Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/329 E. 2021/833 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/329 Esas – 2021/833
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/329
KARAR NO : 2021/833

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/05/2017
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
K. YAZIM TARİHİ : 31/12/2021

Mahkememizde görülen Maddi-Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; 05.11.2016 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS ve kasko sigortası ile sigortalı davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı … … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı davalı …’in yönetimindeki … plakalı aracın çarpışması neticesi meydana gelen kazada, davacılardan … ve …’in çocukları, … ve …’in kardeşleri olan …’ın hayatını kaybettiğini, kaza sonrasında davalı şirketlere müracaat ettiklerini, davalı … … Sigorta A.Ş. tarafından davacı anne adına 12.198,00 TL, baba adına 6.490,00 TL, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davacı anne adına 60.472,66 TL, baba adına 33.763,84 TL ödeme yapıldığını, ancak yapılan ödemenin yetersiz olduğunu, müteveffaya yöneltilebilecek kusur bulunmadığını, davalılar hakkında ceza yargılamasının devam ettiğini, 2016 Eylül ayında müteveffanın 5.413,42 TL ücret aldığını, davacıların destekten yoksun kaldıklarına kuşku bulunmadığını, anne ve baba adına destekten yoksun kalma tazminatlarının tazmini için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacılar anne ve baba adına 5.000,00’er TL DYKT olmak üzere şimdilik toplam 10.000,00 TL maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, ayrıca davacıların acılarının bir nebze dindirilmesi adına davacılar anne ve baba adına 350.000,00’er TL, kardeşler adına 50.000,00’er TL olmak üzere toplam 800.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, … ve kasko poliçesinden ötürü … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı … … Sig. A.Ş vekili cevap dilekçesi ile özetle; Dava açılmadan önce kendilerine yapılan müracaat üzerine kusur nispetinde 12.04.2017 tarihinde 18.688,00 TL ödeme yapıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya karışan yabancı plakalı aracın müvekkili şirkete ZMMS ile sigortalı bulunduğunu, sorumluluklarının poliçe limiti ve sigortalısının kusuru nispetinde olduğunu, kusur açısından rapor alınması gerektiğini, aktüer siciline kayıtlı aktüerler tarafından hesaplama yapılması gerektiğini, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması gerektiğini, genel şartlara göre hesaplama yapılması gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelirlerin mahsup edilmesi gerektiğini, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, faizin dava tarihinden itibaren olabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun olmadığını, … plakalı aracın kontrolsüz bir şekilde kavşaktan ana yola çıkması sebebiyle kazanın meydana geldiğini, bu hususun kamera görüntüleri ile de sabit olduğunu, diğer araç sürücüsü …’ın alkollü araç kullanması sebebiyle de kazaya sebebiyet verdiğini, aracın çarpması neticesinde müvekkilinin kontrolü kaybettiğini, haksız fiil sorumluluğunun şartlarının müvekkili açısından oluşmadığını, maddi zararlarının sigorta şirketlerince karşılanması sebebiyle zarar kalmadığını, böylelikle davanın da dayanağı olmadığını, destek paylarının azalan oranlarda kademeli yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Öncelikle görev itirazında bulunduklarını, davacının müvekkili ile ilgili iddialarının gerçek olmadığını, destek tazminatı talep edilmek için destek durumunun düzenli ve eylemli olması gerektiğini, destek görenlerin de ihtiyaçlarının olması gerektiğini, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını, … sevk ve idaresindeki aracın hızlı bir şeklide gitmesi sebebiyle kazanın meydana geldiğini, asıl kusurlu olan tarafın diğer araç sürücüsü olduğunu, alkol tespitinin o araç sürücüsü açısından yapılmadığını, kusur incelemesi yapılması gerektiğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, zenginleşme amacı taşıyamayacağını, avans faizi talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sig. A.Ş vekili cevap dilekçesi ile özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMMS ile sigortalı bulunduğunu, sorumluluklarının poliçe limiti ve sigortalısının kusuru nispetinde olduğunu, kusur açısından rapor alınması gerektiğini, dava açılmadan önce kendilerine yapılan müracaat üzerine kusur nispetinde 15.02.2017 tarihinde davacı anne için 60.472,300 TL davacı baba için 33.763,00 TL ödeme yapıldığını, Genel şartlara göre hesaplama yapıldığını ve hesaplamaya esas kusur oranının da %75 kabul edildiğini, tekrar hesap yapılması halinde faiz güncellemesi yapılarak hesaplanan tazminattan tenzil edilmesi gerektiğini, bakiye tazminat talebi için ödeme tarihindeki verilerin dikkate alınması gerektiğini, hesaplamanın da 1,8 teknik iskonto ve TRH 2010 tablosuna göre yapılması gerektiğini, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması gerektiğini, talep edilebilecek faizin dava tarihinde itibaren ve yasal oranda olabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
ÖN İNCELEME: Mahkememizde yapılan ön inceleme duruşmasında yargı hakkı, görev ve yetki hususları, dava ve taraf ehliyetleri, dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve dava şartlarının tamam olduğu anlaşılmış; tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilmiş; taraflar sulhe ve arabuluculuğa teşvik edilmiş, ön inceleme duruşmasında hazır bulunan davacılar vekili ve davalı … vekili sulh olmalarının mümkün olmadığını ve arabuluculuğa başvurmak istemediklerini belirtmişlerdir.
