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu göz ardı edilmemelidir. Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir deyişle, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (…).
Sözleşme feshedilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı-yüklenici yukarıda değinildiği gibi sözleşmenin ifa edilmesi isteği yani aynen ifayı beklemek yerine sözleşmenin geriye yönelik feshi hakkını da kullanabilir. Bu hâlde alacaklı, borçlunun kusurlu olması hâlinde menfi zararını da isteyebilecek ancak müsbet zarar dolayısıyla kâr mahrumiyeti talebinde bulunamayacaktır.
Dosyada örneği bulunan ve aksi ispatlanmamış olan taraf mühür ve imzaları mevcut … İş Sözleşme örneğinde Taraflar başlıklı 1. maddesinde “Bir tarafta … İnşaat adına hareket eden … ile diğer taraftan adına hareket eden … arasında aşağıdaki şartlar dahilinde bu Sözleşme akdedilmiştir. mętninde … … Sanayi ve Ticaret Ticaret A. Ş. (…), … İnşaat Mobilya (…), kelimeleri ile ifade edilmiştir.” denilmektedir.
“Sözleşmenin Konusu” başlıklı 2. maddesinde “… tarafından yapılacak inşaat işinin yaptırılmasıdır. İş Anahtar teslimi götürü fiyat esasına göre yapılacak olup işin götürü fiyat tutarı 453.607,93TL’dir. … söz konusu işi özel şartnamedeki hususlara göre sözleşme şartlarına uygun olarak zamanında yapmayı kabul ve taahhüt eder.” denilmektedir.
Yer Teslimi, İşe Başlama Ve Bitim Tarihi İle Gecikme” Başlıklı 3. Maddesinde “Sözleşmenin tekemmülünün Taşerona tebliğinden itibaren 5 gün içinde Taşerona yer teslimi yapılır. Taşerom yer teslimi tarihinden itibaren 5 gün içinde işe başlamayı ve taahhüdünü 03/03/2017 tarihine kadar bitirmeyi kabul ve taahhüt eder. Resmi tatil günleri ile hava muhalefeti süre uzatımı mücbir sebep kabul edilmez.” denilmektedir.
“İşin Kontrolu” başlıklı 4. Maddesinde “İşin kontrolü TAŞERONdadır. İşi veren lüzumlu göreceği hususları … yerine getirmekle yükümlüdür.” denilmektedir.
“Kusurlu Malzeme, İmalat Ve Hasarlar” başlıklı 5. maddesinde “Şartnamelerde yazılı hükümlere uymayan veya fen gereği olarak belli vasıfları ve şartları haiz olmayan malzeme ile proje ve şartnamesine ve tekniğine uymayan imalat ret olunur. … kabul edilmeyen malzemeyi değiştirmeye veya düzeltmeye veya yeniden imal etmeye mecburdur. Bu yüzden hasıl olabilecek gecikmeler iş müddetinin ve ara terminlerin uzatılmasını gerektirmez. … firması, bu gibi kusurlu malzeme ve imalattan mütevellit maruz kalacağı ziyanı ayrıca …’dan talep etmek hakkına haizdir.” denilmektedir.
“İmalat Miktarının Artma Veya Eksilmesi” başlıklı 6. maddesinde “taşeronun Kapsamı dışında ve karşılıklı fiyat mutabakatı sağlanması kaydı ile … firmasının göreceği lüzum üzerine fazla veya eksik iş yaptırmaya yetkilidir. Ancak iş miktarındaki artma veya eksilme yekûn bedelin % 30’dan fazla veya eksik olamaz. … işlerin bu nispet dahilindeki artma veya eksilmeden dolayı zarar ve ziyan gibi bir talep ve itirazda bulunamaz.” denilmektedir.
“Taahhüdün Devri””taahhüdün Devri” başlıklı 7.maddesinde “…” bu sözleşme ile taahhüt ettiği işleri … firmasının yazılı onayını almaksızın kısmen veya tamamen başka birine devir ve temlik edemez.” denilmektedir.
