Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/295 E. 2021/469 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/295 Esas – 2021/469
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/295 Esas
KARAR NO : 2021/469

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/04/2017
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 14/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/09/2016 tarihinde, davalının sigortalısı olan aracın yaya olan davacıya çarpması sonucunda müvekkilinin sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kazaya kusuru ile sebebiyle veren aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı şirket tarafından yapıldığını, maluliyet tazminatının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik ve 100,00 TL daimi iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 28/09/2020 tarihli bedel arttırım dilekçesinde özetle, 92.020,11 TL sürekli, 1.393,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili 03/06/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle, 151.889,10 TL kalıcı, 1,393,06 TL geçici maluliyet tazminatının müştereken ve müteselsilen kusur esasına dayalı olarak temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce başvuru şartının usulünce yerine getirilmediğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, tedavi taleplerinin teminat dahilinde olmadığı, davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile tespit edilmesi gerektiğini, zararın hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, müvekkil şirketin faizden yalnızca dava tarihinden itibaren sorumlu olabileceğini ve bu faizin yasal faiz olması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle kusurlu yanın sigortacısından poliçe kapsamında zararın tazmini talebidir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu değerlendirilmiş, davalı tarafın başvuru dava şartına ilişkin itirazının, evrakın sigortaya tebliğ edilmesi nedeni ile yerinde olmadığı, başkaca ilk itiraz ve dava şartı yokluğuna ilişkin itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası dosya arasına alınmıştır.
… Ceza Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 16/12/2019 tarihli maluliyete ilişkin raporda, kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe tarihi dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, davacının % 36 oranında malül olduğu, tedavi süresinin 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiş, karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir. Davacı tarafça sunulan Hacettepe üniversitesi Adli Tıp Aanabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporun kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmelik uyarınca düzenlenmiş olması nedeni ile raporlar arasında çelişki bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 13/09/2018 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, davacının %60, davalı sigortalısının %25, dava dışı …’ın %15 kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirildiği, davacı yanın itirazı üzerine İstanbul İTÜ Trafik Kürsüsü’nden oluşturulan heyetin düzenlediği 17/05/2019 tarihli rapordadavacının %60, davalı sigortalısının %25, dava dışı …’ın %15 kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirildiği, raporların aynı mahiyette olup oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmiştir.
Aktüerya bilirkişisi 01/09/2020 tarihli raporunda davacının maddi zararını hesaplayarak, davalı sigortalısının kusuru dikkate alınarak 92.020,11 TL sürekli, 1.393,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceğini bildirmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin KTK’daki iptalinden sonra Yargıtay uygulamaları ile belirlenen yeni hesaplama usulleri gözetilerek bilirkişiden alınan 04/03/2021 tarihli ek raporda özetle, 1.393,06 TL geçici, 112.912,61 TL kalıcı işgöremezlik tazminatı talep edilebileceğini bildirmiştir. PMF tablosuna göre hesap yapılmış olması nedeni ile 17/05/2021 tarihli ek rapor alınmış, davacının 151.889,10 TL kalıcı, 1.393,06 TL geçici işgöremezlik tazminatı talep edebileceği bildirilmitir. Güncel yüksek mahkeme kararları gözetilerek son rapora itibar edilmiş, ancak bilirkişinin sehven davacının maluliyet oranını %37 üzerinden hesap etmesi nedeni ile mahkememizce resen hesaplama yapılmış ve talep edebileceği kalıcı maluliyet tazminatı 147.784,00 TL olarak hesaplanmıştır.
Toplanan delillere göre davalının sigortalısı aracın da karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığı, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi ve İTÜ Trafik Kürsüsü’nden alınan raporlarla tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği anlaşılmıştır. Davacı ıslah dilekçesinde müştereken ve müteselsilen sorumluluk esasına dayandığından davacı kusuru hesaplamalardan düşülmüştür.
Davacının geçici tam iş görmezlik ve sürekli kısmi iş görmezlik (maluliyet) durumunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik uyarınca usulüne uygun raporla belirlendiği, bu rapora göre davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hükme esas alınan son raporla belirlendiği, ancak yukarıda açıklandığı üzere bilirkişinin maluliyet oranını yanlış değerlendirmesi nedeni ile oluşan maddi hatanın resen hesaplama ile düzeltildiği, ancak davacının bilirkişi raporuna göre talebini artırdığı, bu hali ile davalının ZMMS poliçesi kapsamında işletenle birlikte poliçe limitlerinde zarardan sorumlu olduğu ve davacının müştereken ve müteselsilen sorumluluk ilkesi gereği davacının davasının sübut bulduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
1.393,06 TL geçici, 147.784,00 TL kalıcı işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 08/02/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 10.190,28 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 31,40 TL ile sonradan yatırılan 525,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 9.633,88 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 18.121,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 3.029,46 TL ile, 687,00 TL maluliyet rapor ücreti, 314,50 TL ATK ücretinin toplamı 4.030,96 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 3.922,72 TL’si ile davacı tarafça yatırılan 556,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazla yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davacının yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/06/2021