DELİLLER: Mahkememizce davalı sigorta şirketlerinden sigorta poliçeleri ve hasar dosyaları, ödemelere dair belgeler getirtilmiş, SGK İl Müdürlüğü tarafından olay nedeni ile davacılara rücuya tâbi gelir bağlanmadığı ve başkaca ödeme yapılmadığı bildirilmiş, olaya karışan araçların Trafik Tescil Kaydı getirtilmiş, ayrıca sigorta şirketleri hariç tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının belirlenmesi için zabıta araştırması yapılmış, dosyaya ibraz edilen veraset ilamına göre davacıların muris …’ın yasal mirasçıları olduğu anlaşılmıştır.
Olaya ilişkin Ankara …. Ağır Ceza Mahkemesi … Karar sayılı dosyası getirtilmiş incelenmesinde; Müteveffanın … ve …, katılanların … …, … …, N…. …, … Sayılgan vs., sanıkların … ve …, suç tarihinin 05/11/2016, suçun taksirle ölüme ve yaralamya neden olma olduğu, yapılan yargılama sonucunda sanıkların üzerine atılı suçtan cezalandırılmalarına karar verildiği, dosyada Ankara ATK’dan alınan raporda sanık sürücülerin kazanın oluşumunda eş değer kusurlu olduklarının belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce aktüerya ve trafikçi bilirkişilerden rapor alınmış, düzenlenen raporda sonuç olarak; Kusur açısından; … plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda %75 (Yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’in kazanın oluşumunda %25 (Yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya olan davacının kazada kusurunun bulunmadığı, tazminat açısından; 05.11.2016 tarihinde vefat eden …’ın geride kalan hak sahiplerinden annesi ve babası adına açılan destekten yoksun kalma tazminat davasında, davacı baba … … adına toplam 146.631,85 TL destekten yoksun kalma tazminatının hesap edildiği, (%25 kusur nispetinde 36.657,96 TL, %75 kusur nispetinde 109.973,89 TL), davalı sigorta şirketlerince yapılan ödemeler toplamının güncellenmiş değerleri mahsup edildiğinde, kusur nispetinde (%75), davalı … ve sigortacısı … Sigorta A.Ş.’den bakiye 70.898,49 TL, kusur nispetinde (%25), davalı … ve sigortacısı … … Sigorta A.Ş.’den bakiye 29.236,60 TL olduğu; Davacı anne … … adına toplam 201.972,89 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesap edildiği, (%25 kusur nispetinde 50.493,22 TL, %75 kusur nispetinde 151.479,66 TL), davalı sigorta şirketlerince yapılan ödemeler toplamının güncellenmiş değerleri mahsup edildiğinde, kusur nispetinde (%75), davalı … ve sigortacısı … Sigorta A.Ş.’den bakiye 81.493,74 TL, kusur nispetinde (%25), davalı … ve sigortacısı … … Sigorta A.Ş.’den bakiye 36.544,72 TL olmak üzere toplam 118.038,46 TL bakiye tazminat hesap edildiği, hesaplanan bakiye tazminata davalı sigorta şirketlerinin en geç ödeme tarihlerinde temerrüde düşecekleri kabul edilebileceğinden … Sigorta A.Ş. ödeme tarihi olan 15.02.2017, … … Sigorta A.Ş. ödeme tarihi olan 12.04.2017 tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunulabileceği, araç maliki/işleteni olan diğer davalılar bakımından kaza tarihi olan 05.11.2016 tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunulabileceği belirtilmiştir.