“İşçinin Ücretinin Ödenmesi” başlıklı 8. Maddesinde “…, kimliksiz 18 yaşından küçük işçi çalıştırmayacaktır. … tarafından temin edilen ve çalıştırılan işçi ücretleri her türlü kanuni kesintiler (vergi, sigorta vb. gibi) gösterilmek suretiyle ayda bir hazırlanacak bordrolarda … tarafından ödenir. İşveren gerek puantajı, gerekse bordroları kontrol etmek ve istemek hakkına haizdir. Eğer … işçi ücretlerini zamanında ve usulüne uygun ödemez ise … hak edişinden gerekli kesinti yapılmak suretiyle işçilere ödeme yapılır. Bölge çalışma ile ilgili işlemler (Ek-1 İşçi bildirim, Ek-2 İşçi çıkış bildirim listeleri gibi vs.) … tarafından yapılacaktır. …’na bildirimde bulunmamaktan dolayı gelecek her türlü ceza ve yükümlülükler taşerona aittir. …’na bildirge vermemek, prim yatırmamak ve kayıt ibraz etmemekten ötürü cezaya tabi tutulduğu takdirde ceza taşerona aittir.” denilmektedir.
“Vergi ve Fiyat Artışları” başlıklı 9. Maddesinde ” … sözleşme tarihinden işin bitim tarihine kadar geçen müddeti içinde vergilerin arttırılması, yeni vergi ve resimler konması, fiyatların yükselmesi, nakliye ve işçi ücretlerinin artması gibi sebeplere dayanarak fiyat farkı verilmesini veya müddetin uzatılmasını isteyemez. Ancak sözleşmenin imzalanmasından sonra Resmi Makamlarca malzeme fiyatlarında bir fark husule gelirse, bu fark eksiltme tenzilatına tabi tutulmaksızın fiyat farkı olarak hak edişte ödenir.” hükümleri mevcuttur.
İdari Şartnamede “1-… ve çalıştırdığı eleman ve işçiler, işyerinin çalışma nizam ve talimatlarına uygun hareket edecektir. 2-İş Programının aksatılmadan tatbiki gayesi ile lüzum gördüğü takdirde, … işçi miktarını arttırmaya veya fazla mesai yapmaya mecburdur. 3-… taahhüt ettiği işler dolayısıyla çıkacak olan moloz ve inşaat artıklarını iş yerinden uzaklaştıracak ve iş yerini devamlı surette temiz tutacaktır. 4-İş yerinde lüzumlu her türlü araç … tarafından temin edilecektir. 5-… bu işi başarabilmesi için İdarenin göstereceği teknik eleman, makine ve teçhizatı daimi olarak çalışır halde iş başında bulundurmayı kabul ve taahhüt eder. 6-… iş sırasında her türlü emniyet tedbirlerinin alacaktır. Bu sebeple her türlü imalatın bakım ve muhafazası kendisine aittir. 7-Ekte verilen … tüm personeline imzalatacak ve bir kopyasını …’ e teslim edecektir. …, … firmasının şantiyesinde Çevre Yönetim Sistemi, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği, yasal tüm mevzuat ve yönetmeliklere uymakla yükümlüdür.” hükümleri mevcuttur.
…. sayılı kararında belirlendiği gibi HMK’nın 2 219/1. maddesi gereğince taraflar, ileri sürdükleri vakıaların ispatına ilişkin sadece kendi ellerindeki belgeleri ibrazı yanında karşı tarafça delil olarak dayanılan belgeleri de ibraz yükümlülüğü altındadırlar. Anılan düzenleme ile ispat yükü üzerinde olmayan tarafın da belirli koşullarda belge ibrazı ile yükümlülük altına alınarak davanın aydınlatılmasına katkıda bulunması sağlanmakta, bu suretle gerçeğe ve hakkaniyete uygun karar tesisine imkân tanınmaktadır. Tarafların mahkemeye ibraz ile yükümlü oldukları belgeler, ileri sürülen hususların ispatı ile ilgili olanlardan ibaret olup bunun belirlenmesi ise HMK’nın 194. maddesi çerçevesinde taraflarca gerçekleştirilecek somutlaştırma faaliyeti ile mümkündür.
Bu doğrultuda taraflar, ileri sürdükleri vakıayı ispata elverişli bir biçimde somutlaştırmanın yanında delil olarak dayandıkları belgeleri ve hangi belgenin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıklamakla yükümlüdürler. Anılan yükümlülüğün ifası ile belgenin içerik ve niteliği hakkında bilgi sahibi olunarak ispat konusu vakıaya ilişkin olarak ibrazı istenen belgenin gerekli olup olmadığı yahut belgedeki hangi kısımların gerekli olduğu belirlenebilecektir. Bu sayede ileri sürülen hususların ispatıyla ilgili olmayan belgelerin gereksiz yere ibrazı önlenebileceği gibi HMK’nın 219/2. maddesi gereğince devamlı kullanılan ve içeriği bölünebilen belgelerin tamamı yerine sadece ispat konusu vakıa ile ilgili kısımları belirlenerek tarafların mahkemeye belge ibraz yükümlülüklerinin sınırları tespit edilebilecektir (…).6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 64/1. maddesinde ise: her tacirin, ticarî defterleri tutmak ve defterlerinde, ticarî işlemleriyle ticarî işletmesinin iktisadi ve malî durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanun’a göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu düzenlenmiş, aynı Kanun’un 64/3. maddesinde de, tacirlerin tuttuğu yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterinin açılış onaylarının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce yapılacağı, yevmiye defterinin kapanış onayının ise, izleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar yaptırılması gerektiği belirtilmiştir. Yine TTK’nın 82. maddesinde de her tacirin ticarî defterlerini 10 yıl süre ile saklamak zorunda olduğu düzenlenmiştir.
Ticarî defterlerin ibrazı ve delil niteliği, HMK’nın 222. maddesinde düzenlenmiş olup maddenin 1. fıkrasında mahkemenin, ticarî davalarda tarafların ticarî defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebileceği ve aynı maddenin 2. fıkrasında ise ticarî defterlerin, ticarî davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerektiği düzenlenmiştir. Ticarî defter kayıtları ikinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan tarafın, ticarî defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticarî defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticarî defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir (HMK m. 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticarî defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olurlar. (HMK m. 222/4).
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222/5. maddesi uyarınca taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticarî defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. Bu hüküm, taraflardan birinin ileri sürdüğü hususun ispatında münhasıran karşı tarafın defterlerine delil olarak dayandığı hâllerde uygulanacaktır. Ayrıca ticarî defterlerin ibraz edilmemesi durumunda ibrazı isteyen tarafın iddiasını ispatladığı kabul edilecek olup bu hususta hâkime takdir yetkisi tanınmamıştır.