Kusur yönünden alınan İstanbul ATK raporunda sonuç olarak; … plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda %65 (Yüzde altmışbeş) oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’in kazanın oluşumunda %35 (Yüzde otuzbeş) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için İTÜ’den seçilen üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmış, düzenlenen raporda sonuç olarak; Davalı sürücüler … ve …’in kazanın oluşumunda %50 (Yüzde elli) oranında eş değer kusurlu oldukları belirtilmiştir.
Belirlenen kusur oranları ve değişen asgari ücretler üzerinden hesaplama yapılması için aktüer bilirkişiden ek rapor alınmış, düzenlenen ek raporda sonuç olarak; Davacı baba … … adına toplam 200.645,84 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesap edildiği, davalı sigorta şirketlerince yapılan ödemeler toplamının güncellenmiş değerleri mahsup edildiğinde, kusur nispetlerinde (%50); davalı … ve sigortacısı … Sigorta A.Ş.’den bakiye 52.639,13 TL; davalı … ve sigortacısı … … Sigorta A.Ş.’den bakiye 91.246.88 TL olmak üzere toplam 143.886.01 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesap edildiği, davacı anne … … adına toplam 345.189,45 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesap edildiği, davalı sigorta şirketlerince yapılan ödemeler toplamının güncellenmiş değerleri mahsup edildiğinde; kusur nispetinde (%50); davalı … ve sigortacısı … Sigorta A.Ş.’den bakiye 87.188,78 TL; davalı … ve sigortacısı … … Sigorta A.Ş.’den bakiye 155.534,26 TL olmak üzere toplam 242.723.04 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesap edildiği belirtilmiştir.
Davacılar vekili tarafından 08/04/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile gerekli harçları yatırılarak, maddi tazminat yönünden toplamda; davacı … … için 100.135,09 TL, davacı … … için 118.038,46 TL olarak dava değeri artırılmış ve davacı vekili talebini her bir davalı yönünden açıklayıcı dilekçe vermiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, iki taraflı trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle, yaya olan müteveffanın mirasçıları tarafından, olaya karışan araç sürücüleri ile araçların ZMMS ve kasko sigortacısı aleyhine TBK’nun 53.maddesine dayalı açılan maddi(destekten yoksun kalma) tazminat ve araç sürücüleri aleyhine TBK’nun 56.maddesine dayalı açılan manevi tazminat davasıdır.
Her ne kadar davalı … vekili görev itirazında bulunmuş ise de; Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanununun 1483 ve devamı maddelerinde “zorunlu sorumluluk sigortalar” düzenlenmiştir. Bir hukuki işlemin veya fiilin Türk Ticaret Kanun’u kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir. Somut olayda, davanın trafik kazası nedeniyle maddi tazminatın sigorta şirketlerinden ve sürücülerden tahsili istemine ilişkin olduğu ve Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddeleri kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi görevine girdiği dikkate alınarak davalı vekilinin görev itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesi, ceza dosyası, ZMMS ve kasko poliçeleri, hasar dosyaları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; 05.11.2016 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS ve kasko sigortası ile sigortalı davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı … … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS sigortalı davalı …’in yönetimindeki … plakalı aracın çarpışması neticesi meydana gelen kazada, davacılardan … ve …’in çocukları, … ve …’in kardeşleri olan …’ın hayatını kaybettiği, poliçelerin kaza tarihini kapsadığı tespit edilmiştir.
Ceza Mahkemesinde Ankara ATK’dan alınan ve mahkememizce İTÜ’den alınan birbirini teyit eden kusur raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli ve hüküm vermeye elverişli olduğu görülerek hükme esas alınmış, mahkememizce kusur yönünden alınan diğer raporlara itibar edilmemiştir. Şöyle ki, somut olayda; Olay sırasında her iki aracın karşılıklı seyrettiği yolun anayol niteliğinde olduğu, tali yol kavşağında olay sırasında zaman geç olması nedeni ile anayolda düz olarak seyretmekte olan araçlar için sinyalizasyonunun sarı ışık olarak fasılalı yandığı, davalı …’ın sola dönüş için seyir yolunun en solunda bulunan dönüş cebine girmesi sırasında sola dönecek araçlar için de kırmızı fasılalı ışığın yanmakta olduğu, davalının bu durumda karşıdan gelen trafiği dikkatlice kontrol ederek gelmekte olan aracı fark ederek bu aracın geçişini beklemeden sola dönüşe geçtiği, bu nedenle diğer davalı yönündeki aracın yan tarafına çarpmış olduğu anlaşılmaktadır. Ancak davacıların murisinin kazaya maruz kalması, bu çarpışma sonrası davalı sürücü …’in süratli olması nedeni ile kontrolü kaybederek kaldırıma çıkması sonucu meydana gelmiştir. Dolayısıyla olay, salt kavşaklarda geçiş ve dönüşler ile ilgili kurallara uyulmamasından kaynaklı olmadığından, davalı sürücü …’in aşırı süratli seyrinin olayda önemli derecede etkisi bulunduğu kanaatine varılmıştır. KTK’nun 52, 53. ve 47. Maddeleri de dikkate alındığında; Davalı sürücü … belirtilen kurallara rağmen kavşağa yaklaşırken ve kavşakta mevcut ikaz ışığına rağmen tedbirli davranıp hızını azaltmadığından, bu nedenle diğer araç ile çarpışmasından sonra kontrolünü kaybederek kaldırıma çıkıp kaldırımda bulunan yayalara çarptığından, yayaların hayatını kaybetmesi ile neticelenen olayda diğer davalı kadar kusurlu görülmüştür. Bu hususlar dikkate alındığında; Davalı sürücü Fatih Aslan’ın olayda % 50 (yüzde elli) oranında, davalı sürücü …’in olayda % 50 (yüzde elli) oranında eşit kusurlu oldukları kabul edilmiştir.
Mahkememizce maddi tazminat istemine yönelik yapılan yargılama sonucunda; Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK. md. 53/1-3.maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölenle destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Mahkememizce alınan aktüerya bilirkişisi rapor ve ek raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli ve hüküm vermeye elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketleri ve SGK tarafından davacılara rücuya tabi gelir bağlanmadığı, sigorta şirketleri tarafından kısmi ödeme yapıldığı anlaşılmış, davalı sigorta şirketlerince yapılan ödemeler toplamının güncellenmiş değerleri mahsup edilmiş, buna göre asgari ücret üzerinden aktüer bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamaya göre eldeki davada, davacı babanın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 100.135,09 TL, davacı annenin talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 118.038,46 TL olduğu, belirlenen tazminat miktarlarının sigorta poliçe limitleri dahilinde olduğu, sigorta şirketlerinin eksik ödeme tarihlerinden itibaren temerrüde düştükleri, sigortalı araçlar hususi olduğundan yasal faiz talep edilebileceği, böylece davacılar lehine TBK 53.maddesindeki şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Talep artırım miktarlarına göre davacıların maddi tazminat davasının kabulü ile, a-50.067,54 TL’nin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı baba … …’a verilmesine, alacağa davalı … yönünden kaza tarihi olan 05/11/2016 tarihinden, sigorta şirketi yönünden eksik ödeme tarihi olan 15/02/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine; 50.067,54 TL”nin davalılar … ve … … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı baba … …’a verilmesine, alacağa davalı … yönünden kaza tarihi olan 05/11/2016 tarihinden, sigorta şirketi yönünden eksik ödeme tarihi olan 12/04/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine; b-59.019,23 TL’nin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı anne … …’e verilmesine, alacağa davalı … yönünden kaza tarihi olan 05/11/2016 tarihinden, sigorta şirketi yönünden eksik ödeme tarihi olan 15/02/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine; 59.019,23 TL’nin davalılar … ve … … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı anne … …’e verilmesine, alacağa davalı … yönünden kaza tarihi olan 05/11/2016 tarihinden, sigorta şirketi yönünden eksik ödeme tarihi olan 12/04/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce manevi tazminat istemine yönelik yapılan yargılama sonucunda; Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 