Dava, cevap, mübrez deliller, tanıkların yeminli anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tanığı …, Davalı … … asıl işveren olup, davacı … Bölgesinde bulunan fabrika inşaatının yapılıp tamamlanması konusunda iş verdiğini, … … İnşaat’ta fabrikanın beton işlerinin tamamlanması için kendisi ve … ile anlaştığını, kendilerinin … inşaatın alt işverenleri olduğunu, 2017 yılı Mart ayında çalışmaya başladıklarını ifade ettiği, taraflar arasında imzalı dosya mevcut sözleşme örneğinde davacı “…” ile davalı “işveren” arasında akdedilen 08.02.2017 tarihli sözleşme ile … parselde bulunan fabrika arazisinde temel betonarme ve kalıp, temel topraklama ve temel drenaj işlerinin 453.607,93TL bedelle yapılması kararlaştırıldığı, Sözleşmede işveren sıfatı ile … … San. Tic. A.Ş. adına …, yüklenici sıfatı ile yer alan … İnş. Mob. Elek. Sıhhi ve Isı Tes. Taş. San. Tic. Ltd. Şti. Adına … tarafından imzalandığı, Davacı Şirketin 02.01.2017 tarih 2017/1 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile dava konusu sözleşmeyi … … San. Tic. A.Ş. adına imzalayan …’ü …’daki Fabrikaya şirketin …. nolu iç yönergesi doğrultusunda … Fabrika müdürü olarak atadığı ve söz konusu kararın 24.01.2017 tarihli … Gazetesinde yayımlandığı. 24.01.2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesindeki iç yönergesine göre Fabrika Müdürünün sınırlı sorumlu olarak tanımlandığı, tanımlanan görevler arasında ise fabrika binası ile ilgili olarak fabrika binasının bakımının yapılması ve doğru kullanımının gözetilmesi sorumluluğunun verildiği, taraflar arasında aksi ispatlanamayan dosyaya mübrez akdedilen sözleşmenin davacı tarafından davalı iş sahibine ….Noterliği kanalı ile gönderilen ihtarname ile sona erdiğinin anlaşıldığı; usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu anlaşılan her iki yana ait ticari defterlerde birbirleriyle ilişkili kayıt ve işlem bulunmaması nedeni ile mali yönden bu tutardan mahsup edilebilecek herhangi bir tespit ve hesaplama yapılamadığı, bilirkişi raporlarında belirtildiği gibi dosyada mübrez belgelere göre sözleşme konusu işin 2 aşamadan oluşan 7 akstaki temel pabuçlarının betonarmesinin yapılması ve topraklama işlerinin yapılmasından ibaret olduğu, Sözleşme ekinde detaylı iş tarifi yer almadığı, dosyada yer alan, … Malz. Firması adına düzenlenen 27.03.2017 tarihli hakkediş evraklarındaki kuruşlandırma belgesi üzerinde el yazısı ile “…Nolu Hakediş …” ibaresi yer …. nolu hakedişe göre işlerin 14 kalemden ibaret olduğu, davacı, davalı yükümlüğünde bulunan hafriyat işlerinin davalı firma tarafından yapılmaması ve istifli malzemelerin kaldırılmaması nedeniyle …. Noterliği kanalı ile gönderilen 24.4.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edilerek; davalının yükümlülüğünde olan kazı işlerinin yapılması ve 2. Kısımda istiflenen malzemelerin kaldırılmaması nedeniyle kalan işlerin ifasının imkânsızlaştığını ileri sürerek sözleşmeyi fesih edildiğinin davacı tarafça davalıya bildirildiği, davalı ise beton priz sürelerinin 28 gün olduğunu belirttiği, İşlerin ilk kısmının bittiğini belirten taraflarca imzalı 13.03.2017 tarihli tutanak ile davacı tarafından keşide edilen 24.04.2017 tarihleri arasında geçen sürenin 42 gün olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin anahtar teslimi götürü bedel sözleşme olup yapılan işlerin bedelinin hesaplanması için işin ne kadarlık kısmının ikmal edildiğini belirlenerek toplam işe oranlanmak suretiyle ikmal oranını belirlenmesi ve bu oranın sözleşme tutarıyla çarpılmak suretiyle hakkediş tutarının belirlenmesi gerektiği, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyasımdaki tespit raporunda temel pabuç %57, Topraklama işlerinin %50 ve perde imalatının %69 olduğunun belirtildiği, mahkememize ibraz olunan bilirkişi raporlarında açıklandığı gibi sunulu proje incelendiğinde fabrika temelinin perde dışından perde dışına 50 m x 45 m ebatlarında olduğu, temelin 3 tarafında subasman perdesi