56.maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Dava dilekçesi, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırması, ceza dosyası, kusur oranları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Somut olayda davacıların murisinin ölümü ile sonuçlanan iki taraflı trafik kazasında, davalı sürücülerin %50’şer oranda eşit kusurlu oldukları, bu nedenlerle davacıların manevi tazminat isteme hakkının bulunduğu, davacıların desteğin ölümü nedeniyle manevi acı ve ızdırap duydukları belirlendiğinden; olay tarihi, oluş biçimi, olayın özellikleri, ekonomik olgular, desteğin davacılara yakınlığı, desteğin yaşı ve kusur durumuyla yukarıdaki ilkeler nazara alınarak davacıların manevi tazminat davasının davalılar … ve … yönünden kısmen kabulü ile; 20.000,00 TL’nin davacı baba Şahin …’a, 20.000,00 TL’nin davacı anne … …’e, 10.000,00 TL’nin davacı kardeş … Sayılgan’a, 10.000,00 TL’nin davacı kardeş Nermin … …’a, davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak verilmesine, tazminatlara kaza tarihi olan 05/11/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; Kasko sigorta poliçesinde manevi tazminat teminatının bulunmadığı anlaşılmakla davalı … Sigorta A.Ş yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Maddi tazminat yönünden;
Talep artırıma göre davanın KABULÜ İLE,
a-50.067,54 TL’nin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı baba … …’a verilmesine, alacağa davalı … yönünden kaza tarihi olan 05/11/2016 tarihinden, sigorta şirketi yönünden eksik ödeme tarihi olan 15/02/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
50.067,54 TL”nin davalılar … ve … … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı baba … …’a verilmesine, alacağa davalı … yönünden kaza tarihi olan 05/11/2016 tarihinden, sigorta şirketi yönünden eksik ödeme tarihi olan 12/04/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
b-59.019,23 TL’nin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı anne … …’e verilmesine, alacağa davalı … yönünden kaza tarihi olan 05/11/2016 tarihinden, sigorta şirketi yönünden eksik ödeme tarihi olan 15/02/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
59.019,23 TL’nin davalılar … ve … … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı anne … …’e verilmesine, alacağa davalı … yönünden kaza tarihi olan 05/11/2016 tarihinden, sigorta şirketi yönünden eksik ödeme tarihi olan 12/04/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Manevi tazminat yönünden;
a-Davanın davalılar … ve … yönünden KISMEN KABULÜ İLE,
20.000,00 TL’nin davacı baba Şahin …’a, 20.000,00 TL’nin davacı anne … …’e, 10.000,00 TL’nin davacı kardeş … Sayılgan’a, 10.000,00 TL’nin davacı kardeş Nermin … …’a, davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak verilmesine, tazminatlara kaza tarihi olan 05/11/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b-… Sigorta A.Ş yönünden davanın reddine,
Maddi tazminat yönünden alınması gereken 14.903,43 TL harcın peşin alınan 2.766,50 TL harç ile 715,00 Tl ıslah harcı toplamı olan 3.481,50 TL harçtan mahsubu ile eksik 11.421,93 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Manevi tazminat yönünden alınması gereken 4.098,60 TL harcın davalılar … ve …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacılar tarafından yapılan 2.802,50 TL ilk başvurma, peşin ve 715,00 TL tamamlama harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 3.422,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 924,07 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 54,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 34,02 TL’sinin davacıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı …’e verilmesine, kalan kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,
Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden 23.722,15 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, manevi tazminat yönünden 8.600,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden hesaplanan 32.322,15 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, (Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince davalı lehine hükmedilecek olan manevi tazminat vekalet ücreti davacı vekiline hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceğinden)
Davalı … Sigorta A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden 32.322,15 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, (Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince davalı lehine hükmedilecek olan manevi tazminat vekalet ücreti davacı vekiline hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceğinden)
Dair; Davacılar vekili ile Davalı … vekilinin yüzüne karşı, Diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2021