olduğu, içerde merdiven kovası, perde ve sığınak duvarlarının perdeden oluşuğu, sömel temellerinin 50 cm yüksekliğinde, soket yüksekliklerinin ise 120 cm olduğu, toplam 4 farklı temel olmak üzere 49 adet temel ve soketinin olduğu tespit edildiğini, Sözleşmenin 2.maddesinde “… tarafından yapılacak inşaat işinin yapılmasıdır” denilerek sözleşme konusu iş tarif edilmiş, sözleşme bedeli ise “İş Anahtar teslimi götürü fiyat esasına göre yapılacak olup işin götürü fiyat tutarı 453.607,93 TL” olarak belirlendiği, Götürü bedel sözleşmelerde; proje maliyetleri, hakkediş belgeleri ile işin yukarıda dosya kapsamı itibarıyla tespit edilen kısımlarına göre her bir imalatın toplam sözleşme bedeli içindeki oranının, imalatların tamamlanama oranı ve işin toplam tamamlanma oranı rapordaki tabloda hesaplandığı ve toplam sözleşme bedelinin (384.413,50 x 1,18) = 453.607,93 TL olarak sözleşmenin 2. maddesinde yer aldığı toplam tamamlanma oranı %57,49 davacı yüklenici hakkedişi; (453.607,93 x %57,49) = 260.779,20 TL olduğu ancak dava ve ıslaha göre HMK 26. maddesi gereğince talepten fazla hükmolunamayacağından dava konusu olan işin tamamlanan kısmına ilişkin olarak 249.484,37 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bu alacağın 30.000,00 TL kısmına dava tarihi olan 31/05/2017 tarihinden itibaren bakiye miktara ıslah tarihi olan 07/04/2022 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar vermek, buna ilişkin olarak asıl alacak dışında yapılan delil tespiti ve ihtarname masrafı alacak talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş, elil tespiti ve ihtarname masrafı, yargılama giderine ilişkin kabul ve red oranlamasında ve vekalet ücreti tespitinde hesaplamaya dahil edilmemiştir.
Davacı, edimin ifasının yerine getirilemediğini ve işin % 45’lik kısmının tamamlanamadığını ve tamamlanamayan işler bakımından oluşan kâr kaybını talep etmiş ise de Sözleşmede kar kaybına ilişkin hüküm bulunmadığı ve işin ilk kısmına ilişkin kazı işleri başladığında …inşaat malzemelerinin sahada olduğu ve davacının bu malzemelerin taşınması sırasında iş ifa edemeyeceğini öngörmesi ve basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü karşısında kâr mahrumiyetine ve işçilik bedeline ilişkin taleplerinin reddine karar vermek, sonuç olarak davanın kısmen kabulü ile aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
1-Dava konusu olan işin tamamlanan kısmına ilişkin olarak 249.484,37 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bu alacağın 30.000,00 TL kısmına dava tarihi olan 31/05/2017 tarihinden itibaren bakiye miktara ıslah tarihi olan 07/04/2022 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Delil tespiti ve ihtarname masrafı olan 1.196,94 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bu alacağın 1.000,00 TL kısmına dava tarihi olan 31/05/2017 tarihinden itibaren bakiye miktara ıslah tarihi olan 07/04/2022 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
3-İşçilik bedeli ve kar mahrumiyeti bedeline yönelik taleplerin reddine,
4-Alınması gereken 17.042,27 TL harçtan peşin alınan 768,49TL ile ıslah harcı 4.350,00TL’nin toplamı 5.118,49TL’nin düşümü ile eksik alınan 11.923,78 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan toplam 5.154,49TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 37.927,81TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 9.200,00TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti:4.350,00 TL, davetiye ve müzekkere tebligat gideri:643,50TL olmak üzere toplam 4.993,50TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 4.144,60TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan davetiye ve müzekkere tebligat gideri:99,50TL yargılama giderinin red oranına göre hesaplanan 16,91TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin (e duruşma yoluyla) yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/07/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]
Hakim …
¸[e-imzalıdır]